Sözcüklerde Anlam Özellikleri

Eylül 2, 2024 Okuma süresi: 12 dakika

Sözcüklerde Anlam Özellikleri

Sözcüklerin anlamlarının zaman içerisinde daralarak, geçmişteki geniş kapsamlı anlamlarından daha spesifik ve sınırlı bir kullanıma dönüşmesine “anlam daralması” denir. Bu süreçte, kelimenin ifade ettiği kapsam genel olandan özel olana doğru değişir. Örneğin, “meyve” kelimesi eskiden tüm yenilebilir bitki ürünlerini kapsarken, günümüzde sadece belirli tatlı ve sulu bitki ürünlerini ifade etmektedir. Benzer şekilde, “sürü” kelimesi geçmişte tüm hayvan gruplarını tanımlarken, şimdi daha çok koyun ve benzeri hayvan toplulukları için kullanılmaktadır. “Müteahhit” kelimesi de önceden “üstlenen kişi” ken, günümüzde daha çok “inşaat işleriyle uğraşan kişi” anlamını taşımaktadır. Eski Türkçede “ordu” kelimesi genel olarak “topluluk” ken, günümüzde sadece “askeri birlik” anlamında kullanılmaktadır. Ayrıca, “evlat” kelimesi eskiden hem kız hem de erkek çocukları kapsarken, şimdi daha çok erkek çocukları belirtmek için kullanılmaktadır.

Anlamın kullanım alanı dar olan kelimelerin zamanla o kavramın genelini ifade edecek şekilde genişlemesine ise “anlam genişlemesi” denir. Örneğin, “araç” kelimesi önceden sadece “taşıma amacıyla kullanılan nesne” ken, günümüzde “her türlü amaç için kullanılan nesne veya yöntem” anlamına gelmiştir. Sözcüklerin farklı bağlamlarda yeni anlamlar kazanması da anlam genişlemesi kapsamına girer ve bu kelimeler çok anlamlı olarak adlandırılır. Örneğin, “baş” kelimesi ilk olarak “vücudun üst bölümü” ken, zamanla “lider, yönetici, başlangıç, tepe” gibi farklı anlamlar da kazanmıştır. Aynı şekilde, “ağır” kelimesi de “yüksek ağırlığa sahip olma” anlamının yanı sıra “ciddi, önemli, zor” gibi farklı anlamlarda da kullanılmaktadır.

Tek anlamlı kelimeler, sadece bir tek anlama sahip olan sözcüklerdir. Örneğin, “terazi”, “mikroskop”, “defter”, “pergel” gibi kelimeler Türkçede tek bir anlama sahiptir.

Çok anlamlı kelimeler, birden fazla anlama gelebilen ve farklı durumları ifade edebilen sözcüklerdir. Bu kelimelerin hangi anlamda kullanıldığı, bulundukları cümleye göre anlaşılır. Örneğin, “ay” kelimesi farklı cümlelerde “gök cismi”, “takvim ayı”, “sevgili” gibi çeşitli anlamlarda kullanılabilir.

Gerçek anlam, bir kelimenin akla ilk gelen, temel ve asli anlamıdır. Örneğin, “elma” kelimesinin gerçek anlamı, herkesin bildiği meyveyi ifade eder.

Mecaz anlam, kelimenin temel anlamından uzaklaşılarak, benzetme veya çağrışım yoluyla kazandığı yeni anlamdır. Örneğin, “kalbi kırılmak” ifadesinde “kırılmak” kelimesi mecaz anlamda kullanılmıştır ve fiziksel bir kırılmayı değil, duygusal incinmeyi ifade eder.

Yan anlam, kelimenin gerçek anlamından türeyerek kazandığı, dilde yerleşmiş ikinci bir anlamdır. Genellikle benzetme yoluyla oluşur ve dilde kalıcı hale gelir. Örneğin, “dağın eteği”, “saatin kolu”, “kitabın sayfası” ifadelerinde kullanılan kelimeler yan anlam taşırlar. Her yakıştırma bir yan anlamdır ancak her yan anlam yakıştırma değildir ve bu kelimeler sesteş olarak kabul edilmezler.

Somut anlam, duyu organlarımızla algılayabildiğimiz, fiziksel olarak var olan nesne ve kavramları ifade eden kelimelerin anlamıdır. Örneğin, “masa”, “koku”, “ses”, “ışık” gibi kelimeler somut anlam taşır.

Soyut anlam, duyu organlarımızla algılayamadığımız, zihinsel veya duygusal kavramları ifade eden kelimelerin anlamıdır. Örneğin, “sevgi”, “özlem”, “adalet”, “hüzün” gibi kelimeler soyut anlam taşır.

Terim anlam, belirli bir bilim, sanat, spor veya meslek alanıyla ilgili özel kavramları ifade eden kelimelerdir. Örneğin, “parabola”, “ritim”, “faul”, “enjeksiyon” gibi kelimeler terimdir. Ancak, alanın ismi olan “fizik”, “müzik” gibi kelimeler terim olarak kabul edilmez. Bazı kelimeler ise kullanıldıkları bağlama göre terim anlamı kazanabilirler. Örneğin, “dil” kelimesi günlük hayatta organı ifade ederken, dilbilimde bir terim olarak kullanılır.

Yansıma kelimeler, doğadaki seslerin taklit edilmesiyle oluşturulan kelimelerdir. Örneğin, “cıvıl cıvıl”, “şırıl şırıl”, “patlamak”, “gıcırdamak” gibi kelimeler yansıma özelliği taşır. Yansıma kelimeler isim veya fiil olarak kullanılabilirler. Ancak, “bağırmak” veya “ötmek” gibi kelimeler doğrudan bir ses taklidi içermediğinden yansıma kelime olarak kabul edilmezler.

Eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler, aynı kavramı, durumu veya olayı ifade eden farklı kelimelerdir. Bu kelimeler, cümle içinde birbirlerinin yerine kullanılabilirler ve aralarında anlam farkı yoktur. Genellikle farklı dillerden Türkçeye giren kelimeler eş anlamlılık oluşturur. Örneğin, “mutlu” ve “mesut”, “korku” ve “dehşet” kelimeleri eş anlamlıdır. Ancak, kelimenin cümledeki kullanımına göre eş anlamlılık durumu değişebilir.

Yakın anlamlı kelimeler, tam olarak eş anlamlı olmasalar da birbirine benzer anlamlar taşıyan kelimelerdir. Aralarında küçük nüans farkları bulunur. Örneğin, “hızlı”, “çabuk”, “seri” kelimeleri yakın anlamlıdır ancak tam olarak aynı anlamı taşımazlar. Kelimelerin cümledeki kullanımına göre bu yakınlık derecesi belirlenir.

Zıt (karşıt) anlamlı kelimeler, birbirine tamamen ters anlamlar taşıyan kelimelerdir. Örneğin, “uzun” ve “kısa”, “iyi” ve “kötü”, “sıcak” ve “soğuk” kelimeleri zıt anlamlıdır. Her kelimenin zıt anlamlısı olmayabilir ve bazı kavramlar için karşıt anlam bulunmayabilir. Ayrıca, bir kelimenin olumsuz hali onun zıt anlamlısı olarak kabul edilmez; örneğin, “yapmak” kelimesinin zıt anlamlısı “yıkmak” olabilir ancak “yapmamak” değildir.

Sesteş (eş sesli) kelimeler, yazılışları ve okunuşları aynı olup, anlamları tamamen farklı olan kelimelerdir ve aralarında hiçbir anlam ilişkisi yoktur. Örneğin, “yaz” kelimesi hem mevsimi hem de yazma eylemini ifade edebilir. “Gül” kelimesi ise hem çiçek hem de gülme eylemi anlamına gelebilir. Ancak, kökleri aynı olan kelimeler sesteş olarak kabul edilmez. Ayrıca, yazılışları farklı olup okunuşları aynı olan kelimeler de sesteş sayılmaz; örneğin, “kar” ve “kâr” kelimeleri bu kategoriye girmez.

Cümlelerde Eksik Sözcük Tamamlama, bir cümlede boş bırakılan yerlere uygun kelimelerin getirilmesini gerektiren durumlardır. Bu tür sorularda, cümlenin anlam bütünlüğüne, bağlamına ve varsa bağlaçların kullanımına dikkat edilmelidir. Boşluğa getirilecek kelime, cümlenin anlamını tamamlayacak ve dilbilgisi kurallarına uygun olmalıdır.

 

 

 

Sözcüklerde Anlam Değişiklikleri

Zamanla bir kelimenin anlamının daralarak daha sınırlı bir kavramı ifade etmeye başlamasıdır. Bu, geniş bir anlamdan daha özel bir anlam ifade etmeye doğru bir geçiştir. Örneğin, eskiden tüm meyveler için kullanılan “yemiş” kelimesi, bugün yalnızca “incir” anlamında kullanılmaktadır. Benzer şekilde, “davar” kelimesi geçmişte “mal, mülk” ken, günümüzde yalnızca küçükbaş hayvanlar için kullanılmaktadır. “Savcı” kelimesi eskiden “sözcü, elçi” anlamlarını taşırken, artık yalnızca “hukuk alanında sanıkları yargılayan kişi” anlamına gelmektedir. Eski Türkçede “il” kelimesi “ülke, yurt” ken, bugün “vilayet” anlamında kullanılmaktadır. Ayrıca, “oğul” kelimesi bir zamanlar hem kız hem erkek çocuk ken, artık sadece erkek çocuk için kullanılmaktadır.

Bazı sözcükler ise zamanla daha geniş bir anlam kazanır. Başlangıçta belirli bir kavramı ifade eden bir kelime, zamanla o kavramın tamamını ifade edecek şekilde kullanılabilir. Örneğin, “ödül” kelimesi eskiden sadece güreşlerde verilen ödül anlamındayken, bugün genel anlamda herhangi bir ödülü ifade etmektedir.

Sözcükler bazen birden çok anlam kazanarak “çok anlamlı” hale gelir. Bu duruma anlam genişlemesi denir. Örneğin, “yüz” kelimesi ilk başta yalnızca “insanın yüzü” ken, zamanla “yüzey, bir şeyin görünümü, utanmama” gibi anlamlar da kazanmıştır. Aynı şekilde, “acı” kelimesi başlangıçta sadece “tatlı olmayan” ken, zamanla “sert” ya da “yoğun” anlamını da kazanmıştır.

Tek Anlamlı Sözcükler

Bazı kelimeler ise yalnızca tek bir anlam taşır ve başka bir anlamda kullanılmaz. Örneğin, “subay”, “kiremit”, “masa” gibi kelimeler Türkçede tek anlamlıdır.

Çok Anlamlı Sözcükler

Birden fazla anlama sahip olan kelimeler, cümlede kullanıldıkları bağlama göre farklı anlamlar taşır. Bu tür kelimeler, genellikle kullanım yerlerine göre anlam kazanır. Örneğin, “gün” kelimesi farklı cümlelerde “zaman dilimi, güneş ışığı, dönem” gibi anlamlar taşıyabilir.

Gerçek ve Mecaz Anlam

Bir kelimenin dile ilk girdiğinde taşıdığı anlam, gerçek anlam olarak adlandırılır. Kelime zamanla farklı bir anlam kazanarak mecaz anlamda da kullanılabilir. Örneğin, “soğuk” kelimesi hem havanın sıcaklığıyla ilgili gerçek anlamda hem de bir insanın duygusal durumu hakkında mecaz anlamda kullanılabilir.

