Öneri Cümleleri

Eylül 10, 2024 Okuma süresi: 4 dakika

Öneri Cümleleri

Öneri, bir duruma dair görüş sunma ve tavsiyede bulunma eylemidir. Bu tür cümleler genellikle “teklif” olarak da adlandırılır ve amacı, bir sorunu çözmek, daha iyi bir yol önermek ve yönlendirmektir. Öneri cümleleri, belirli bir konuda yol gösterme ve rehberlik sağlamayı hedefler.

Öneri Cümleleri ile İlgili Açıklamalı Örnek Cümleler

Örnek 1

“Derslere az ama düzenli ve planlı çalışırsanız başarılı olabilirsiniz.”

Bu cümlede, başarı elde etmek için bir tavsiye sunulmaktadır. “Az ama düzenli ve planlı çalışmak” ifadesi, başarıya ulaşmak için gerekli olan yaklaşımı belirtir. Cümle, bir durumu daha iyi hale getirmek için öneriler sunmaktadır, bu nedenle öneri cümleleri arasında yer alır.

Örnek 2

“Akşamları erken uyumanız, sabah derslere uyum sağlamanızı kolaylaştıracaktır.”

Cümlede, derslere daha iyi uyum sağlamak için bir öneri sunulmuştur. “Akşamları erken uyumak” ifadesi, sabah derse adaptasyonu artırmak için tavsiye edilen bir yöntemdir. Bu cümle, bir durumu iyileştirmek için öneri içermektedir.

Örnek 3

“Konuları daha iyi anlamak için açık ve anlaşılır bir dil kullanmanız önemlidir.”

Bu cümlede, “açık ve anlaşılır bir dil kullanmak” önerisi, konuların daha iyi kavratılması için tavsiye edilmektedir. Anlaşılır dil kullanımı, etkili iletişim sağlamak amacıyla sunulan bir görüş ve bu yüzden öneri cümleleri arasında değerlendirilir.

Örnek 4

“Kararınızı tekrar gözden geçirmenizin daha doğru olacağını düşünüyoruz.”

Bu cümlede, kararın tekrar gözden geçirilmesi gerektiğine dair bir görüş ve öneri sunulmuştur. Sorunun çözülmesi için tavsiye edilen bir eylemdir. Bu cümle de, öneri cümleleri içinde yer alır.

Örnek 5

“Roman karakterlerini yerel bir dille konuşturmanız daha uygun olabilir.”

Burada, roman karakterlerinin yöresel dille konuşturulmaması tavsiye edilmiştir. “Yöresel dil kullanmamak” ifadesi, eserin kalitesini artırmak amacıyla sunulan bir öneridir ve bu nedenle öneri cümleleri arasındadır.

Ekstra Öneri Cümleleri

  • “Bana göre, dersleri kütüphanede çalışmanız, daha fazla verim almanızı sağlayacaktır.”
  • Sabır, büyük bir erdemdir, bu nitelikten vazgeçmemelisiniz!”
  • “Çağlara hitap eden eserler yaratmaya özen göstermelisiniz.”
  • “Daha büyük projeler gerçekleştirmek için güçlerinizi birleştirmelisiniz.”
  • “Çukurova hakkında bilgi edinmek istiyorsanız, Yaşar Kemal’in eserlerine göz atmalısınız.”

Bu cümlelerde, çeşitli durumları iyileştirmeye yönelik tavsiyeler ve öneriler yer almaktadır. Öneri cümleleri, belirli bir konuda yol gösterme ve tavsiyede bulunma amacı güder, bu nedenle öneri ve teklif ifadeleri içerir.


Ön Yargı Cümleleri ve Açıklamalı Örnek Cümleler

Eylül 10, 2024 Okuma süresi: 6 dakika

**Bir kişi, olay veya durumla ilgili olarak önceden edinilmiş genellikle olumsuz olan kanılara, düşüncelere ön yargı denir. Ön yargı içeren cümlelere de ön yargı cümleleri denir. Bu tür cümlelerdeki yargılar önceden kararlaştırılmıştır.

Ön yargı cümleleri genellikle olumsuz düşünceler içerir, ancak olumlu yargılar da içerebilir. Genellikle gelecek zaman kipiyle çekimlenmiş olurlar, çünkü düşünce eylemden önceki bir zamanı içerir. “Peşin hükümlü olmak” tabiri de ön yargı için kullanılır.

Ön Yargı ile İlgili Açıklamalı Örnek Cümleler

Örnek 1

Mustafa, bu yıl sınavı yine kazanamayacak.

Bu cümlede, bir kişi hakkında olumsuz bir kanı söz konusudur. Cümlenin fiili olan yüklemi gelecek zaman kipiyle çekimlenmiştir, bu da işin henüz gerçekleşmediğini ve düşüncenin önceden edinildiğini gösterir. Bu nedenle, cümle ön yargı cümleleri arasında yer alır.

Örnek 2

Bu yolda bize eşlik etmeyeceğinden son derece eminim; bunu göreceğiz.

Bu cümlede peşin bir hükümde bulunulmuştur. Cümlenin yüklemi gelecek zaman kipiyle çekimlenmiş olup, iş henüz gerçekleşmemiştir ve düşüncede olan yargı daha önce oluşmuştur. Olumsuz bir yargı içerdiği için bu cümle ön yargı içermektedir ve dolayısıyla ön yargı cümleleri arasında değerlendirilir.

Örnek 3

Yeni çıkacak eseri de tozlu raflara mahkûm kalacak.

Burada henüz piyasaya çıkmayan bir eser söz konusudur ve eserin tozlu raflara mahkum olması gibi peşin bir hüküm vardır. Bu ifade, eserin okuyucusunun çok az olacağı . Yüklemin gelecek zaman kipiyle çekimlenmiş olması da bir ipucudur. Cümlede ön yargı anlamı olduğu için değerlendirme yapılabilir.

Örnek 4

Son haftalarda ne kadar çalışırsa çalışsın denemede ilk ona giremeyecek.

Bu cümlede, bir kişi ile ilgili olumsuz bir kanı söz konusudur. Kişinin sınavda başarılı olamayacağı ifade edilmiştir. Eylem henüz gerçekleşmemiştir ve yüklem gelecek zaman kipiyle çekimlenmiştir. Cümle, ön yargı cümleleri arasında değerlendirilebilir.

Örnek 5

Hatice bu doğumunda da bir kız çocuğu dünyaya getirecek.

Cümlede peşin bir hüküm belirtilmiştir. Olacak yükleminin içerdiği kip, düşüncenin eylemden önce oluştuğunu gösterir. Bu nedenle, cümle ön yargı içeren cümleler arasında sayılabilir.

Örnek 6

Baharın buraya hiçbir kuş gelmeyecek.

Bu cümlede, kişi, olay veya durumla ilgili önceden edinilmiş genellikle olumsuz bir düşünce söz konusudur. Cümlenin yüklemi gelecek zaman kipiyle çekimlenmiştir. Bu yüzden cümle, ön yargı cümleleri arasında değerlendirilir.

Örnek 7

Yine ağızlarına bir parmak bal çalıp gönderecekler zavallıları.

Ön yargı cümlelerinde düşünce her zaman eylemden önce gelir. Bu cümlede de önceden oluşturulmuş bir kanı vardır ve yüklem gelecek zaman kipiyle çekimlenmiştir. Bu nedenle cümle, ön yargı cümleleri arasında değerlendirilmelidir.

Örnek 8

Dünyanın en zengin kişisi unvanını alsa da hiçbir zaman eli cebine gitmeyecektir.

Bu cümlede kişi, olay veya durumla ilgili önceden edinilmiş genellikle olumsuz bir düşünce söz konusudur. Cümlede peşin hüküm içeren bir yargı vardır. Olumsuz bir durum içerdiği için bu cümle, ön yargı cümleleri arasında sayılabilir.

Örnek 9

Onun bir baltaya sap olacağını görmek sanırım kimseye nasip olmayacak.

Bu cümlede peşin bir hüküm söz konusudur. Yüklemin gelecek zaman kipiyle çekimlenmiş olması, düşüncenin eylemden önce gerçekleşmesi ve cümlenin olumsuz bir anlam taşıması, cümleyi ön yargı cümleleri arasında değerlendirilmeye uygun kılar.

Örnek 10

Göreceksiniz, son şiirlerinde de ayrılık ve ölüm temasını işleyip bizleri hayal kırıklığına uğratacak.

Cümlede peşin hüküm söz konusudur. Eylem henüz gerçekleşmemiş olmasına rağmen düşünce bazında bir karar verilmiştir. Cümlenin olumsuz ve gelecek zaman kipiyle çekimlenmiş olması, bu cümlenin ön yargı cümleleri arasında değerlendirilmesini sağlar.

Ön Yargı İçeren Diğer Örnek Cümleler

Temizliğini yine vaktinde bitiremeyecek, her zamanki gibi.

Bu hasta bence sonbahara kalmadan vefat edecek.

Göreceksin bir daha asla okula zamanında gelmeyecek.

O filmin gişe rekorları kıracağını birlikte göreceğiz.

Yemekleri her zamanki gibi bol baharatlı ve tuzlu olacak.

Mustafa’nın babası yine bizi ziyaret etmeyecek.


Öz Eleştiri Tanımı ve Açıklamalı Örnek Cümleler

Eylül 10, 2024 Okuma süresi: 6 dakika

Öz Eleştiri

Öz eleştiri, bireyin kendi davranışlarına yönelik olumsuz değerlendirmeleridir. Diğer bir ifadeyle, kişinin kendi davranışları hakkında yaptığı eleştiridir. Bu kavram, “otokritik” olarak da adlandırılır. Öz eleştiri cümleleri genellikle neden-sonuç ilişkisi içinde oluşur ve bu cümlelerde olumsuzluk barındırılır.

Öz Eleştiri ile İlgili Açıklamalı Örnek Cümleler

Örnek 1

“Büyüklerimin uyarılarına dikkat etmediğim için şimdi başımı taşlara vurdum.”

Burada kişinin kendi davranışlarına getirdiği olumsuz eleştiri söz konusudur. “Başımı taşlara vurdum” ifadesi, pişmanlık ve olumsuzluk içerir. Öz eleştiri cümlelerinde genellikle “keşke yapmasaydım” anlamı vardır ve cümlede de bu özellikler gözlemlenmektedir. Dolayısıyla, bu cümle öz eleştiri cümleleri arasında yer alır.

Örnek 2

“Ders dinleme sırasında söylenenlere yeterince dikkat etmediğim için bazı konuları anlayamıyorum.”

Bu cümlede kişi, kendi davranışları yüzünden yaşadığı sorunu değerlendiriyor. “Konuları anlayamamak” durumu, kişinin kendisine yönelik bir öz eleştiridir. Cümle, neden-sonuç ilişkisi içinde oluşturulmuştur ve öz eleştiri örnekleri arasında değerlendirilir.

Örnek 3

“Sınavda zamanı kötü yönetimim yüzünden başarısız oldum.”

Bu cümlede, kişinin kendi davranışlarına yönelik bir yargı vardır. “Zamanı kötü yönetim” ve “başarısızlık” ifadeleri arasında bir pişmanlık ve olumsuzluk söz konusudur. Bu nedenle, cümle öz eleştiri cümleleri arasında yer alır.

Örnek 4

“Annemin kalbini kırmış olabilirim, çünkü düşünmeden konuşmam sonucunda böyle oldu.”

Bu cümlede “düşünmeden konuşmak” neden; “annesinin kalbinin kırılması” ise sonuç olarak ele alınmıştır. Pişmanlık ve olumsuzluk ifadesi, bu cümleyi öz eleştiri cümleleri arasında yer almasına neden olur.

Örnek 5

Gelecek nesillere temiz bir miras bırakmamamız yüzünden tarih bizi affetmeyecek.”

Burada, “temiz miras bırakmamak” olumsuz davranış olarak değerlendirilir ve bu durumun tarih tarafından affedilmemesi sonucuna ulaşılır. Cümle, kişilerin kendilerine yönelik olumsuz bir eleştirisi içermektedir ve bu nedenle öz eleştiri cümleleri arasında yer alır.

Örnek 6

“Derste her türlü soruya cevap vermeye çalıştığım için öğretmenimin gözünden düştüm.”

Bu cümlede, kişinin “alakalı ve alakasız her soruya cevap verme” davranışının sonucu olarak öğretmeninin gözünden düşme durumu ele alınmıştır. Cümle, neden-sonuç ilişkisi ve olumsuzluk içerdiği için öz eleştiri cümleleri arasında değerlendirilir.

Örnek 7

“Öğretmenimin anlattıklarını not almadığım için konuyu anlayamadım.”

Cümlede kişi, “not almama” davranışını konuyu anlayamama sonucuyla ilişkilendirir. Pişmanlık ve olumsuzluk ifadesi içeren bu cümle, öz eleştiri cümleleri arasında yer alır.

Örnek 8

“Bizlerin dinimizi doğru yaşamaması sebebiyle insanlara kötü örnek oluyoruz.”

Bu cümlede, “dinimizi doğru yaşamamak” durumu olumsuz eleştiri olarak değerlendirilir ve bunun sonucunda kötü örnek olma durumu ortaya çıkar. Cümle, neden-sonuç ilişkisi ve olumsuzluk içerdiği için öz eleştiri cümleleri arasında yer alır.

Örnek 9

“Necip Fazıl’ı hayattayken anlamak için hiçbir çaba göstermedik.”

Cümlede, “çaba göstermemek” olumsuz davranış olarak eleştirilir. Olumsuzluk ifadesi ve pişmanlık duygusu içeren bu cümle, öz eleştiri cümleleri arasında değerlendirilir.

Örnek 10

“Görevimi layıkıyla yerine getirmediğim için başıma belalar sardı.”

Burada, kişi “görevini layıkıyla yerine getirmemek” nedeniyle belalar ile karşılaşma sonucunu ifade eder. Pişmanlık ve olumsuzluk ifadesi içeren bu cümle, öz eleştiri cümleleri arasında yer alır.


Evrensellik ve Ulusallık Tanımı ve Örnekleri

Eylül 10, 2024 Okuma süresi: 6 dakika

Evrensellik

Evrensellik, bir sanat yapıtının tüm insanlığa hitap eden konuları işlemesidir. Bu kavram, genellikle “Dünya” kelimesiyle ilişkilendirilir. Evrensellik içeren cümlelerde sıkça “tüm,” “bütün,” “herkes,” “genel” gibi kelimeler kullanılır.

Evrensellik ile İlgili Açıklamalı Örnek Cümleler

Örnek 1

“Sanatçının eserleri, herkese hitap eden temalar içerir.”

