Lebdeğmez (Dudak Değmez) Nedir? Lebdeğmez, halk şiirinde kullanılan bir edebi sanat olup, içinde b, m, p, f, v gibi dudak ünsüzlerinin yer almadığı sözcüklerle oluşturulan şiirlerdir. Bu sanat, özellikle âşıklık geleneği içinde büyük bir önem taşır. Âşıkların doğaçlama bir şekilde söyledikleri bu şiirlerde, dudakların birbiriyle temas etmemesi esasına dayalıdır. Yarışma ya da atışma sırasında âşıkların dudakları arasına iğne yerleştirilir ve bu sesleri çıkardıklarında iğne dudaklarını
“Gerçeklerin Eşiği” anlamına gelen Atabetü’l Hakayık, 12. yüzyılda Edip Ahmet Yükneki tarafından kaleme alınmış bir ahlak ve öğüt kitabıdır. Bu eser, tarihsel kişiliği hakkında çok fazla bilgi bulunmayan Muhammed Dad İspehsalar Bey‘e sunulmuştur. Eser, 14 bölümden oluşmakta ve her bölümde farklı bir konuyu işlemektedir. Atabetü’l Hakayık, İslamî öğretilere dayalı ahlaki değerleri açıklarken, cömertlik, bilginin fazileti, dindarlık gibi konuları ele alır. Aynı zamanda, cehaletin zararı ve
Divan-ı Hikmet (12. Yüzyıl) Divan-ı Hikmet, Türk tasavvuf edebiyatının bilinen en eski ve önemli eserlerinden biridir. 12. yüzyılda, Türk tasavvuf edebiyatının öncülerinden biri olan Ahmet Yesevi tarafından kaleme alınmıştır. Ahmet Yesevi’nin kendine özgü bir şiir tarzı olan “hikmet” adını verdiği şiirlerden oluşan bu antoloji, Türk tasavvuf edebiyatının temel taşlarından biridir. Divan-ı Hikmet, İslam dininin esaslarını halk arasında öğretmek amacıyla yazılmıştır. Eserde Yesevilik tarikatı, cennet ve
Tanımı ve Ortaya Çıkışı Egzistansiyalizm, yani varoluşçuluk, 20. yüzyılda Fransa’da şekillenen bir felsefi akımdır. Bu akım, Jean Paul Sartre tarafından edebi eserlerde de uygulanmıştır. Sartre’ın Görüşleri Ünlü Fransız filozof ve yazar Jean Paul Sartre, egzistansiyalizmi şu sözlerle tanımlar: “İnsan, tüm bir dünyadır; her yerde mevcuttur, her yerde eylem halindedir ve her şeyden sorumludur. Yaptığım her şeyin sorumluluğu bana aittir. Şu anki durumumuz, tamamen düşüncelerimizin ürünüdür.”
Tanım ve Kökeni “Absürt” terimi, “saçma” veya “anlamsız” anlamlarına gelir. II. Dünya Savaşı sonrasında, savaşın olumsuz etkilerini yansıtan bir biçim olarak ortaya çıkan, özellikle Fransa’da kendini gösteren ve bilinmeyenlere, saçma kurgulara ve sembollere ağırlık veren tiyatro türüne absürt (uyumsuz) tiyatro denir. Başlangıçta, bu tür boş bir çaba olarak algılanmış ve büyük tepkilerle karşılaşmıştır. Absürt Tiyatronun Temel Özellikleri Nihilizm Teması Absürt (uyumsuz) tiyatro, “nihilizm” (hiççilik)
Dilekçe Nedir? Herhangi bir talebi bildirmek ya da şikâyeti ifade etmek amacıyla, devlet veya özel kuruluşlara hitaben yazılan resmi yazılar dilekçe olarak adlandırılır. Bu tür yazılar, “arzuhâl” ismiyle de bilinir. Dilekçe vermek, anayasal bir haktır ve vatandaşlık hakkı olarak güvence altına alınmıştır. Dilekçe Yazarken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar Her Konu İçin Dilekçe Yazılabilir Dilekçeler, içeriklerine göre çeşitli isimler alır. Örneğin, şikâyet dilekçesi, temyiz dilekçesi veya
Biyografi (Yaşam Hikayesi) Edebiyat, sanat, politika, ticaret gibi çeşitli alanlarda yaptıkları ve yaşadıklarıyla dönemine damga vurmuş kişilerin hayat hikayesini anlatan yazı türüne biyografi denir. Bir kişinin kendi yaşamını anlattığı yazılara otobiyografi, Divan Edebiyatı’nda ise şairlerin yaşamını anlatan eserlere tezkire denilmektedir. Biyografi Türünün Temel Özellikleri Biyografilerde genellikle toplumda tanınan ve etkili olmuş kişiler ele alınır. Bu yazı türündeki temel amaç, bir şahsı hayatı, eserleri, kişiliği ve
Uyak Dizilişi ve Örgülerine Göre Uyaklar Şiirde uyak, anlamın ve ahengin daha etkili bir şekilde iletilmesini sağlayan önemli bir unsurdur. Uyakların dizilişi, şiirdeki seslerin düzenlenmesiyle sağlanan ahenk biçimlerini ifade eder. Bu dizilişler, farklı uyak örgüleri oluşturur ve her biri kendi karakteristik yapısıyla şiire farklı bir ritim kazandırır. Şimdi bunları ayrıntılı olarak ele alalım. 1. Düz Uyak (aa bb cc) Düz uyak, aynı uyakların birbirini takip