Yan Anlam

Zamanla bir kelimenin gerçek anlamının dışında, ona yakın ama farklı bir anlam kazanması, yan anlam olarak adlandırılır. Bu anlam genellikle benzerlik ya da ilgiden kaynaklanır. Örneğin, “sıranın gözü”, “kapının kolu” gibi ifadelerde, bu kelimeler gerçek anlamlarından saparak yan anlam kazanmışlardır. Yan anlamlar her zaman benzetmeye dayalı olmayabilir.

Somut ve Soyut Anlamlı Kelimeler

Duyu organlarıyla algılanabilen nesneleri ifade eden kelimeler somut anlamlıdır. Örneğin, “taş, ışık, su” gibi kelimeler somut anlamlıdır. Duyularla algılanamayan, zihinsel ya da duygusal kavramları ifade eden kelimeler ise soyut anlamlıdır. Örneğin, “sevgi, nefret, huzur” kelimeleri soyut anlamlıdır.

Terim Anlamlı Kelimeler

Bilim, sanat, spor, meslek veya kültürel alanlara özgü kavramları ifade eden kelimelere terim denir. Örneğin, “hipotenüs” matematiksel bir terimdir. Bazı kelimeler, belirli bir bağlamda kullanıldıklarında terim anlamı kazanabilir. Örneğin, “dil” kelimesi genel kullanımda bir organı ifade ederken, dil bilgisi alanında terimsel bir anlam kazanır.

Yansıma Sözcükler

Doğadaki seslerin taklit edilmesi yoluyla türetilen kelimelere yansıma sözcükler denir. Örneğin, “şırıl şırıl”, “miyav”, “havlamak” gibi kelimeler doğrudan bir sesin taklidiyle oluşmuştur. Yansıma sözcükler bazen fiil, bazen isim olarak kullanılabilir.

Eş Anlamlı ve Yakın Anlamlı Sözcükler

Aynı kavramı ifade eden farklı kelimeler eş anlamlı sözcüklerdir. Örneğin, “amaç” ve “hedef” kelimeleri aynı anlama gelir ve birbirlerinin yerine kullanılabilirler. Öte yandan, tamamen aynı anlamda olmayan ama birbirine çok yakın anlamlar taşıyan kelimeler ise yakın anlamlı sözcüklerdir. Örneğin, “cesur” ve “yürekli” kelimeleri birbirine yakın anlamlar taşır ama tam olarak aynı değildir.

Karşıt Anlamlı Sözcükler

Birbirine tamamen zıt anlamlar taşıyan kelimelere karşıt anlamlı denir. Örneğin, “iyi” kelimesinin karşıt anlamlısı “kötü”dür. Ancak, her kelimenin karşıt anlamlısı olmayabilir. Bazı kavramlar zıt anlam taşımaz.

Sesteş Sözcükler

Yazılışları aynı, ancak anlamları tamamen farklı olan kelimelere sesteş denir. Örneğin, “yüz” kelimesi hem bir sayı olarak hem de insanın yüzü anlamında kullanılabilir. Ancak, bu kelimelerin arasında anlam bağı olmamalıdır.


Fiilimsiler Konu Anlatımı, Fiilimsi Türleri Nelerdir?

Eylül 1, 2024 Okuma süresi: 13 dakika

Fiilimsi: Fiilden türeyip, fiilimsi eki alarak cümlede isim, sıfat ve zarf görevinde kullanılan sözcük türlerine “fiilimsi” denir. Örneğin, Havaların iyi gidişine aldanıp çiçek açan ağaçlar var cümlesinde altı çizili sözcükler fiilimsi olup isim (gidiş), zarf (aldanıp) ve sıfat (açan) görevlerinde kullanılmıştır.

Fiilimsiler, fiilimsi eki aldıkları için çekimli fiillerden farklıdır. Çekimli fiiller kip ve kişi eki alırken, fiilimsiler bunları almaz.

Örnek: Bunu anlayan öğrenci dersi de anlar. Bu cümlede “anlamak” fiili iki farklı şekilde kullanılmıştır. İlkinde “an” kökü, fiilimsi eki alarak fiilimsi olmuş (anla+y+an=anlayan), ikincisinde ise geniş zaman kipi ve kişi eki alarak çekimli fiil olmuştur (anla+r=anlar).

Fiilimsi Türleri

İsim-Fiil (Mastar): Fiilden türeyip isim-fiil eki alarak fiilin adı olan fiilimsi türüne “isim-fiil” denir.

İsim-Fiil Ekleri:

  • -mek / -mak
  • -me / -ma
  • -iş / -ış / -üş / -uş

Örnek: Spor yapmak sağlığa yararlıdır. Bu cümlede “yap” fiil köküdür ve “mak” eki isim-fiil ekidir. Altı çizili “yapmak” sözcüğü fiilden türemiş bir sözcük olarak isim-fiil görevindedir.

İsim-Fiilin İsimlerden Farkı: İsimler varlıkların adıdır, isim-fiiller ise fiillerin adıdır.

Örnek: Ekmek getirmeyi unutma! Bu cümlede “ekmek” sözcüğü besin maddesi olarak isimdir.

Örnek: Tohumu baharda ekmek gerekir. Bu cümlede “ekmek” sözcüğü bir fiilin adı olarak fiilimsi görevindedir.

Not: İsim-fiil eki alan bazı sözcükler kalıplaşarak isim olabilir. Örnekler: dondurma, danışma, kazma, çakmak…

Örnek: Dondurmayı çok severim. Bu cümlede “dondurma” isimdir.

Örnek: Sakın sebzeleri dondurma. Bu cümlede “dondurma” çekimli fiildir.

Örnek: Etleri dondurmanı önermem. Bu cümlede “dondurma” isim-fiildir.

Not: Olumsuzluk eki olan -me/-ma ile isim-fiil eki olan -me/-ma karıştırılmamalıdır.

Örnek: Yüksek sesle konuşma. Bu cümlede “-ma” olumsuzluk ekidir.

Örnek: Dün toplantıda bir konuşma yaptı. Bu cümlede “-ma” isim-fiil ekidir.

Sıfat-Fiil (Ortaç): Fiilden türeyip sıfat-fiil ekleri alarak sıfat görevinde kullanılan fiilimsi türüne “sıfat-fiil” denir.

Sıfat-Fiil Ekleri:

  • -an / -en
  • -ası / -esi
  • -maz / -mez
  • -r / -ar / -er / -ur / -ür
  • -dık / -dik / -duk / -dük / -tık / -tik / -tuk / -tük
  • -acak / -ecek
  • -mış / -miş / -muş / -müş

Örnek: Köyde tanıdık insan kalmamış. Bu cümlede “tanı” fiil köküdür ve “dık” eki sıfat-fiil ekidir. “Tanıdık” sözcüğü “insan” ismini nitelediği için sıfat görevinde kullanılmıştır.

Sıfat-Fiil Ekleri:

  1. -an / -en
    • Koşan çocuklar parka gidiyor.
      (Bu cümlede koşan sıfat-fiil olarak kullanılmıştır.)
  2. -ası / -esi
    • Anlatacak yazılası çok hikayem var.
      (Bu cümlede yazılası sıfat-fiil olarak kullanılmıştır.)
  3. -maz / -mez
    • Bitmez işler arasında kaybolduk.
      (Bu cümlede bitmez sıfat-fiil olarak kullanılmıştır.)
  4. -r / -ar / -er / -ur / -ür
    • Bu kadar kaçar insan gördüm.
      (Bu cümlede kaçar sıfat-fiil olarak kullanılmıştır.)
  5. -dık / -dik / -duk / -dük / -tık / -tik / -tuk / -tük
    • Sevdik insanlar asla unutulmaz.
      (Bu cümlede sevdik sıfat-fiil olarak kullanılmıştır.)
  6. -acak / -ecek
    • Gelecek haftayı iple çekiyoruz.
      (Bu cümlede gelecek sıfat-fiil olarak kullanılmıştır.)
  7. -mış / -miş / -muş / -müş
    • Görmüş olduğum en güzel manzaraydı.
      (Bu cümlede görmüş sıfat-fiil olarak kullanılmıştır.)

Sıfat-Fiil, Çekimli Fiil ve Sıfat Arasındaki Farklar:

  • Sıfat-fiil, sıfat-fiil eklerinden birini alır. Örnek: çalışan
  • Çekimli fiil, kip ve kişi eki alır. Örnek: çalışk
  • Sıfat, sıfat-fiil eki ve kip kişi eki almaz. Örnek: çalışkan

Not: Sıfat-fiiller her zaman sıfat görevinde olmayabilir.

Örnek: Ne zaman gideceği belli değil. Bu cümlede “gideceği” fiilden türeyip sıfat-fiil eki almıştır ama sıfat görevinde değildir.

Not: Sıfat-fiiller dönüşerek isim de olabilir. Örnekler: yazar, kapan, bakan, döner, silecek…

Adlaşmış Sıfat: Bazı sıfat-fiillerde sıfatın yanındaki isim yazılmadığında “adlaşmış sıfat” oluşur.

Örnek: Bekleyen kişileri içeri alın. Bu cümlede “bekleyen” sıfat-fiildir ve “kişi” isimdir. “Kişi” sözcüğü çıkarılıp çoğul eki (-ler) ve belirtme durumu eki (-i) eklenince, cümle “Bekleyenleri içeri alın.” olur ve “bekleyenleri” adlaşmış sıfat olur.

Örnekler:

  • Çalışmasını bitiren öğrenciler çıkabilir.Çalışmasını bitirenler çıkabilir.
  • Sana bakan adamı tanıyor musun?Sana bakanı tanıyor musun?
  • Olan biten işlerden haberim yok.Olan bitenden haberim yok.

Zarf-Fiil (Ulaç): Fiilden türeyip zarf-fiil ekleri alarak zarf görevinde kullanılan fiilimsi türüne “zarf-fiil” denir.

Zarf-Fiil Ekleri:

  • -ıp / -ip / -up / -üp
  • -arak / -erek
  • -ken
  • -a / -e
  • -madan / -meden
  • -eli / -alı
  • -ınca / -ince / -unca / -ünce
  • -meksizin / -maksızın
  • -dıkça / -dikçe / -dukça / -dükçe
  • -r… / -mez

Örnekler:

  • Seni gördükçe mutlu oluyorum.
  • Koşa koşa okula gitti.
  • Markete uğrayıp alışveriş yapacağım.
  • Düzenli ders çalışarak başarılı olabilirsin.

Bu cümlelerdeki koyu renkli sözcükler fiilden türeyip zarf-fiil eki almışlardır ve cümleye zaman ve durum anlamı katarak zarf-fiil türünde fiilimsilerdir.