Bu cümlede, sanat yapıtının bütün insanlığa hitap eden içeriği hakkında bilgi verilmiştir. “Herkese” kelimesi, evrensellik kavramını işaret eder ve bu nedenle cümle evrensellik içeren cümleler arasında yer alır.

Örnek 2

“Şairin eserleri genel mesajlar sunduğu için bütün bölgelerde okunur.”

Burada, “bütün bölgelerde” ifadesi eserin evrensel içeriğini vurgular. Ayrıca, “genel” terimi de evrensellik içeren cümlelerde sıkça kullanılan bir kelimedir. Bu nedenle, cümlede evrensel bir düşünce işlenmiştir.

Örnek 3

Tolstoy’un eserlerinin günümüzde de geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmasının başlıca nedeni, seçtiği temaların bütün insanlığa hitap eden konular olmasıdır.”

Bu cümlede “bütün insanlığa hitap etme” ifadesi, evrensellik kavramını içerir. Tolstoy’un önemli eserleri, ortak özellikleri ön plana çıkararak tüm dünyada tanınmıştır. Dolayısıyla, cümlede evrensellik hakimdir.

Örnek 4

Montaigne’in ölümsüzlüğünü sağlayan, bütün insanlığa hitap eden denemeler kaleme almasıdır.”

Bir sanat yapıtının bütün insanlığa hitap eden konuları işlemesi evrensellik olarak adlandırılır. “Bütün insanlığa hitap etme” ifadesi, evrensellik içeren bir kavramdır. Bu nedenle, Montaigne’in yapıtları evrensel bir nitelik taşır.

Örnek 5

Yaşam, özgürlük, sağlık ve eğitim konularını işleyen eserler, tüm dünyada klasikleşir.”

“Yaşam, özgürlük, sağlık ve eğitim” gibi konular, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi‘nde belirtilen temel haklardır. Bu konuların tüm dünyaya yayılması evrensellik ile açıklanabilir. “Tüm dünyaya yayılma” ifadesi de bu kavramı destekler.

Ulusallık

Ulusallık, sözlük anlamıyla “milliyet” kavramına karşılık gelir. Bir sanat yapıtında, sanatçının ulusal özellikleri vurgulaması ulusallık olarak adlandırılır. Ulusallık, evrenselliğe kıyasla daha dar kapsamlı bir kavramdır. Ulusallıkta, “tüm insanlık” yerine “kendi insanı” ve “millilik” ön plana çıkar. “Kendi,” “yerli,” “ulusal” gibi terimler ulusallık ifade eden cümlelerde sıkça yer alır.

Ulusallık ile İlgili Açıklamalı Örnek Cümleler

Örnek 1

“Eserleri, Anadolu’nun kültürel dokusunu yansıtır.”

Bu cümlede, sanatçının ulusal özellikleri ön plana çıkaran eserleri hakkında bilgi verilmiştir. “Anadolu’nun kültürel dokusu” ifadesi ulusallık ile ilişkilidir ve cümle ulusallık içeren cümleler arasında yer alır.

Örnek 2

“Sanatçının eserleri, milli folklor ögelerini içerdiği için diğer eserlerden ayrılır.”

Cümlede “milli” ve “folklor” terimleri ulusallık ölçütünü ifade eder. Bu kavramlar, cümlede ulusallık içeren bir yaklaşımı işaret eder.

Örnek 3

“Ömer Seyfettin, hikâyelerinde yerli karakterleri tercih eder.”

Ulusallık, sanatçının ulusal özellikleri vurgulamasıdır. “Yerli karakterler” ifadesi bu anlamı taşır. Dolayısıyla cümle ulusallık anlamını içeren cümleler arasında değerlendirilir.

Örnek 4

“Ömer Bedrettin Uşaklı, yapıtlarını kendi topraklarının suyu ile besler.”

“Kendi topraklarının suyu” ifadesi ulusallıkla ilişkilidir. Bu cümle, sanatçının ulusal özellikleri ön plana çıkardığını ifade eder.

Örnek 5

“Sanatçı, milli olanı Türk diliyle işleyen nadir şahsiyetlerden biridir.”

Bu cümlede “milli” ve “Türk dili” terimleri, ulusallık kavramını ifade eder. Sanatçının ulusal öncelikleri vurguladığı bu cümle, ulusallık anlamını taşır.


Yüzey Anlam Nedir

Eylül 10, 2024 Okuma süresi: 2 dakika

Yüzey anlam, bir ifadenin ya da metnin ilk bakışta anlaşılan, görünürdeki anlamıdır. Başka bir deyişle, bir kelimenin ya da cümlenin içerdiği en basit, doğrudan ve açık anlamı ifade eder. Bu anlam, genellikle sözcüklerin sözlük anlamına ya da onların dildeki en yaygın kullanımlarına dayanır. Yüzey anlam, metnin daha derin, gizli ya da metaforik anlamlarını içermez; sadece cümlenin ya da kelimenin ilk akla gelen, en bariz anlamını temsil eder.

 

Örnek vermek gerekirse:

 

“Bu sabah hava çok güzeldi.”

Yüzey anlam: Havanın sabah saatlerinde güzel olduğu ifade ediliyor. Cümlenin direkt olarak anlaşılan anlamı, havanın güneşli, ılık ya da temiz olduğu olabilir.

Ancak bazen bir cümlenin yüzey anlamı dışında, o ifadenin arkasında daha derin, imalı veya dolaylı bir anlam olabilir. Bu tür durumlarda yüzey anlamın ötesine geçip derin anlam araştırılır.

 

“O kişi tam bir yılan.”

Yüzey anlam: Bir insanın yılan olduğu iddia ediliyor, ancak bu, gerçek anlamda bir yılan olma durumu değildir. Derin anlam: Bu kişinin güvenilmez ya da sinsi olduğu ima ediliyor.

Bu nedenle yüzey anlam, çoğu zaman bir metni ya da cümleyi anlamaya başlarken ilk dikkate alınan basit ve direkt anlamdır.


Fiillerde Zaman, Kip, Kişi ve Olumsuzluk

Eylül 9, 2024 Okuma süresi: 6 dakika

Fiillerde Zaman, Kip, Kişi ve Olumsuzluk

Fiiller, dilbilgisinde eylemleri belirtmek ve anlamlarını ifade etmek için çeşitli özelliklere sahiptir. Bu özellikler arasında zaman, kişi, kip ve olumsuzluk bulunur. İşte fiillerin bu dört önemli özelliğini detaylandıran bir inceleme:


Eylemlerde Zaman

Eylemler, zaman kavramını belirlemek için kullanılır. Zaman, soyut bir süre kavramıdır ve başlangıcı, sonu olmaksızın bir akış olarak düşünülür. Genel olarak eylemler zaman açısından üç kategoriye ayrılır:

  1. Geçmiş Zaman: Eylemin anlatıştan önce yapıldığını ifade eder. Bu zaman diliminde yapılan işler tamamlanmış olarak kabul edilir. Örneğin:
    • Orhan dün geldi.
    • Sizi aradık.
    • Gezmeye gitmişsiniz.
  2. Şimdiki Zaman: Eylemin hâlihazırda yapıldığını veya yapılmakta olduğunu belirtir. Bu zaman diliminde eylemler devam ediyor ve anlatışla eş zamanlıdır. Örnekler:
    • Orhan kapıyı açıyor.
    • Ben elimi kaldırıyorum.
    • Siz dinliyorsunuz.
  3. Gelecek Zaman: Eylemin gelecekte, anlatıştan sonra yapılacağını bildirir. Bu zaman diliminde eylemler gelecekte gerçekleştirilecek olarak görülür. Örnekler:
    • Orhan bize gelecek.
    • Uluslar yükselecek.
    • Biz de yükseleceğiz.

Eylemlerde Kişi

Eylemleri gerçekleştiren varlığa kişi denir. Eylemler, kişilere göre üç şekilde çeşitlendirilir:

  1. Birinci Kişi: Eylemi gerçekleştiren konuşan kişidir. Örnekler:
    • getirdim, söyleyeceğim; okuyoruz, yazabildik, yardım edelim.
  2. İkinci Kişi: Eylemi gerçekleştiren dinleyici kişidir. Örnekler:
    • getirdin, söyleyeceksin; okudunuz, anlatabilirsiniz.
  3. Üçüncü Kişi: Eylemi gerçekleştiren, konuşma ve dinleme dışında kalan kişidir. Örnekler:
    • getirdi, söyleyecek, okusun, sorabilir; anlatıyorlar, başarmalılar.

Eylem Kipleri

Eylemler, anlam ve zaman özelliklerine göre çeşitli kiplerle farklı biçimlere girer. Kipler, genel olarak iki ana kategoriye ayrılır:

  1. Bildirme Kipleri (Haber Kipleri): Eylemin yapıldığını veya yapılacağını belirten kiplerdir. Bu kipler zaman anlamı taşır ve aşağıdaki biçimlerde bulunur:
    • Görülen Geçmiş Zaman Kipi: Eylem tabanlarına -di eki eklenir. Örneğin: geldi, gördü.
    • Duyulan Geçmiş Zaman Kipi: Eylem tabanlarına -miş eki eklenir. Örnekler: görmüş, almış.
    • Şimdiki Zaman Kipi: Eylem tabanlarına -(i)yor eki eklenir. Örnekler: geliyor, çalışıyor.
    • Gelecek Zaman Kipi: Eylem tabanlarına -ecek eki eklenir. Örnekler: gelecek, yapacak.
    • Geniş Zaman Kipi: Eylem tabanlarına -ir, -ar gibi ekler eklenir. Örnekler: gelir, çalışır.
  2. Dilek Kipleri (Tasarlama Kipleri): Eyleme dilek anlamı katan kiplerdir. Bu kiplerin özel bir zaman anlamı yoktur ve kendilerini pek gösteren bir gelecek zaman anlamı sezdirebilir. Aşağıdaki biçimlerde bulunur:
    • Gereklilik Kipi: Eylemin yapılmasının gerekliliğini bildirir. -meli eki eklenir. Örnekler: çalışmalı, gitmeli.
    • İstek Kipi: Eylemin yapılmasını istediğini gösterir. -e eki eklenir. Örnekler: alayım, gidelim.
    • Dilek-Şart Kipi: Eylemin dilek ve şart anlamlarını taşır. -se eki eklenir. Örnekler: gelse, okusa.
    • Emir Kipi: Eylemin yapılmasını buyurur. Örnekler: yap, git, al.

Eylemlerde Olumsuzluk

Olumsuz eylemler, işin yapılmadığını veya gerçekleşmediğini belirtir. Bu olumsuzluk, -me eki ile sağlanır ve eylem tabanlarının sonuna eklenir. Kalın ünlülerden sonra -ma olurken, dar ünlülerden sonra -mi olur. Örnekler:

  • Olumlu: gelir, görür, okur.
  • Olumsuz: gelmez, görmez, okumaz.

Eylemlerin kiplerinde olumsuzluk eklenmesiyle kip eki değişmez, fakat geniş zaman kiplerinde değişiklik görülebilir.


Ses Bilgisi

Eylül 9, 2024 Okuma süresi: 15 dakika

Ses Bilgisi

Ses bilgisi, bir dilin seslerini, boğumlanma noktalarını ve boğumlanma özelliklerini inceleyen dil bilimi dalıdır. Sesler, dildeki konuşma birimlerini oluşturur ve harfler, bu seslerin yazıdaki işaretleridir. Harflerin belirli bir sıraya konmuş bütününe “alfabe” denir. Alfabe terimi, köken olarak Yunan alfabesinin ilk iki harfi olan α (alfa) ve β (beta) harflerinden türetilmiştir. Ayrıca, Arap alfabesinin ilk harfi “elif” ve ikinci harfi “ba” olduğu için eski yazıda “elifba” terimi de kullanılmıştır. Günümüzde ise dilciler, aynı mantıktan hareketle “alfabe” yerine “abece” terimini de kullanmaktadır.

Türkçede Sesler ve Sınıflandırılması

Türkiye Türkçesi, 1 Kasım 1928’de kabul edilen resmi alfabede toplam 29 harfle gösterilmektedir. Bu harfler şunlardır: a, b, c, ç, d, e, f, g, ğ, h, i, ı, j, k, l, m, n, o, ö, p, r, s, ş, t, u, ü, v, y, z. Türkçedeki sesler, ses geçidinin açık veya kapalı olmasına göre iki ana gruba ayrılır: ünlüler ve ünsüzler.

Ünlüler

Türkçede ünlüler, çeşitli özelliklerine göre sınıflandırılır:

  • a: Art, düz, geniştir.
  • o: Art, yuvarlak, geniştir.
  • ı: Art, düz, dardır.
  • ö: Ön, yuvarlak, geniştir.
  • e: Ön, düz, geniştir.
  • u: Art, yuvarlak, dardır.
  • i: Ön, düz, dardır.
  • ü: Ön, yuvarlak, dardır.

