Bağlaç Nedir? Tümü Örnek Cümlelerle Açıklamalı

Eylül 24, 2024 Okuma süresi: 36 dakika

Bağlaç Nedir? Örnekler

Tek başlarına anlamı olmayan, cümle içinde eş görevli kelime veya kelime gruplarını, bazen de cümleleri birbirine bağlayan sözcükler ya da kelime gruplarına bağlaç denir. Bağlaçlar, cümle içinde herhangi bir öğe görevinde bulunmazlar. Kendi başlarına anlam taşımazlar. Bağlaçlar, geldikleri cümlenin farklı bölümleri arasında anlam ve yapı bakımından ilişki kurar. Cümledeki anlam ve anlatım bütünlüğü bağlaçlar sayesinde sağlanır. Cümle içinde bağladıkları kelimelerin işlevlerinde herhangi bir değişikliğe neden olmazlar. Bağlaçlar, cümleden çıkarıldıklarında cümlenin anlamında bir değişiklik olabilir; ancak yapısal bir bozulma olmaz. Ayrıca, bağlaçların yerine bazı noktalama işaretleri de kullanılabilir. “ile” bağlacı hariç, bağlaçlar kendilerinden önce ve sonra gelen kelimelerden ayrı yazılırlar. Bitişik yazılan kelimeler ise bağlaç değil, ek olarak kabul edilir. Bu tür bağlaçlar, eski dilde “rabıt edatları” olarak da bilinir.

Başlıca Bağlaçlar

Öne çıkan bağlaçlar arasında şu kelimeler yer alır: ve, veya, ile, ama, de (da), ancak, belki, çünkü, eğer, hâlbuki, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, üstelik, ya da, fakat, yalnız, oysa, oysaki, zira, madem, mademki, veyahut, yahut, şayet, öyleyse, o halde, kısacası, demek ki, nitekim, yoksa, ne… ne, ya… ya, gerek… gerek, ha… ha, hem… hem, ister… ister, olsun… olsun, kâh… kâh, de… de, hatta, ayrıca, yine, açıkçası, bile, dahi, hele, ne var ki, ne yazık ki, yeter ki, yani…


Bağlaç Türleri

1. Sıralama Bağlaçları

“VE” Bağlacı

Bu bağlaç, cümle içinde kelimeleri, kelime öbeklerini, isim ve sıfat tamlamalarını ya da farklı öğeleri birbirine bağlar.

Örnekler:

  • Elif ve Ahmet bu yaz evlendiler. (Özneleri bağlamıştır.)
  • Bizi seviyor ve değer veriyordu. (İki cümleyi bağlamıştır.)
  • Bir kitap ve bir dergi alarak eve gitti. (Sıfat tamlamalarını birleştirmiştir.)
  • Çalışkan ve dürüst insanları herkes sever. (Sıfatları bağlamıştır.)
  • Seni ve kardeşini akşam yemeğine davet etti. (Nesneleri bağlamıştır.)

Not: “Ve” bağlacından önce veya sonra herhangi bir noktalama işareti kullanılmaz. Şiirlerde rastlanabilen bu durum yazım hatası olarak kabul edilir.


2. Eşdeğerlik Bağlaçları

“VEYA, YA DA, YAHUT, VEYAHUT” Bağlaçları

Bu bağlaçlar, eşit değer taşıyan kelimeler, kelime öbekleri ya da cümleler arasında seçim yapılması gerektiğinde kullanılır. Yani iki seçenekten birinin tercih edilmesi gerektiği durumlarda kullanılır.

Örnekler:

  • Eve gelsin veya hemen okula gitsin. (Cümleleri bağlamıştır.)
  • Bugün ya da yarın gidelim. (Kelime öbeklerini bağlamıştır.)
  • Annen yahut baban hemen gelsin. (Özneleri bağlamıştır.)

3. Karşılaştırma Bağlaçları

“YA… YA” Bağlacı

Bu bağlaç, en az iki seçenek sunulduğunda kullanılır. Genellikle zıtlık ya da tercih durumlarında başvurulan bir bağlaçtır ve bağladığı öğeler arasında “tercih” ya da “öncelik verme” anlamı katar.

Örnekler:

  • Ya okula ya işe gitmeli. (Tümleçleri bağlamıştır.)
  • Ya bu yolda kalacaksın ya bu şehri terk edeceksin. (İki cümleyi bağlamıştır.)
  • Ya Ali ya Ayşe oraya gitmeli. (Özneleri bağlamıştır.)

“NE… NE” BAĞLACI

Bu bağlaç, olumsuzluk anlamı katan bir yapıdır ve aynı zamanda cümle içinde eşdeğer kelimeleri, kelime öbeklerini, isim ve sıfat tamlamalarını ya da cümle öğelerini birbirine bağlar.

Örnekler:

  • Ne şiş zarar görsün ne kebap. (Özneleri bağlamıştır.)
  • Ne fiziği ne müziği başarabildin. (Nesneleri bağlamıştır.)
  • O olayda ne ağladı ne güldü. (Yüklemleri bağlamıştır.)
  • Ne bizi anlayan var ne soran. (Olumsuzluk katar.)

Not: “Ne… ne” bağlacı, sıfat ve zarfların önünde zarf görevinde kullanıldığında bağlaç özelliğini kaybeder.

Örnek:

  • Ne güzel ne güzel bir beldeydi orası. (Zarf – belirteç işlevi kazanmıştır.)

“HEM… HEM” BAĞLACI

Bu bağlaç, aynı işlevdeki öğeleri, “birlikte olma, eşitlik” anlamıyla bağlar. Bazen karşıt unsurları da bir araya getirebilir.

Örnekler:

  • Hem ders çalışıyor hem müzik dinliyor. (Nesneleri bağlamıştır.)
  • Hem bir tarafa hem diğer tarafa vuruyordu. (Tümleçleri bağlamıştır.)
  • Hem eski hem yeni okulunu ziyaret edecek. (Sıfatları bağlamıştır.)

“DE… DE” BAĞLACI

Bu bağlaç, cümledeki öğeleri ya da cümleleri birbirine bağlar.

Örnekler:

  • Hem evini de arabasını da satmış. (Nesneleri bağlamıştır.)
  • Okula da işe de gitmedi o hafta. (Tümleçleri bağlamıştır.)
  • Semih dün akşam gelmedi de gitmedi de. (Cümleleri bağlamıştır.)

“GEREK… GEREK” BAĞLACI

Bu bağlaç, cümle içindeki öğeleri veya cümleleri birbirine bağlayarak anlam bütünlüğü sağlar.

Örnekler:

  • Gerek Ali gerek Mustafa olaydan çok etkilendiler. (Özneleri bağlamıştır.)
  • Gerek bizden gerek sizden bir ön yargıları var. (Tümleçleri bağlamıştır.)

“OLSUN… OLSUN” BAĞLACI

Bu bağlaç, aynı görevdeki kelimeleri “eşitlik, bütünlük veya seçme” anlamıyla birbirine bağlar.

Örnekler:

  • Edebiyat olsun Türkçe olsun, her derse çalışırdı. (Nesneleri bağlamıştır.)
  • Öğretmeni olsun arkadaşı olsun, ona haksızlık yapmışlar. (Özneleri bağlamıştır.)

“KÂH… KÂH” BAĞLACI

Bu bağlaç, cümledeki öğeleri, tamlamaları ya da cümleleri birbirine bağlar.

Örnekler:

  • Kâh ağladık kâh güldük bu karmaşık dünyada. (Cümleleri bağlamıştır.)
  • Kâh okuluna kâh evine uğramaz olurdu. (Tümleçleri bağlamıştır.)
  • Kâh arkadaşlarını kâh kardeşlerini üzerdi. (Nesneleri bağlamıştır.)

 

“HA… HA” BAĞLACI

Bu bağlaç, cümledeki ögeleri veya cümleleri birbirine bağlama işlevi görür.

Örnek:

  • Ha bugün geldin, ha yarın geleceksin, biz yine bekliyoruz. (Cümleleri birbirine bağlama)
  • Ha köye döndün, ha kasabaya gittin, sonuçta gidiyorsun. (Tümleçleri birbirine bağlama)
  • Ha beni dinlemişler, ha seni dinlemişler, sonuç değişmeyecek. (Nesneleri birbirine bağlama)

4. Karşıtlık Bağlaçları

“AMA” BAĞLACI

Cümleler arasında zıtlık kurar. Aynı zamanda cümlelere koşul ve pekiştirme anlamları katabilir.

Örnek:

  • Derslere katılmış, ama derste hiç aktif olamamış. (Zıtlık)
  • Maça hazır çıkmışlar, ama maçı kaybetmişler. (Zıtlık)
  • Genç adamdı, ama olgun bir tavrı vardı. (Pekiştirme)

Not: “Ama” bağlacı, cümlede çeşitli görevler üstlenir. Genellikle cümleleri bağlama görevi görür.

Örnek:

  • Okula gitmiş ama derse katılmadan geri dönmüş. (Cümleleri bağlama)
  • Annesini çok sever ama bir türlü yanına gidemez. (Cümleleri bağlama)

“FAKAT” BAĞLACI

Cümleler arasında karşıtlık oluşturan bir bağlaçtır. Çoğunlukla cümleleri bağlar ve bazen koşul anlamı da yükleyebilir.

Örnek:

  • Her yerde onu aradı, fakat bulamadı. (Karşıtlık)
  • Tüm yemekleri tatmalısınız, fakat hiçbirini israf etmemelisiniz. (Koşul)

“LÂKİN” BAĞLACI

Cümlelere zıtlık anlamı kazandıran bir bağlaçtır. Genelde cümleleri birbirine bağlar ve bazen koşul anlamı da katabilir.

Örnek:

  • Zil çaldı, lâkin öğrenciler dışarıda oyalanıyordu. (Zıtlık)
  • Maç bitti, lâkin hakem hâlâ düdük çalmıyor. (Zıtlık)

“YALNIZ” BAĞLACI

Bu bağlaç, cümleler arasında zıtlık ve koşul anlamları kazandırır. Genellikle cümleleri birbirine bağlama görevi üstlenir.