Zarf-Fiil Ekleri:

  1. -ıp / -ip / -up / -üp
    • Eve gelip yemeğini yedi.
      (Bu cümlede gelip zarf-fiil olarak kullanılmıştır.)
  2. -arak / -erek
    • Koşarak** yanımıza geldi.
      (Bu cümlede koşarak zarf-fiil olarak kullanılmıştır.)
  3. -ken
    • Uyurken** yağmur yağmaya başladı.
      (Bu cümlede uyurken zarf-fiil olarak kullanılmıştır.)
  4. -a / -e
    • Markete uğraya gidiyorum.
      (Bu cümlede uğraya zarf-fiil olarak kullanılmıştır.)
  5. -madan / -meden
    • Sormadan cevap verdi.
      (Bu cümlede sormadan zarf-fiil olarak kullanılmıştır.)
  6. -eli / -alı
    • Geleli birkaç gün oldu.
      (Bu cümlede geli zarf-fiil olarak kullanılmıştır.)
  7. -ınca / -ince / -unca / -ünce
    • Gelince bana haber ver.
      (Bu cümlede gelince zarf-fiil olarak kullanılmıştır.)
  8. -meksizin / -maksızın
    • Durmaksızın çalışıyor.
      (Bu cümlede durmaksızın zarf-fiil olarak kullanılmıştır.)
  9. -dıkça / -dikçe / -dukça / -dükçe
    • Çalıştıkça daha da iyi oluyorum.
      (Bu cümlede çalıştıkça zarf-fiil olarak kullanılmıştır.)
  10. -r… / -mez
  • Görür görmez tanıdım.
    (Bu cümlede görür görmez zarf-fiil olarak kullanılmıştır.)

Anlamadığınız yerleri aşağıya yorum olarak sorabilirsiniz.


Önsezi ve Öngörü Hariç Tüm Ön le yapilan birleşik kelimeler ayrı yazılır

Temmuz 10, 2024 Okuma süresi: ~1 dakika

Evet sevgili dil bilgisi severler bu yazımızda sizlere basit bir tüyo vereceğiz. Birleşik kelimelerin yazımı çoğu zaman karıştırılıyor. Bunlardan birisi de ön ile yapılan birleşik kelimeler. Burada basit bir püf nokta var yani basit bir bilgi hafızanızda tutarsanız gerisi kendiliğinden gelir.

 

Kuralımız şu: önsezi ve öngörü kelimeleri hariç ön kelimesi ile yapılan bütün birleşik kelimeler ayrı yazılır.

 

Ön söz, ön ad, ön yargı, ön lisans, ön yargı ön görüşme, ön tanıtım ve benzeri kelimeleri ayrı yazılır.

 

Yukarıdaki kelimelerden birisi nasıl yazılır diye aratırsanız bu yazımızı karşınıza çıkarsa sizlere yardımcı olmuş oluruz.


Ara söz ve ara cümle nedir?

Haziran 17, 2024 Okuma süresi: 4 dakika

Ara söz ve ara cümle, bir cümle içerisinde yer alan ve cümlenin anlam bütünlüğünü bozmadan çıkarılabilen, açıklayıcı veya tamamlayıcı bilgiler veren ifadelerdir. İkisi arasındaki temel fark, ara sözün kelime grubu veya tek bir kelime olabilmesi, ara cümlenin ise bir cümle yapısında olmasıdır.

Ara Söz ve Ara Cümlelerin Özellikleri:

  • Cümlenin Anlam Bütünlüğünü Bozmazlar: Ara söz veya ara cümle cümleden çıkarıldığında, cümlenin temel anlamı değişmez.
  • İki Virgül veya İki Kısa Çizgi Arasında Gösterilirler: Ara söz ve ara cümleler, cümle içerisinde iki virgül (,) veya iki kısa çizgi (-) ile ayrılırlar.
  • Açıklayıcı veya Tamamlayıcı Bilgi Verirler: Ana düşünceye ek bilgiler sunarlar, konuyu daha iyi anlamayı sağlarlar veya konuşmacının yorumunu yansıtırlar.
  • Cümledeki Herhangi Bir Öğenin Yerine Geçmezler: Ara söz ve ara cümleler, cümledeki özne, nesne, yüklem gibi öğelerin yerine geçmezler.

Ara Söz Örnekleri:

  • Ali, zeki bir öğrenci, sınavı başarıyla geçti.
  • İstanbul, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü şehir, her yıl milyonlarca turist ağırlıyor.
  • Bu kitap, bence, çok sıkıcı.
  • Ahmet, sanırım, bugün okula gelmeyecek.
  • Dün akşam, hatırlarsanız, size bu konudan bahsetmiştim.

Ara Cümle Örnekleri:

  • Bu yaz, umarım hava güzel olur, tatile gideceğiz.
  • Sinemaya gitmek istiyorum, ama param yok, ne yapacağım?
  • Otobüs, her zamanki gibi geç kaldı, bu yüzden işe geç kaldım.
  • Bu filmi, daha önce izlemiştim, tekrar izlemek istemiyorum.
  • Yeni komşumuz, adı Ayşe, çok cana yakın biri.

Ara Söz ve Ara Cümlelerin Kullanım Amacı:

  • Açıklama Yapmak: Bir kavramı, durumu veya kişiyi daha iyi açıklamak için kullanılırlar.
  • Düşünceye Vurgu Yapmak: Ana düşünceyi pekiştirmek veya belirginleştirmek için kullanılırlar.
  • Duygu ve Düşünceleri Belirtmek: Konuşmacının duygularını, düşüncelerini veya yorumlarını ifade etmek için kullanılırlar.
  • Anlatımı Zenginleştirmek: Cümleye farklı bir hava katarak anlatımı daha akıcı ve ilgi çekici hale getirirler.

Önemli Not:

Ara söz ve ara cümlelerin doğru kullanımı, cümlelerin daha anlaşılır ve etkili olmasını sağlar. Ancak, aşırı kullanımı anlatımı boğabilir ve cümlelerin akıcılığını engelleyebilir. Bu nedenle, ara söz ve ara cümleleri yerinde ve ölçülü kullanmak önemlidir.


Birleşik sözcükler nedir?

Haziran 17, 2024 Okuma süresi: 5 dakika

Birleşik sözcükler, iki veya daha fazla sözcüğün bir araya gelerek yeni bir kavramı ifade ettiği kelimelerdir. Bu sözcükler, anlam ve yazım açısından farklılık gösterebilirler.

Birleşik Sözcüklerin Özellikleri:

  • Anlam Kayması: Birleşik sözcüklerdeki kelimeler, tek başlarına sahip oldukları anlamdan farklı bir anlam kazanabilirler. Örneğin, “göz” ve “yaşı” kelimeleri birleşerek “gözyaşı” kelimesini oluşturur ve bu kelime artık gözün yaşı anlamına gelmez, ağlama sırasında akan yaş .
  • Yazım Kuralları: Birleşik sözcüklerin yazımı, kelimelerin anlam kaybına uğrayıp uğramadığına ve birleşme sırasında ses düşmesi veya türemesi yaşanıp yaşanmadığına göre değişir.

Birleşik Sözcüklerin Oluşum Yolları:

  1. Anlam Kaymasıyla Oluşanlar: Bu tür birleşik sözcüklerde, birleşen kelimelerden en az biri anlamını kaybeder ve yeni bir anlam ortaya çıkar. Bu tür birleşik sözcükler genellikle bitişik yazılır.

    • Örnekler:
      • Pazartesi (pazar + ertesi)
      • Gökkuşağı (gök + kuşağı)
      • Ayakkabı (ayak +kabı)
      • El çantası (el + çantası)
      • Balıkçı (balık + -çı eki)
  2. Ses Türemesi veya Ses Düşmesiyle Oluşanlar: Bu tür birleşik sözcüklerde, kelimelerin birleşmesi sırasında yeni bir ses ortaya çıkar veya var olan bir ses düşer. Bu tür birleşik sözcükler genellikle bitişik yazılır.

    • Örnekler:
      • Hissetmek (his + etmek)
      • Uyumak (uyu + mak)
      • Gönlümce (gönlüm + -ce eki)
      • Kapkara (kap + kara)
      • Olağanüstü (olağan + üstü)
  3. Sıfat Tamlamasıyla Oluşanlar: Bu tür birleşik sözcüklerde, bir sıfat bir ismi niteler ve bu iki kelime birleşerek yeni bir kavram oluşturur. Bu tür birleşik sözcükler genellikle ayrı yazılır.

    • Örnekler:
      • Kara tahta
      • Demir kapı
      • Akıl hastanesi
      • Yüksek lisans
      • Siyah beyaz
  4. İki Fiilin Birleşmesiyle Oluşanlar: Bu tür birleşik sözcüklerde, iki fiil bir araya gelerek yeni bir fiil oluşturur. Bu tür birleşik sözcükler genellikle bitişik yazılır.

    • Örnekler:
      • Alışveriş yapmak
      • Gecekondu
      • Çekyat
      • Dayanmak
      • Vazgeçmek

Önemli Notlar:

  • Birleşik sözcüklerin yazımıyla ilgili kesin kurallar bulunmakla birlikte, bazı durumlarda farklı yazım biçimleri kabul edilebilir. Bu nedenle, TDK’nın güncel yazım kılavuzuna başvurmak önemlidir.
  • Birleşik sözcükler, dilin sürekli olarak geliştiği ve değiştiği için zamanla değişebilir ve yeni birleşik sözcükler ortaya çıkabilir.

Basit sözcükler nedir?

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 2 dakika

Basit sözcükler, yapım eki almamış ve başka bir sözcükle birleşmemiş sözcüklerdir. Kök halinde bulunan ve anlamı herhangi bir ekle değiştirilmemiş kelimeler basit sözcük olarak kabul edilir.

Basit Sözcüklerin Özellikleri:

  • Yapım Eki Almazlar: Basit sözcükler sadece çekim eki alabilirler (çoğul eki, iyelik eki, durum eki gibi).
  • Kök Halindedirler: Her zaman kökten türememiş halleriyle kullanılırlar.
  • Başka Sözcükle Birleşmezler: Birden fazla sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşmazlar.

Basit Sözcük Örnekleri:

  • İsimler: ev, araba, ağaç, masa, kitap, kalem, defter
  • Sıfatlar: güzel, büyük, iyi, kötü, hızlı, yavaş, uzun, kısa
  • Zarflar: şimdi, burada, orada, yavaşça, hızlıca, güzelce
  • Zamirler: ben, sen, o, biz, siz, onlar, bu, şu, o
  • Fiiller: gel, git, oku, yaz, gör, konuş, düşün, sev

Önemli Notlar:

  • Basit sözcükler çekim eki alabilirler. Örneğin, “ev” kelimesi basit bir sözcüktür, ancak “evler” (çoğul eki) veya “evim” (iyelik eki) şeklinde çekimlenebilir.
  • Bazı sözcükler hem basit hem de türemiş olabilir. Örneğin, “göz” kelimesi basit bir sözcük iken, “gözlük” kelimesi “göz” kelimesine “-lük” yapım eki getirilerek oluşturulmuş türemiş bir sözcüktür.

Fiiller

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 8 dakika

Fiil (Eylem), bir işin, oluşun ya da durumun bildiren kelimelerdir. Türkçe dilbilgisinde temel ögelerden biri olan fiiller, cümleye hareket ve dinamizm katar. Fiiller, farklı zamanlarda, farklı kişiler tarafından gerçekleştirilebilir ve bu durumlar fiillerin çekimlenmesiyle ifade edilir.

Fiillerin Özellikleri:

  • Çekimli Olmaları: Fiiller, zaman, kip, kişi ve sayı eklerini alarak çekimlenebilirler. Bu sayede eylemin ne zaman, kim tarafından ve nasıl gerçekleştirildiği belirtilir.
  • Yüklem Olmaları: Fiiller, cümlede yüklem görevinde bulunurlar. Yani, cümlenin temel anlamını oluşturan ve özne hakkında bilgi veren öğedirler.
  • Anlam ve Yapılarına Göre Çeşitleri Olması: Fiiller, anlamlarına göre iş, oluş ve durum bildiren fiiller olarak; yapılarına göre ise basit, türemiş ve birleşik fiiller olarak sınıflandırılırlar.