Ünsüzler

Türkiye Türkçesindeki 29 sesin 21’i ünsüzdür: b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, l, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z. Ünsüzler, tek başlarına telaffuz edilemeyen ve önlerine veya arkalarına bir ünlü getirilerek söylenen seslerdir. Örneğin: “et”, “ek”, “is”, “üt”, “co”, “da”, “fü”, “gi” gibi. Ünsüzler, tonlu – tonsuz oluşlarına göre, temas derecelerine göre şöyle sınıflandırılır:

  • Tonlu Ünsüzler: b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z
  • Tonsuz Ünsüzler: ç, f, h, k, p, s, ş, t

Türkçenin Ses Özellikleri

Türkçede bazı önemli ses özellikleri ve uyum kuralları bulunmaktadır:

  1. Kalınlık-İncelik Uyumu (Büyük Ünlü Uyumu)

Türkçede, kelimelerdeki ünlüler kalınlık ve incelik açısından uyum gösterir. Kalın ünlüler (a, ı, o, u) içeren heceler, kalın ünlülü; ince ünlüler (e, i, ö, ü) içeren heceler ise ince ünlülü olarak kabul edilir. Örnekler:

  • Kalın Ünlü: okulunuzdan, oğlumuzla, gömleğinizi, gerinize
  • İnce Ünlü: güzellik, gömleğiniz, köyünüz

Ancak bazı ekler bu uyuma aykırıdır. Örnekler:

  • dindaş, çokken, güzelken, buradaki, sabahleyin, yeşilimtırak, gülüyor
  1. Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu (Küçük Ünlü Uyumu)

Bir kelime düz ünlü (a, e, ı, i) ile başlıyorsa sonraki ünlüler de düz; yuvarlak ünlü (o, ö, u, ü) ile başlıyorsa sonraki ünlüler ya dar yuvarlak (u, ü) ya da düz geniş (a, e) olmalıdır. Örnekler:

  • Düz Ünlü: merdiven, serilmek, ıslık, ılık, ırak
  • Yuvarlak Ünlü: gözlem, önem, uğrak, uygar, okul, kuru

Düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymayan bazı yabancı kökenli kelimeler de vardır:

  • alkol, daktilo, mönü, akordeon, rötar, radyo, tiyatro, otobüs, televizyon
  1. Ünsüz Uyumu

Türkçede tonlu ünsüzler (b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z) tonlu ünsüzlerle; tonsuz ünsüzler (ç, f, h, k, p, s, ş, t) tonsuz ünsüzlerle yan yana gelir. Bu uyuma ünsüz uyumu veya ünsüz benzeşmesi denir. Örnekler:

  • sınıfta, çiçekçi, aşçı, simitçi
  1. Ünlü-Ünsüz Uyumu

Türkçe kelimelerde art damak ünsüzleri kalın ünlüler (a, ı, o, u) ile; ön damak ünsüzleri ise ince ünlüler (e, i, ö, ü) ile aynı hecede bulunur. Örnekler:

  • Art Damak Ünsüzleri: kızgın, karı, katip, galip
  • Ön Damak Ünsüzleri: alkol, görüşmek, gezinti, güneş

Ünlü-ünsüz uyumuna uymayan bazı kelimeler de bulunmaktadır:

  • avuç, avurt, kavurmak, kavuşmak, savurmak, kavun, karpuz

-yor ve -ki ekleri bazen bu uyuma aykırı olabilir:

  • geliyor, onunki

Not: Birleşik kelimelerde ünlü uyumları aranmaz:

  • delikanlı, gecekondu, Bakırköy, demirbaş, hanımeli, yelkovan

 

 

Türkçede Ses Olayları

Türkçede ses olayları, kelimelerin yapısında ve telaffuzunda meydana gelen değişiklikleri ifade eder. Bu olaylar, dilin ses özelliklerinden kaynaklanır ve genellikle kelimenin kolay söylenmesi veya anlaşılması amacıyla gerçekleşir.

Yabancı Kelimelerde Ses Olayları

Türkçede, yabancı kelimelerde ses olayları, Türkçenin ses özelliklerine uyum sağlamak için ortaya çıkar. Bu olaylar, genellikle kelimenin Türkçeye uyarlanması sırasında meydana gelir. Örneğin:

  • Anbar → Ambar: Türkçede “anbar” kelimesi, “ambar” şeklinde değiştirilir. Burada ses uyumu ve telaffuz kolaylığı göz önüne alınmıştır.

Başka Seslerin Etkisi

Türkçede, bazı sesler yanlarındaki sesleri etkileyebilir veya onlara benzetebilir. Bu, kelimenin telaffuzunda daha akıcı bir hale gelmesini sağlar. Örneğin:

  • Küçükçük → Küçücük: Burada, yan yana gelen seslerin telaffuz gücünü azaltmak amacıyla ses değişikliği yapılmıştır.

Vurgu

Türkçede vurgu, kelimenin veya cümlenin belirli bir bölümüne özel bir ses yoğunluğu verilmesidir. Vurgu, anlamı belirginleştirmek için kullanılır. Türkçede ğ, h, ı, l, n, r, y, z gibi zayıf sesler, bazı ses olaylarına yol açar. Örneğin:

  • Hastahane → Hastane: Burada “h” sesi zayıf bir ses olduğu için düşmüştür.

Zayıf Sesler

Türkçede, bazı sesler zayıf olduklarından dolayı bazı ses olaylarına neden olabilir. Bu sesler genellikle kelimelerde kaybolabilir veya değişebilir. Örneğin:

  • Hastahane → Hastane: Burada “h” sesi zayıf bir ses olarak kelimede yer almamıştır.

Söyleyiş Güçlüğü ve Kakofoni

Seslerin yan yana gelmesi bazen telaffuz güçlüğüne veya kakofoniye neden olabilir. Bu durumda ses değişiklikleri meydana gelir. Örneğin:

  • Ufakcık → Ufacık: Burada “ufak” kelimesinin telaffuzu daha kolay hale getirilmiştir.

Ses Olaylarının Sebepleri

Türkçede ses olayları, çeşitli sebeplerden kaynaklanır:

  1. Ünlü Türemesi

Türkçede bazı kelimelerde ünlü türemesi görülebilir. Bu olayda bir ünlü diğerine dönüşür. Örnekler:

  • Ömr → Ömür
  • Bircik → Biricik
  1. Ünsüz Türemesi

Ünsüz türemesi, kelimelerde yeni ünsüzlerin eklenmesini ifade eder. Örnekler:

  • Soru + y + u → Soruyu
  1. Tekleşme

Tekleşme, kelimelerde bazı ünlülerin veya ünsüzlerin düşmesiyle meydana gelir. Örnekler:

  • Hammal → Hamal
  1. Ünlü Birleşmesi

Ünlü birleşmesi, iki ünlünün bir araya gelerek yeni bir ünlü oluşturmasıdır. Örnekler:

  • Ne + için → Niçin
  • Ne + asıl → Nasıl
  1. Hece Kaynaşması

Hece kaynaşması, bazı hecelerin birleştirilmesiyle oluşur. Örnekler:

  • Hasta + hane → Hastane
  1. Yer Değiştirme

Bazı kelimelerde seslerin yer değiştirmesi görülebilir. Örnekler:

  • Ekşi → Eşki
  • Kirpi → Kipri
  1. Ünlü Daralması

Ünlü daralması, kelimelerdeki ünlülerin daralmasını ifade eder. Örnekler:

  • Başla + -yor → Başlıyor
  • De + -yor → Diyor
  1. Ünsüz Daralması

Ünsüz daralması, ünsüzlerin daralmasını ifade eder. Örnekler:

  • Genç + i → Genci
  • Konak + a → Konağa

Not: Tek heceli kelimelerde ve bazı anlam değişikliklerinde yumuşama görülmeyebilir. Örnekler:

  • Atı, haçı, saçı, suçu, otu

Türkçenin Hece Yapısı ve Hece Bilgisi

Heceler, ses organlarının aynı yöndeki hareketiyle bir anda çıkartılan ses topluluklarıdır. Türkçede bir kelimede ne kadar ünlü varsa, o kadar hece bulunur. Ünsüzler tek başlarına hece oluşturamazlar. Türkçede hece yapılarını belirleyen altı çeşit hece türü vardır:

a. Bir Ünlüden Oluşan Heceler:

  • Örnekler: ku, a-lım

b. Bir Ünlü, Bir Ünsüzden Oluşan Heceler:

  • Örnekler: ar – tık, ür-per-ti

c. Bir Ünlü, İki Ünsüzden Oluşan Heceler:

  • Örnekler: ilk-ler, ört-me

d. Bir Ünsüz, Bir Ünlüden Oluşan Heceler:

  • Örnekler: bil-gi, dol-gu

e. Bir Ünsüz, Bir Ünlü, Bir Ünsüzden Oluşan Heceler:

  • Örnekler: sev-gi, bir-lik

f. Bir Ünsüz, Bir Ünlü, İki Ünsüzden Oluşan Heceler:

  • Örnekler: Türk, genç-lik

Vurgu

Vurgu, konuşmada belirli bir hecenin, kelimenin veya cümlenin diğerlerinden daha belirgin bir şekilde söylenmesidir. Vurgu, hem dilin yapısından hem de konuşmacının ruh halinden etkilenir. İki tür vurgu vardır:

  • İsteğe Bağlı Vurgu: Konuşmacının vurgulamak istediği kelime veya cümleye özel olarak verdiği ağırlık.
  • Pekiştirme Vurgusu: Anlamı kuvvetlendirmek amacıyla yapılan vurgu.

Tonlama

Tonlama, konuşma sırasında sesin monoton bir şekilde çıkmayıp iniş çıkışlar göstermesidir. Konuşmanın akışına uygun olarak sesin alçalması veya yükselmesiyle gerçekleşir. Tonlama, konuşmacının duygularını ve düşüncelerini daha etkili bir şekilde ifade etmesine yardımcı olur.


Dil-Kültür İlişkisi Nedir?

Eylül 9, 2024 Okuma süresi: 5 dakika

Dil-Kültür İlişkisi

Dil ve kültür arasındaki ilişki, toplumsal birlik ve beraberliğin oluşturulmasında kritik bir rol oynar. Dil, bir toplumun kültürel mirasını ve ortak değerlerini taşıyan, onları ifade eden temel bir araçtır. Bu bağlamda, Atatürk’ün dilin önemini vurgulayan sözleri, bu ilişkinin ne kadar derin olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Atatürk, “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk halkı, Türk milletidir. Türk milleti demek, Türk dili demektir. Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti, geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde ahlakının, an’anelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, kısacası, bugün kendi milliyetini yapan her şeyinin dil sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.” sözleriyle dilin, bir milletin kimliğini ve kültürel birliğini nasıl koruduğunu ve yansıttığını ifade etmiştir.

Kültür

Kültür, bir milletin tarihsel süreç içinde geliştirdiği maddi ve manevi değerlerin toplamıdır. Atatürk’ün kültürü tanımladığı gibi; “okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, uyanık davranmak, düşünmek, zekayı terbiye etmektir.” Kültür, bir toplumun ortak değerlerini, geleneklerini ve yaşam biçimini ifade eder ve bu değerler, dil aracılığıyla aktarılır.

Kültürün Bileşenleri ve Kategorileri

  1. Genel Kültür (Halk Kültürü):
    • Örnekler:
      • Folklor: Geleneksel masallar, efsaneler ve halk müziği. Örneğin, Anadolu’nun farklı bölgelerinde anlatılan “Keloğlan” masalları.
      • El Sanatları: Geleneksel Türk halıları, kilimleri ve çömlekçilik. Bu ürünler, kültürel mirası ve gelenekleri yansıtır.
  2. Alt Kültür:
    • Örnekler:
      • Gençlik Kültürü: Gençler arasında popüler olan müzik türleri, moda ve slang dil. Örneğin, günümüz gençliği arasında popüler olan hip-hop müziği ve buna bağlı dilsel ifadeler.
      • Hobi Kültürü: Belirli ilgi alanlarına göre oluşan topluluklar, örneğin, model uçak yapımı veya video oyunları toplulukları.
  3. Popüler Kültür:
    • Örnekler:
      • Medya ve Eğlence: Televizyon dizileri, sinema filmleri ve pop müzik. Örneğin, Türk televizyon dizisi “Diriliş: Ertuğrul”un popülerliği ve etkisi.
      • Modaya Yön Veren Trendler: Popüler giysiler, aksesuarlar ve stil trendleri. Örneğin, belirli bir dönemde moda olan skinny jean’ler ve onlara bağlı stil anlayışları.
  4. Kitle Kültürü:
    • Örnekler:
      • Rekabetçi Sporlar: Futbol, basketbol gibi büyük kitleler tarafından izlenen spor dalları. Örneğin, Türk futbol kulübü Fenerbahçe’nin geniş taraftar kitlesi.
      • Popüler Ürünler: Hızla tüketilen ve geniş kitleler tarafından kullanılan ürünler, örneğin, bir dönem popüler olan “Coca-Cola” ve “Pepsi” gibi markalar.
  5. Yüksek Kültür:
    • Örnekler:
      • Sanat ve Edebiyat: Klasik müzik, tiyatro ve edebi eserler. Örneğin, Türk edebiyatının önemli isimlerinden Orhan Pamuk’un romanları ve bu eserlerin uluslararası alandaki yeri.
      • Akademik Çalışmalar: Bilimsel makaleler, felsefi eserler ve araştırmalar. Örneğin, Türk akademisyenlerin uluslararası dergilerde yayınladığı makaleler.

Kültür ve Dilin Etkileşimi

Dil, kültürün temel taşıdır ve kültürel değerlerin ve normların aktarılmasında önemli bir rol oynar. Her milletin kendine özgü dili, kültürel kimliğini ve sosyal yapılarını yansıtır. Bu nedenle, dil ve kültür arasındaki ilişki, bir toplumun tarihini ve sosyal yapısını anlamak için kritik öneme sahiptir. Dil aracılığıyla kültürel değerler, gelenekler ve yaşam biçimleri kuşaktan kuşağa aktarılır ve toplumun ortak belleğini oluşturur.


Zarflar ve Edatlar

Eylül 9, 2024 Okuma süresi: 9 dakika

Zarflar ve Edatlar

Zarflar, cümlede belirli ögelerden önce gelerek onların anlamını pekiştiren, yönlendiren veya değiştiren sözcüklerdir. Bu sözcükler; zaman, yer, yön, nitelik, durum, miktar gibi çeşitli açılardan fiilleri, sıfatları ve diğer zarfları etkileyerek anlamlarını daha belirgin bir hale getirir. Türkiye Türkçesinde zarflar genellikle isim ve sıfatlarla iç içedir. Yani bir kelimenin hem zarf hem isim ya da sıfat olarak kullanılabildiği durumlar oldukça yaygındır. Bu, Türkçede kelimelerin türünün kullanım yerine göre şekillendiğinin bir göstergesidir. Şimdi zarfları görev ve anlam açısından daha detaylı bir şekilde inceleyelim.

Görev ve Anlam Bakımından Zarflar

Zaman Zarfları: Zaman zarfları, fiillerin hangi zaman diliminde gerçekleştiğini belirtir. Bu zarflar sayesinde fiilin ne zaman yapıldığını öğreniriz. Türkçede birçok zaman zarfı vardır ve her biri farklı bir zaman dilimini işaret eder. Örneğin:

  • Eskiden, insanlar mektupla iletişim kurarlardı. (Geçmiş bir zamanı ifade eder.)
  • Dün, sinemaya gittim. (Geçmişte bir gün önce yapılan bir olayı ifade eder.)
  • Şimdi, hemen gitmeliyim. (Olayın anında gerçekleşmesi gerektiğini gösterir.)
  • Sonra, tekrar konuşuruz. (Gelecekte bir zamanı işaret eder.)
  • Birdenbire, kapı açıldı. (Aniden gerçekleşen bir olayı anlatır.)

Bu örneklerdeki zarflar, fiillerin gerçekleşme zamanını net bir şekilde belirtir ve cümlenin anlamını güçlendirir.

