Meddah Nedir?

Ekim 8, 2024 - Okuma süresi: 5 dakika

Meddah Nedir?

Sözlükte “aşırı övgüde bulunan kişi” anlamına gelen meddah, omzunda mendil ve elinde bastonla taklitler yaparak hikâyeler anlatan halk sanatçısıdır. Meddahların sahnelediği performanslar ise “meddah oyunu” olarak adlandırılır.

Kısaca meddahlığı “tek kişilik tiyatro” olarak tanımlayabiliriz. Meddah oyunlarında sahne, perde, kostüm ya da dekor bulunmaz. Her şey meddahın zekâsı ve anlatım yeteneğiyle şekillenir.


Meddah Oyununun Özellikleri

  • Meddah gösterisi, 17. yüzyıldan sonra popülerleşmiş ve bu dönemde “meddah” terimi kullanılmaya başlamıştır.
  • Meddahlar, kahvehanelerde topluca bir araya gelen halka küçük bir sahnede oturarak hikâyeler sunar. Bu hikâyelerde halkı güldürme amacıyla çeşitli taklitler yapılır.
  • Meddah, hikâyede yer alan tüm karakterleri canlandırır ve olayları anlatır.
  • Perde, kostüm ve dekor gibi unsurlar tek kişide toplanır. Meddahın yanında sadece bir sandalye, mendil ve baston vardır.
  • Anlatılan hikâyeler genellikle halkın gerçek yaşamından alınmış olaylardır. Ancak, masal, efsane ve destanlar da meddahın repertuarında yer alır.
  • Meddahlar, dönemlerinin toplumsal ve siyasi olaylarını da hicveder. Böylece, meddahlar yaşadıkları çağın eleştirisini dolaylı bir şekilde sunan sanatçılar olarak öne çıkar.
  • Meddahın sahne aksesuarları arasında mutlaka bir mendil ve baston bulunur. Mendil, çeşitli sesleri taklit etmekte kullanılırken; baston gürültü çıkarma, tüfek veya at gibi eşyaların yerine kullanılabilir.
  • Doğaçlama önemli bir unsurdur; meddahlar sahneye çıkmadan önce hazırlık yapmaz.
  • Anlatı, genellikle klişeleşmiş “râviyân-ı ahbar ve nâkılân-ı âsar” gibi ifadelerle başlar.
  • Meddahın anlatımı yazılı bir metne bağlı değildir; hikâyeler genellikle düzyazı şeklinde aktarılır.
  • Meddah, karakterleri taklit ederken onların şive ve ağız özelliklerini kullanır.
  • Taklit yapma yeteneği meddahlığın en önemli becerisidir. İnsan ve hayvan taklitleri yapan meddah, doğayı ve cansız nesneleri de taklit eder.
  • Meddahlık geleneği usta-çırak ilişkisiyle nesilden nesle aktarılmıştır ve halk tarafından büyük ilgi görmüştür.
  • Anlatım ve oyunculuk birlikte kullanılır; meddah hem anlatıcı hem de oyuncu rolünü üstlenir.
  • Yer ve zaman sınırlaması yoktur; gösteriler günler hatta haftalar sürebilir.
  • Meddahlık, sözlü gelenek içerisinde günümüze kadar ulaşmıştır, ancak meddah hikâyeleri genellikle yazıya geçirilmediği için bugün hakkında çok az bilgiye sahibiz.
  • Tarihteki ünlü meddahlar arasında Kör Hasan, Tıfli, Borazan Tevfik ve Şair Ahmedi sayılabilir. 20. yüzyılın önemli meddahları arasında ise Sururî ve Aşkî öne çıkmaktadır.

Meddah Oyununun Bölümleri

  1. Giriş Bölümü: Oyunun başlangıç kısmıdır. Meddah, yüksek bir yere çıkarak ellerini birbirine vurur ve “Haak doktum Hak!” diyerek beyitlerle ya da tekerlemelerle hikâyeye başlar.
  2. Geçiş Bölümü: Bu kısımda meddah, hikâyedeki karakterleri tanıtır ve dikkat çekici detaylar verir.
  3. Ana Bölüm: Hikâyenin anlatıldığı en önemli bölümdür. Meddah, taklitler yaparak büyük bir heyecanla hikâyeyi anlatır ve bol bol secili cümleler kullanır.
  4. Sonuç Bölümü: Oyunun son kısmıdır. Burada kıssadan hisse verilir. Meddah, “Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola” diyerek özür diler, bir sonraki hikâyenin adını ve yerini duyurur ve oyunu bitirir.