Fiil (Eylem) Çeşitleri:

  1. Anlamlarına Göre Fiiller:
  • İş (Kılış) Fiilleri: Öznenin kendi isteğiyle yaptığı hareketleri bildirir.
    • Örnek: yürümek, koşmak, yemek, içmek, yazmak, okumak
  • Oluş Fiilleri: Öznenin kendi isteği dışında gerçekleşen olayları veya değişmeleri bildirir.
    • Örnek: büyümek, yaşlanmak, solmak, sararmak, doğmak, ölmek
  • Durum Fiilleri: Öznenin içinde bulunduğu durumu veya özelliği bildirir.
    • Örnek: durmak, oturmak, uyumak, gülmek, ağlamak, bilmek, sevmek
  1. Yapılarına Göre Fiiller:
  • Basit Fiiller: Kök halinde bulunan ve herhangi bir ek almamış fiillerdir.
    • Örnek: gel, git, gör, oku, yaz
  • Türemiş Fiiller: Köklerine yapım eki alarak oluşmuş fiillerdir.
    • Örnek: oku+mak, yaz+dır+mak, gül+ümse+mek
  • Birleşik Fiiller: İki veya daha fazla kelimenin bir araya gelerek oluşturduğu fiillerdir.
    • Örnek: vazgeçmek, başvurmak, görüşmek, alışveriş yapmak

Fiillerde Çekim:

Fiiller, kip ve kişi ekleri alarak çekimlenir. Kipler, eylemin zamanını, gerçekleşme durumunu ve konuşmacının bakış açısını belirtir. Kişi ekleri ise eylemi gerçekleştiren kişiyi belirtir.

Kipler:

  • Haber Kipleri:
    • Geniş Zaman: Her zaman yapılan veya sürekliliği olan eylemleri ifade eder. (Örnek: Her gün kitap okurum.)
    • Şimdiki Zaman: Konuşma anında devam eden eylemleri ifade eder. (Örnek: Şu an kitap okuyorum.)
    • Gelecek Zaman: Gelecekte yapılacak eylemleri ifade eder. (Örnek: Yarın kitap okuyacağım.)
    • Geçmiş Zaman: Geçmişte yapılan eylemleri ifade eder. (Örnek: Dün kitap okudum.)
  • Dilek Kipleri:
    • Gereklilik Kipi: Yapılması gereken eylemleri ifade eder. (Örnek: Kitap okumalısın.)
    • İstek Kipi: Yapılmasını arzu edilen eylemleri ifade eder. (Örnek: Kitap okumak istiyorum.)
    • Emir Kipi: Birine emir veya rica yoluyla yapmasını istediğimiz eylemleri ifade eder. (Örnek: Kitabı oku!)
  • Şart Kipi: Bir eylemin gerçekleşmesi için gerekli olan koşulu ifade eder. (Örnek: Kitap okursan başarılı olursun.)

Kişi Ekleri:

    1. Tekil Kişi: -im, -m (Örnek: Ben okurum.)
    1. Tekil Kişi: -sin, -n (Örnek: Sen okursun.)
    1. Tekil Kişi: – (Örnek: O okur.)
    1. Çoğul Kişi: -iz, -k, -z (Örnek: Biz okuruz.)
    1. Çoğul Kişi: -siniz, -niz (Örnek: Siz okursunuz.)
    1. Çoğul Kişi: -ler (Örnek: Onlar okurlar.)

Fiillerle İlgili Diğer Konular:

  • Fiilimsiler (Ortaç, Ulaç, İsim-Fiil): Fiillerden türeyen ancak yüklem olmayan kelimelerdir.
  • Ek Fiil: İsim soylu sözcüklere veya basit zamanlı fiillere gelerek onları yüklem yapan veya birleşik zamanlı fiile dönüştüren fiillerdir.
  • Yardımcı Fiiller: Anlamları zayıflamış ve başka fiillerle birlikte kullanılan fiillerdir.


Ünlemler

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 6 dakika

Ünlem, bir duyguyu, düşünceyi, seslenmeyi veya herhangi bir durumu aniden ifade etmek için kullanılan kelime veya kelime gruplarıdır. Ünlemler, genellikle cümle başında yer alır ve ünlem işareti (!) ile biterler.

Ünlem Türleri ve Örnekleri:

  1. Duygu Bildiren Ünlemler: Sevinç, üzüntü, şaşkınlık, korku, kızgınlık, acıma, beğenme gibi duyguları ifade ederler.

    • Örnekler:
      • Ah! Ne kadar acı bir haber!
      • Of! Yine mi yağmur yağıyor?
      • Vay canına! Bu ne güzellik böyle?
      • Eyvah! Cüzdanımı kaybettim!
      • Bravo! Çok güzel bir şarkı söyledin!
  2. Seslenme Bildiren Ünlemler: Birine seslenirken veya dikkatini çekmek için kullanılırlar.

    • Örnekler:
      • Hey! Nereye gidiyorsun?
      • Alo! Beni duyuyor musun?
      • Ey! Oğlum, hemen gel buraya!
      • Bre! Adam, ne yapıyorsun?
      • Yahu! Sen de her şeye karışıyorsun!
  3. Doğa Seslerini Taklit Eden Ünlemler: Hayvanların çıkardığı sesleri veya doğada meydana gelen olayların seslerini taklit ederler.

    • Örnekler:
      • Hav hav! Köpek havlıyor.
      • Miyav! Kedi miyavlıyor.
      • Şıp şıp! Yağmur yağıyor.
      • Güm güm! Gök gürlüyor.
      • Vız vız! Arı vızıldıyor.
  4. Tebrik ve Uyarı Bildiren Ünlemler: Birini tebrik etmek, uyarmak veya dikkatini çekmek için kullanılırlar.

    • Örnekler:
      • Aferin! Çok iyi yaptın!
      • Haydi! Çabuk ol!
      • Dikkat! Tehlikeli olabilir!
      • Eyvah! Dikkat et, düşeceksin!
      • Aman! Sakın yapma!
  5. Dini Ünlemler: Dini inançlarla ilgili duyguları ifade etmek için kullanılırlar.

    • Örnekler:
      • Allah Allah! Ne kadar da günah işledim!
      • Ya Rabbi! Bana yardım et!
      • Ya Şafi! Beni iyileştir!
      • Süphanallah! Ne kadar da güzel bir manzara!
      • Elhamdülillah! Çok şükür!

Ünlemlerin Cümle İçindeki Yeri:

Ünlemler genellikle cümle başında yer alır, ancak cümle içinde veya sonunda da kullanılabilirler. Cümle başında kullanıldıklarında, genellikle virgülle ayrılırlar. Cümle içinde veya sonunda kullanıldıklarında ise ünlem işaretiyle biterler.

Örnekler:

  • Ah! Ne kadar da güzel bir gün!
  • Bu ne güzel bir gün, ah!
  • Çok güzel bir gün, ah!

Ünlemlerin Önemi:

Ünlemler, konuşma diline canlılık, samimiyet ve duygusallık katarlar. Yazılı dilde ise, karakterlerin duygularını ve düşüncelerini daha etkili bir şekilde ifade etmeye yardımcı olurlar. Ünlemlerin doğru kullanımı, anlatımı güçlendirir ve okuyucu veya dinleyici üzerinde daha kalıcı bir etki bırakır.


Ek fiil nedir?

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 6 dakika

Ek fiil, isim soylu sözcüklere gelerek onları yüklem yapan veya basit zamanlı fiillere gelerek onları birleşik zamanlı fiile dönüştüren “-i” (mek/mak) fiilinin zamanla kökünün eriyip sadece “-di, -miş, -se, -dır” eklerinden ibaret kalmış halidir.

Ek Fiilin Görevleri:

  1. İsim veya İsim Soylu Sözcükleri Yüklem Yapar:
  • Bu ev çok güzeldir. (sıfat + ek fiil)
  • Ali öğretmen oldu. (isim + ek fiil)
  • Dün hava çok soğuktu. (sıfat + ek fiil)
  • Sinema seyretmek eğlencelidir. (isim-fiil + ek fiil)
  • Onunla konuşmak zordu. (sıfat + ek fiil)
  1. Basit Zamanlı Fiilleri Birleşik Zamanlı Fiile Dönüştürür:
  • Geldim. (gel- fiili + -di ek fiili)
  • Gitmişsin. (git- fiili + -miş ek fiili)
  • Görseydin. (gör- fiili + -se ek fiili)
  • Okuyordur. (oku- fiili + -yor ek fiili + -dur ek fiili)
  • Anlamıştım. (anla- fiili + -mış ek fiili + -tı ek fiili)

Ek Fiil Çeşitleri:

  1. Haber Kipleri:
  • -di (Geçmiş Zaman): Okula gitti.
  • -miş (Öğrenilen Geçmiş Zaman/ Rivayet): Ali gelmiş.
  • -se (Şart Kipi/ Dilek Kipi): Eve gitsem iyi olur.
  • -dır (Geniş Zaman/ Bilinen Geçmiş Zaman): O çok çalışkandır.
  1. Diğer Ek Fiiller:
  • -yor (Şimdiki Zaman): Şu an ders çalışıyor.
  • -acak/ecek (Gelecek Zaman): Yarın sinemaya gidecek.
  • -malı/meli (Gereklilik Kipi): Bu kitabı okumalısın.
  • -(y)abil/ebil (Yeterlilik Kipi): Bu soruyu çözebilirim.

Ek Fiillerin Özellikleri:

  • Ek fiiller çekimlidir, yani kip ve kişi eklerini alabilirler.
  • Ek fiillerin bazıları anlam kaybına uğramıştır ve sadece görevleri kalmıştır (örneğin, “-dır” eki).
  • Ek fiiller, birleşik fiillerin ikinci kısmını oluştururlar.

Ek Fiillerle İlgili Önemli Noktalar:

  • Ek fiiller, cümlede yüklem görevinde bulunur.
  • Ek fiiller, isim soylu sözcükleri yüklem yaparken onlara kip ve kişi eki kazandırır.
  • Ek fiiller, basit zamanlı fiillere gelerek onları birleşik zamanlı fiile dönüştürür.
  • Ek fiillerin bazıları zaman, bazıları ise kip anlamı taşır.

Ek Fiil Örnekleri:

  • Ben öğrenciyim. (isim + ek fiil)
  • O dün okula gitti. (fiil + ek fiil)
  • Hava güzel olsa pikniğe giderdik. (fiil + ek fiil)
  • Annem yemek yapıyor. (fiil + ek fiil)
  • Bu kitabı okuyabileceğini sanmıyorum. (fiil + ek fiil)

Deyimler Konusu

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 4 dakika

Deyimler, kelimelerin gerçek anlamlarından uzaklaşarak mecazi bir anlam ifade ettiği, kalıplaşmış söz gruplarıdır. Deyimler, genellikle bir durumu, duyguyu, düşünceyi veya olayı daha çarpıcı ve etkili bir şekilde anlatmak için kullanılır. Türkçenin zenginliğini ve ifade gücünü gösteren önemli bir unsurdur.