Yer ve Yön Zarfları: Bu zarflar, fiillerin yerini veya yönünü belirtir. Bir olayın nerede gerçekleştiğini veya hangi yöne doğru yapıldığını açıklar. Yer ve yön zarfları, isimlerden türeyen sözcükler olabilir veya bazı çekim ekleri alarak zarf görevine geçerler. Örneğin:

  • İçeri girdi. (Yer zarfı)
  • Dışarıya çıktı. (Yön zarfı)
  • Buraya, aceleyle geldim. (Yer ve yön gösteren bir zarf)
  • Oraya bakmadan geçti. (Yön zarfı)

Bu cümlelerde içeri, dışarıya, buraya ve oraya kelimeleri, yer veya yön bildiren zarflardır.

Ölçü Zarfları: Bu zarflar, bir fiilin, sıfatın veya başka bir zarfın miktarını veya derecesini belirtir. Ölçü zarfları genellikle bir şeyin azlığı veya çokluğu ile ilgilidir. Bazı kaynaklarda bu zarflar azlık ve çokluk zarfları olarak da geçer. Örnekler:

  • Bu kitap çok ilginç. (Bir sıfatın derecesini belirtir.)
  • Bugün fazla çalıştım. (Bir fiilin miktarını belirtir.)
  • O, en başarılı öğrenciydi. (Bir sıfatın derecesini gösterir.)

Bu zarflar, bir olayın veya durumun ne kadar olduğunu netleştiren önemli sözcüklerdir.

Niteleme ve Durum Zarfları: Fiilleri niteleyip onların durumunu ve nasıl yapıldığını belirten zarflardır. Niteleme zarfları fiile nitelik ekler ve nasıl sorusuna cevap verirler. Örnekler:

  • İyi söyledi. (İyi kelimesi fiili niteleyerek söyleme eyleminin nasıl yapıldığını belirtir.)
  • Doğru yaptı. (Doğru kelimesi yine fiilin nitelik kazanmasına yardımcı olur.)
  • Güzel konuştu. (Güzel zarfı, konuşma eyleminin niteliğini açıklar.)

Bu tür zarflar, cümlenin anlamını güçlendirir ve fiilin nasıl yapıldığını detaylandırır.

Gösterme Zarfı: Fiil ve fiilimsileri gösterme yoluyla belirten zarflardır. Gösterme zarfı olan “işte” kelimesi, cümlede tanıtma işlevi görür. Örneğin:

  • İşte geldik! (Burada işte kelimesi, fiili kesinleştirir ve dikkati çeker.)

Bu tür zarflar, cümlede dikkat çekici bir vurgu yaparak anlamın netleşmesine yardımcı olur.

Soru Zarfları: Soru zarfları, fiillerin ne zaman, nasıl, niçin yapıldığını soran kelimelerdir. Örnekler:

  • Ne zaman geleceksin? (Zamanı sorar.)
  • Nasıl gidiyorsun? (Fiilin nasıl yapıldığını sorar.)
  • Niçin burada bekliyorsun? (Sebep sorar.)

Bu zarflar, fiilleri ve fiilimsileri soru yoluyla belirler ve anlamın netleşmesini sağlar.

Yapısı Bakımından Zarflar

Yalın Zarflar: Herhangi bir yapım eki almamış olan zarflardır. Örnekler:

  • En, pek, çok, dün gibi zarflar yalın halde bulunur ve bir yapım eki almadan fiilleri nitelerler.

Türemiş Zarflar: Bir yapım eki almış zarflardır. Bu zarflar, kelimelere ekler getirilerek oluşturulur. Örnekler:

  • Akşamleyin sinemaya gittim. (Akşam kelimesine -leyin eki getirilmiştir.)
  • Saatlerce bekledik. (Saat kelimesine -lerce eki eklenmiştir.)

Birleşik Zarflar: İki kelimenin birleşmesiyle oluşan zarflardır. Örnekler:

  • Bugün, biraz, birçok gibi zarflar birleşik yapıdadır ve zarf görevi görürler.

Öbekleşmiş Zarflar: Bazı kelimeler kalıplaşarak öbekleşmiş zarflar oluştururlar. Örnekler:

  • Pek çok, hemen hemen, şöyle böyle gibi kalıplar, zamanla bir araya gelerek zarf haline gelmişlerdir.

Edatlar

Edatlar, tek başlarına anlamı olmayan, başka kelimelerle birlikte kullanıldığında cümleye anlam ve görev kazandıran sözcüklerdir. Edatlar, isimler ve fiiller arasında çeşitli anlam ilgileri kurarak cümledeki anlamı pekiştirir.

Edatların Özellikleri:

  • Edatlar, tek başlarına anlam ifade etmezler.
  • Cümlede diğer kelimeler arasında anlam ilgisi kurarlar.
  • Cümleden çıkarıldıklarında cümlenin anlamında eksiklik meydana gelir.

Başlıca edatlar şunlardır:

  • gibi, kadar, sanki, için, ile, -den dolayı, -mek üzere, bile gibi edatlar cümle içerisinde anlam ilgisi kurar ve diğer kelimeleri birbirine bağlar.

Örnek cümleler:

  • Bu elbise gibi başka elbise yoktur. (Benzetme anlamı verir.)
  • Biz seninle geldik. (Beraberlik anlamı katar.)
  • Yağmur yağdığı için pikniğe gidemedik. (Sebep-sonuç ilişkisi kurar.)

Bu edatlar, cümlelerde farklı anlam ilişkileri kurarak anlamın zenginleşmesine yardımcı olur.


Fiillerin Tanımı ve Genel Özellikleri

Eylül 9, 2024 Okuma süresi: 21 dakika

 
Fiiller, bir işin yapılmasını, bir oluşun meydana gelmesini ya da bir durumun gerçekleşmesini anlatan kelimelerdir. Başka bir deyişle, hareket veya devinim içeren sözcüklerdir. Fiiller, bir eylemin nasıl yapıldığını ya da bir varlığın hangi durumda olduğunu ifade ederler. Bu sebeple fiillerin içerdiği hareketler ancak nesnelerle ilişki kurulduğunda somut bir hale gelir. Bu durumda nesnelerde somutluk bulunurken, fiillerde anlatılan eylemler ve oluşlar soyut kalabilir. Fiillerin somutlaşması, onlarla ilişki kurulan nesnelere bağlıdır. Örneğin, çek fiili kökü “acı çek-“, “sıkıntı çek-“, “kopya çek-” şeklinde kullanılarak daha somut hale gelir ve belirginleşir.

Fiillerin diğer kelime türlerinden ayrılabilmesi için, kelime köküne -mek ya da -mak mastar ekleri getirilir. Fiiller, anlamlarına, yapılarına ve çatılarına göre sınıflandırılarak incelenirler.

A. Anlamlarına Göre Fiiller

Anlamlarına göre fiiller, üç ana grupta ele alınır:

1. Kılış Fiilleri

Bir öznenin iradesiyle gerçekleşen ve bir nesne alabilen fiillerdir. Bu fiiller, nesneye bağlı olarak yapılır ve öznenin bir eylemi gerçekleştirdiğini ifade eder.
Örnekler: kırmak, yarmak, bölmek, çizmek, dökmek, silmek, taşımak, yazmak, kapatmak, okutmak.

2. Durum Fiilleri

Öznenin herhangi bir durumda bulunduğunu ifade eden ve nesne almayan fiillerdir. Bu tür fiiller, öznenin bir şey yapmadığını, sadece belirli bir durumda olduğunu anlatır.
Örnekler: uyumak, dinlenmek, gülmek, oturmak, üşümek, kalkmak, düşünmek, şaşırmak, heyecanlanmak.

3. Oluş Fiilleri

Öznenin iradesi dışında, kendiliğinden gerçekleşen ve bir zaman dilimine bağlı olarak ortaya çıkan fiillerdir. Bu tür fiillerde öznenin eylemi kontrol etme gücü yoktur ve oluş kendiliğinden meydana gelir. Ayrıca bu fiiller de nesne almazlar.
Örnekler: büyümek, solmak, uzamak, sararmak, incelmek, yaşlanmak, ıslanmak, çürümek, kaybolmak.


Fiil Çekimleri

Bir eylemin zamanı, şahıs ve sayıya göre ifade edildiği fiillere çekimli fiiller denir. Çekimli fiillerde fiil kök ve gövdesine eklenen zaman, kip, şahıs ve sayı ekleriyle bir yargı oluşturulur.

Fiillerde Kip

Kip, fiilin bildirilen eylemin ne zaman, nasıl ya da ne biçimde gerçekleştiğini gösteren eklerdir. Fiiller, kip ekleriyle şekillenir ve bir zaman dilimiyle kişiye göre çekimlenir. Kipler, Türkçede iki ana başlık altında incelenir:

  1. Bildirme Kipleri
  2. Tasarlama Kipleri
1. Bildirme Kipleri

Bildirme kipleri, bir eylemin yapıldığını ya da yapılacağını ifade eden kiplerdir. Şu şekilde sıralanabilir:

  • Görülen Geçmiş Zaman: Eylemin daha önce yapıldığını ve bu eylemin gözlemlendiğini ya da buna tanıklık edildiğini ifade eder.
    Ekler: -dı, -di, -du, -dü; -tı, -ti, -tu, -tü.
    Örnek: Koştu, geldi, yazdı, çaldı, bitirdi.
  • Duyulan Geçmiş Zaman: Eylemin daha önce gerçekleştiğini, ancak bu eylemin başkasından öğrenildiğini veya sonradan fark edildiğini ifade eder.
    Ekler: -mış, -miş, -muş, -müş.
    Örnek: Almış, görmüş, gitmiş, uymuş, bilmiş.
  • Şimdiki Zaman: Eylemin şu anda yapılmakta olduğunu gösterir.
    Ek: -yor.
    Örnek: Koşuyor, yazıyor, gülüyor, konuşuyor, dinliyor.
  • Gelecek Zaman: Eylemin gelecekte yapılacağını ifade eder.
    Ekler: -acak, -ecek.
    Örnek: Yapacak, çizecek, gidecek, yazacak, çıkacak.
  • Geniş Zaman: Eylemin genel olarak yapıldığını veya sürekli tekrarlandığını belirtir.
    Ekler: -r, -ar, -er, -ır, -ir, -ur, -ür.
    Örnek: Yapar, görür, yazar, çizer, okur.
2. Tasarlama Kipleri

Tasarlama kipleri, eylemin henüz gerçekleşmediğini, fakat tasarlanan ya da istenen bir eylem olduğunu ifade eder. Bildirme kiplerinden farklı olarak zaman bildirmezler. Tasarlama kipleri dört ana başlıkta incelenir:

  • İstek Kipi: Eylemin yapılmasını isteme, dileme anlamı taşır.
    Ekler: -a, -e.
    Örnek: Gör-e-yim, yap-a-lım, al-a-yım, ver-e-lim.
  • Emir Kipi: Eylemin yapılmasını emir şeklinde ifade eder.
    Ekler: (Eksiz), -sın, -sin, -sün, -sun.
    Örnek: Gel, otur, yaz-sın, yap-sınlar.
  • Dilek-Şart Kipi: Eylemin bir şart ya da dileğe bağlı olarak gerçekleştiğini belirtir.
    Ekler: -sa, -se.
    Örnek: Dur-sa, yaz-sa, al-sa-lar, yap-sa-mış.
  • Gereklilik Kipi: Bir eylemin yapılmasının gerekli olduğunu ifade eder.
    Ekler: -meli, -malı.
    Örnek: Git-meli, yap-malı, okumalı, bil-meli.

Fiillerde Şahıs

Bir fiilin çekiminde fiile zaman ekleri eklenirken, kişi zamirlerinden türemiş şahıs ekleri de kullanılarak eylemin kim tarafından yapıldığı belirtilir. Şahıs ekleri üç gruba ayrılır:

  1. Zamir Kökenli Kişi Ekleri:
    Teklik: -ım, -im, -um, -üm (Birinci tekil kişi), -sın, -sin, -sun, -sün (İkinci tekil kişi)
    Çokluk: -ız, -iz, -uz, -üz (Birinci çoğul kişi), -sınız, -siniz, -sunuz, -sünüz (İkinci çoğul kişi), -lar, -ler (Üçüncü çoğul kişi)
  2. İyelik Kökenli Kişi Ekleri:
    Teklik: -m (Birinci tekil kişi), -n (İkinci tekil kişi)
    Çokluk: -k (Birinci çoğul kişi), -nız, -niz, -nuz, -nüz (İkinci çoğul kişi), -lar, -ler (Üçüncü çoğul kişi)
  3. Emir Kipindeki Kişi Ekleri:
    Emir kipinde, kip eki ile şahıs eki iç içe geçmiş durumdadır. Şahıslar için ayrı ayrı emir ekleri bulunur.

Fiillerde Zaman

Fiillerde zaman, eylemin hangi zaman diliminde gerçekleştiğini gösterir. Zaman ekleri kullanılarak eylemin geçmiş, şimdiki ya da gelecek zaman diliminde yapıldığı ifade edilir. Zaman açısından fiiller iki ana başlıkta incelenir:

1. Basit Zamanlı Çekimler

Bu çekimlerde fiil köklerine veya gövdelerine zaman ve kişi ekleri eklenerek eylemin zaman dilimi belirlenir.

2. Birleşik Zamanlı Çekimler

Birleşik zamanlı fiiller, bir fiil köküne ya da gövdesine birden fazla kip eklenerek yapılır.

 

Fiillerde Kip

Kip, kök ya da gövde durumundaki bir fiilin ifade ettiği oluş ve kılışın, konuşan, dinleyen veya kendisinden söz edilen kişi açısından hangi şekilde ve nasıl yansıtıldığını gösteren bir anlatım biçimidir. Bu, fiillerin şekil, zaman ve kişi bilgileriyle bir yargıya dönüştürülmesi . Fiillerin bu şekilde belirli anlatım kalıplarına girerek yargıya dönüşmeleri, onların belirli kip ekleri ile çekimlenmeleri ile sağlanır. Türkçede kipler, iki ana başlık altında incelenir:

1. Bildirme Kipleri

Bu kipler, gerçekleşen ya da gerçekleşecek olan olayların haber niteliğinde verilmesini sağlar. Bildirme kiplerinin bazı örnekleri şunlardır:

  • Görülen Geçmiş Zaman
  • Duyulan Geçmiş Zaman
  • Şimdiki Zaman
  • Gelecek Zaman
  • Geniş Zaman

2. Tasarlama Kipleri

Tasarlama kipleri, fiilin ifade ettiği hareketin henüz gerçekleşmediğini, fakat istek, emir, şart veya gereklilik ile tasarlandığını gösterir. Bu kiplerde, zaman kavramı değil, gerçekleşmesi istenen veya düşünülen eylemin durumu ön plandadır. Tasarlama kiplerinin bazı örnekleri şunlardır:

  • İstek Kipi
  • Emir Kipi
  • Dilek-Şart Kipi
  • Gereklilik Kipi

Fiillerde Şahıs

Bir fiilin ifade ettiği eylemin, şekil, zaman ve kişiye bağlı olarak bir yargıya dönüşebilmesi için şahıs ekleri alması gerekir. Çekimli fiillerde tekil ve çoğul olmak üzere üç kişi vardır. Şahıs ekleri, kişi zamirlerinden veya iyelik eklerinden türeyen eklerdir. Emir kipinde ise kişi ekleri kip ekine bağlı olarak değişir.

a) Zamir Kökenli Kişi Ekleri

Bu ekler, zamirlerden türemiştir ve duyulan geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, gereklilik ve istek kiplerinde kullanılır.