Örnek:

  • İç dünyamı ona açtım, yalnız ilgilenmedi. (Zıtlık)
  • Seni gezmeye götürürüm, yalnız ödevlerini bitirirsen. (Koşul)

Uyarı: “Yalnız” kelimesi cümlede sıfat, edat, zarf veya bağlaç olarak kullanılabilir. Bir ismin önüne gelirse sıfat olur, fiilin durumunu belirtirse zarf olur, “ama” ya da “fakat” anlamında kullanılırsa bağlaç olur, “sadece” anlamında edat olur.

Örnek:

  • Bu konuyu uzun süre açıkladım, yalnız sadece o anladı. (Edat)
  • Saatlerce anlattım, yalnız kimse anlamadı. (Bağlaç)
  • Yalnız bir gün bile huzurlu geçmedi. (Sıfat)
  • Yalnız çocuklar genelde sosyal zorluklar yaşar. (Sıfat)
  • Dünyaya yalnız geldi, yalnız gitti. (Zarf)
  • Bir yalnız düşünün, hayatın kıymetini anlarsınız. (İsim)
  • Evde yalnız kalınca zihnim dinlendi. (İsim)

“ANCAK” BAĞLACI

Bu bağlaç, iki zıt anlamlı ifadeyi veya cümleleri birbirine bağlar. Aynı zamanda cümlelere koşul anlamı da yükleyebilir.

Örnek:

  • Gün boyunca onu aradık, ancak bir türlü bulamadık. (Zıtlık)
  • Seni yanıma alırım, ancak önce biraz çalışıp para biriktirmelisin. (Koşul)

Uyarı: “Ancak” kelimesi, eylemi tamamlarsa zarf; “sadece” anlamında kullanılırsa edat; “ama, fakat” anlamında kullanılırsa bağlaçtır. Bu anlamlar, cümledeki kullanımına bağlı olarak belirlenir.

Örnek:

  • Bunu ancak bizim Ahmet yapabilir. (Edat)
  • Yazacağım, ancak yardım etmelisin. (Koşul)
  • Erken çıktı, ancak yine de zor yetişti. (Zarf)

“NE VAR Kİ” BAĞLACI

Bu bağlaç, iki zıt anlamlı ifadeyi ya da cümleyi birbirine bağlar ve bazen koşul anlamı da katabilir.

Örnek:

  • Çok çalıştı, ne var ki istediği başarıyı yakalayamadı. (Zıtlık)
  • Dışarı çıkabiliriz, ne var ki iyi giyinmelisin. (Koşul)

“NE YAZIK Kİ” BAĞLACI

Bu bağlaç, kötü ya da üzücü sonuçlar ifade eden cümlelerde zıtlık kurar.

Örnek:

  • Babası çok iyiydi, ne yazık ki ona gereken değeri veremediler. (Zıtlık)
  • Okulun imkânları iyi, ne yazık ki öğrenciler çalışkan değil. (Zıtlık)

5. Gerekçe Bağlaçları

“ÇÜNKÜ” BAĞLACI

Bu bağlaç, cümlede neden-sonuç ilişkisi kurar. Aynı işlevi gören bir diğer bağlaç ise “zira”dır. Cümlelere “sebebi şu” anlamı kazandırır.

Örnek:

  • Hep başarısız olurdu, çünkü hiç çalışmazdı. (Neden-sonuç)
  • Uçağını kaçırdı, çünkü yolda kaza yapmıştı. (Neden-sonuç)

 

“MADEM, MADEMKİ” BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçlar, kendilerinden sonraki cümleleri bir önceki cümleye bağlama işlevi görür.

Örnek:

Mademki oraya kadar gitmişsiniz, onu da ziyaret edebilirdiniz. (sebep-sonuç)

Madem beni unutacaktın, niçin çok sevdin? (sebep-sonuç)


“ZİRA” BAĞLACI

“Çünkü” anlamında kullanılan bir bağlaçtır. İki cümle arasında neden-sonuç ilişkisi kurar. Cümlelere “bundan dolayı” veya “bu sebeple” anlamlarını katar.

Örnek:

Yaptığımız iş başarılı olacak, zira herkes işin sorumluluğunu üstlendi. (neden-sonuç)

Hafta sonu ailesinin yanına gitti, zira onları çok özlemişti. (neden-sonuç)


“YOKSA” BAĞLACI

Bu bağlaç, cümlelere “tahmin” ya da “şart” anlamı katar. Genellikle beklenmedik sonuçlar veya olasılıklara vurgu yapar.

Örnek:

Onlar hala oraya ulaşmadı, yoksa bir aksilik mi oldu? (tahmin)

Çabuk buraya gel, yoksa yapacaklarımı göreceksin. (şart)


“NASIL Kİ” BAĞLACI

Gerekçe belirten bağlaçlardan biridir ve kendisinden sonraki cümleyle bir önceki arasında ilişki kurar.

Örnek:

Nasıl ki size zarar verdi, aynısını bize de yaptı.

Nasıl ki sınavlara az çalışıyor, yine de iyi notlar alıyor.


“DEĞİL Mİ Kİ” BAĞLACI

Bu bağlaç da gerekçe bildirir ve iki cümle arasında bağlayıcı bir görev üstlenir.

Örnek:

Bize hata yapan onlar değil mi ki biz de aynı şekilde karşılık verelim.


“DE” BAĞLACI

Cümlelere çeşitli anlamlar katar. “Dahi”, “bile”, “eşitlik”, “benzerlik” gibi anlamlar kazandırabilir. Bağlaç olan “de, da” her zaman ayrı yazılır ve ünsüz benzeşmesi kuralına uymaz. Ayrıca, kalınlık-incelik uyumuna uyar ve özel isimlerden sonra gelirse kesme işareti kullanılmaz. Cümlelerden çıkarıldığında anlam bozulmaz, ancak kısmen daralır.

“de” Bağlacının Cümleye Kattığı Anlamlar

Eşitlik veya benzerlik anlamları katar:

Örnek:

Geçen hafta o kitabı ben de bitirdim.


Küçümseme veya alay anlamı katar:

Örnek:

Bu ev de ev mi yani!


Abartı anlamı verir:

Örnek:

Şu hava da hava mı, ne kadar sıcak!


Şaşkınlık ifade eder:

Örnek:

Çocuklar da mı bizimle gelecek?


Sebep, inat veya tehdit anlamları katar:

Örnek:

Babası ona kızdı da o gece evden ayrıldı. (sebep)

Bu işi bu saatte yapacaksın da yapacaksın, başka yolu yok. (inat)

Verdiğim görevleri zamanında yap da göreyim. (tehdit)


Sitem, kızgınlık, azarlama, istek, yakınma, hayıflanma, memnuniyet veya tehdit anlamları katar:

Örnek:

Köye geldin de bizi ziyaret etmedin! (sitem)

Biraz ders çalış da sonra dışarı çık. (kızgınlık)

Neden her işime karışıyor da karışıyor? (azarlama)

Bize gel de sonra sinemaya gideriz. (istek)

Bir türlü bizim seviyemize inip ders anlatamadı. (yakınma)

Tatili tatil gibi geçiremedim. (hayıflanma)

Bu soğukta çay getirdiğiniz için teşekkür ederim, ne güzel ettiniz de getirdiniz! (memnuniyet)

Borçlarını ödeme de seni göreyim! (tehdit)


Ama, fakat, lakin anlamında da kullanılır:

Örnek:

Sınava girdi de kazanamadı.

Bülbül güle aşık olmuş da gülün haberi bile yokmuş.


Şart, rica, övünme veya değişmezlik anlamı da kazandırır:

Örnek:

İngilizce kelimeleri yazıp da öğreneceksin. (şart)

Bize izin ver de yola çıkalım. (rica)

Ankara’ya gidip de bütün işleri halledeceğim. (övünme)

Çalışsan da başaramazsın. (değişmezlik)


“de” Bağlacının Cümledeki Görevleri

“Dahi”, “bile” ve “üstelik” anlamlarında da kullanılabilir.

Örnek:

Mustafa da toplantıya katılmadan çıktı. (dahi, bile)

Bu saatten sonra çalışsan da kazanman zor. (dahi, bile)

 

Bile Bağlacı

Cümlelere pekiştirme anlamı katan “bile” bağlacı, Türkçede oldukça yaygın olarak kullanılır. “de” ve “dahi” bağlaçları ile aynı anlama sahiptir. Pek çok durumda birbirlerinin yerine kullanılabilirler.

Örnekler:

  • Bu kitabı Ayşe bile okuyamaz. (dahi anlamında)
  • Benimle tek kelime bile konuşmadı. (üstelik anlamında)

Dahi, Üstelik, Hatta, Ayrıca, Hem de Bağlaçları

Bu bağlaçlar, cümlelere pekiştirme anlamı katar. Çoğu zaman birbirleri yerine kullanılabilirler, ancak bağlamlarına dikkat edilmelidir.

Örnekler:

  • Dahi ben bile bu duruma çözüm bulamadım. (bile anlamında)
  • Konuşmuyor, üstelik günden güne daha kötüleşiyor. (bunun yanında)
  • Onu orada gördüm, hatta onunla sohbet ettim. (üstelik anlamında)

Özetleme Bağlaçları

Bu bağlaçlar, konuşma ya da yazı içerisinde önceki cümleleri özetleyen veya sonuç bildiren ifadelerle kullanılır. “Kısacası”, “demek ki”, “açıkçası”, “öyleyse”, “yani”, “o halde”, “özetle”, “anlaşılan” gibi bağlaçlar bu işlevi üstlenir.

Örnekler:

  • Bu projede kısacası herkes kaybedecek. (özet anlamında)
  • Demek ki bu kuş her gün buraya geliyor. (özetle)
  • Onlar gelmeyecek, öyleyse biz çıkalım. (sonuç)
  • Kimse bizi dinlemiyor, o halde biz de gidelim. (özet)

Ki Bağlacı

“Ki” bağlacı, cümleler arasında anlam bağı kurarak kullanılır ve çoğunlukla önceki cümleyi açıklar. Bu bağlaç, daima ayrı yazılır ve Türkçede “kı, ku, kü” gibi farklı formları yoktur. Bu bağlaç, Farsçadan Türkçeye geçmiş bir öğedir.