Yorumlar

Melis16-10-2025 14:55

Geleneksel Türk Tiyatrosu'nun en önemli ve en özgün dallarından biri olan meddahlık, tek kişilik bir gösteri sanatıdır. Kelime kökeni Arapça "meth" (övme, övücü) kelimesinden gelen meddah, kelimenin ilk anlamının aksine sadece öven değil, aynı zamanda hikâye anlatan, güldüren, düşündüren ve toplumsal eleştiri yapan bir halk sanatçısıdır. Meddah, özünde bir hikâye anlatıcısı'dır; ancak bu anlatıcılığı, onu sıradan bir masalcıdan ayıran zengin performans unsurlarıyla birleştirir.

Meddahın sahnesi oldukça sadedir. Genellikle bir kahvehanenin veya halkın toplandığı bir meydanın köşesinde, herkesin görebileceği yüksek bir sandalye veya tabureye oturur. Performansını icra ederken kullandığı sadece iki temel aksesuarı vardır: omzuna attığı bir mendil (makreme) ve elinde tuttuğu bir baston (değnek). Bu iki basit nesne, meddahın ustalığıyla onlarca farklı karaktere, nesneye veya sese dönüşür. Baston, yeri geldiğinde bir tüfek, bir at, bir kapı tokmağı, bir saz veya bir kılıç olur. Mendil ise bir kadının peçesi, bir mektup, bir yara sargısı veya ter silmek için kullanılan basit bir bez hâline gelebilir. Meddahın en büyük gücü, bu minimalist sahneyi ve aksesuarları, zengin hayal gücü ve taklit yeteneği ile birleştirerek izleyiciyi anlattığı hikâyenin içine çekmesidir.

Meddahlık sanatı, dilin tüm olanaklarını sonuna kadar kullanan bir edebi performanstır. Bu yönüyle Türkçe dilbilgisi ve anlatım teknikleri açısından incelenmeye değer bir alandır. Meddah, hikâyesindeki farklı karakterleri canlandırırken yalnızca jest ve mimiklerini değil, aynı zamanda ses tonunu, vurgusunu ve konuşma biçimini de değiştirir. Bu, onun en belirgin özelliğidir. Bir anda Karadenizli bir uşağın tez canlı konuşmasına, ardından bir Rumelili'nin yumuşak ağzına, bir Ermeni tüccarın pazarlık üslubuna veya bir saray ağasının kibirli tavrına bürünebilir. Bu şive ve ağız taklitleri, meddahın hem dilbilimsel hem de sosyolojik gözlem gücünü ortaya koyar. Anlatımında atasözleri, deyimler, tekerlemeler ve halk deyişleri'ne sıkça başvurarak dilin zenginliğini sergiler. Kullandığı cümle yapıları, hikâyenin temposuna göre değişir; bazen devrik cümlelerle heyecan yaratır, bazen de uzun ve betimleyici cümlelerle ortamı tasvir eder.

Performans genellikle "Hak dostum Hak!" gibi kalıplaşmış bir girişle başlar. Meddah, bu sözle hem seyircinin dikkatini toplar hem de anlatacağı hikâyenin sıradan bir olay olmadığını, içinden ders çıkarılması gereken bir "kıssadan hisse" barındırdığını ima eder. Anlatılan hikâyeler genellikle günlük hayattan, tarihten, efsanelerden veya masallardan alınır. Ancak meddah, bu bilinen hikâyeleri kendi yorumuyla, doğaçlama yeteneğini kullanarak zenginleştirir. Seyircinin tepkisine göre hikâyenin akışını değiştirebilir, araya güncel olaylarla ilgili esprili göndermeler sıkıştırabilir. Bu interaktif yapı, meddahı modern stand-up komedyenleri'nin atası olarak görmemizi sağlar.

Meddahlığın gerilemesi, Tanzimat Dönemi ile birlikte Batı tarzı tiyatronun yaygınlaşması ve modernleşmenin getirdiği yeni eğlence anlayışlarıyla başlamıştır. Sinema, radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarının ortaya çıkmasıyla kahvehanelerde hikâye anlatma geleneği zayıflamış ve bu sanat dalı neredeyse yok olmuştur. Ancak meddahlık, sözlü kültürün ve anlatı geleneğinin ne kadar güçlü bir köke sahip olduğunun en canlı kanıtıdır. 2008 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne dahil edilmesi, bu kadim sanatın kültürel önemini ve korunması gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Meddah, sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda dilin, kültürün ve toplumsal hafızanın canlı bir taşıyıcısıdır.

Yorum Bırak