Teklik

  • 1. kişi: -ım, -im, -um, -üm
  • 2. kişi: -sın, -sin, -sun, -sün
  • 3. kişi: Ek kullanılmaz.

Çokluk

  • 1. kişi: -ız, -iz, -uz, -üz
  • 2. kişi: -sınız, -siniz, -sunuz, -sünüz
  • 3. kişi: -lar, -ler

b) İyelik Kökenli Kişi Ekleri

Bu ekler, iyelik eklerinden türemiştir ve görülen geçmiş zaman ve şart kiplerinde kullanılır.

Teklik

  • 1. kişi: -m
  • 2. kişi: -n
  • 3. kişi: Ek kullanılmaz.

Çokluk

  • 1. kişi: -k
  • 2. kişi: -nız, -niz, -nuz, -nüz
  • 3. kişi: -lar, -ler

c) Emir Kipindeki Kişi Ekleri

Emir kipinde, kip eki ve kişi eki iç içe geçmiştir. Bu nedenle, kip ekinden sonra ayrı bir kişi eki kullanılmaz. Emir kipinde her şahıs için ayrı bir ek bulunur. Ancak emir kipinin yalnızca ikinci ve üçüncü teklik ve çoğul şahıslarda emir anlamı vardır.

Teklik

  • 1. kişi: –ayım, -eyim (istek işlevi görür)
  • 2. kişi: Ek kullanılmaz.
  • 3. kişi: –sın, -sin, -sun, -sün

Çokluk

  • 1. kişi: -alım, -elim (istek işlevi görür)
  • 2. kişi: -ın, -in, -un, -ün
  • 3. kişi: –sınlar, -sinler, -sunlar, -sünler

Olumsuzluk ve Soru Ekleri

Çekimli fiillerde olumsuzluk anlamı, fiillere -ma, -me olumsuzluk eki getirilerek sağlanır.

Örnek:

  • Yaz- / yaz-ma-,
  • Duy- / duy-ma-,
  • Çiz- / çiz-me-

Çekimli fiillerde soru anlamı ise mi soru edatı ile sağlanır. Ancak, soru edatının yeri, çekimli fiilin kipine göre değişiklik gösterebilir:

  • Görülen geçmiş zaman, şart, emir ve istek kiplerinde, kişi eklerinden sonra gelir:
    • geldin mi?
    • koşsak ?
    • otursun mu?
    • arayalım ?
  • Duyulan geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman ve gereklilik kiplerinde ise kişi eklerinden önce gelir:
    • gülmüş yüm?
    • dinliyor musun?
    • sevecek misin?
    • okur muyuz?
    • yazmalı mıyız?

Fiillerde Zaman

Fiilin ifade ettiği olayın hangi zamanda gerçekleştiğini bildiren yapıya zaman denir. Zaman, fiilin çekiminde kullanılarak fiilin hangi zaman diliminde gerçekleştiğini veya gerçekleşeceğini ifade eder. Fiil çekimleri, basit zamanlı ve birleşik zamanlı olarak ikiye ayrılır.

Basit Zamanlı Çekimler

Basit zamanlı çekimler, fiilin kök ya da gövdesine sadece bir kip ekinin getirilmesiyle yapılır. Türkçede bildirme kipleri, basit zamanlı çekimlerle ifade edilir ve beş şekilde kullanılır:

  1. Görülen Geçmiş Zaman
    Bu kip, bir olayın geçmişte bizzat görülüp deneyimlendiğini gösterir. Görülen geçmiş zaman ekleri şunlardır: -dı, -di, -du, -dü; -tı, -ti, -tu, -tü.

Örnek:

  • Okudu-m
  • Bak-tı-n
  • Yürüdü-ler
  1. Duyulan Geçmiş Zaman
    Fiilin ifade ettiği olayın geçmişte gerçekleştiğini, ancak bu olayın başkalarından duyulup öğrenildiğini veya daha sonra fark edildiğini belirtir. Duyulan geçmiş zaman ekleri: -mış, -miş, -muş, -müş.

Örnek:

  • Yazmış-ım
  • Gülmüş-sünüz
  • Gitmiş-ler
  1. Şimdiki Zaman
    Bu kip, bir olayın şu anda devam ettiğini belirtir. Şimdiki zaman eki: -yor.

Örnek:

  • Yaz-ıyor-um
  • Seviyor-sun
  • Gidiyor-lar
  1. Gelecek Zaman
    Fiilin ifade ettiği olayın gelecekte bir zamanda gerçekleşeceğini bildirir. Gelecek zaman ekleri: -acak, -ecek.

Örnek:

  • Yarın yazacak-lar.
  • Gel-ecek-iz.
  • Görecek-siniz.
  1. Geniş Zaman
    Bu kip, bir eylemin geçmişten geleceğe uzanan, sürekli olarak gerçekleşen bir yapıda olduğunu gösterir. Geniş zaman eki -r olup, köke göre yardımcı sesler alabilir: -ar, -er, -ır, -ir, -ur, -ür.

Örnek:

  • Gelir-sin
  • Yazar-ım
  • Koşar-lar

Cümlede Ara Söz Nedir? Örnekli Açıklama

Eylül 8, 2024 Okuma süresi: 3 dakika

Cümlede Ara Söz Kullanımı

Ara söz, cümle içinde belirli bir ögenin ya da cümlenin dışındaki bir unsurun açıklanması amacıyla kullanılan, cümlenin akışına yerleştirilen kısa açıklama veya eklemelerdir. Bu tür ifadeler, cümlede yer aldığı pozisyona bağlı olarak cümlenin anlamını değiştirmeden, açıklayıcı nitelikte bulunur. Ara sözler, genellikle cümlenin ana yapısını bozmadan ek bilgi sağlar ve cümleden çıkarıldığında da cümlenin anlamında bir bozulma meydana gelmez.

Ara sözlerin kullanımı, cümlenin daha anlaşılır ve açıklayıcı hale gelmesine olanak tanır. Cümlenin doğal akışını bozmadan, ek bilgi vermek amacıyla eklenirler ve bu bilgi, cümlenin bağlamına dahil edilir. Ara sözler, çeşitli biçimlerde gösterilebilir. İki kısa çizgi veya iki virgül arasında yer alarak vurgulanabilirler. Bu biçimlerde gösterilen ara sözler, cümlenin anlamını bozmadan ek bilgiler sunar.

Örnek Cümle: “Şehirdeki eski köşk –bu tarihi köşk– restore ediliyor.”

Bu örnekte, iki kısa çizgi arasına yerleştirilen “bu tarihi köşk” ifadesi bir ara sözdür. Eğer ara söz cümleden çıkarılacak olursa, geriye kalan cümle şu şekilde olur: “Şehirdeki eski köşk restore ediliyor.” Bu durumda cümlenin anlamı bozulmadan kalır, ancak ara söz eklenmiş bilgi sağlayarak açıklayıcı bir nitelik kazandırır.

Ara sözler yalnızca kısa çizgilerle değil, aynı zamanda iki virgül arasında da yer alabilirler. Her iki biçim de ara sözlerin işlevini yerine getirir ve açıklayıcı bilgiyi belirginleştirir. İşte bir örnek:

“Şehirdeki eski köşk, bu tarihi köşk, restore ediliyor.”

Bu kullanımda, ara söz olan “bu tarihi köşk” cümleye ek bilgi katar ve bu ek bilgi cümlenin anlamını genişletir. Ara söz çıkarıldığında, ana cümlenin anlamı değişmez, sadece eklenen bilgi ortadan kalkar.

Ara sözlerin kullanımı, cümlenin anlatımını zenginleştirir ve metnin anlaşılmasını kolaylaştırır. Bu nedenle, cümleye anlam kattığı ve açıklayıcı bilgi sunduğu için yazılı ve sözlü anlatımlarda sıkça başvurulan bir tekniktir.


Bu şekilde, cümlede ara sözlerin kullanımını ve işlevini detaylı bir şekilde açıklamış olduk. Eğer daha fazla detay eklememi veya başka konularda yardım etmemi isterseniz, lütfen belirtin!


Yazımı Karıştırılan Kelimeler

Eylül 7, 2024 Okuma süresi: 56 dakika

Yazımı Karıştırılan Kelimeler

Türkçede benzer ses yapılarına sahip ve bu nedenle yazımı karıştırılan kelimeler, yazılı iletişimi zorlaştırabilir. Doğru yazımı bilmek, doğru anlamı ifade etmek açısından büyük önem taşır. Aşağıda bu kelimelerin doğru yazımları ve açıklamaları yer almaktadır:

A

  • Amblem / Ablem
    Amblem: Bir şeyi veya bir kurumu simgeleyen işaret veya sembol.
  • Acayip / Acaip
    Acayip: Alışılmadık, garip, ilginç.
  • Acenta / Acente
    Acente: Temsilcilik yapan firma veya kişi.
  • Ajitasyon / Acitasyon
    Ajitasyon: Kışkırtma veya duygu sömürüsü yapma.
  • Adale / Adele
    Adale: Kas, özellikle kol ve bacak kasları.
  • Aforoz / Afaroz
    Aforoz: Hristiyanlıkta cemaatten kovma cezası, birinin sosyal çevreden dışlanması.
  • Afili / Afilli
    Afili: Gösterişli, çalımlı.
  • Aşçı / Ahçı
    Aşçı: Yemek pişiren kişi.
  • Ahbap / Ahpap
    Ahbap: Dost, arkadaş.
  • Akupunktur / Akapunktur
    Akupunktur: İğne batırarak yapılan tedavi.
  • Alarm / Alarım
    Alarm: Uyarı sinyali.
  • Alüminyum / Aliminyum
    Alüminyum: Hafif, gümüş renginde bir metal.
  • Alerji / Allerji
    Alerji: Bir maddenin vücutta anormal bir tepki oluşturması.
  • Alabora / Alabora
    Alabora: Geminin yan yatması.
  • Amortisör / Amartisör
    Amortisör: Araçlarda sarsıntıyı azaltan parça.
  • Amfi / Anfi
    Amfi: Basamaklı olarak yükselen büyük derslik veya salon.
  • Anatomi / Anotomi
    Anatomi: Canlıların yapısını inceleyen bilim dalı.
  • Antiparantez / Antiprantez
    Antiprantez: Söz içinde açıklama eklemek için kullanılan işaret.
  • Antrenman / Antreman
    Antrenman: Spor veya fiziksel çalışma için yapılan egzersiz.
  • Aperitif / Aparatif
    Aperitif: Yemekten önce servis edilen küçük yiyecek veya içecek.
  • Hoparlör / Aporlor
    Hoparlör: Ses iletimi yapan cihaz.
  • Abdest / Apte
    Abdest: İslam dininde namaz için yapılan temizlik.
  • Arabesk / Arabeks
    Arabesk: Türk müziğinde bir tür.
  • Arefe / Arefa
    Arefe: Bayramlardan önceki gün.
  • Araçöz / Arazöz
    Arazöz: Yolları ve yeşillikleri sulamakta kullanılan araç.
  • Artist / Artiz
    Artist: Oyuncu veya sahne sanatçısı.
  • Asgari / Askari
    Asgari: En az, minimum.
  • Astsubay / Assubay
    Astsubay: Subay rütbesi.
  • Asfalt / Asvalt
    Asfalt: Yol yapımında kullanılan malzeme.
  • Eşantiyon / Aşentiyon
    Eşantiyon: Ürünlerin tanıtımı için verilen küçük örnek.
  • Eşofman / Aşofman
    Eşofman: Spor giysisi.
  • Ataş / Ataç
    Ataş: Kağıtları bir arada tutan küçük metal parça.
  • Atölye / Ateşye
    Atölye: Çalışma yapılan yer, genellikle sanatçıların çalıştığı mekan.
  • Azerbaycan / Azerbeycan
    Azerbaycan: Bir ülkenin adı.

B

  • Bağırsak / Barsak
    Bağırsak: Sindirim sisteminin bir parçası.
  • Birader / Bilader
    Birader: Kardeş, özellikle erkek kardeş.
  • Bilumum / Bilimum
    Bilumum: Her türlü, her çeşit.
  • Bilfiil / Birfiil
    Bilfiil: Gerçekten, fiilen.
  • Bihaber / Birhaber
    Bihaber: Habersiz, bilgi sahibi olmayan.
  • Boa yılanı / Boğa yılanı
    Boa yılanı: Büyük ve güçlü bir yılan türü.
  • Boy bos / Boy pos
    Boy pos: Fiziksel yapıyı ifade eden terim.
  • Poğaça / Poaça
    Poğaça: Hamur işi.
  • Bisküvi / Pisküvi
    Bisküvi: Kuru ve tatlı hamur işi.

C-Ç

  • Cambaz / Canbaz
    Cambaz: Akrobat, denge ustası.
  • Jandarma / Candarma
    Jandarma: Askeri polis gücü.
  • Jelatin / Celatin
    Jelatin: Gıda maddesi veya kaplama malzemesi.
  • Cereyan / Ceryan
    Cereyan: Elektrik akımı.
  • Jeton / Ceton
    Jeton: Ödeme aracı veya token.
  • Jimnastik / Cimnastik
    Jimnastik: Fiziksel egzersiz ve spor dalı.
  • Ciğer / Ciyer
    Ciğer: İç organ, özellikle karaciğer.
  • Çekimser / Çekinser
    Çekimser: Oy kullanırken karar vermeyen.
  • Çiftlik / Çiflik
    Çiftlik: Tarım ve hayvancılık yapılan alan.
  • Çinekop / Çinakop
    Çinekop: Bir tür balık.
  • Cıva / Civa
    Cıva: Sıvı haldeki metal.
  • Çikolata / Çukulata
    Çikolata: Kakao maddesinden yapılan tatlı.