Örnekler:

  • Çok çalışmadı ki istediği yeri kazansın. (neden-sonuç ilişkisi)
  • Eve vardım ki her yer su içinde. (şaşma ifadesi)
  • Sabah geç kalkmış ki derse yetişememiş. (tahmin)

İle Bağlacı

“İle” bağlacı, aynı görevdeki kelimeleri birbirine bağlar. Genellikle “ve” bağlacı ile benzer anlam taşır ve çoğunlukla onun yerine kullanılabilir. Ancak “ile”, cümleleri değil kelimeleri bağlar. Bazı durumlarda bitişik yazılabilir ve “i” harfi düşebilir.

Örnekler:

  • Ali ile Ayşe çok iyi arkadaşlar. (isimleri bağlamış)
  • Yazması ile okuması oldukça iyidir. (fiilimsileri bağlamış)

Not: “İle” bağlacı, edat olarak da kullanılabilir. Bir cümlede “ile”nin yerine “ve” gelebiliyorsa bağlaç, gelemiyorsa edattır.

Örnekler:

  • Uçağa ile İstanbul’a gidecek. (edat, çünkü “ve” ile değiştirilemez)
  • Ali Rıza ile Semra evlendi. (bağlaç, çünkü “ve” ile değiştirilebilir)

İse Bağlacı

“İse” bağlacı, cümleye koşul veya şart anlamı katar. Kendisinden önceki kelime ile bitişik yazılabilir ve bu durumda “i” harfi düşebilir.

Örnekler:

  • Babası işe gitti, annesi ise evde kaldı.
  • Mehmet şiir sever, ben ise roman okumayı tercih ederim.

İster… İster Bağlacı

“İster… ister” bağlacı, cümlede bağlanacak öğeleri birbirine bağlar.

Örnekler:

  • İster kırmızı gömleği ister mavi ceketi alabilir.
  • Sınavdan sonra ister eve ister parka gidebiliriz.

Hiç Olmazsa ve Hiç Değilse Bağlaçları

Bu bağlaçlar, cümlelere “bari” anlamı katar.

Örnekler:

  • Toplantıya sen gidemezsen, hiç değilse ben gideyim. (bari anlamında)

Oysa, Oysaki, Hâlbuki Bağlaçları

Bu bağlaçlar, cümleye karşıtlık anlamı katar ve genellikle birbirinin yerine kullanılabilir.

Örnekler:

  • Beni bırakıp gitti, oysa ben ona her zaman destek oldum. (karşıtlık)
  • Gelmedi hâlbuki vakti vardı. (karşıtlık)

Şayet, Eğer Bağlaçları

“Şayet” ve “eğer” bağlaçları, cümleye koşul anlamı katar.

Örnekler:

  • Eğer dersi dinleyecekseniz, sessiz olun. (koşul)
  • Şayet toplantıya katılmayacaksanız, neden geldiniz? (koşul)

Meğer, Meğerse Bağlaçları

Bu bağlaçlar, beklenmedik veya umulmadık durumları ifade eder.

Örnekler:

  • Meğerse o beni aldatıyormuş. (şaşırma)

Bir… Bir Bağlacı

Bu bağlaç, cümlede iki öğeyi pekiştirme amacıyla kullanılır.

Örnekler:

  • Bir seni bir bu bahçeyi sevdim.

 

 

YAPILARINA GÖRE BAĞLAÇLAR

  1. Yalın (Basit) Bağlaçlar

Yapım eki almayan ve başka bir kelime ile birleşmeyen bağlaçlardır. Bu bağlaçlar, kök biçimlerinde bulunur.

Örnekler:

ve, ile, de, hem, yani, ama, fakat, eğer…

  1. Türemiş Bağlaçlar

Yapım eki alarak oluşturulmuş bağlaçlardır.

Örnekler:

kısaca (kısa-ca), yalnız (yalın-ız), üstelik (üste-lik), anlaşılan (anlaşıl-an) vb.

  1. Birleşik Bağlaçlar

İki veya daha fazla kelimeden meydana gelen bağlaçlardır. Farklı şekillerde oluşabilirler.

Örnekler:

yoksa (yok-ise), oysa (o-ise), öyleyse (öyle-ise)…

  1. Öbekleşmiş Bağlaçlar

Birden fazla kelimeden oluşup ayrı yazılan bağlaçlardır. Bazıları yinelemeli biçimlerde de kullanılabilir. Bu tür bağlaçların kullanımı oldukça yaygındır.

Örnekler:

ya… ya, hem… hem, ne… ne, ister… ister, olsun… olsun, gerek… gerek, hiç olmazsa, anlaşılıyor ki, demek ki, değil mi ki, ne yazık ki, ne var ki, bir… bir vb.


KULLANILIŞLARINA GÖRE BAĞLAÇLAR

  1. Sıralama Bağlaçları

İki kelimenin arasına girerek onları bağlamaya yarayan bağlaçlardır.

Örnek:

Savaş ve Barış

  1. Denkleştirme Bağlaçları

Kelime, kelime grupları veya cümleler arasında gelerek iki unsuru karşılaştırma veya denkleştirme amacıyla kullanılan bağlaçlardır. Bunlar “ya, veya, yahut, veyahut” gibi bağlaçları içerir.

Örnekler:

Ya çok akıllısın ya delisin bana göre.

Gül yahut gülendam derler o bahçedekilere.

  1. Karşılaştırma Bağlaçları

Karşılaştırılan unsurları birbirleriyle bağlamak için kullanılan bağlaçlardır. Bunlar: “da…. da, gerek… gerek, olsun… olsun, ha… ha, hem… hem, ne… ne, ister… ister, ya… ya” gibi bağlaçları içerir.

Örnekler:

Gelsen de gelmesen de biz gideceğiz.

Gerek Mustafa gerek Abdullah bunu içlerine sindirememişti.

Ders olsun, diğer işler olsun, onları zamanında yapmak lazım.

Ha bu eve gelmişsin ha bizim evimize, fark etmez.

Hem nalına hem mıhına vururdu o.

Artık bize ne gelir ne telefon açar.

İster çalışsın ister çalışmasın, yapılacak bir şey yok.

Ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin.


“De, Da” Bağlacı Özellikleri ve Örnekleri

Eylül 23, 2024 Okuma süresi: 7 dakika

“De, Da” Bağlacının Cümledeki Rolü ve Katkıları

Cümle içerisinde kullanılan de ve da bağlaçları, bulunduğu yere anlam açısından zenginlik katar ve cümlenin vurgusunu belirler. Bu bağlaçlar cümleye “bile, dahi, gibi, eşitlik” gibi anlamlar ekler.

De, Da Bağlacının Genel Özellikleri:

  • Bağlaç olan de ve da her zaman ayrı yazılır.
  • Ünsüz uyumuna bağlı olarak “te, ta” şekline dönüşmez.
  • Kalın ve ince ünlü uyumuna riayet eder.
  • Özel isimlerden sonra kullanıldığında kesme işaretiyle ayrılmaz.
  • Cümledeki varlığı, “bile, dahi, başkaları, gibi” anlamları ekler.
  • Cümleden çıkarıldığında anlam bozulmaz ama ifade daralır.
  • Yazılı metinlerde kelimeler gibi kabul edilir ve vurgulu bir biçimde söylenir.

“De, Da” Bağlacının Cümleye Katkıları

Eşitlik ve Benzerlik Anlamı

Örnek:
Geçen hafta o kitabı ben de okudum.
O yere zamanında ben de gitmiştim.

Bu cümlelerde de bağlacı, eşitlik ve aynı deneyimi paylaşma anlamını vurgular.

Alay ve Küçümseme Anlamı

Örnek:
Ev de ev olsa bari!
İş bulacak, başarılı olacak da bize bakacak.

Bu cümlelerde kullanılan de bağlacı, alaycı ve küçümseyici bir tavrı ifade eder.

Abartı Anlamı

Örnek:
Saray da ne saraymış ha!
Hava da ne kadar sıcakmış!

Bu cümlelerde de bağlacı, abartı ve hayret ifadelerini güçlendirir.

Şaşırma ve Hayret Anlamı

Örnek:
Çocuklar da mı bizimle gelecekmiş?
Ahmet de mi bu işin içinde yer alıyor?

Bu örneklerde de bağlacı, şaşkınlık ve beklenmedik durumlar karşısında kullanılan bir vurgu sağlar.

Sebep, İnat ve Korkutma Anlamları

Örnek:
Babası ona kızdı da o gece evi terk etti. (sebep)
Bu işi bugün yapılacak da yapılacak dedi. (inat)
Verdiğim işi zamanında yap da göreyim. (korkutma)

Burada de bağlacı, olayların nedenlerini veya kişilerin inatçı tavırlarını ifade ederken kullanılır.

Sitem, Kızgınlık ve İstek Anlamları

Örnek:
Köyümüze kadar geldin de bizi ziyaret etmedin. (sitem)
Bu kadar çalıştın de neden başarılı olamadın? (kızgınlık)
Eve gel de biraz dinlen. (istek)

Bu bağlaç, sitem, kızgınlık veya istek gibi duyguları güçlendiren bir ifade biçimidir.

Ama, Fakat, Lakin Anlamı

Örnek:
Okula geldi de derse girmedi.
Sınava girdi de kazanamadı.

Bu cümlelerde de bağlacı, “ama, fakat” anlamında kullanılmıştır ve beklenmeyen bir sonucu ifade eder.

Şart, Rica ve Övünme Anlamları

Örnek:
İngilizce kelimeleri öğren de başarılı ol. (şart)
Bize izin ver de yola çıkalım. (rica)
Ankara’ya gideyim de tüm işleri halledeyim. (övünme)

Bu kullanımda de bağlacı, bir koşulu, isteği veya kendine güveni ifade eder.

“De, Da” Bağlacının Üstlendiği Görevler

De, da bağlaçları cümlede, bile, dahi, üstelik gibi anlamlarla eşdeğer şekilde kullanılabilir.