Deyimlerin Özellikleri:

  • Kalıplaşmış Söz Gruplarıdır: Deyimler, kelimelerin yerleri değiştirilemeyen, belirli bir kalıba sahip söz gruplarıdır. Örneğin, “ağzı açık kalmak” deyiminde kelimelerin sırası değiştirilemez.
  • Mecazi Anlam Taşırlar: Deyimlerdeki kelimeler, gerçek anlamlarından farklı, mecazi bir anlam ifade eder. Örneğin, “kulak kabartmak” deyiminde “kulak kabartmak” kelimesi, gerçek anlamda kulağı büyütmek değil, dikkat kesilmek .
  • Anonimdirler: Deyimlerin kim tarafından ne zaman yaratıldığı bilinmez. Halk arasında yaygınlaşarak ortak bir dil malı haline gelmişlerdir.
  • Kültürel Bir Miras: Deyimler, bir toplumun kültürel değerlerini, inançlarını ve yaşam tarzını yansıtır. Bu nedenle, deyimleri bilmek ve doğru kullanmak, dilin ve kültürün daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur.

Deyim Örnekleri ve Anlamları:

  • Ağzı açık kalmak: Şaşırmak, hayret etmek
  • Ağzından bal damlamak: Çok güzel ve tatlı konuşmak
  • Atı alan Üsküdar’ı geçti: İş işten geçtikten sonra harekete geçmek
  • Burnundan kıl aldırmamak: Kimseye eyvallahı olmamak, kimseden söz dinlememek
  • Can kulağıyla dinlemek: Çok dikkatli bir şekilde dinlemek
  • Çam devirmek: Yersiz ve gereksiz konuşmak
  • Etekleri zil çalmak: Çok sevinmek
  • Gözü kara olmak: Korkusuz ve cesur olmak
  • İki dirhem bir çekirdek olmak: Çok zayıf ve çelimsiz olmak
  • Kaşlarını çatmak: Sinirlenmek, kızmak
  • Kuş olup uçmak: Çok hızlı bir şekilde gitmek
  • Yüzü gülmek: Sevinçli olmak
  • Zurnanın zırt dediği yer: İşin en önemli ve kritik noktası

Deyimlerin Kullanım Alanları:

Deyimler, günlük konuşma dilinde, edebi eserlerde, gazete yazılarında, reklamlarda ve daha birçok alanda kullanılır. Anlatımı güçlendirmek, düşünceyi daha etkili bir şekilde ifade etmek ve dilin zenginliğini göstermek için sıkça başvurulan bir kaynaktır.

Deyimlerin Önemi:

Deyimler, Türkçenin zenginliğini ve ifade gücünü gösteren önemli bir kültürel mirastır. Deyimleri bilmek ve doğru kullanmak, dilin daha iyi anlaşılmasını ve etkili bir şekilde kullanılmasını sağlar. Aynı zamanda, deyimler sayesinde kültürel değerler ve inançlar gelecek nesillere aktarılır.


Atasözleri

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 5 dakika

Atasözleri, uzun deneyimler sonucu ortaya çıkmış, toplum tarafından benimsenmiş ve kalıplaşmış öğütler, özlü sözlerdir. Genellikle mecazi anlamlar taşırlar ve kısa, özlü bir şekilde hayatın gerçeklerini, tecrübeleri ve ahlaki değerleri ifade ederler.

Atasözlerinin Özellikleri:

  • Kısa ve Özlü Olmaları: Atasözleri, az kelimeyle çok şey anlatır. Bu nedenle akılda kalıcıdırlar ve kolayca hatırlanırlar.
  • Mecazi Anlamlar Taşımaları: Atasözleri, genellikle gerçek anlamının dışında, mecaz yoluyla bir mesaj verirler. Bu sayede daha etkili ve çarpıcı olurlar.
  • Öğüt Verici Olmaları: Atasözleri, insanlara yol gösterici, öğüt verici niteliktedir. Yaşanmış deneyimlere dayanarak doğruyu ve yanlışı öğretmeyi amaçlarlar.
  • Anonim Olmaları: Atasözlerinin kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmez. Toplumun ortak malı haline gelmişlerdir.
  • Kalıplaşmış Olmaları: Atasözleri, yüzyıllar boyunca dilden dile dolaşarak günümüze ulaşmış ve değişmeden kalmış sözlerdir.

Atasözü Örnekleri ve Anlamları:

  • “Damlaya damlaya göl olur.”
    • Küçük ve önemsiz görünen şeyler, zamanla birikerek büyük sonuçlar doğurabilir.
  • “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.”
    • Güzel söz söylemek, insanları etkilemenin ve zor işleri başarmak için en etkili yoldur.
  • “Ağaç yaşken eğilir.”
    • İnsanların eğitimine küçük yaşta başlanmalıdır.
  • “İşleyen demir ışıldar.”
    • Çalışmak, insanı geliştirir ve başarılı kılar.
  • “Bir elin nesi var, iki elin sesi var.”
    • Birlikte çalışmak, daha iyi sonuçlar elde etmeyi sağlar.
  • “Sakla samanı, gelir zamanı.”
    • İhtiyaç anında kullanmak üzere bir şeyleri biriktirmek önemlidir.
  • “Acı söz insanı dininden çıkarır.”
    • Sert ve kırıcı sözler söylemekten kaçınmak gerekir.
  • “Rüzgar eken fırtına biçer.”
    • Kötülük yapan, kötülük bulur.
  • “Komşu komşunun külüne muhtaçtır.”
    • İnsanlar, birbirlerine her zaman yardım etmelidir.
  • “Lafla peynir gemisi yürümez.”
    • Sadece konuşmakla bir iş yapılmış olmaz, eyleme geçmek gerekir.

Atasözlerinin Kullanım Alanları:

Atasözleri, günlük konuşma dilinde, edebi eserlerde, gazete yazılarında, ders kitaplarında ve daha birçok alanda kullanılır. Anlatımı güçlendirmek, düşünceyi pekiştirmek ve öğüt vermek için sıkça başvurulan bir kaynaktır.

Atasözlerinin Önemi:

Atasözleri, bir milletin kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Toplumun değerlerini, inançlarını, geleneklerini ve yaşam felsefesini yansıtır. Aynı zamanda, dilin zenginliğini ve ifade gücünü gösterir. Atasözleri, geçmişten günümüze aktarılan bir bilgelik hazinesidir ve gelecek nesillere aktarılması gereken önemli bir kültürel mirastır.


Betimleme Nedir?

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 4 dakika

Betimleme, bir varlığı, nesneyi, yeri, kişiyi, olayı ya da duyguyu, okuyucunun veya dinleyicinin zihninde canlanacak şekilde ayrıntılarıyla anlatmaktır. Kelimelerle resim çizme sanatı olarak da tanımlanabilir. Betimlemede amaç, anlatılanı okuyucunun veya dinleyicinin beş duyusuna hitap ederek zihninde somutlaştırmasını sağlamaktır.

Betimlemenin Özellikleri:

  • Gözlem Gücü: Betimleme, dikkatli bir gözlem yeteneği gerektirir. Betimleyecek kişi, betimleyeceği nesneyi, kişiyi veya mekanı tüm ayrıntılarıyla gözlemlemeli ve bu gözlemlerini yazıya aktarmalıdır.
  • Zengin Kelime Dağarcığı: Etkili bir betimleme için zengin bir kelime hazinesine sahip olmak önemlidir. Anlatımı güçlendirmek ve okuyucunun zihninde canlı bir görüntü oluşturmak için sıfatlar, zarflar ve mecazlar kullanılır.
  • Duysal Öğeler: Betimleme yapılırken görme, işitme, dokunma, tatma ve koklama gibi beş duyuya hitap eden ifadeler kullanılır. Bu sayede okuyucu, anlatılanları daha iyi hissedebilir ve zihninde canlandırabilir.
  • Amaçlılık: Her betimleme bir amaca yönelik yapılır. Kimi zaman bir kişinin dış görünüşünü anlatmak, kimi zaman bir mekanın atmosferini yansıtmak, kimi zaman da bir olayın yaşandığı ortamı betimlemek amaçlanabilir.

Betimleme Türleri:

  • Kişi Betimlemesi: Bir kişinin dış görünüşünü (fiziksel özellikleri), iç dünyasını (duyguları, düşünceleri) veya her ikisini birden anlatmayı amaçlar.
  • Mekan Betimlemesi: Bir yerin veya mekanın özelliklerini, atmosferini ve okuyucuda uyandırdığı hisleri anlatır.
  • Olay Betimlemesi: Bir olayın nasıl gerçekleştiğini, nerede ve ne zaman olduğunu, olayın kahramanlarını ve okuyucuda bıraktığı etkiyi anlatır.
  • Duygu Betimlemesi: Soyut bir kavram olan duyguyu, somutlaştırarak okuyucunun hissetmesini sağlar.

Betimleme Örnekleri:

  • Kişi Betimlemesi: “Yüzü güneş yanığıyla bronzlaşmış, gözleri masmaviydi. Saçları rüzgarda dalgalanıyor, incecik beli uzun eteğiyle zarif bir şekilde kıvrılıyordu.”
  • Mekan Betimlemesi: “Eski ahşap ev, yemyeşil bir tepenin üzerindeydi. Bahçesinde rengarenk çiçekler açmış, kuş sesleri etrafı sarmıştı.”
  • Olay Betimlemesi: “Gökyüzü aniden kararırken şimşekler çakmaya başladı. Ardından sağanak halinde yağan yağmur, sokakları adeta bir nehre çevirdi.”
  • Duygu Betimlemesi: “Kalbi yerinden fırlayacak gibiydi. Heyecandan elleri titriyor, nefes almakta güçlük çekiyordu.”

Betimlemeler, edebi eserlerde sıkça kullanılan bir anlatım tekniğidir. Okuyucunun metne ilgisini çeker, hayal gücünü harekete geçirir ve anlatılanları daha iyi anlamasını sağlar.