D

  • Dekorasyon / Dekarasyon
    Dekorasyon: İç mekan düzenlemesi ve süslenmesi.
  • Dekoratör / Dekaratör
    Dekoratör: Mekanları süsleyen veya düzenleyen kişi.
  • Dershane / Dersane
    Dershane: Ek derslerin verildiği yer.
  • Dinozor / Dinazor
    Dinozor: Tarih öncesi dev sürüngenler.
  • Direkt / Direk
    Direkt: Doğrudan.
  • Dövmek / Döğmek
    Dövmek: Vuruş yapmak, dövmek.
  • Doküman / Döküman
    Doküman: Belge.
  • Dokümanter / Dökümanter
    Dokümanter: Belgesel film.

E

  • Eksantrik / Egzantrik
    Eksantrik: Dış merkezli, sıradışı.
  • Egzoz / Egzos
    Egzoz: Motor gazlarını dışarı atan sistem.
  • Enstitü / Ensitü
    Enstitü: Araştırma veya eğitim kurumu.
  • Entellektüel / Entellektüel
    Entellektüel: Zihinsel faaliyetlerle ilgilenen.
  • Enteresan / Entrasan
    Enteresan: İlginç.
  • Erozyon / Erezyon
    Erozyon: Toprağın aşınması.
  • Eskrim / Eskirim
    Eskrim: Kılıç dövüşü sporu.
  • Espri / Espiri
    Espri: Mizahi anlatım, şaka.
  • Eşkâl / Eşgal
    Eşkâl: Dış görünüş.
  • Efsane / Evsane
    Efsane: Halk arasında anlatılan mitolojik öykü.
  • Eczane / Ezzane
    Eczane: İlaçların satıldığı yer.

F

  • Faaliyet / Faliyet
    Faaliyet: Yapılan iş veya etkinlik.
  • Fantezi / Fantazi
    Fantezi: Hayal gücünden doğan düşünce.
  • Fasulye / Fasülye
    Fasulye: Bir tür baklagil.
  • Fermuar / Fermar
    Fermuar: Giysi kapama mekanizması.
  • Feshetmek / Fesetmek
    Feshetmek: Bozmak, iptal etmek.
  • Fiyat / Fiat
    Fiyat: Bir ürünün değeri.
  • Film / Filim
    Film: Görüntülü eğlence aracı.
  • Vites / Fites
    Vites: Araçların hızını ayarlayan sistem.
  • Floresan / Florasan
    Floresan: Işık veren madde veya lamba.

G

  • Gangster / Gangaster
    Gangster: Suç örgütü üyesi.
  • Kangren / Gangren
    Kangren: Dokuların ölümü.
  • Gardırop / Gardolap
    Gardırop: Giysi saklama dolabı.
  • Gazete / Gaste
    Gazete: Günlük yayınlanan bilgi kaynağı.
  • Kravat / Gravat
    Kravat: Yakada takılan aksesuar.

H

  • Helâl / Halel
    Helâl: Dinî açıdan izin verilen.
  • Hakikaten / Hakkaten
    Hakikaten: Gerçekten.
  • Halüsinasyon / Halisünasyon
    Halüsinasyon: Gerçek dışı algılar.
  • Harem selamlık / Haremlik selamlık
    Haremlik selamlık: Toplumda ayrı alanlarda bulunma geleneği.
  • Hafriyat / Harfiyat
    Hafriyat: Kazı çalışmaları.
  • Herkes / Herkez
    Herkes: Tüm insanlar.
  • Heyecan / Heycan
    Heyecan: Duygusal uyanış.
  • Hristiyan / Hıristiyan
    Hristiyan: Hristiyanlık dinine mensup kişi.

I

  • İskonto / Iıskonto
    İskonto: İndirim.
  • İstanbul / Istanbul
    İstanbul: Türkiye’nin büyük şehirlerinden biri.
  • Izdırap / Istırap
    Izdırap: Acı, sıkıntı.
  • İllüzyon / İnkilap
    İllüzyon: Yanılsama.
  • İnisiyatif / İnsiyatif
    İnisiyatif: Öncülük, inisiyatif.
  • Stepne / İstepne
    Stepne: Yedek lastik.
  • İstihap haddi / İstiap haddi
    İstihap haddi: İçine alma sınırı.
  • İzolasyon / İzalasyon
    İzolasyon: Ayrı tutma, yalıtım.

K

  • Karoser / Karsör
    Karoser: Araç gövdesi.
  • Kakofoni / Kakofoni
    Kakofoni: Ses uyumsuzluğu.
  • Kalemşor / Kalemşör
    Kalemşör: Kalemle savaşılan savaşçı.
  • Kampanya / Kanpanya
    Kampanya: Bir amaç için yapılan çalışma.
  • Kaparo / Kaporo
    Kaparo: Avans, ön ödeme.
  • Koreografi / Karegrafi
    Koreografi: Dans ve hareketlerin düzenlenmesi.
  • Karakter / Karekter
    Karakter: Kişilik özelliği veya rol.
  • Karnabahar / Karnıbahar
    Karnabahar: Sebze türü.
  • Kavanoz / Kavonoz
    Kavanoz: Cam şişe.
  • Katalog / Katalok
    Katalog: Liste, rehber.
  • Kayısı / Kaysı
    Kayısı: Meyve türü.
  • Kıraathane / Kırahatane
    Kıraathane: Çay veya kahve içilen yer.
  • Külot / Kilot
    Külot: İç giyim.
  • Kirpi / Kipri
    Kirpi: Dikensi küçük memeli.
  • Kirpik / Kiprik
    Kirpik: Göz kapağındaki tüyler.
  • Kilitlemek / Kitlemek
    Kilitlemek: Anahtar ile kapatmak.
  • Kılavuz / Klavuz
    Kılavuz: Yol gösterici.
  • Kulüp / Klüp
    Kulüp: Dernek, sosyal grup.
  • Kokoreç / Kokreç
    Kokoreç: Özellikle mide iç organından yapılan yemek.
  • Kolonya / Kolanya
    Kolonya: Parfüm türü.
  • Kolej / Kollej
    Kolej: Eğitim kurumu.
  • Koleksiyon / Kolleksiyon
    Koleksiyon: Bir araya getirilen nesneler.
  • Kollektif / Kollektiv
    Kollektif: Ortaklaşa.
  • Komodin / Komidin
    Komodin: Yatak başlığı yanındaki küçük dolap.
  • Komünist / Kominist
    Komünist: Sosyalist ideolojiye sahip kişi.
  • Komünikasyon / Komünükasyon
    Komünikasyon: İletişim.
  • Konsensüs / Konsansüs
    Konsensüs: Uzlaşma.
  • Kontör / Kontür
    Kontör: Telefon kartı ile yapılan ödeme.
  • Kopya / Kopye
    Kopya: Aynı olan bir şeyin örneği.
  • Kurdele / Kordale
    Kurdele: Süsleme için kullanılan şerit.
  • Kuvöz / Küpür
    Kuvöz: Yenidoğan bebeklerin bakıldığı cihaz.

L

  • Llayik / Laik
    Laik: Din ve devlet işlerinin ayrılması görüşünü savunan.
  • Labaratuar – Labaratuvar – Laboratuar / Laboratuvar
    Laboratuvar: Bilimsel araştırma yapılan yer.
  • Lağbo – Lavobo / Lavabo
    Lavabo: El yıkama, yüz yıkama için kullanılan tesisat.
  • Laylon / Naylon
    Naylon: Sentetik bir madde, plastik.

M

  • Mahçup / Mahcup
    Mahcup: Utanmış, çekingen.
  • Mahfolmak / Mahvolmak
    Mahvolmak: Çökmek, yok olmak.
  • Mahsuz – Masus / Mahsus
    Mahsus: Özel olarak ayrılmış, özel.
  • Makina / Makine
    Makine: Mekanik alet.
  • Maktül / Maktul
    Maktul: Öldürülmüş kişi.
  • Manüpülasyon / Manipülasyon
    Manipülasyon: Yönlendirme, müdahale.
  • Matamatik / Matematik
    Matematik: Sayılar ve işlemler bilimi.
  • Mataryal / Materyal
    Materyal: Malzeme, yapı taşı.
  • Maydonoz / Maydanoz
    Maydanoz: Bir tür yeşillik.
  • Mefta / Mevta
    Mevta: Ölü, ölmüş kimse.
  • Megoloman – Megolaman / Megaloman
    Megaloman: Kendini büyük ve önemli gören kişi.
  • Melemen / Menemen
    Menemen: Yumurta ve sebzelerle yapılan yemek.
  • Melhem / Merhem
    Merhem: Yaraya sürülen ilaç.
  • Menapoz / Menopoz
    Menopoz: Kadınlarda üreme döneminin sonu.
  • Menejer – Menecer / Menajer
    Menajer: Sanatçı veya sporcu temsilcisi.
  • Mentalite / Mantalite
    Mantalite: Anlayış, düşünce tarzı.
  • Menüsküs / Menisküs
    Menisküs: Diz eklemindeki kıkırdak.
  • Meyva / Meyve
    Meyve: Bitkilerin ürünü.
  • Miğde / Mide
    Mide: Sindirim organı.
  • Mokasen / Makosen
    Makosen: Kısa ökçeli, bağsız ayakkabı.
  • Motorsiklet / Motosiklet
    Motosiklet: İki tekerlekli motorlu taşıt.
  • Mozayik / Mozaik
    Mozaik: Renkli taşlarla yapılan süsleme sanatı.
  • Mönü / Menü
    Menü: Yemek listesi.
  • Muacir / Muhacir
    Muhacir: Göç eden kişi.
  • Muaffak / Muvaffak
    Muvaffak: Başarılı.
  • Muhattap / Muhatap
    Muhatap: Görüşülen, konuşulan kişi.
  • Mundar / Murdar
    Murdar: Kirli, pis.
  • Mustarip / Muzdarip
    Muzdarip: Sıkıntı çeken.
  • Muşanba / Muşamba
    Muşamba: Su geçirmeyen örtü.
  • Muzur / Muzır
    Muzır: Zararlı.
  • Münübüs / Minibüs
    Minibüs: Küçük otobüs.
  • Müracat / Müracaat
    Müracaat: Başvuru.
  • Mürüvet – Mürivet / Mürüvvet
    Mürüvvet: Cömertlik, yiğitlik.
  • Müsayit / Müsait
    Müsait: Uygun, elverişli.
  • Müsbet / Müspet
    Müspet: Pozitif, olumlu.
  • Müsvette / Müsvedde
    Müsvedde: İlk taslak, eskiz.
  • Mütaakip / Müteakip
    Müteakip: Sonraki, takip eden.
  • Mütahit / Müteahhit
    Müteahhit: İnşaat işlerini üstlenen kişi.

N

  • Nalet / Lanet
    Lanet: Kötü dilek, beddua.
  • Naturel / Natürel
    Natürel: Doğal.
  • Nergiz / Nergis
    Nergis: Bir tür çiçek.
  • Nisbet / Nispet
    Nispet: Oran, karşılaştırma.
  • Nötür / Nötr
    Nötr: Etkisiz, tarafsız.

O

  • Oce / Oje
    Oje: Tırnak cilası.
  • Okşizen / Oksijen
    Oksijen: Hava gazı, yaşam için gerekli.
  • Oparasyon / Operasyon
    Operasyon: Cerrahi müdahale veya işlem.
  • Opsayd / Ofsayt
    Ofsayt: Futbol kuralı ihlali.
  • Orjinal / Orijinal
    Orijinal: Asıl, özgün.
  • Şok olmak / Şoke olmak
    Şoke olmak: Şok etkisi altında kalmak.
  • Öğe / Öge
    Öge: Unsur, parça.
  • Ötenazi / Ötanazi
    Ötanazi: Ölüm hakkı.

P

  • Palyaço / Palyoça
    Palyaço: Çocukları eğlendiren komik karakter.
  • Panaroma / Panorama
    Panorama: Genel görünüm, geniş bakış açısı.
  • Pantalon / Pantolon
    Pantolon: Alt giysi.
  • Parağraf / Paragraf
    Paragraf: Yazı bölümü.
  • Pardesü / Pardösü
    Pardösü: Üst giysi.
  • Parelel / Paralel
    Paralel: Aynı yönde, eşit mesafede.
  • Parende / Perende
    Perende: Havada dönerek atılan takla.
  • Parlementer / Parlamenter
    Parlamenter: Parlamento üyesi.
  • Parlamento / Parlamento
    Parlamento: Yasama organı.
  • Payton / Fayton
    Fayton: Atlı binek aracı.
  • Penbe / Pembe
    Pembe: Renk.
  • Peştemal / Peştamal
    Peştamal: Hamam bezi.
  • Pisiklet / Bisiklet
    Bisiklet: İki tekerlekli araç.
  • Proğram – Prooram / Program
    Program: Plan, yazılım.
  • Proleterya / Proletarya
    Proletarya: Emekçi sınıfı.
  • Promasyon / Promosyon
    Promosyon: Özendirme.
  • Provakatör / Provokatör
    Provokatör: Kışkırtıcı.
  • Psikiyatrist / Psikiyatr
    Psikiyatr: Ruh sağlığı uzmanı.

R

  • Radyosyon / Radyasyon
    Radyasyon: Enerji yayılımı.
  • Rakkam / Rakam
    Rakam: Sayı sembolü.
  • Raslantı / Rastlantı
    Rastlantı: Tesadüf.
  • Rasgele / Rastgele
    Rastgele: Tesadüfi, plansız.
  • Restoran / Restoran
    Restoran: Yemek hizmeti sunan yer.
  • Revanş / Rövanş
    Rövanş: Yeniden karşılaşma.
  • Rezarvasyon / Rezervasyon
    Rezervasyon: Önceden ayırtma.
  • Riks / Risk
    Risk: Tehlike, belirsizlik.
  • Roma rakamları / Romen rakamları
    Romen rakamları: Rakam sistemi.
  • Ropörtaj / Röportaj
    Röportaj: Görüşme, haber.