Örnek:
Ayşe de toplantıya katılmadan gitti. (bile, dahi)
Bu sınavı geçsen de işin zor. (bile, dahi)

Bu bağlaç aynı zamanda tekrarlanan kelimeler arasında yer alarak anlamı kuvvetlendirir.

Örnek:
Kitap da kitap olsa üzülmezdim.
Ev de evmiş doğrusu.

Son olarak, de bağlacı cümleleri veya kelimeleri birbirine bağlayarak ifadeyi daha anlamlı hale getirir.

Örnek:
Buraya gelmiş de gitmiş.
Elma, portakal da almış.

De, da bağlaçları, cümlelerde anlamı çeşitlendirip derinleştirirken, metinleri akıcı ve zengin hale getirir. Bu bağlaçların doğru kullanımı, cümlelerin etkileyiciliğini artırır ve ifadeye canlılık katar.


“De, Da” Ekleri Bağlacının Yazımı ve Örnekleri

Eylül 21, 2024 Okuma süresi: 10 dakika

A. “De, Da” Bağlacının Yazımı

Bağlaç olan “de” ve “da” her zaman ayrı yazılmalıdır. Bu bağlaçların “te” ve “ta” şeklinde bir kullanımı yoktur. Ünsüz benzeşmesi kuralına uymazlar ve kalınlık-incelik uyumuna dikkat ederler. Özel isimlerden sonra kullanıldıklarında kesme işareti kullanılmaz. Bu bağlaç, cümleye “dahi, bile, başkaları gibi” anlamlar katar. Cümleden çıkarıldıklarında cümledeki anlam kısmen daralır, ancak genel anlamı kaybolmaz. Yazım açısından, bu bağlaçlar bir kelime gibi kabul edilir ve söylenişte vurgu ile ifade edilir.

Örnek 1:

Okula gelirken kitaplarınızı da getirin.

Cümledeki “de” bağlacını çıkardığımızda cümle şu şekilde değişir: “Okula gelirken kitaplarınızı getirin.” Bu durumda, cümlede bir anlam kaybı olur. “Başka ders araç gereçlerinizi getirdiğiniz gibi” ifadesi cümleden kaybolur.

Örnek 2:

Evi bulmakta çok da zorlanmadık.

Bu cümlede “da” bağlacını çıkardığımızda: “Evi bulmakta çok zorlanmadık.” şeklini alır. Bu ifade dil bilgisi açısından doğru bir cümledir. Burada “çok” kelimesi sert ünsüzle bittiği için ünsüz benzeşmesi kuralına uymamaktadır, çünkü bağlaç olan “de” ve **”da”**nın “-te” ve “-ta” biçimleri yoktur.

Örnek 3:

Zonguldak da güzel bir şehirdir.

Bu cümlede “da” bağlacını çıkardığımızda cümle: “Zonguldak güzel bir şehirdir.” halini alır. Bu cümle dil bilgisi açısından doğrudur, ancak “başka güzel şehirler gibi” ifadesi anlam açısından kaybolur. Ayrıca, “de” bağlacı özel isimden sonra geldiği halde kesme işareti kullanılmamalıdır, çünkü “de” ve “da” bağlacını bir kelime gibi düşünmemiz gerekmektedir.


B. “-De, -Da, -Te, -Ta” Hâl (Durum) Ekinin Yazımı

“-de, -da, -te, -ta” ekleri, isim çekim ekidir ve her zaman kelimeyle bitişik yazılır. Bu ekler ünsüz benzeşmesi kuralına uyar; yani, “-te” ve “-ta” biçimleri vardır. Cümlelerden çıkarıldıklarında, anlam tamamen bozulur ve cümle dil bilgisi açısından geçerliliğini kaybeder.

Örnek 1:

Mahalledeki çocuklar parkta oyun oynuyorlardı.

Cümledeki hâl ekini çıkardığımızda cümle: “Mahalledeki çocuklar park oyun oynuyorlardı.” haline gelir. Bu da dil bilgisi açısından doğru bir cümle değildir; çünkü anlam tamamen bozulur. Ayrıca, sözcüğün ünsüz benzeşmesi kuralına uyması, bu ekin hâl eki olduğunu gösterir.

Örnek 2:

Herkes evde birbirine yardım etmeye çalışıyordu.

Bu cümledeki hâl ekini çıkardığımızda: “Herkes ev birbirine yardım etmeye çalışıyordu.” şeklini alır. Bu durum, dil bilgisi kurallarına aykırıdır. Cümle, hem biçimsel hem de anlamsal olarak tamamen bozulmaktadır.

Örnek 3:

Zonguldak’ta önemli miktarda kömür madeni çıkarılır.

Cümledeki hâl ekini çıkardığımızda cümle: “Zonguldak önemli miktarda kömür madeni çıkarılır.” şeklini alır. Bu ifade dil bilgisi açısından hem biçim hem de anlam bakımından doğru değildir. Özel isimden sonra kesme işaretinin kullanılması, ekin hâl eki olduğunu gösterir.


C. “-De, -Da” Yapım Ekinin Yazımı

“-de, -da” yapım eki görevinde bulunduğunda her zaman bitişik yazılır ve sıfat tamlaması oluşturur. Bu ek sözcükten çıkarıldığında tamlama bozulur ve dolayısıyla cümledeki anlam da değişir.

Örnek 1:

Çatılarına göre fiillerde öğrenciler en çok sözde özne nedir sorusunu soruyorlar.

Cümledeki yapım ekini çıkardığımızda cümle: “Çatılarına göre fiillerde öğrenciler en çok söz özne nedir sorusunu soruyorlar.” halini alır. Bu da dil bilgisi açısından hem biçim hem de anlam bakımından yanlış bir cümledir. Ayrıca, “sözde özne” tamlaması da bozulmuş olur.

Örnek 2:

Okulumuzun en gözde öğrencisidir.

Bu cümledeki yapım ekini çıkardığımızda cümle: “Okulumuzun en göz öğrencisidir.” haline gelir ki bu cümle gerek biçim gerekse anlam bakımından yanlış bir cümle olur.


“De” Bağlacı ile “-De, -Da” Eklerinin Yazımıyla İlgili Önemli Uyarılar

  1. “Ya” Sözü ile Kullanım: “Ya” kelimesiyle birlikte kullanılan “de” ve “da” bağlaçları mutlaka ayrı yazılmalıdır.

    Örnek:

    • Çabuk yanıma gel ya da çık git evine.
  2. Kalınlık-İncelik Uyumu: “De” ve “da” bağlaçları kalınlık-incelik uyumuna dikkat eder.

    Örnek:

    • Gölgen de bana da yer ver.
  3. Satır Sonu Durumu: “De” ve “da” bağlaçları satır sonuna geldiğinde kesme işareti kullanılmaz; ancak hâl ve yapım eklerinde kesme işareti kullanılır.

    Örnek:

    • …………………………………………………………okula sen de gelmelisin. (bağlaç)
    • …………………………………………………………park-ta top oynuyorlardı. (hâl eki)
    • …………………………………………………………okulumuzun göz-de öğrencisi bu yıl başarısız oldu. (sıfat yapan ek/yapım eki)

“De” Bağlacı ile “-De, -Da” Eklerinin Yazımıyla İlgili Alıştırmalar

Aşağıda yer alan “de” ve “da” bağlacının yanı sıra “-de” ve “-da” eklerinin yazımıyla ilgili doğru ve yanlış yazımları belirtiniz:

  1. Bir gün olur Mustafa da hatasının nedenini anlar. ( )
  2. Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder… ( )
  3. Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz? ( )
  4. Bu karanlık sokakta bitmesin derdi yolculuğum! ( )
  5. Seninde saçların tarumar olur. ( )
  6. Sen de gizlidir bu karanlığın tılsımı. ( )
  7. Sinop’ta güzel bir şehirdir. ( )
  8. Sinop da güzel bir şehirdir. ( )
  9. Bahçede kuşlar cıvıldaşırken sen bana şarkı söylerdin Leyla. ( )
  10. Almanca da bu yıl seçmeli dersler arasına girdi. ( )
  11. Dünya da en güzel şey vefanın ta kendisidir. ( )
  12. Hayat da insana çok fazla şey öğretir, efendim. ( )
  13. Hayat ta insana çok şey öğretir, efendim. ( )

Bu bilgiler ve örnekler, “de” ve “da” bağlacının ile “-de”, “-da” eklerinin doğru kullanımı hakkında detaylı bir anlayış sunmakta ve dil bilgisi kurallarını pekiştirmektedir.


Bağlaçlar Tanımı Türleri ve Örnekleri

Eylül 13, 2024 Okuma süresi: 46 dakika

Bağlaçlar: Tanım ve Çeşit

Bağlaçlar, cümle içerisinde bağımsız olarak anlam ifade etmeyen, ancak cümledeki diğer söz ya da söz öbeklerini, bazen de cümleleri birbirine bağlayan kelimelerdir. Kendi başlarına bir anlam taşımazlar; cümledeki farklı bölümler arasında anlam ve biçim açısından bir köprü oluştururlar. Bağlaçlar, cümlenin düzenini ve anlatım bütünlüğünü sağlarlar ve cümle içerisindeki öğelerin görevlerinde bir değişikliğe yol açmazlar. Bağlaçlar çıkarıldığında cümlenin anlamında bir değişiklik olabilir, ancak cümleler genellikle bozulmaz. Bunun yanı sıra, bağlaçların yerine noktalama işaretleri de kullanılabilir. “İle” bağlacı dışında, bağlaçlar kendilerinden önce ve sonra ayrı yazılır; bağlaç olarak kullanılan bitişik yazımlar ise ek olarak kabul edilir. Bağlaçlar bazen “rabıt edatları” olarak da adlandırılır.