TYT (Temel Yeterlilik Testi) Konuları

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 8 dakika

Türkçe:

  • Sözcükte Anlam
  • Cümlede Anlam
  • Paragrafta Anlam
  • Söz Yorumu
  • Deyimler ve Atasözleri
  • Ses Bilgisi
  • Yazım Kuralları
  • Noktalama İşaretleri

Matematik:

  • Temel Kavramlar
  • Sayı Basamakları
  • Bölme ve Bölünebilme
  • EBOB – EKOK
  • Rasyonel Sayılar
  • Basit Eşitsizlikler
  • Mutlak Değer
  • Üslü Sayılar
  • Köklü Sayılar
  • Çarpanlara Ayırma
  • Oran Orantı
  • Problemler
  • Denklemler

Geometri:

  • Doğruda ve Üçgende Açılar
  • Üçgenler
  • Üçgende Alan
  • Çokgenler
  • Dörtgenler
  • Yamuk
  • Paralelkenar
  • Eşkenar Dörtgen – Kare
  • Dikdörtgen
  • Deltoid
  • Çember ve Daire
  • Analitik Geometri

Fizik:

  • Fizik Bilimine Giriş
  • Madde ve Özellikleri
  • Hareket ve Kuvvet
  • İş, Güç, Enerji
  • Elektrik ve Manyetizma
  • Dalgalar
  • Basınç
  • Optik
  • Modern Fizik

Kimya:

  • Kimya Bilimine Giriş
  • Atom ve Periyodik Sistem
  • Kimyasal Türler Arası Etkileşimler
  • Mol Kavramı ve Kimyasal Hesaplamalar
  • Kimyasal Tepkimeler
  • Asitler, Bazlar ve Tuzlar
  • Karışımlar
  • Kimya Her Yerde

Biyoloji:

  • Canlıların Ortak Özellikleri
  • Hücre ve Organeller
  • Canlıların Çeşitliliği
  • Canlıların Temel Bileşenleri
  • İnsan Fizyolojisi
  • Genetik ve Kalıtım
  • Ekoloji
  • Çevre Sorunları

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi:

  • Din ve Ahlak
  • İslam Dininin İnanç Esasları
  • İslam Dininin İbadet Esasları
  • Kur’an ve Sünnet
  • Peygamberimizin Hayatı
  • Din ve Toplum

Felsefe:

  • Felsefeye Giriş ve Temel Kavramlar
  • Varlık Felsefesi
  • Bilgi Felsefesi
  • Ahlak Felsefesi
  • Sanat Felsefesi
  • Siyaset Felsefesi
  • Din Felsefesi

Coğrafya:

  • Coğrafya Bilimine Giriş
  • Dünya’nın Şekli ve Hareketleri
  • Harita Bilgisi
  • Atmosfer ve İklimler
  • Türkiye’nin Coğrafi Özellikleri
  • Türkiye Ekonomisi
  • Türkiye Nüfusu
  • Doğal Afetler
  • Türkiye’de Bölgeler
  • Dünya Coğrafyası

Tarih:

  • Tarih Bilimine Giriş
  • İlk Çağ Uygarlıkları
  • Orta Çağ Uygarlıkları
  • Türk-İslam Devletleri
  • Yeni Çağ ve Yakın Çağ
  • Türkiye Cumhuriyeti
  • Atatürkçülük

Not: Bu liste, TYT konularının genel bir özetidir. Detaylı bilgi için ÖSYM’nin yayınladığı kılavuzu inceleyebilirsiniz.


Noktalama işaretleri

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 6 dakika

Noktalama işaretleri, yazılı iletişimde cümlelerin doğru anlaşılmasını sağlayan ve ifadeye anlam kazandıran önemli unsurlardır. Cümlelerin yapısını belirler, anlamı netleştirir, vurgu ve tonlamayı belirginleştirirler. İşte Türkçe’deki temel noktalama işaretleri ve kullanımları:

1. Nokta ( . )

  • Cümle sonlarında kullanılır: Bugün hava çok güzel.
  • Kısaltmalarda kullanılır: vb., Dr., Prof.
  • Saat ve tarih yazımında kullanılır: 14.30, 15.06.2024
  • Sıra bildiren sayılardan sonra kullanılır: 1., 2., 3.

2. Virgül ( , )

  • Cümle içinde eş görevli kelimeleri ayırır: Elma, armut, portakal ve muz aldım.
  • Sıralı cümleleri ayırır: Eve geldim, yemeğimi yedim, sonra ders çalıştım.
  • Ara sözleri ve ünlemleri ayırır: Bu arada, sınav ne zaman?
  • Hitap için kullanılır: Arkadaşlar, buraya dikkat!

3. Noktalı Virgül ( ; )

  • Anlamca yakın cümleleri ayırır: Çok çalıştım; ancak başarılı olamadım.
  • Virgülle ayrılmış tür veya takımları ayırır: Meyveler; elma, armut, portakal; sebzeler; domates, biber, patlıcan.

4. İki Nokta ( : )

  • Kendisinden sonra örnek verilecek cümlelerden önce kullanılır: Alışveriş listesi: ekmek, süt, yumurta.
  • Doğrudan anlatıma geçmeden önce kullanılır: Öğretmen: “Sınav yarın” dedi.
  • Saat ve dakika gösteriminde kullanılır: Saat 15:30’da buluşalım.

5. Üç Nokta ( … )

  • Sözün tamamlanmadığını veya kesildiğini gösterir: Yarın seni…
  • Alıntılarda çıkarılan kısımları gösterir: “Düşünce … eylemden daha güçlüdür.”

6. Soru İşareti ( ? )

  • Soru cümlelerinin sonuna konur: Bugün okula gelecek misin?

7. Ünlem İşareti ( ! )

  • Sevinç, heyecan, şaşkınlık gibi duyguları ifade eden cümlelerin sonuna konur: Ne güzel bir gün!

8. Kesme İşareti ( ‘ )

  • Özel isimlere gelen ekleri ayırır: Ahmet’in kitabı, Türkiye’nin başkenti
  • Kısaltmalarda kullanılır: TDK’ye göre, 80’lerde

9. Tırnak İşareti ( ” ” )

  • Başkasından veya bir yazıdan olduğu gibi aktarılan sözleri gösterir: “Beni unutma,” dedi.
  • Özel olarak vurgulanmak istenen kelimeleri belirtir: “Sevgi” kelimesi çok anlamlıdır.
  • Kitap, dergi, makale gibi eserlerin adlarını gösterir: “Suç ve Ceza” romanını okudun mu?

10. Parantez ( )

  • Cümle içindeki açıklayıcı veya tamamlayıcı bilgileri ayırır: İstanbul (Türkiye’nin en büyük şehri) çok kalabalık.
  • Oyun metinlerinde konuşan kişiyi belirtir: (Ali) Günaydın!

11. Köşeli Parantez [ ]

  • Alıntılarda eklenen veya çıkarılan kısımları gösterir: “Yaşamak [hayatı] dolu dolu yaşamaktır.”

12. Kısa Çizgi ( – )

  • Satıra sığmayan kelimeleri bölmek için kullanılır: dün-ya
  • İki ayrı kavram arasında ilişki kurmak için kullanılır: Ankara-İstanbul seferi

Bu noktalama işaretleri, doğru ve etkili iletişim için önemlidir. Yazılı anlatımda bu işaretleri doğru kullanmak, mesajın daha anlaşılır olmasını sağlar ve yanlış anlamaları önler.


Harfler

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 3 dakika

Türkçe harfler, sesli ve sessiz harfler olarak iki ana gruba ayrılır. Her iki grubun kendine özgü özellikleri vardır.

Sesli Harfler (Ünlüler):

Türkçe’de 8 tane sesli harf bulunur. Bu harfler, ses tellerinin titreşimiyle çıkarıldıkları için “sesli” olarak adlandırılırlar.

  • a, e, ı, i, o, ö, u, ü

Sesli harfler, kendi içlerinde kalın ve ince olarak ikiye ayrılır:

  • Kalın Sesliler: a, ı, o, u
  • İnce Sesliler: e, i, ö, ü

Sesli Harflerin Özellikleri:

  • Büyük Ünlü Uyumu: Bir sözcükteki tüm sesli harfler ya kalın ya da incedir. Örneğin, “ev” kelimesindeki “e” ve “v” harfleri ikisi de incedir.
  • Küçük Ünlü Uyumu: Sözcüklere eklenen bazı eklerdeki sesli harf, kelimenin son hecesindeki sesli harfin kalınlığına veya inceliğine göre değişir. Örneğin, “ev” kelimesine “-ler” eki eklendiğinde “evler” olurken, “at” kelimesine “-ler” eki eklendiğinde “atlar” olur.

Sessiz Harfler (Ünsüzler):

Türkçe’de 21 tane sessiz harf bulunur. Bu harfler, ses tellerinin titreşimi olmadan çıkarıldıkları için “sessiz” olarak adlandırılırlar.

  • b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, l, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z

Sessiz harfler, kendi içlerinde sert ve yumuşak olarak ikiye ayrılır:

  • Sert Sessizler: ç, f, h, k, p, s, ş, t
  • Yumuşak Sessizler: b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z

Sessiz Harflerin Özellikleri:

  • Ünsüz Benzeşmesi: Bazı durumlarda, bir kelimenin sonundaki ünsüz harf, kendisinden sonra gelen ekteki ünsüz harfe benzer. Örneğin, “kitap” kelimesine “-çı” eki geldiğinde “kitapçı” olur.
  • Ünsüz Yumuşaması: Bazı durumlarda, kelimenin sonundaki sert ünsüzler, kendilerinden sonra gelen sesli harflere bağlı olarak yumuşar. Örneğin, “kitap” kelimesine “-ım” eki geldiğinde “kitabım” olur.

“Ki”lerin Yazımı

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 3 dakika

Türkçede üç farklı “ki” bulunur:

  1. Bağlaç olan ki: İki cümleyi birbirine bağlar ve genellikle neden-sonuç, amaç-sonuç, koşul-sonuç gibi anlamlar ifade eder. Yazılışta kendisinden önceki kelimeden ayrı yazılır.

    • Örnekler:
      • Çok çalışmalısın ki başarılı olasın. (Amaç-sonuç)
      • Hava güzel ki parka gidelim. (Neden-sonuç)
      • Erken kalktım ki işe geç kalmayayım. (Amaç-sonuç)
  2. Ek olan ki: İyelik eki “-ki” veya ilgi eki “-ki” olarak kullanılır. Kendisinden önceki kelimeye bitişik yazılır.

    • Örnekler:
      • Seninki daha güzel. (İyelik eki)
      • Dünkü maç çok heyecanlıydı. (İlgi eki)
      • Alininki kayboldu. (İyelik eki)
  3. Zamir olan ki: Soru zamiri olarak kullanılır ve “hangi kişi” . Yazılışta kendisinden önceki kelimeden ayrı yazılır.

    • Örnekler:
      • Kim o?
      • Kim kapıyı çaldı?
      • Kim buraya geldi?

Önemli Not: Bağlaç olan “ki” ile ek olan “-ki” arasındaki farkı ayırt etmek için, cümleden çıkardığımızda anlam bozuluyorsa bağlaç, bozulmuyorsa ek olduğunu anlayabiliriz. Zamir olan “ki” ise soru anlamı taşıdığı için kolayca ayırt edilebilir.


İsimler

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 12 dakika

İsimler, varlıkları, kavramları, duyguları, düşünceleri ve diğer her türlü şeyi adlandırmak için kullandığımız kelimelerdir. Türkçe dilbilgisinde isimler, cümlenin temel yapı taşlarından biridir ve farklı türleri, özellikleri ve görevleri vardır.

İsim Türleri:

  1. Cins İsimler (Genel İsimler): Belirli bir türdeki tüm varlıkları ortak özellikleriyle ifade eden isimlerdir.

    • Örnekler: insan, hayvan, şehir, kitap, ağaç, masa, sandalye
  2. Özel İsimler: Belirli bir varlığı diğerlerinden ayıran ve ona özel olarak verilen isimlerdir.

    • Örnekler: Türkiye, İstanbul, Ayşe, Ahmet, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Kız Kulesi
  3. Topluluk İsimleri: Birden fazla varlığı bir arada ifade eden isimlerdir.

    • Örnekler: ordu, aile, sınıf, takım, sürü, koro
  4. Soyut İsimler: Duyu organlarıyla algılanamayan, varlığı zihinde olan kavramları ifade eden isimlerdir.

    • Örnekler: sevgi, aşk, nefret, mutluluk, üzüntü, başarı, özgürlük
  5. Somut İsimler: Duyu organlarıyla algılanabilen, varlığı fiziksel olarak hissedilen şeyleri ifade eden isimlerdir.