S

  • Sada / Seda
    Seda: Ses.
  • Safa / Sefa
    Sefa: Gönül rahatlığı.
  • Sağnak / Sağanak
    Sağanak: Yoğun yağış.
  • Sandoviç – Sandöviç – Sandüviç / Sandviç
    Sandviç: İki ekmek arasında yiyecek.
  • Sarmısak / Sarımsak
    Sarımsak: Bir tür baharat.
  • Satlık / Satılık
    Satılık: Satılmak üzere olan.
  • Sellektör / Selektör
    Selektör: Işık veya sinyal işareti.
  • Seramoni / Seremoni
    Seremoni: Tören, resmi etkinlik.
  • Serbes / Serbest
    Serbest: Özgür, serbest.
  • Seyehat / Seyahat
    Seyahat: Yolculuk.
  • Sezeryan / Sezaryen
    Sezaryen: Doğum yöntemi.
  • Silahşör / Silahşor
    Silahşor: Silah kullanıcısı.
  • Sohpet / Sohbet
    Sohbet: Konuşma, muhabbet.
  • Soy kırımı / Soykırım
    Soykırım: Sistematik soykırım.
  • Statyum / Stadyum
    Stadyum: Spor etkinlikleri için alan.
  • Su basmanı / Subasman
    Subasman: Yapının temel kısmı.
  • Subap – Supab – Sibop / Supap
    Supap: Motor valfi.
  • Sueter / Süveter
    Süveter: Yelek, kazak.
  • Südyen – Sudyen / Sütyen
    Sütyen: İç giyim.
  • Sükûtuhayal / Sukutuhayal
    Sukutuhayal: Hayal kırıklığı.
  • Süpriz – Süprüz / Sürpriz
    Sürpriz: Beklenmedik olay.
  • Sütüdyo / Stüdyo
    Stüdyo: Çalışma alanı.

Ş

  • Şanzuman / Şanzıman
    Şanzıman: Vites sistemi.
  • Şarter / Şalter
    Şalter: Elektrik kesici.
  • Şarz / Şarj
    Şarj: Enerji yükleme.
  • Şayibe / Şaibe
    Şaibe: Şüphe, kötü niyet.
  • Şemşiye / Şemsiye
    Şemsiye: Yağmur ve güneşten korunma aracı.
  • Şevkat / Şefkat
    Şefkat: Merhamet, sevgi.
  • Şifai / Şifahi
    Şifahi: Sözlü, yazılı olmayan.
  • Şohben / Şofben
    Şofben: Sıcak su üretici.
  • Şöför / Şoför
    Şoför: Araç kullanan kişi.

T

  • Tabiyat / Tabiat
    Tabiat: Doğa.
  • Tahüt / Taahhüt
    Taahhüt: Üstlenme, söz verme.
  • Taamüden – Tamüden / Taammüden
    Taammüden: Kasten, bilerek.
  • Tafsiye / Tavsiye
    Tavsiye: Öneri, tavsiye.
  • Tahtarevalli / Tahterevalli
    Tahterevalli: Salıncağa benzeyen eğlence aracı.
  • Taktim / Takdim
    Takdim: Sunma, takdim etme.
  • Taktir / Takdir
    Takdir: Değerlendirme, beğenme.
  • Tastik / Tasdik
    Tasdik: Onaylama, doğrulama.
  • Tanpon / Tampon
    Tampon: Darbe önleyici malzeme.
  • Tasfir / Tasvir
    Tasvir: Betimleme, tasvir.
  • Tasviye / Tasfiye
    Tasfiye: Arıtma, temizleme.
  • Taşaron / Taşeron
    Taşeron: İkinci derecede müteahhit.

T

  • Teferuat / Teferruat
    Teferruat: Ayrıntı, detay.
  • Tekneloji / Teknoloji
    Teknoloji: Bilim ve mühendislik uygulamaları.
  • Tekrardan / Tekrar
    Tekrar: Yeniden yapma.
  • Temize gitmek / Temyize gitmek
    Temyize gitmek: Kararın üst mahkemeye taşınması.
  • Tenbel / Tembel
    Tembel: Çalışmaktan kaçınan.
  • Tenbih / Tembih
    Tembih: Uyarı, ihtar.
  • Tenefüs / Teneffüs
    Teneffüs: Ara, molada hava alma.
  • Teravi – Terevi / Teravih
    Teravih: Ramazan ayında kılınan namaz.
  • Tesbih / Tespih
    Tespih: Dua için kullanılan boncuklu ip.
  • Tesbit / Tespit
    Tespit: Belirleme, saptama.
  • Teşfik / Teşvik
    Teşvik: Destekleme, özendirme.
  • Tetanoz / Tetanos
    Tetanos: Kasları etkileyen hastalık.
  • Tiskinmek / Tiksinmek
    Tiksinmek: İğrenme, rahatsızlık hissetme.
  • Tiyo / Tüyo
    Tüyo: Gizli bilgi.
  • Tolorans / Tolerans
    Tolerans: Hoşgörü, anlayış.
  • Tos / Tost
    Tost: Ekmeğin kızartılmasıyla yapılan yiyecek.
  • Traş / Tıraş
    Tıraş: Kılların veya sakalların kesilmesi.
  • Tribüşon – Tirbüşon / Tirbuşon
    Tirbuşon: Şişe açacağı.
  • Türübün / Tribün
    Tribün: Stadyumda oturma yeri.

U

  • Ükte / Ukde
    Ukde: Yükümlülük, sorumluluk.
  • Ultrasyon / Ultrason
    Ultrason: Ses dalgalarıyla görüntüleme yöntemi.
  • Ultümaton – Ültimatom / Ültimatom
    Ültimatom: Bir devlete verilen son uyarı.

U

  • Usûl / Usul
    Usul: Yöntem, yöntemler.
  • Utopya / Ütopya
    Ütopya: İdeal toplum tasarımı.
  • Ünüforma / Üniforma
    Üniforma: Resmi kıyafet.
  • Ünvan / Unvan
    Unvan: Ün, isim.
  • Üvertür / Uvertür
    Uvertür: Konser öncesi çalınan parça.

V

  • Voleybol / Veleybol
    Voleybol: Spor dalı.
  • Vehamet / Vahamet
    Vahamet: Güçlük, tehlikeli durum.
  • Vejeteryan / Vejetaryen
    Vejetaryen: Et yemeyen kişi.
  • Vürüs / Virüs
    Virüs: Mikroorganizma.

Y

  • Yalnış / Yanlış
    Yanlış: Hatalı, doğru olmayan.
  • Yayınlamak / Yayımlamak
    Yayımlamak: Yayın yapmak.
  • Yımırta / Yumurta
    Yumurta: Besin maddesi.
  • Yövmiye / Yevmiye
    Yevmiye: Günlük ücret.

Z

  • Zenaat / Zanaat
    Zanaat: El becerisi gerektiren iş.
  • Zerafet / Zarafet
    Zarafet: Naz ve incelik.
  • Zınba / Zımba
    Zımba: Kağıt birleştirici.

Türkçe’ Bilmeniz Gereken Bazı Yazım Kuralları

Eylül 7, 2024 Okuma süresi: 7 dakika

Türkçe Yazım Kuralları: Bir İnceleme

Türkçe yazım kuralları, dilin yazılı olarak doğru ve etkili bir biçimde kullanılabilmesi için belirlenen standartlardır. Bu kurallar, dilin anlaşılır ve tutarlı bir şekilde ifade edilmesini sağlar. Bu makalede, Türkçe yazım kuralları üzerine kapsamlı bir inceleme yapılacaktır. Yazım kurallarının yanı sıra, Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından belirlenen kurallara da değinilecektir.

1. Büyük Harflerin Kullanımı

Büyük harflerin kullanımı, Türkçe yazım kurallarının önemli bir parçasıdır. Büyük harfler, cümlenin başında, özel adlarda ve bazı özel durumlarda kullanılır. İşte bu kuralların bazıları:

  • Cümle Büyük Harfle Başlar: Her cümlenin ilk harfi büyük harfle başlar. Örneğin, “Türkçe, çok zengin bir dildir.” Bu kural, yazının okunabilirliğini artırır ve cümlelerin net bir şekilde ayrılmasını sağlar.
  • Özel İsimler: Kişi adları, şehir adları, ülke adları gibi özel isimler büyük harfle yazılır. Örneğin, “İstanbul”, “Türkiye”, “Ahmet”.
  • Kurum ve Kuruluş İsimleri: Resmi kurum ve kuruluş isimleri de büyük harfle başlar. Örneğin, “Türk Dil Kurumu”, “Milli Eğitim Bakanlığı”.
  • Kısaltmalar: Kısaltmalar da genellikle büyük harflerle yazılır. Örneğin, “TÜBİTAK”, “MEB”.

Büyük harflerin kullanımı, dildeki anlam kaymalarını önler ve okuyucunun metni daha kolay anlamasına yardımcı olur.

2. Birleşik Kelimelerin Yazımı

Birleşik kelimeler, iki veya daha fazla kelimenin bir araya gelerek oluşturduğu yeni anlamlı kelimelerdir. Birleşik kelimeler bitişik veya ayrı yazılabilir. Yazım kuralları bu iki durum arasında ayrım yapar:

  • Bitişik Yazılan Birleşik Kelimeler: Belirli kurallar çerçevesinde bitişik yazılır. Örneğin, “ankara”, “fındık”, “yıldızname”. Bu tür birleşik kelimeler, anlam kaymalarını önler ve yazının tutarlılığını sağlar.
  • Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler: Eğer birleşik kelimenin her iki unsuru da bağımsız bir anlam taşıyorsa ve anlam değişikliği olmuyorsa ayrı yazılır. Örneğin, “yolculuk yapmak”, “gözlük takmak”. Bu kurallar, kelimenin anlamını netleştirmeye yardımcı olur.

3. Büyük Ünlü Uyumu

Türkçede büyük ünlü uyumu, kelimenin kökünde yer alan ünlülerin uyum içinde olması gerektiği . Bu kural, hem yazılı hem de sözlü dilde anlamın doğru aktarılmasını sağlar. Büyük ünlü uyumunun sağlanması, kelimenin doğru telaffuzunu ve yazımını destekler.

  • Büyük Ünlü Uyumu Kuralları: Türkçede büyük ünlü uyumu, kelimenin kökünde yer alan ünlülerin uyumlu olması gerektiğini belirtir. Örneğin, “kitap” (i) ve “toprak” (o) gibi.

4. Yazım Kurallarında Bağlaçlar

Bağlaçlar, cümleler arasındaki ilişkiyi belirler. Türkçede bağlaçların yazımı, cümlenin anlamını değiştirebilir. Örneğin:

  • Bağlaç Olan “ki”: Bağlaç olan “ki” ayrı yazılır. Örneğin, “Bilmem ki”, “Demek ki”, “Kaldı ki”.
  • Bağlaç Olan “de”: Bağlaç olan “de” ayrı yazılır ve bağlaç olarak kullanılırken “-de” şeklinde yazılır. Örneğin, “Evde”, “Kitap da”.

Bu kurallar, cümlenin anlamının doğru aktarılmasını sağlar ve dilin düzgün bir şekilde kullanılmasına yardımcı olur.

5. Deyimlerin Yazılışı

Deyimler, bir dilde belirli bir anlam taşıyan sabit ifadelerdir. Türkçede deyimlerin doğru yazımı, anlamın yanlış anlaşılmasını engeller. Deyimlerin yazımında dikkat edilmesi gereken kurallar şunlardır:

  • Deyimlerin Yazımı: Deyimler, genellikle bitişik yazılır. Örneğin, “göz var nizam var”, “bir taşla iki kuş vurmak”.

6. Kısaltmaların Yazımı

Kısaltmalar, uzun ifadelerin daha kısa ve pratik bir şekilde yazılmasını sağlar. Kısaltmaların yazım kuralları, dilin doğru ve tutarlı bir şekilde kullanılmasını sağlar:

  • Kısaltma Kuralları: Kısaltmalar genellikle büyük harflerle yazılır ve nokta kullanılmaz. Örneğin, “TÜBİTAK” (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu).

7. Noktalama İşaretleri

Noktalama işaretleri, yazılı metinde anlamı belirginleştirir ve cümlelerin yapısını netleştirir. Türkçede noktalama işaretlerinin kullanımı, yazının anlaşılabilirliğini artırır:

  • Nokta: Cümlelerin sonuna konur. Örneğin, “Türkçe çok güzel bir dildir.”
  • Virgül: Cümle içindeki duraklamaları belirtir. Örneğin, “Kitapları, defterleri ve kalemleri topladı.”
  • Soru İşareti: Soru cümlelerinin sonuna konur. Örneğin, “Nasılsınız?”

8. Yazım Kurallarının Önemi

Yazım kuralları, dilin doğru kullanılmasını sağlar. Doğru yazım kuralları, hem yazılı hem de sözlü iletişimde anlam kaymalarını önler ve dilin etkin bir şekilde kullanılmasını sağlar. Bu kurallar, dilin anlaşılır ve etkili bir şekilde kullanılmasına katkıda bulunur.


Haber (Bildirme) Kipleri Örneklerle Detaylı Açıklama

Eylül 7, 2024 Okuma süresi: 5 dakika

Fiillerde Kip: Anlam ve Zaman Özelliklerine Göre Fiil Çeşitleri

Fiillerde kip, bir fiilin zaman ve anlam özelliklerine göre aldığı eklerle farklı biçimlere girmesine verilen isimdir. Fiil kök veya gövdelerine eklenen kip ekleri, fiilin hangi zaman diliminde gerçekleştiğini veya fiilin anlamını belirtir. Kipler, genel olarak iki ana gruba ayrılır: haber kipleri ve dilek kipleri. Burada haber kiplerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

1. Görülen (Bilinen, -di’li) Geçmiş Zaman

Görülen geçmiş zaman kipinde, fiil eylemi konuşulmadan önce gerçekleşmiştir ve bu fiil, anlatıcı tarafından gözlemlenmiştir. Bu kipte fiil kök veya gövdesine -di/-dı/-du/-dü/-tı/-ti/-tu/-tü ekleri eklenir.

Örnekler:

  • Ahmet yemeği hazırladı.
    Bu cümlede “hazırladı” fiili, Ahmet’in yemeği konuşmadan önce hazırladığını ifade eder. Yani, eylem görülmüş veya bilinmiştir.
  • Ayşe mektubu yazdı.
    Burada “yazdı” fiili, Ayşe’nin mektubu yazdığı, yani bu olayın gözlemlendiği .

Görülen geçmiş zaman kipinin örnekleri, öznenin eylemi gözlemlemiş olduğunu gösterir.

2. Duyulan (Öğrenilen, -miş’li) Geçmiş Zaman

Duyulan geçmiş zaman kipinde, fiil eylemi konuşulmadan önce gerçekleşmiş ancak anlatıcı bu eylemi gözlemlememiştir. Eylemin bilgi sahibi olduğu kişi tarafından başkasından öğrenildiğini veya duyulduğunu belirtir. Bu kipte fiil kök veya gövdesine -miş/-mış/-muş/-müş ekleri eklenir.