Başlıca Bağlaçlar

  • ve, veya, ile, ama, de (da), ancak, belki, çünkü, eğer, hâlbuki, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, üstelik, ya da, fakat, yalnız, oysa, oysaki, zira, madem, mademki, veyahut, yahut, şayet, öyleyse, o halde, kısacası, demek ki, nitekim, yoksa, ne… ne, ya… ya, gerek… gerek, ha… ha, hem… hem, ister… ister, olsun… olsun, kâh… kâh, de… de, hatta, ayrıca, yine, açıkçası, bile, dahi, hele, ne var ki, ne yazık ki, yeter ki, yani…

Bağlaçların Türleri

  1. Sıralama Bağlaçları
    • “VE” Bağlacı: Cümledeki kelimeleri, kelime gruplarını, isim ve sıfat tamlamalarını, cümlenin çeşitli öğelerini birbirine bağlar.Örnekler:
      • Mustafa ile Büşra geçen yaz evlendiler. (Özneleri bağlar.)
      • Bizi seviyor ve bize değer verdiğini hissettirmeye çalışıyordu. (Cümleleri bağlar.)
      • Bir gül ve bir çiçek alıp eve doğru gitti. (Sıfat tamlamalarını bağlar.)
      • Çalışkan ve dürüst insanlar herkes tarafından sevilir. (Sıfatları bağlar.)
      • Beni, seni ve Mustafa’yı yemeğe davet etmiş. (Belirtili nesneleri bağlar.)
      • Bakkaldan gazete ve ekmek aldı. (Belirtisiz nesneleri bağlar.)

      Not: “Ve” bağlacından önce ve sonra kesinlikle herhangi bir noktalama işareti kullanılmaz. Şiirlerde karşılaşılabilen bu tür kullanımlar yazım hatası olarak kabul edilir.

  2. Eşdeğerlik Bağlaçları
    • “VEYA, YA DA, YAHUT, VEYAHUT” Bağlaçları: Aynı değeri ifade eden kelime, kelime grupları veya cümleler arasında tercih yapma durumunda kullanılır. İki seçenek sunan ifadelerde yer alır.Örnekler:
      • Çabuk eve gelsin veya hemen okula gitsin. (Cümleleri bağlar.)
      • Çocuğuma bu yaz bisiklet veya motosiklet almayı düşünüyorum. (Nesneleri bağlar.)
      • Bu akşam veya yarın akşam oraya gidelim. (Sıfat tamlamalarını bağlar.)
      • İstanbul’a ya da Ankara’ya bilet alabilirim. (Dolaylı tümleçleri bağlar.)
      • Annen yahut baban derhal beni bulsun. (Özneleri bağlar.)
  3. Karşılaştırma Bağlaçları
    • “YA… YA” Bağlacı: İki veya daha fazla seçeneğin söz konusu olduğu durumlarda kullanılır ve genellikle tezat oluşturur.Örnekler:
      • Ya okula ya işe gitmelisin. (Tümleçleri bağlar.)
      • Yarınki maçta ya Mustafa’yı ya da Furkan’ı destekle. (Nesneleri bağlar.)
      • Ya bu deveyi güdeceksin ya da bu diyardan gideceksin. (Cümleleri bağlar.)
      • Sen sabah ya okulun bahçesini ya da salonun koridorunu temizleyeceksin. (İsim tamlamasını bağlar.)
      • Oraya ya Ali ya da Ayşe hemen gitmeli. (Özneleri bağlar.)
    • “NE… NE” Bağlacı: Olumsuzluk anlamı katar ve eş görevli sözcükleri, söz öbeklerini, isim ve sıfat tamlamalarını, cümleleri bağlar.Örnekler:
      • Ne şiş yansın ne kebap. (Özneleri bağlar.)
      • Ne fiziği ne müziği başarmışsın. (Nesneleri bağlar.)
      • Ne sinemaya ne tiyatroya gitmiş. (Tümleçleri bağlar.)
      • Ne okula gitmiş ne sinemaya gitmiş. (Cümleleri bağlar.)
      • O, olayda ne ağladı ne güldü. (Yüklemleri bağlar.)
      • Ne bizi anlayan ne soran var. (Olumsuzluk bağlamında.)

      Not: “Ne… ne” bağlacı, sıfat ve zarfların önüne geldiğinde zarf olarak kullanıldığında bağlaç işlevini yitirir.

    • “HEM… HEM” Bağlacı: Görevdaş öğeleri “birlikte olma, eşitlik” anlamlarıyla bağlar ve bazen zıt unsurları da bağlayabilir.Örnekler:
      • Hem ders çalışıyor hem müzik dinliyor. (Nesneleri bağlar.)
      • Hem nalına hem mıhına vuruyor. (Tümleçleri bağlar.)
      • Hem zengin olmak istiyor hem akşama kadar yatıyor. (Zıt unsurları bağlar.)
      • Hem okula gidiyor hem ailesinin geçimini sağlıyor. (Cümleleri bağlar.)
      • Hem eski hem yeni okulunu ziyaret edecek. (Sıfatları bağlar.)
    • “DE… DE” Bağlacı: Cümlenin öğelerini ve cümleleri birbirine bağlar.Örnekler:
      • Olaydan sonra evini de arabasını da satmış. (Nesneleri bağlar.)
      • Ali de Ahmet de bu olayı duymamışlardı. (Özneleri bağlar.)
      • Okula da işe de gitmemişti o hafta. (Tümleçleri bağlar.)
      • Gelmedi de gitmedi de dün akşam Semih. (Cümleleri bağlar.)
    • “GEREK… GEREK” Bağlacı: Cümlenin öğelerini ve cümleleri bağlar, genellikle karşılaştırma ve vurgulama yapar.Örnekler:
      • Gerek Ali gerek Mustafa olanlardan çok etkilenmişlerdi. (Özneleri bağlar.)
      • Gerek Osmanlıları gerek Selçukluları anlamak için çok okumak gerekir. (Nesneleri bağlar.)
      • Gerek bize gerek size bir ön yargıları olmalı. (Tümleçleri bağlar.)
    • “OLSUN… OLSUN” Bağlacı: Aynı görevdeki sözcükleri “eşitlik, birleştirme, seçme” anlamında bağlar.Örnekler:
      • Edebiyat olsun Türkçe olsun her zaman çalışırdı. (Nesneleri bağlar.)
      • Öğretmeni olsun arkadaşı olsun ona yanlış yapmışlar. (Özneleri bağlar.)
      • Evdeki kişilere olsun dışarıdaki kişilere olsun mesafeli dururdu. (Tümleçleri bağlar.)
    • “KÂH… KÂH” Bağlacı: Cümlenin öğelerini, tamlamaları veya cümleleri birbirine bağlar.Örnekler:
      • Kâh ağladık kâh güldük bu garip dünyada. (Cümleleri bağlar.)
      • Kâh okuluna kâh evine uğramaz olurdu. (Tümleçleri bağlar.)
      • Kâh arkadaşlarını kâh kardeşlerini üzerdi. (Nesneleri bağlar.)
      • Kâh Muhammed Furkan kâh Barış güreşi kazanırdı. (Özneleri bağlar.)
      • Kâh sınıfın kapısını kâh bahçenin kapısını kırardı. (İsim tamlamalarını bağlar.)
      • Kâh güzel bir çehreye kâh güzel bir güle vurulurdu. (Sıfat tamlamalarını bağlar.)
    • “HA… HA” Bağlacı: Öğeleri veya cümleleri birbirine bağlar, genellikle eşitlik veya zıtlık ifade eder.Örnekler:
      • Ha Karacaoğlan ha Dadaloğlu’nun yazılarını okudun, fark etmez. (Özneleri bağlar.)
      • Ha geldin ha gelmedin, biz gideceğiz. (Cümleleri bağlar.)
      • Ha kuşa ha kurda yem oldun, neticede gidiyorsun. (Tümleçleri bağlar.)
      • Ha bizi vurmuşlar ha sizi vurmuşlar, ne fark eder? (Nesneleri bağlar.)

 

“AMA” BAĞLACI

Ama bağlacı, iki cümle arasında zıtlık ilişkisi kurar ve bu zıtlığı ifade ederken çoğunlukla koşul veya pekiştirme anlamı da ekler.

Örnekler:

  • Ders çalışmıştı, ama sınavdan düşük not aldı. (Zıtlık ilişkisi)
  • Maçın sonunda çok heyecanlanmışlardı, ama sonuç hayal kırıklığı yarattı. (Zıtlık ilişkisi)
  • Sinemaya gidebilirsin, ama ödevlerini bitirmen şart. (Şart-koşul ilişkisi)
  • Özverili ve yardımsever bir insandı, ama bazen kendi ihtiyaçlarını göz ardı ederdi. (Pekiştirme)

Not: “Ama” bağlacı, cümlelerde genellikle zıtlık oluşturur ve farklı anlamlar yüklenebilir.

“FAKAT” BAĞLACI

Fakat bağlacı, cümlelerde zıtlık oluşturarak karşıtlık anlamı katar. Bu bağlaç çoğunlukla cümleleri birbirine bağlamak için kullanılır ve bazen cümlelere koşul anlamı da ekleyebilir.

Örnekler:

  • Her şeyi denedi, fakat istediği sonuca ulaşamadı. (Karşıtlık)
  • Kitapları çok sever, fakat yazı yazmak konusunda aynı tutkuya sahip değil. (Karşıtlık)
  • Tatil planı yapmıştık, fakat hava durumu engel oldu. (Koşul-anlamı)

“LÂKİN” BAĞLACI

Lâkin bağlacı, cümleler arasında zıtlık oluşturarak karşıtlık anlamı kazandırır. Bu bağlaç genellikle cümleleri bağlamak için kullanılır ve bazı durumlarda koşul anlamı da ekleyebilir.

Örnekler:

  • Yaz tatili çok keyifliydi, lâkin tatil süresi kısa geldi. (Karşıtlık)
  • Beni çok sevindiriyorsun, lâkin daha fazla destek bekliyorum. (Karşıtlık)
  • Proje tamamlandı, lâkin eksik noktalar hala var. (Karşıtlık)

“YALNIZ” BAĞLACI

Yalnız bağlacı, cümlelere zıtlık veya koşul anlamları ekler ve genellikle cümleleri birbirine bağlar. Ayrıca, bu kelime niteleme sıfatı, edat, zarf ve bağlaç olarak farklı görevlerde de kullanılabilir.