    • Örnekler: elma, su, taş, ev, araba, telefon

İsimlerin Özellikleri:

  • Tekil ve Çoğul: İsimler, tek bir varlığı ifade ettiğinde tekil, birden fazla varlığı ifade ettiğinde çoğuldur.
    • Örnekler: masa (tekil), masalar (çoğul); çocuk (tekil), çocuklar (çoğul)
  • Belirtili ve Belirtisiz: İsimler, belirli bir varlığı ifade ettiğinde belirtili, genel bir varlığı ifade ettiğinde belirtisizdir. Belirtililik eki “-i” ile sağlanır.
    • Örnekler: kitap (belirtisiz), kitabı (belirtili); ev (belirtisiz), evi (belirtili)
  • İyelik: İsimler, bir varlığın kime ait olduğunu belirten iyelik ekleri alabilir.
    • Örnekler: benim kitabım, senin evin, onun arabası
  • Hal: İsimler, cümle içindeki görevlerine göre farklı hal ekleri alabilir.
    • Örnekler: Ali’nin (sahiplik hali), Ali’ye (yönelme hali), Ali’den (ayrılma hali)

İsimlerin Cümledeki Görevleri:

  • Özne: Cümlede işi yapan, eylemi gerçekleştirendir.
    • Örnek: Ali okula gitti.
  • Nesne: Cümlede işi yapanın üzerine eylemin yapıldığı varlıktır.
    • Örnek: Ali kitabı okudu.
  • Dolaylı Tümleç: Eylemin kime veya neye yapıldığını belirtir.
    • Örnek: Ali kitabı Ayşe’ye verdi.
  • Zarf Tümleci: Eylemin nasıl, ne zaman, nerede veya ne kadar yapıldığını belirtir.
    • Örnekler: Ali hızlı koştu. (nasıl) Ali dün okula gitti. (ne zaman) Ali bahçede oynuyor. (nerede) Ali çok kitap okudu. (ne kadar)

İsim Tamlamaları:

İsimler, başka isimlerle veya sıfatlarla birleşerek isim tamlamaları oluşturabilir. Bu tamlamalar, isimlerin anlamını daha da zenginleştirir ve belirginleştirir.

  • Sıfat Tamlaması: Bir ismin önüne gelerek onu niteleyen veya belirten sıfatla oluşturulur.
    • Örnek: güzel bir gün, büyük bir ev
  • İsim Tamlaması: İki ismin bir araya gelmesiyle oluşur. Tamlayan ekleri kullanılarak kurulur.
    • Örnek: Türkiye’nin başkenti, güneşin ışığı

 

İsim tamlaması, iki veya daha fazla ismin bir araya gelerek tek bir kavramı ifade ettiği yapılardır. Bu yapılarda, bir isim diğer ismi niteler veya belirtir. İsim tamlamalarında, niteleyen veya belirten isme tamlayan, nitelenen veya belirtilen isme ise tamlanan denir.

İsim Tamlamalarının Özellikleri:

  • En az iki isimden oluşur: İsim tamlamaları en az iki isimden oluşur ve bu isimler arasında anlam ilişkisi bulunur.
  • Tamlayan ve tamlanan sıralaması önemlidir: Tamlayan her zaman tamlanandan önce gelir.
  • Tamlama ekleri kullanılır: İsim tamlamalarında tamlayan ve tamlanan ekleri kullanılarak anlam belirginleştirilir.
  • Cümle içinde farklı görevlerde kullanılabilir: İsim tamlamaları, cümle içinde özne, nesne, dolaylı tümleç, zarf tümleci gibi farklı görevler üstlenebilir.

İsim Tamlaması Türleri:

  1. Belirtili İsim Tamlaması: Hem tamlayan hem de tamlanan ek alır. Tamlayan “-ın, -in, -un, -ün” eklerinden birini, tamlanan ise “-ı, -i, -u, -ü” eklerinden birini alır.

    • Örnekler:
      • Kitabın kapağı
      • Çocuğun oyuncağı
      • Güneşin ışığı
      • Kedinin maması
  2. Belirtisiz İsim Tamlaması: Sadece tamlanan ek alır. Tamlayan herhangi bir ek almaz.

    • Örnekler:
      • Okul bahçesi
      • Çiçek kokusu
      • Deniz kıyısı
      • Dağ evi
  3. Takısız İsim Tamlaması: Ne tamlayan ne de tamlanan ek alır.

    • Örnekler:
      • İsim şehir
      • Renk kırmızı
      • Tatlı şeker
      • Su bardak
  4. Zincirleme İsim Tamlaması: İkiden fazla ismin bir araya gelmesiyle oluşur.

    • Örnekler:
      • İstanbul’un tarihi sokakları
      • Annenin yaptığı yemek
      • Okulun kütüphane kapısı
      • Türkiye’nin en büyük gölü

İsim Tamlamalarının Cümle İçinde Kullanımı:

  • Özne: Türkiye’nin başkenti Ankara’dır.
  • Nesne: Sıcak havalarda serin içecekler tercih ederim.
  • Dolaylı Tümleç: Arkadaşımın doğum gününde ona bir hediye aldım.
  • Zarf Tümleci: Deniz kenarında yürüyüş yapmak çok keyifli.
  • Belirtili Nesne: Şu kırmızı evin sahibi kim?

Önemli Notlar:

  • İsim tamlamalarında anlam bütünlüğü önemlidir. Tamlayan ve tamlanan arasında anlamsal bir ilişki olmalıdır.
  • İsim tamlamaları, cümleye farklı anlamlar katabilir. Bu nedenle, doğru anlamı vermek için uygun tamlama türü kullanılmalıdır.
  • Zincirleme isim tamlamaları, cümleyi daha uzun ve karmaşık hale getirebilir. Bu nedenle, anlaşılırlığı sağlamak için dikkatli kullanılmalıdır.

Edatlar

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 6 dakika

Edatlar, tek başlarına anlamı olmayan ve cümle içindeki diğer kelimelerle ilişki kurarak anlam kazanan kelimelerdir. Genellikle isim veya isim soylu sözcüklerden önce gelirler ve onlarla birleşerek çeşitli anlamlar ifade ederler. Edatlar, cümleye yer, zaman, yön, amaç, neden, benzerlik, birliktelik gibi anlamlar katarlar.

Edatların Özellikleri:

  • Tek Başına Anlamsızdırlar: Edatlar, cümleden çıkarıldıklarında anlam bozukluğu yaratmazlar ancak cümleye kattıkları anlam da kaybolur.
  • Çekim Eki Almazlar: Edatlar, isim çekim eklerini (çoğul, iyelik, hal ekleri gibi) alamazlar.
  • Değişik Görevlerde Kullanılabilirler: Edatlar, cümle içinde isim tamlamasının tamlayanı, zarf tümleci veya sıfat tamlamasının tamlayanı gibi farklı görevlerde bulunabilirler.

Edat Türleri ve Örnekleri:

  1. Yer Edatları: Varlıkların bulunduğu yeri veya konumunu belirtir.

    • için: Kutunun içinde bir hediye var.
    • üstünde: Masanın üstünde kitaplar duruyor.
    • altında: Sandalyenin altında bir kedi uyuyor.
    • yanında: Benim yanımda oturabilir misin?
    • karşısında: Okulun karşısında bir park var.
  2. Zaman Edatları: Eylemin gerçekleştiği zamanı veya süresini belirtir.

    • önce: Yemekten önce ellerini yıka.
    • sonra: Filmden sonra eve gideceğim.
    • sırasında: Ders sırasında konuşmamalısın.
    • boyunca: Tatil boyunca çok eğlendim.
    • kadar: Akşama kadar burada olacağım.
  3. Yön Edatları: Eylemin gerçekleştiği yönü veya hareketi belirtir.

    • doğru: Eve doğru yürüyorum.
    • göre: Bana göre bu doğru bir karar değil.
    • kadar: Köprüye kadar koştum.
    • beri: Sabah beri ders çalışıyorum.
  4. Neden-Sonuç Edatları: Eylemin nedenini veya sonucunu belirtir.

    • için: Seni çok özlediğim için geldim.
    • yüzünden: Yağmur yüzünden piknik iptal oldu.
    • dolayı: Hastalığı dolayısıyla okula gidemedi.
    • ötürü: Sınavı kazandığı ötürü çok mutluydu.
  5. Benzerlik Edatları: İki varlık veya kavram arasındaki benzerliği belirtir.

    • gibi: Sen de benim gibi düşünüyorsun.
    • kadar: O kadar güzel bir manzara ki!
    • sanki: Sanki rüya görüyorum.
  6. Araç Edatları: Eylemin gerçekleştirilmesinde kullanılan aracı belirtir.

    • ile: Kalemle yazıyorum.
    • vasıtasıyla: İnternet vasıtasıyla bilgi edindim.
    • sayesinde: Onun sayesinde bu işi başardım.

Önemli Notlar:

  • “ile” edatı, hem birliktelik hem de araç anlamı taşıyabilir. Örneğin, “Arkadaşımla sinemaya gittim.” cümlesinde birliktelik anlamı vardır, “Bıçakla ekmeği kestim.” cümlesinde ise araç anlamı vardır.
  • Edatlar, cümle içinde farklı görevlerde kullanılabilirler. Örneğin, “Seninle konuşmak istiyorum.” cümlesinde “seninle” sözcüğü dolaylı tümleç görevindedir.

Fiil (Eylem) Çatısı

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 6 dakika

Fiil (Eylem) Çatısı, bir eylemin öznenin bakış açısından nasıl gerçekleştiğini gösteren dilbilgisi kavramıdır. Türkçede fiil çatısı, öznesine ve nesnesine göre farklı şekillerde sınıflandırılır.

Öznesine Göre Fiil Çatıları:

  1. Etken Fiil: Eylemi gerçekleştiren özne bellidir ve cümlede açıkça yer alır. Fiil, “-mak/-mek” ekiyle veya herhangi bir çatı eki almadan kullanılır.

    • Örnekler:
      • Ahmet kitabı okudu. (Özne: Ahmet, Eylem: okumak)
      • Kuşlar gökyüzünde uçuyor. (Özne: Kuşlar, Eylem: uçmak)
      • Ben yemeği pişirdim. (Özne: Ben, Eylem: pişirmek)
  2. Edilgen Fiil: Eylemi yapan özne belli değildir veya cümlede açıkça yer almaz. Eylemden etkilenen nesne özne konumuna getirilir. Fiil, “-l/-n” edilgenlik eki alarak çekimlenir.

    • Örnekler:
      • Kitap okundu. (Eylemden etkilenen nesne: Kitap)
      • Toplantı yapıldı. (Eylemden etkilenen nesne: Toplantı)
      • Yemek yenildi. (Eylemden etkilenen nesne: Yemek)
  3. Dönüşlü Fiil: Eylemi yapan özne aynı zamanda eylemden etkilenendir. Fiil, “-n/-in/-il/-in/-ul/-ün” dönüşlülük eklerini alır.

    • Örnekler:
      • Ali yıkandı. (Özne: Ali, hem yıkayan hem de yıkanan)
      • Çocuklar giyindi. (Özne: Çocuklar, hem giydiren hem de giyinen)
      • Kedi yalandı. (Özne: Kedi, hem yalayan hem de yalanan)
  4. İşteş Fiil: Eylem birden fazla özne tarafından birlikte yapılır. Fiil, “-ş” eki alarak çekimlenir.