Savlar: İslamiyet Öncesi Türk Toplumunun Bilge Sözleri Sav, anlamca yoğun, kısa ve özlü sözlerdir. Bu sözler, İslamiyet öncesi Türk toplumu tarafından dile getirilmiş ve halkın hayat görüşünü yansıtmıştır. Bugünkü atasözlerinin karşılığı olan savlar, geçmişteki toplumsal değerleri ve gelenekleri bizlere taşır. Savların Temel Nitelikleri Kısa ve öz cümlelerdir. İçlerinde bir öğüt, tecrübe ya da düşünce barındırırlar. Biçim olarak bir cümle şeklinde yazılmışlardır. Bugünkü atasözlerinin ilk örnekleri
Türkçülük Akımı ve Milli Edebiyat Hareketi II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Türkçülük akımının etkisi ve bu akımın milliyetçilik anlayışı, Milli Edebiyat Hareketi’nin temellerini atmıştır. Milli Edebiyat akımı, 1911’de Selanik’te yayımlanan “Genç Kalemler” dergisi etrafında şekillenmiş ve bu hareketi Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp başlatmıştır. Ziya Gökalp ve Türkçülük Fikri Ziya Gökalp’ın Türkçülükle ilgili fikirleri, bu dönemin güç kazanmasına katkı sağlamıştır. Bu görüşler, İstanbul’da
Şiirde Ölçü Şiirlerde dizeler arasındaki ritmik uyumu ve ahengi sağlayan en temel unsurlardan biri ölçüdür (vezin). Şiirde ölçü, belirli bir kurala dayalı olarak dizelerdeki hece sayısı veya hecelerin vurgulu/vurgusuz yapısı gibi ögelerin düzenlenmesiyle elde edilir. Bu sayede, şiirlerdeki ahenk artırılır ve bir çeşit musiki ortaya çıkar. Ölçünün temel amacı, şiirdeki estetiği ve ritmik yapıyı güçlendirmek, okuyucunun ya da dinleyicinin duyusal algısında bir akış sağlamaktır. Türk
Meddah Nedir? Sözlükte “aşırı övgüde bulunan kişi” anlamına gelen meddah, omzunda mendil ve elinde bastonla taklitler yaparak hikâyeler anlatan halk sanatçısıdır. Meddahların sahnelediği performanslar ise “meddah oyunu” olarak adlandırılır. Kısaca meddahlığı “tek kişilik tiyatro” olarak tanımlayabiliriz. Meddah oyunlarında sahne, perde, kostüm ya da dekor bulunmaz. Her şey meddahın zekâsı ve anlatım yeteneğiyle şekillenir. Meddah Oyununun Özellikleri Meddah gösterisi, 17. yüzyıldan sonra popülerleşmiş ve bu dönemde
Portre Nedir? Bir kişinin karakteristik özelliklerini okuyuculara tanıtmak amacıyla yazılan edebi eserlere portre denir. Bu tür yazılarda gözlem yeteneği oldukça önemlidir. Portre, roman, öykü, anı, gezi yazısı, biyografi ve otobiyografi gibi türlerin içerisinde yer alabildiği gibi, bağımsız bir edebi tür olarak da karşımıza çıkabilir. Portreler, edebi eserlerde kullanıldığında, anlatılan kişiyi okuyucunun zihninde canlandırarak kalıcı bir etki bırakmayı amaçlar. Özellikle romanlarda, kahramanların zihinde yer edinecek şekilde
Gezi Yazısı Nedir? Bir kişinin gezip gördüğü yerleri, bu yerlerle ilgili edindiği gözlemleri ve izlenimleri aktardığı yazı türüne gezi yazısı denir. Gezi yazıları, insanların daha önce görmediği yerlere karşı besledikleri merak duygusunun bir ürünüdür. Gezi Yazılarının Özellikleri Seyahatname Olarak Bilinir: Gezi yazıları, aynı zamanda “seyahatname” veya “seyyah yazıları” olarak da adlandırılır. Gerçeklik Üzerine: Bu yazılar hayal ürünleri değil, yaşanmış gerçeklere dayanan yazılardır. İlginç Detaylar:
Şiirde Redif ve Uyak Nedir? Şiirlerde ses tekrarına dayanan iki temel unsur vardır: redif ve uyak (kafiye). Bu iki kavram, genellikle birbiriyle karıştırılsa da aslında birbirinden farklıdır. Uyak ses benzerliğine dayanırken, redif ise anlam ve görev açısından aynı olan kelime ya da eklerin tekrarına dayanır. Redif Nedir? Redif, dizelerin sonlarında aynı anlam ve görevde tekrarlanan ek ya da kelimelere denir. Redif, ses benzerliğinden öte, aynı