Örnekler:

  • Sana yardım ederim, yalnızca işini vaktinde yapmalısın. (Koşul-anlamı)
  • Dışarı çıkabilirsin, yalnız hava çok soğuk olabilir. (Koşul-anlamı)
  • Bu konuda tek başına kalmıştı, yalnız çalışmak zorunda kaldı. (Zıtlık)

Uyarı: “Yalnız” kelimesi farklı anlamlar taşıyabilir; örneğin, bir ismin önünde kullanıldığında niteleme sıfatı, bir fiil ile birlikte kullanıldığında durum zarfı olabilir.

“ANCAK” BAĞLACI

Ancak bağlacı, iki cümle arasındaki zıtlığı ifade eder ve çoğunlukla koşul veya şart anlamı katar. Bu bağlaç, iki fikir arasında zıtlık oluşturarak bağlama işlevi görür.

Örnekler:

  • Projeyi tamamladık, ancak son kontrol yapılmadı. (Zıtlık)
  • Arkadaşlarını davet edebilirsin, ancak her şeyi sen organize etmelisin. (Koşul-anlamı)

Not: “Ancak” kelimesi, bağlaç olarak “ama” veya “fakat” ken, diğer anlamlarında edat olarak görev yapar.

“NE VAR Kİ” BAĞLACI

Ne var ki bağlacı, iki ifadeyi veya cümleyi zıtlık ilişkisi kurarak bağlar. Ayrıca, bu bağlaç bazen koşul anlamı da ekler.

Örnekler:

  • Çok çabaladı, ne var ki istediği başarıyı yakalayamadı. (Karşıtlık)
  • Çalışmalarını artırdı, ne var ki bu yeterli olmadı. (Karşıtlık)
  • Dışarı çıkabiliriz, ne var ki hazırlık yapmamız gerekiyor. (Koşul-anlamı)

“NE YAZIK Kİ” BAĞLACI

Ne yazık ki bağlacı, genellikle kötü ve acı veren sonuçları ifade eden cümlelerde kullanılır. İki cümle arasında zıtlık ilişkisi kurar.

Örnekler:

  • Çok iyi bir fırsattı, ne yazık ki değerlendiremedik. (Karşıtlık)
  • Proje hazırdı, ne yazık ki sunumda teknik aksaklık yaşandı. (Karşıtlık)

“ÇÜNKÜ” BAĞLACI

Çünkü bağlacı, cümleler arasında neden-sonuç ilişkisi kurar ve nedenleri açıklamak için kullanılır. Bazen yerine “zira” bağlacı da kullanılabilir.

Örnekler:

  • Sınavdan düşük not aldı, çünkü yeterince çalışmamıştı. (Neden-sonuç)
  • İşe geç kaldı, çünkü trafik çok yoğundu. (Neden-sonuç)
  • Tatilde dinlenmek istedi, çünkü çok yorulmuştu. (Neden-sonuç)

“MADEM, MADEMKİ” BAĞLAÇLARI

Madem ve mademki bağlaçları, başlarına geldikleri cümleleri bir sonraki cümleye bağlar ve genellikle gerekçe belirtir.

Örnekler:

  • Madem toplantıya erken geldiniz, biraz daha kalıp sohbet edelim. (Gerekçe)
  • Madem hava güzel, neden dışarı çıkmıyoruz? (Gerekçe)

“ZİRA” BAĞLACI

Zira bağlacı, “çünkü” ve cümlede neden-sonuç ilişkisi kurar.

Örnekler:

  • Herkes toplantıya katıldı, zira önemli konular görüşülecekti. (Neden-sonuç)
  • Geldiğiniz için çok mutluyum, zira uzun zamandır görüşemedik. (Neden-sonuç)

“YOKSA” BAĞLACI

Yoksa bağlacı, tahmin veya koşul anlamı katar ve gerekçe bildiren bir bağlaç olarak işlev görür.

Örnekler:

  • Geç kaldın, yoksa bir sorun mu oldu? (Tahmin)
  • Hızlı gelmezsen, yoksa randevuyu kaçırırsın. (Koşul)

“NASIL Kİ” BAĞLACI

Nasıl ki bağlacı, gerekçe belirtir ve benzerlik anlamı taşır.

Örnekler:

  • Nasıl ki seninle dostuz, biz de birlikte çalışırız. (Benzerlik)
  • Nasıl ki eski arkadaşlarım beni destekledi, aynı desteği sen de veriyorsun. (Benzerlik)

Bu metin, bağlaçların kullanımı ve anlamları hakkında detaylı bilgi sunarak, dilbilgisi konusundaki anlayışınızı derinleştirmeyi amaçlamaktadır.

 

“DEĞİL Mİ Kİ” BAĞLACI

Bu bağlaç, gerekçe ve doğrulama ilişkisi kurar ve genellikle bir durumu ya da davranışı haklı çıkaran bir ifade olarak kullanılır.

Örnekler:

  • “Bize yanlış yapanlar onlar değil mi ki, biz de onlara aynı şekilde karşılık verelim?”
  • “Bu kuralları ihlal eden biz değil miyiz ki, böyle sonuçlara katlanmak zorundayız.”

Pekiştirme Bağlaçları

“DE” BAĞLACI

Cümlelere “dahi,” “bile,” “eşitlik,” ve “gibi” anlamları ekler. “De” bağlacı her zaman ayrı yazılır ve ünlü benzeşmesi kuralına uymaz. Kalınlık-incelik uyumu sağlar. Özellikle özel isimlerden sonra kesme işareti kullanılmaz. Bu bağlaç, cümleye ekstra anlam ekler, cümlenin vurgusunu artırır.

“de” Bağlacının Cümleye Kattığı Anlamlar:

  • Eşitlik, gibilik Anlamları:
    • “Geçen hafta bu kitabı ben de okudum.”
    • “O bölgeye ben de zamanında gitmiştim.”
  • Küçümseme, Alay Anlamları:
    • “Evde ev olabilseydi, ne iyi olurdu.”
    • “O kadar maaş sahibi olacak da, bize bakacak mı?”
  • Abartma Anlamı:
    • “Gerçekten bir saray gibiymiş burası!”
    • “Urfa’da hava öyle sıcak ki, dayanılmaz.”
  • Şaşma Anlamı:
    • “Çocuklar da mı bizimle gelecekmiş?”
    • “Abdullah da mı bu işin içindeymiş?”
  • Sebep, İnat, Korkutma Anlamları:
    • “Babası ona kızdı da, o gece evi terk etti.”
    • “Bu işler bu saatte yapılacak da, yapacağım diyor.”
    • “Verdiğim işleri zamanında yapmazsan, göreceksin.”
  • Sitem, Kızgınlık, Azarlama, İstek, Yakınma, Hayıflanma, Memnuniyet, Tehdit Anlamları:
    • “Köyümüze gelmişsin de bizi hiç ziyaret etmemişsin.”
    • “İki saat ders çalış da sonra dışarı çık.”
    • “Abdullah’a ne oluyor da her işe karışıyor?”
    • “Evimize bir uğra da, sinemaya gidersin.”
    • “Bir türlü seviyemize inip ders anlatamadı.”
    • “Tatilimi tatil gibi geçiremedim, hayıflanıyorum.”
    • “Ne kadar iyi ettiniz de bu soğukta çay getirdiniz!”
    • “Borçlarını ödeme de seni göreyim.”
  • “Ama,” “Fakat,” “Lakin” Anlamlarında Kullanım:
    • “Okula gelmiş de, derse girmeden tekrar eve dönmüş.”
    • “Sınavı geçmiş de, kazanan kişi olamamış.”
  • Şart, Rica, Övünme, Değişmezlik Anlamları:
    • “İngilizce kelimeleri yazıp da öğrenmelisin.”
    • “Bize izin ver de, yola çıkalım.”
    • “Ankara’ya gideyim de, nasıl tüm işleri hallederim gör.”
    • “Çalışsan da, kazanman zor.”

“BİLE” BAĞLACI

Bu bağlaç, pekiştirme anlamı katar ve “de” ve “dahi” bağlaçları ile benzer özelliklere sahiptir. Birbirlerinin yerine kullanılabilir.

Örnekler:

  • “Bu soruyu Ayşe bile yapamaz.”
  • “Gelirse bile, bu saatten sonra yetişmesi zor.”
  • “Benimle bir tek Allah’ın kelamı bile konuşmadı.”

“DAHİ,” “ÜSTELİK,” “HATTA,” “AYRICA,” “HEM DE” BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçlar cümlelere pekiştirme anlamı ekler ve bazı durumlarda birbirlerinin yerine kullanılabilir.

Örnekler:

  • “Ben dahi, onu bu konuda ikna edemedim.”
  • “Konuşmuyor, üstelik günden güne eriyor.”
  • “Onu orada gördüm, hatta onunla sohbet ettim.”
  • “Matematikte, İngilizcede hatta müzikte düşük not aldı.”

“KISACASI,” “DEMEK Kİ,” “AÇIKÇASI,” “ÖYLEYSE,” “YANİ,” “O HALDE,” “ÖZETLE,” “ANLAŞILIYOR Kİ,” “ANLAŞILAN,” “NİTEKİM” BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçlar, önceki cümle veya cümlelerin özetini yapar ve sonuç cümlelerine bağlar.

Örnekler:

  • “Bu işin kısacası hepimiz zararlı çıkacağız.”
  • “Demek ki, kedi bu bölgeye sürekli geliyormuş.”
  • “Bu işten açıkçası ben de sıkıldım.”
  • “Onlar gelmeyecek, anlaşılana göre, öyleyse biz de gidelim.”
  • “Bu çeşme artık akmayacak, yani umudumuzu kesmeliyiz.”
  • “Kimse bizi dinlemiyor, o halde biz de çıkıp gidelim.”
  • “Tiyatroyu sonlandırdım, özetle artık oynamayacağız.”
  • “Herkes kendince bir kural koymuş, anlaşılacak ki yönetim boşluğu var.”
  • “Bu kuyruk yine uzayıp gitmiş, anlaşılan bize gitmek düşüyor.”
  • “Kimse onu desteklemedi, nitekim yalnız kaldığını fark etti.”