    • Örnekler:
      • Arkadaşlarımla buluştuk. (Özneler: Arkadaşlarım ve ben)
      • Biz maç yaptık. (Özne: Biz)
      • Onlar birlikte şarkı söylediler. (Özne: Onlar)

Nesnesine Göre Fiil Çatıları:

  1. Geçişli Fiil: Eylemin yöneldiği bir nesne vardır. Nesne, fiilden doğrudan etkilenir.

    • Örnekler:
      • Ali kitabı okudu. (Nesne: kitabı)
      • Annem yemeği pişirdi. (Nesne: yemeği)
      • Öğretmen öğrencileri övdü. (Nesne: öğrencileri)
  2. Geçişsiz Fiil: Eylemin yöneldiği bir nesne yoktur. Fiil, doğrudan bir nesne almaz.

    • Örnekler:
      • Kuşlar uçuyor.
      • Bebek ağlıyor.
      • Hava kararıyor.
  3. Oldurgan Fiil: Öznenin, nesneyi bir duruma soktuğunu veya bir özellik kazandırdığını ifade eder. Fiil, “-t” eki alarak çekimlenir.

    • Örnekler:
      • Annem yemeği pişirdi. (Nesne: yemeği, Durum: pişmiş)
      • Çocuk odayı temizledi. (Nesne: odayı, Durum: temiz)
      • Bahçıvan ağacı budadı. (Nesne: ağacı, Durum: budanmış)
  4. Ettirgen Fiil: Öznenin, başka birinin yardımıyla bir eylemi gerçekleştirdiğini ifade eder. Fiil, “-tır/-tir/-dür/-dur” ettirgenlik eklerini alarak çekimlenir.

    • Örnekler:
      • Annem bana elbise diktirdi. (Eylemi yapan: terzi)
      • Babam arabayı tamirciye tamir ettirdi. (Eylemi yapan: tamirci)
      • Müdür sekreterine rapor yazdırdı. (Eylemi yapan: sekreter)

Sıfatlar

Haziran 16, 2024 Okuma süresi: 15 dakika

Türkçe sıfatlar, isimlerin önüne gelerek onları niteleyen veya belirten kelimelerdir. Sıfatlar, isimlerin özelliklerini, sayılarını, konumlarını ve diğer niteliklerini belirtir. Türkçe’de farklı türde sıfatlar bulunur:

1. Niteleme Sıfatları: İsimlerin nasıl olduğunu belirten sıfatlardır. Renk, şekil, boyut, tat, koku gibi özellikleri ifade ederler. “Nasıl?” sorusuna cevap verirler.

  • Örnekler:
    • Güzel bir gün (Gün nasıl? Güzel)
    • Büyük bir ev (Ev nasıl? Büyük)
    • Tatlı bir elma (Elma nasıl? Tatlı)
    • Yuvarlak bir masa (Masa nasıl? Yuvarlak)
    • Mavi bir gökyüzü (Gökyüzü nasıl? Mavi)

2. Belirtme Sıfatları: İsimleri işaret ederek, sayılarını veya miktarlarını belirten sıfatlardır.

  • a. İşaret Sıfatları: Belirli bir ismi işaret ederek onu diğerlerinden ayırır. “Hangi?” sorusuna cevap verirler.

    • Örnekler:
      • Bu kalem benim. (Hangi kalem? Bu kalem)
      • Şu ağaç çok yüksek. (Hangi ağaç? Şu ağaç)
      • O ev çok eski. (Hangi ev? O ev)
  • b. Sayı Sıfatları: İsimlerin sayısını veya miktarını belirtir. “Kaç?” sorusuna cevap verirler.

    • Örnekler:
      • Üç elma aldım. (Kaç elma? Üç elma)
      • Birinci sınavı kazandım. (Kaçıncı sınav? Birinci sınav)
      • Çok insan vardı. (Kaç insan? Çok insan)
  • c. Belgisiz Sıfatlar: İsimleri kesin olmayan bir şekilde belirtir. “Kaç?” veya “Ne kadar?” sorularına kesin olmayan cevaplar verirler.

    • Örnekler:
      • Bazı insanlar erken kalkmayı sever. (Kaç insan? Bazı insanlar)
      • Birkaç kitap okudum. (Kaç kitap? Birkaç kitap)
      • Bütün öğrenciler sınavı geçti. (Kaç öğrenci? Bütün öğrenciler)
  • d. Soru Sıfatları: Soru cümlelerinde kullanılan sıfatlardır. “Hangi?”, “Kaç?” ve “Ne kadar?” sorularını sorarlar.

    • Örnekler:
      • Hangi kitabı okuyorsun?
      • Kaç yaşında?
      • Ne kadar para harcadın?

Önemli Notlar:

  • Sıfatlar, isimlerle uyum içinde olmalıdır. Yani, ismin tekil veya çoğul, belirli veya belirsiz olmasına göre sıfat da değişebilir. (Örn: güzel bir ev, güzel evler)
  • Bazı sıfatlar (örneğin renk sıfatları), ismin sonuna “-lı/li/lu/lü” eki alarak da kullanılabilir. (Örn: mavi gömlek, mavili gömlek)
  • Sıfatlar, cümle içinde farklı görevlerde kullanılabilir. Örneğin, yüklem veya zarf tümleci olarak kullanılabilirler.

SIFAT TAMLAMALARI

Sıfat tamlaması, bir ismin önüne gelerek onu niteleyen veya belirten sıfatla oluşturulan söz öbeğidir. Sıfat tamlamasında, sıfat tamlayan, isim ise tamlanan görevinde bulunur. Sıfat tamlamaları, ismin anlamını daha net ve belirgin hale getirir.

Sıfat Tamlamasının Özellikleri:

  • Sıfat tamlayan her zaman isimden önce gelir: Örnek: “kırmızı araba”, “büyük ev”, “güzel çiçek”
  • Sıfat tamlayan ismi niteler veya belirtir: Örnek: “kırmızı” araba (rengini belirtir), “büyük” ev (boyutunu belirtir), “güzel” çiçek (niteliğini belirtir)
  • Sıfat tamlamasında tamlayan ve tamlanan arasında ilgi eki (-i/-ı/-u/-ü) bulunabilir: Örnek: “dünyanın merkezi”, “güneşin ışığı”
  • Sıfat tamlamaları cümle içinde farklı görevlerde kullanılabilir: Özne, nesne, dolaylı tümleç, zarf tümleci vb.

Sıfat Tamlaması Çeşitleri:

  1. Niteleme Sıfatı Tamlaması: İsimlerin niteliklerini belirten sıfatlarla oluşturulur.

    • Örnekler:
      • Yüksek dağlar
      • Eski bir kitap
      • Lezzetli yemekler
      • Güzel bir gün
  2. Belirtme Sıfatı Tamlaması: İsimleri işaret eden, sayısını veya miktarını belirten sıfatlarla oluşturulur.

    • Örnekler:
      • Bu kalem
      • İki elma
      • Bazı insanlar
      • Hangi kitap?

Sıfat Tamlaması Örnekleri:

  • Mavi gökyüzü (niteleme)
  • Üç arkadaş (belirtme)
  • Geniş bir bahçe (niteleme)
  • Bu sabah (belirtme)
  • Kırmızı elbiseli kız (niteleme)
  • Beşinci kat (belirtme)
  • Kırık bir kalp (niteleme)
  • Birkaç gün (belirtme)

Sıfat Tamlamasının Cümle İçinde Kullanımı:

  • Özne: Yeşil ağaçlar baharı müjdeliyor.
  • Nesne: Eski bir kitap okudum.
  • Dolaylı Tümleç: Küçük bir çocuğa yardım ettim.
  • Zarf Tümleci: Toplantıya mavi bir gömlek giyerek gittim.
  • Belirtili Nesne: Şu kırmızı arabayı gördün mü?
  • Yüklem: Hava kapalı ve yağmurlu.

Önemli Notlar:

  • Sıfat tamlamalarında birden fazla sıfat kullanılabilir. Örnek: “büyük, eski bir ev”
  • Bazen sıfat yerine sıfat görevinde kullanılan başka kelimeler de (zarf, isim vb.) sıfat tamlaması oluşturabilir. Örnek: “hızlı tren”, “taş ev”

ADLAŞMIŞ SIFATLAR

Adlaşmış sıfatlar, temelde sıfat görevinde olan kelimelerin, cümle içinde isim gibi kullanılarak ismin yerini tutması durumudur. Yani, bir sıfat, nitelediği ismin düşmesi veya çıkarılmasıyla tek başına kalır ve o ismin anlamını üstlenir. Bu durumda sıfat, artık sıfat olmaktan çıkar ve adlaşmış olur.

Adlaşmış Sıfatların Özellikleri:

  • İsmin Yerine Geçer: Adlaşmış sıfatlar, niteledikleri ismin yerini alarak cümlede özne, nesne, dolaylı tümleç gibi görevler üstlenebilir.
  • Çekim Eki Alabilir veya Almayabilir: Adlaşmış sıfatlar, ismin yerine geçtiğinde bazen çekim ekleri (çoğul eki, iyelik eki vb.) alabilirler.
  • Anlam Daralması Yaşanabilir: Adlaşmış sıfatlar, niteledikleri ismin anlamını tam olarak karşılamayabilir ve daha dar bir anlam ifade edebilir.

Adlaşmış Sıfat Örnekleri:

  • Gençler geleceğimizdir. (Burada “gençler” kelimesi, “genç insanlar” anlamında kullanılmıştır.)
  • Zengin fakire yardım etmeli. (Burada “zengin” kelimesi, “zengin kişi” anlamında kullanılmıştır.)
  • Yaralı hastaneye kaldırıldı. (Burada “yaralı” kelimesi, “yaralı kişi” anlamında kullanılmıştır.)
  • Evsiz insanlar için barınaklar yapıldı. (Burada “evsiz” kelimesi, “evsiz insanlar” anlamında kullanılmıştır.)
  • doyurulmalı, susuz suya kavuşturulmalı. (Burada “aç” ve “susuz” kelimeleri, sırasıyla “aç insanlar” ve “susuz insanlar” anlamında kullanılmıştır.)
  • Yaşlılara saygı göstermeliyiz. (Burada “yaşlılara” kelimesi, “yaşlı insanlara” anlamında kullanılmıştır.)
  • Yabancı dil öğrenmek önemlidir. (Burada “yabancı” kelimesi, “yabancı dil” anlamında kullanılmıştır.)
  • Güzel her zaman dikkat çeker. (Burada “güzel” kelimesi, “güzel şeyler” anlamında kullanılmıştır.)

Adlaşmış Sıfatların Cümle İçinde Kullanımı:

  • Özne: Güzel olan her zaman kazanır.
  • Nesne: olana yemek verdim.
  • Dolaylı Tümleç: Yardıma muhtaç olanlara yardım etmeliyiz.
  • Zarf Tümleci: Sağ elini kullanamaz.
  • Belirtili Nesne: Şu yaşlı amcaya yer verin.

Önemli Notlar:

  • Adlaşmış sıfatlar, sıfat tamlamalarında sıklıkla görülür. Örneğin, “güzel kız” tamlamasında “kız” kelimesi çıkarıldığında “güzel” kelimesi adlaşmış sıfat olur.
  • Adlaşmış sıfatlar, bazen mecaz anlamda da kullanılabilir. Örneğin, “Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım.” cümlesindeki “tatlı” kelimesi, gerçek anlamıyla değil, mecaz anlamda kullanılmıştır.