“Kİ” BAĞLACI

Bu bağlaç, çeşitli anlam ilişkileri kurar ve genellikle cümleleri bağlamak için kullanılır. “Ki” bağlacından sonra gelen cümle, önceki cümlenin açıklayıcısı olur.

Örnekler:

  • “Çok çalışmadı ki, istediği başarıyı elde edemedi.”
  • “Akşam odama okulun bekçisi girmiş mi ki?”
  • “Eve vardım ki, her tarafı su basmış.”
  • “Anlatsam da beni dinlemez ki…”
  • “Sabah geç uyanmış olmalı ki, derslerine yetişememiş.”
  • “Sen ki dağlara ferman yazdıran kişisin.”

Uyarılar:

  1. “Ki” bağlacı bazı kelimelerle kaynaşarak bitişik yazılır: çünkü, mademki, halbuki, belki, sanki, meğerki, oysaki.
  2. Kaynaşmanın oluşmadığı sözlerde “ki” bağlacı her zaman ayrı yazılır: diyelim ki, demek ki, öyle ki, elbette ki, tut ki, ne var ki.
  3. “Ki” bağlacının yer aldığı kelimeye “-ler, -lar” eklerini getirdiğimizde anlamlı bir sözcük oluşursa “ki” bağlaçtır; anlam bozulursa sıfat yapan veya ilgi zamiri olan “-ki” ekidir.
  4. Çekimli fiillerden sonra gelen “ki” eki her zaman bağlaç olan “ki” ekidir.
  5. Sıfat yapan “-ki” eki, sıfat tamlaması kurar ve isme yer ve zaman anlamı katar.

Örnekler:

  • “Kalpteki sızı kolay kolay geçmez.”
  • “Bil ki, sizin de saltanatınız bir gün bitecektir.”

 

“İLE” BAĞLACI

“İle” bağlacı, benzer görevdeki kelimeleri birbirine bağlar. Bu bağlacın işlevi, “ve” bağlacına benzerdir, ancak cümleleri bağlamada daha sınırlı bir kullanıma sahiptir. Ayrıca “ile” bağlacının kullanımı sırasında “i” sesi düşürülebilir ve bazı durumlarda sözcükle bitişik yazılabilir.

Örnekler:

  • Tuba ile Betül, kardeşler gibi görünürler. (İsimleri bağlamış)
  • Derya ile Ali, geçen yaz evlenmişlerdi. (Özneleri bağlamış)
  • Kitap okumak ile yazı yazmak, onun hobilerindendir. (Fiilimsileri bağlamış)
  • Bir elbise ile bir somun ekmek alıp eve döndü. (Sıfat tamlamalarını bağlamış)

Not: “İle” bağlacı, edat ve zarf olarak da kullanılabilir.

Örnekler:

  • Ankara’ya uçak ile gidecekmiş. (Edat olarak)
  • Arkadaşına hasretle sarıldı. (Zarf olarak)

Uyarı: “İle” hem edat hem de bağlaç olarak kullanılır. “İle” bağlacının yerine “ve” bağlacı getirilebiliyorsa, bağlaç olarak; getirilemiyorsa, edat olarak kullanılmıştır.

Örnekler:

  • Yarın sabah uçak ile İstanbul’a gidecek. (Edat olarak; “ve” ile yapılamaz)
  • Ali ile Semra, mutlu bir geleceğe ilk adımı attılar. (Bağlaç olarak; “ve” ile de kullanılabilir)

“İSE” BAĞLACI

“İse” bağlacı, cümlelere koşul veya şart ifade eden bir anlam katar. Bu bağlaç, kendisinden önceki sözcükle bitişik yazılabilir ve bu durumda “i” sesi düşer.

Örnekler:

  • Babası işe gitmişse, annesi ise hastaneye gitmiş. (Koşul)
  • Öğretmen bağırıyordu, çocuk ise buna hiç aldırış etmiyordu. (Koşul)
  • Mehmet şiirden hoşlanır, ben ise romandan zevk alırım. (Koşul)

Uyarı: “İse” ek fiil olarak da kullanılır. Ek fiil, basit kipleri birleşik kip yapabilir ve olumsuz hale getirilebilir; ancak bağlaç olan “ise”nin olumsuzu yapılamaz.

Örnekler:

  • Mustafa gelmişse, biz çıkıp gideceğiz. (Ek fiil)
  • Bunu yazacaksa, Abdullah yazar. (Ek fiil)

“İSTER… İSTER” BAĞLACI

“İster… ister” bağlacı, cümlede birbirine bağlı öğeleri bağlamada kullanılır. Bu bağlaç, çeşitli seçenekleri ifade eder.

Örnekler:

  • İster mavi gömleği ister kırmızı kazağı alabilir. (Nesneleri bağlamış)
  • Sınavdan sonra ister eve ister çarşıya gidebilir. (Tümleçleri bağlamış)
  • İster Ali ister Mehmet bu işi başarabilecek kişilerdir. (Özneleri bağlamış)

“HİÇ OLMAZSA” VE “HİÇ DEĞİLSE” BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçlar, cümlelere “bari” anlamı katar ve genellikle bir tür minimum beklentiyi ifade ederler.

Örnekler:

  • Oraya giderken, hiç olmazsa elinde bir şey götürseydin. (Bari)
  • Arkadaşın yanlış yapmış, hiç değilse siz doğruyu yapsaydınız. (Bari)
  • Toplantıya babası gidemiyorsa, hiç değilse siz gidin. (Bari)

“OYSA, OYSAKİ, HÂLBUKİ” BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçlar, karşıtlık anlamı kazandırır ve genellikle iki cümleyi bağlamada kullanılır.

Örnekler:

  • Beni bırakıp gitmiş olabilirsin, oysa ben manen oradayım. (Karşıtlık)
  • Okulu bırakmak zorunda kalmıştı, oysa ki dersleri oldukça iyiydi. (Karşıtlık)
  • Gelirken bize uğramamış, hâlbuki zaman vardı. (Karşıtlık)

“ŞAYET, EĞER” BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçlar, koşul veya şart ifade eder ve genellikle olasılıkları belirtirler.

Örnekler:

  • Eğer beni sevseydin, bunları bana yapmazdın. (Koşul)
  • İnsanları seviyorsan, onlara adaletle muamele et. (Koşul)
  • Şayet dersleri dinlemeyecekseniz, neden geldiniz okula? (Koşul)

“MEĞER, MEĞERSE” BAĞLAÇLARI

Bu bağlaçlar, beklenmedik durumları veya durumların farkına varmayı ifade eder.

Örnekler:

  • Biz onu adam sanıyorduk, meğer vicdansız biriymiş. (Beklenmedik durum)
  • Meğerse Mustafa okul yerine çarşıya gidiyormuş. (Beklenmedik durum)
  • Çok cesaretli olduğunu söylüyordu, meğerse hepsi yalanmış. (Beklenmedik durum)

“BİR… BİR” BAĞLACI

Bu bağlaç, iki benzer durumu ifade eden örnekleri birbirine bağlar ve genellikle tekrarı vurgular.

Örnekler:

  • Ben bir seni bir gülü sevdim bu dünyada. (Benzerlik ve tekrarı vurgulama)
  • Bir sana yandım, olayda bir de o öksüze. (Benzerlik ve tekrarı vurgulama)

 

 

YAPILARINA GÖRE BAĞLAÇLAR

1. Yalın (Basit) Bağlaçlar

Yalın bağlaçlar, yapım eki almamış ve tek başına kullanılan bağlaçlardır. Bu tür bağlaçlar kök halinde bulunur ve cümlelerde işlevlerini yerine getirirken herhangi bir ek almadan kullanılır.

Örnekler:

  • ve: İki düşünceyi birleştirir. Örneğin, “Ali ve Ayşe sinemaya gitti.”
  • ile: İki unsuru birbirine bağlar. Örneğin, “Sarı ile yeşil renkler uyumlu.”
  • de: Ek olarak . Örneğin, “O da gelecek.”
  • hem: Birden fazla unsuru ifade eder. Örneğin, “Hem çalışkan hem de akıllı.”
  • yani: Açıklama yapar. Örneğin, “Bu çok zor, yani herkesin yapabileceği bir şey değil.”
  • ama: Karşıtlık ifade eder. Örneğin, “Çok yorgunum, ama yine de gideceğim.”
  • fakat: Aynı şekilde karşıtlık ifade eder. Örneğin, “Bu doğru, fakat eksik bir bilgi.”
  • meğer: Beklenmedik bir durumu ifade eder. Örneğin, “O kadar iyiymiş, meğer hiç öyle görmedim.”
  • lakin: Karşıtlık belirtir. Örneğin, “İyi çalıştı, lakin sonuçlar pek tatmin edici değil.”
  • eğer: Koşul belirtir. Örneğin, “Eğer hava güzel olursa, pikniğe gideceğiz.”

2. Türemiş Bağlaçlar

Türemiş bağlaçlar, yapım eki alarak türemiş olan bağlaçlardır. Bu bağlaçlar, kök kelimenin üzerine eklenen eklerle oluşur ve bu ekler, bağlacın anlamını genişletir veya değiştirir.

Örnekler:

  • kısaca (kısa-ca): Kısalttığımızda anlamını belirten bağlaç. Örneğin, “Kısaca özetle, bu proje başarılı.”
  • yalnızca (yalnız-ca): Sadece . Örneğin, “Yalnızca iki kişi gelmiş.”
  • üstelik (üste-lik): Ek olarak . Örneğin, “Çok yorucu, üstelik zaman da kısıtlı.”
  • anlaşılan (anlaşıl-an): Anlam olarak çıkarım yapar. Örneğin, “Anlaşılan bu işi hepimiz üstleneceğiz.”

3. Birleşik Bağlaçlar

Birleşik bağlaçlar, birden fazla kelimenin bir araya gelmesiyle oluşur ve belirli bir anlam ifade eder. Bu bağlaçlar, genellikle kök ve eklerden meydana gelir ve farklı anlamları bağlamak için kullanılır.

Örnekler:

  • yoksa (yok-ise): Alternatif veya olasılık belirtir. Örneğin, “Bunu yapmazsan, yoksa sonuçlar kötü olabilir.”
  • oysa (o-ise): Karşıtlık ifade eder. Örneğin, “Ona gitmemeliydin, oysa çok iyi görünüyordu.”
  • öyleyse (öyle-ise): Sonuç çıkarımı yapar. Örneğin, “Öyleyse bu yöntemi denemeliyiz.”
  • ne var ki (ne-var-ki): Karşıtlık belirtir. Örneğin, “Her şey mükemmel, ne var ki birkaç sorun var.”

4. Öbekleşmiş Bağlaçlar

Öbekleşmiş bağlaçlar, birden fazla kelimeden oluşur ve ayrı yazılır. Bu tür bağlaçlar genellikle tekrar içerir ve cümlelerde belirli ilişkileri ifade etmek için kullanılır.

Örnekler:

  • ya… ya: Seçim veya alternatifleri belirtir. Örneğin, “Ya bu yolu kullanırsın, ya da başka bir yol bulursun.”
  • hem… hem: Birden fazla durumu ifade eder. Örneğin, “Hem çalışkan, hem de dikkatli.”
  • ne… ne: Olumsuz anlamda kullanılır. Örneğin, “Ne hava iyi, ne de trafik.”
  • ister… ister: Seçim veya alternatifleri belirtir. Örneğin, “İster sabah, ister akşam gelebilirsin.”
  • olsun… olsun: Her durumda geçerli olduğunu belirtir. Örneğin, “Olsun nasıl olursa olsun, sonuç önemli değil.”
  • gerek… gerek: Karşılaştırma yapar. Örneğin, “Gerek bu gerekse diğer yöntemler etkili.”
  • hiç olmazsa: Minimum beklentiyi belirtir. Örneğin, “Hiç olmazsa bir çikolata al.”
  • anlaşılıyor ki: Belirli bir sonuç çıkarır. Örneğin, “Anlaşılıyor ki herkes memnun.”
  • demek ki: Sonuç çıkarımı yapar. Örneğin, “Demek ki bu iş gerçekten zor.”
  • değil mi ki: Onaylama yapar. Örneğin, “Bu iyi bir fikir, değil mi ki?”
  • ne yazık ki: Üzüntü belirtir. Örneğin, “Ne yazık ki bugün gelemedim.”
  • ne var ki: Karşıtlık belirtir. Örneğin, “Ne var ki bu yöntem etkili olmayabilir.”
  • bir… bir: Alternatifleri ifade eder. Örneğin, “Bir bu yolu deneriz, bir de diğer yolu.”

KULLANILIŞLARINA GÖRE BAĞLAÇLAR

1. Sıralama Bağlaçları

Sıralama bağlaçları, iki kelime veya cümleyi sırayla bağlamaya yarayan bağlaçlardır. Bu bağlaçlar, iki unsuru bir araya getirir ve sıralama ilişkisi kurar.

Örnekler:

  • ve: İki düşünceyi veya nesneyi bağlar. Örneğin, “Kitap ve defter.”
  • ile: İki unsuru birbirine bağlar. Örneğin, “Kalem ile kağıt.”

2. Denkleştirme Bağlaçları

Denkleştirme bağlaçları, iki kelime, kelime grubu veya cümle arasındaki karşılaştırmaları veya denkleştirmeleri ifade eder. Bu bağlaçlar genellikle alternatifleri veya seçenekleri belirtir.

Örnekler:

  • ya… ya da: İki alternatif arasında seçim yapar. Örneğin, “Ya evde kalırız, ya da dışarı çıkarız.”
  • veya: Alternatifleri ifade eder. Örneğin, “Kahve veya çay içebiliriz.”
  • yahut: Alternatif veya seçenek belirtir. Örneğin, “Sınavı geçebiliriz yahut başka bir zaman deneriz.”
  • veyahut: Alternatifleri belirtir. Örneğin, “Güzel bir plan yapabiliriz veyahut başka bir şey düşünürüz.”

3. Karşılaştırma Bağlaçları

Karşılaştırma bağlaçları, karşılaştırılan unsurları bağlamada kullanılır. Bu bağlaçlar, iki unsuru karşılaştırma ilişkisiyle bağlar ve benzerlikleri ya da farkları belirtir.

Örnekler:

  • da… da: Karşılaştırmalı anlamda kullanılır. Örneğin, “Geldi de gelmedi de.”
  • gerek… gerek: İki unsuru karşılaştırır. Örneğin, “Gerek bu gerekse diğer yöntemler.”
  • olsun… olsun: Her iki durumda da geçerli olduğunu belirtir. Örneğin, “Olsun soğuk, olsun sıcak, yürüyüş yapalım.”
  • ha… ha: İki durumu karşılaştırır. Örneğin, “Ha burada kal, ha dışarı çık.”
  • hem… hem: Birden fazla unsuru ifade eder. Örneğin, “Hem iyi bir arkadaş, hem de harika bir iş arkadaşı.”
  • ne… ne: İkisini de ifade eder. Örneğin, “Ne bu iyi, ne de o.”
  • ister… ister: Seçenekleri belirtir. Örneğin, “İster burada kal, ister evde dinlen.”
  • ya… ya: Alternatifleri ifade eder. Örneğin, “Ya bu yolu kullanırsın, ya da başka bir yol seçersin.”

4. İhtimal Bağlaçları

İhtimal bağlaçları, belirli bir olasılık veya koşul ifade eden bağlaçlardır. Bu bağlaçlar, durumların veya olayların gerçekleşme ihtimallerini belirtir.

Örnekler:

  • eğer: Koşul veya şart belirtir. Örneğin, “Eğer hava iyi olursa pikniğe gidebiliriz.”
  • şayet: Koşul ifade eder. Örneğin, “Şayet erken gelirsen, seni beklerim.”

Bu şekilde bağlaçların kullanımını ve yapılarını ayrıntılı olarak inceleyerek, dilin çeşitli bağlamlarında doğru ve etkili bir şekilde kullanabilirsiniz.


Bağlaçlar

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 9 dakika

Bağlaçlar, cümle içindeki kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri birbirine bağlayan kelimelerdir. Anlamlı bir cümle oluşturmak ve cümle içindeki öğeler arasındaki anlam ilişkisini belirtmek için kullanılırlar. Türkçe’de farklı türde bağlaçlar bulunur:

1. İle Bağlacı:

  • En yaygın kullanılan bağlaçlardan biridir. Kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri birbirine bağlar.
  • Örnekler:
    • Kalem ile defter aldım.
    • Ali ile Ayşe sinemaya gitti.
    • Hem çalışıyor, hem de okuyor.
    • İstanbul’a otobüs ile gittik.

2. Ama, Fakat, Lakin, Ancak Bağlaçları:

  • Cümleler arasında karşıtlık veya zıtlık anlamı kurarlar.
  • Örnekler:
    • Çok çalıştı, ama sınavı geçemedi.
    • Hava güzel, fakat dışarı çıkmak istemiyorum.
    • Onu çok sevdim, lakin o beni sevmedi.
    • Param var, ancak araba almak istemiyorum.

3. Çünkü, Zira, Şundan Dolayı Bağlaçları:

  • Cümleler arasında neden-sonuç ilişkisi kurarlar.
  • Örnekler:
    • Okula gitmedim, çünkü hastaydım.
    • Maça gitmedim, zira param yoktu.
    • Trafik kazası oldu, şundan dolayı geç kaldım.

4. Ki Bağlacı:

  • İki cümleyi birbirine bağlar ve genellikle neden-sonuç, amaç-sonuç, koşul-sonuç gibi anlamlar ifade eder.
  • Örnekler:
    • Çok çalışmalısın ki başarılı olasın.
    • Erken kalktım ki işe geç kalmayayım.
    • Hava güzel ki parka gidelim.

5. Ne… Ne de Bağlacı:

  • İki olumsuz durumu birbirine bağlar.
  • Örnekler:
    • Ne param var, ne de zamanım.
    • Ne ağlarım, ne de gülerim.
    • Ne yerim, ne de içerim.

6. Ya… Ya da Bağlacı:

  • İki seçenek sunar veya iki durumu birbirine bağlar.
  • Örnekler:
    • Ya sinemaya gidelim, ya da tiyatroya.
    • Ya çalışırsın, ya da sınıfta kalırsın.
    • Ya beni dinlersin, ya da başının çaresine bakarsın.

7. Hem… Hem de Bağlacı:

  • İki olumlu durumu birbirine bağlar.
  • Örnekler:
    • Hem çalışkan, hem de başarılı bir öğrenci.
    • Hem yemek yaparım, hem de evi temizlerim.
    • Hem gülerim, hem de ağlarım.

8. Gerek… Gerekse Bağlacı:

  • İki veya daha fazla durumu eşit derecede önemli olarak belirtir.
  • Örnekler:
    • Gerek sen, gerekse ben aynı fikirdeyiz.
    • Gerek yazın, gerekse kışın buraya gelirim.
    • Gerek spor yapmalısın, gerekse sağlıklı beslenmelisin.

9. …diği İçin, …diğinden Bağlaçları:

  • Birinci cümlenin ikinci cümle için neden olduğunu belirtir.
  • Örnekler:
    • Hastalandığım için okula gidemedim.
    • Trafik çok yoğun olduğundan geç kaldım.
    • Çok çalıştığın için başarılı oldun.

10. …diği Halde, …mesine Rağmen Bağlaçları:

  • Cümleler arasında beklenmedik bir durum veya zıtlık anlamı oluşturur.
  • Örnekler:
    • Çok çalıştığı halde sınavı geçemedi.
    • Yağmur yağmasına rağmen dışarı çıktık.
    • Hasta olmasına rağmen işe gitti.

Bu örnekler, Türkçe’deki bağlaçların çeşitliliğini ve kullanım alanlarını göstermektedir. Bağlaçlar, cümleleri daha anlamlı ve akıcı hale getirerek iletişimi kolaylaştırır.