Örnekler:

  • Deniz sinemaya gitmiş.
    Bu cümlede “gitmiş” fiili, Deniz’in sinemaya gitme eyleminin başkasından duyulduğunu ifade eder. Yani, eylem gözlemlenmemiştir.
  • Seda yeni iş bulmuş.
    Burada “bulmuş” fiili, Seda’nın yeni iş bulduğu bilgisinin başkasından öğrenildiğini belirtir.

Duyulan geçmiş zaman kipinde, fiil, anlatıcının gözlemi dışında başkalarından edinilen bilgiye dayanır.

3. Şimdiki Zaman

Şimdiki zaman kipinde, fiil konuşulma anında gerçekleşmektedir. Fiil kök veya gövdesine -yor eki getirilir.

Örnekler:

  • Murat film izliyor.
    Bu cümlede “izliyor” fiili, Murat’ın film izleme eylemini konuşulma esnasında gerçekleştirdiğini ifade eder.
  • Zeynep resim yapıyor.
    Buradaki “yapıyor” fiili, Zeynep’in resim yapma eyleminin şu anda gerçekleştiğini gösterir.

Şimdiki zaman kipinde fiil, konuşma anında yapılan eylemi belirtir.

4. Gelecek Zaman

Gelecek zaman kipinde, fiil konuşulduktan sonra gerçekleşecek bir eylemi ifade eder. Fiil kök veya gövdesine -ecek/-acak ekleri eklenir.

Örnekler:

  • Yarın hava güzel olacak.
    Burada “olacak” fiili, hava durumunun yarın gerçekleşeceğini belirtir.
  • Daha sonra ödevi yapacağım.
    “Yapacağım” fiili, ödevin konuşma anından sonra yapılacağını ifade eder.

Gelecek zaman kipinde, fiil gelecekteki bir eylemi gösterir.

5. Geniş Zaman

Geniş zaman kipinde, fiil her zaman yapılan, yapılmakta olan veya yapılacak olan bir eylemi ifade eder. Fiil kök veya gövdesine -r eki getirilir.

Örnekler:

  • Her hafta spor yaparım.
    Bu cümlede “yaparım” fiili, her hafta tekrarlanan bir eylemi ifade eder. Yani, geniş zaman kipindedir.
  • Gündüzleri yürüyüş yapar.
    Buradaki “yapar” fiili, gündüzleri düzenli olarak gerçekleştirilen bir eylemi belirtir.

Geniş zaman kipinde, fiil genellikle düzenli olarak yapılan eylemleri veya genel doğruları anlatır.


Anlamlarına Göre Fiiller, (İş Oluş Durum)

Eylül 7, 2024 Okuma süresi: 10 dakika

Fiiller, eylemleri, durumları ve değişimleri ifade eden dilsel unsurlardır. Türkçede fiiller, iş (kılış), durum ve oluş fiilleri olarak üç ana gruba ayrılır. Her bir fiil türü, dilin anlam derinliğini ve yapısal çeşitliliğini artıran özelliklere sahiptir. Bu yazıda, iş (kılış), durum ve oluş fiillerini ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz.

1. İş (Kılış) Fiilleri

İş (kılış) fiilleri, öznenin iradesiyle nesneyi etkilediği ve nesnenin de bu etkilenmeden dolayı değiştiği fiillerdir. Bu fiiller, öznenin eylemi gerçekleştirdiği nesne üzerinde bir etkisi olduğunu gösterir. İş fiilleri genellikle “kimi” ya da “neyi” sorularına cevap verir. Bu tür fiiller mutlaka bir nesne içerir ve eylemin nesne üzerinde doğrudan bir etkisi vardır.

Örnekler:

  • Çocuklar kediyi seviyor.
    Bu cümlede “seviyor” fiili, “kim seviyor?” sorusuyla özneyi (çocuklar) ve “neyi seviyor?” sorusuyla nesneyi (kediyi) belirler. Fiil, bir nesne aldığı için iş fiilidir.
  • İşçiler eşyaları taşıyorlar.
    Burada “taşıyorlar” fiili “neyi taşıyorlar?” sorusuna “eşyaları” şeklinde cevap verir. Bu nedenle fiil iş fiilidir.
  • Biz arkadaşları görelim.
    Bu cümledeki “görelim” fiili, “kimi görelim?” sorusuna “arkadaşları” cevabını verir ve dolayısıyla iş fiilidir.

Bu örneklerde görüldüğü gibi, iş fiilleri nesne alır ve nesne üzerinde bir etki gerçekleştirir.

2. Durum Fiilleri

Durum fiilleri, öznenin içinde bulunduğu ya da süreklilik gösteren bir durumu ifade eder. Bu fiiller, eylemin nesne üzerinde bir etkisi olmadığını ve “kimi” ya da “neyi” sorularına cevap vermediklerini belirtir. Durum fiilleri, genellikle öznenin içsel ya da dışsal bir durumunu anlatır.

Örnekler:

  • Çocuk uyudu.
    Buradaki “uyudu” fiili, çocuğun uyuma durumunu anlatır. Eylem çocuğun kendi iradesiyle gerçekleşmiştir fakat nesne üzerinde bir etki oluşturmaz. Dolayısıyla, “uyudu” fiili durum fiilidir.
  • Yorgunluktan koltukta uyuyakalmış.
    Bu cümledeki “uyuyakalmış” fiili, bir durumu ifade eder ve nesne üzerinde bir etkisi yoktur. Bu yüzden durum fiilidir.
  • Arkadaşının şakalarına saatlerce gülerdi.
    “Gülerdi” fiili, öznenin bir durumunu ifade eder; eylemin bir nesne üzerindeki etkisi yoktur ve “kimi” ya da “neyi” sorularını cevaplamaz.

Bu örneklerde durum fiilleri, öznenin bir halini ya da sürekli bir durumunu belirtir.

3. Oluş Fiilleri

Oluş fiilleri, bir durumdan başka bir duruma geçişi ya da geçişmekte olan bir durumu ifade eder. Bu fiillerde öznenin doğrudan bir etkisi yoktur ve eylemler genellikle kendiliğinden meydana gelir. Oluş fiilleri zamanla gerçekleşir ve nesne almazlar, dolayısıyla “neyi” ya da “kimi” sorularını cevaplamazlar.

Örnekler:

  • Çiçekler soluyor.
    Bu cümlede “soluyor” fiili, çiçeklerin kendiliğinden solduğunu ifade eder. Eylem, zamanla gerçekleşmiş ve nesne almadığı için oluş fiilidir.
  • Ekmek bayatladı.
    Buradaki “bayatladı” fiili, ekmeğin kendiliğinden bayatladığını belirtir. Eylem bir geçişi ifade eder ve nesne içermez.
  • Babam yaşlandı.
    “Yaşlandı” fiili, babanın yaşlanma sürecini anlatır. Bu eylem, zaman içinde kendiliğinden meydana gelmiştir ve nesne almaz.
  • Ağaçlar yeşeriyor.
    “Yeşeriyor” fiili, ağaçların yeşermekte olduğunu gösterir. Eylem doğal bir süreçle gerçekleşir ve nesne içermez.

Bu örneklerde oluş fiilleri, bir durumdan diğerine geçişi ve bu geçişin kendiliğinden olduğunu ifade eder.

 

İş (kılış), durum ve oluş fiilleri, Türkçedeki fiil türlerinin çeşitliliğini ve anlatım zenginliğini gösterir. İş fiilleri nesne ile etkileşimde bulunur, durum fiilleri öznenin durumunu ifade ederken, oluş fiilleri zaman içinde kendiliğinden gerçekleşen durumları belirtir. Bu fiil türlerini anlamak, dilin doğru ve etkili kullanımını sağlar.

 

 

Aynı konunu farklı anlatımı şu şekildedir :

 

1. İş (Kılış) Fiilleri

İş (kılış) fiilleri, öznenin iradesiyle nesneyi etkileyip, nesnenin de bu etkiden dolayı değiştiği fiillerdir. Bu fiiller “kimi” veya “neyi” sorularına yanıt verir. İş fiilleri her zaman bir nesne içerir.

Örnekler:

  • Ali kitabı okuyor.
    Bu cümlede “okuyor” fiili “kim okuyor?” sorusuyla özneyi (Ali) ve “neyi okuyor?” sorusuyla nesneyi (kitabı) belirler. Fiil, nesne aldığı için iş fiilidir.
  • Sinemaya bilet aldım.
    Burada “aldım” fiili “neyi aldım?” sorusuna “bilet” cevabını verir. Bu nedenle “aldım” iş fiilidir.
  • Öğrenciler sınavı geçtiler.
    Cümledeki “geçtiler” fiili, “neyi geçtiler?” sorusuna “sınavı” cevabını verir ve iş fiilidir.

İş fiilleri, eylemin nesne üzerindeki etkisini ifade eder.

2. Durum Fiilleri

Durum fiilleri, öznenin içinde bulunduğu ya da süreklilik gösteren bir durumu ifade eder. Bu fiiller “kimi” ya da “neyi” sorularına yanıt vermezler. Durum fiilleri, öznenin mevcut halini ya da durumunu anlatır.

Örnekler:

  • Köpek uyuyor.
    Bu cümlede “uyuyor” fiili, köpeğin uyuma durumunu anlatır. Eylem köpeğin kendi iradesiyle gerçekleşmiş ve nesne üzerindeki etkisi yoktur. Dolayısıyla, “uyuyor” fiili durum fiilidir.
  • Dışarıda yağmur yağıyor.
    Buradaki “yağıyor” fiili, dışarıdaki durumunu ifade eder ve nesne ile ilişkili değildir. Bu nedenle durum fiilidir.
  • Seda gülüyordu.
    “Gülüyordu” fiili, Seda’nın bir ruh halini ya da durumunu belirtir. Nesne bulunmamakta ve fiil, durumu ifade eder.

Durum fiilleri, öznenin mevcut halini ya da durumunu açıklar.

3. Oluş Fiilleri

Oluş fiilleri, bir durumdan diğerine geçişi ya da geçişme sürecini ifade eder. Bu fiillerde öznenin doğrudan bir etkisi yoktur ve eylemler genellikle kendiliğinden meydana gelir. Oluş fiilleri, zamanla gerçekleşir ve nesne almazlar.

Örnekler:

  • Yapraklar sararıyor.
    Bu cümlede “sararıyor” fiili, yaprakların zamanla sarardığını ifade eder. Eylem, öznenin doğrudan etkisi olmadan kendiliğinden gerçekleşir. Bu nedenle oluş fiilidir.
  • Elma çürüdü.
    Buradaki “çürüdü” fiili, elmanın kendiliğinden çürüdüğünü belirtir. Eylem, bir geçişi ifade eder ve nesne içermez.
  • Binalar yıkılıyor.
    “Yıkılıyor” fiili, binaların zamanla yıkıldığını gösterir. Bu eylem kendiliğinden meydana gelir ve nesne içermez.

Oluş fiilleri, bir durumdan diğerine geçişi ve bu geçişin zaman içinde kendiliğinden gerçekleşmesini ifade eder.

Sonuç

İş (kılış), durum ve oluş fiilleri, Türkçede fiil türlerinin çeşitliliğini ve anlatımın zenginliğini ortaya koyar. İş fiilleri nesne ile etkileşir, durum fiilleri öznenin mevcut halini belirtir ve oluş fiilleri zamanla gerçekleşen değişimleri ifade eder. Bu fiil türlerinin anlaşılması, dilin doğru ve etkili kullanılmasını sağlar


Yapılarına Göre Fiiller, (Basit Bileşik Türemiş)

Eylül 7, 2024 Okuma süresi: 9 dakika

Fiiller, Türkçede eylemi ifade eden sözcüklerdir ve çeşitli yapı türlerine ayrılırlar. Bunlar, basit fiiller, türemiş fiiller ve birleşik fiiller olarak gruplandırılır. Her biri farklı yapısal özellikler taşır ve dilin zenginliğini oluşturur. Bu yazıda bu fiil türlerini ayrıntılı şekilde inceleyerek her birine ait özgün örnekler sunacağız.

1. Basit Fiiller:

Basit fiiller, kök halinde olup yapım eki almamış olan fiillerdir. Yapıları bozulmadan cümlede kullanılırlar, ancak yalnızca çekim ekleri alarak farklı kiplerde ve zamanlarda kullanılabilirler. Basit fiillerin temel özelliği, köklerinin değişmemesidir.

Örnekler:

  • Babam çarşıdan geldi.
    Bu cümledeki “gel” sözcüğü bir fiil köküdür ve üzerine sadece “-di” çekim eki eklenmiştir. Bu nedenle “geldi” basit fiildir.
  • Burak parka gitti.
    Cümledeki “git” kökü üzerine “-ti” eklenmiştir. Fiil, yapım eki almadığı için basit bir fiildir.

Bu örneklerde görüldüğü gibi, basit fiiller yalnızca çekim ekleri alır, anlamlarında köklü bir değişiklik söz konusu değildir.

2. Türemiş Fiiller:

Türemiş fiiller, isim ya da fiil köklerine yapım ekleri getirilerek oluşturulan fiillerdir. Yapım ekleri, kökün anlamını değiştirir ya da genişletir, böylece yeni bir fiil oluşur. Türemiş fiiller, dilin zenginleşmesini sağlayan önemli bir yapısal özellik taşır.

Örnekler:

  • Arkadaşımın gelişine sevindim.
    Bu cümledeki “sev” kökü, “-in” yapım eki ile birleşerek “sevinmek” fiilini oluşturur. Bu durum, yapım eki alarak türemiş bir fiil ortaya çıkarmaktadır.
  • Yarışma başladı.
    Burada, “baş” isim köküne “-la” yapım eki eklenmiş ve “başlamak” fiili türemiştir.

Bu örneklerde, köklere eklenen yapım eklerinin, fiillerin anlamını değiştirdiğini ve yeni anlamlar oluşturduğunu görüyoruz. “Sevmek” ve “başlamak” gibi türemiş fiiller, köklerinden farklı bir anlam taşırlar.

3. Birleşik Fiiller:

Birleşik fiiller, iki ya da daha fazla sözcüğün birleşerek yeni bir fiil oluşturmasıyla meydana gelir. Bu tür fiiller hem yapısal olarak hem de anlam bakımından zenginlik sunar. Birleşik fiiller üç ana başlık altında incelenir: kurallı birleşik fiiller, yardımcı fiille kurulan birleşik fiiller ve anlamca kaynaşmış birleşik fiiller.

3.1. Kurallı Birleşik Fiiller:

Kurallı birleşik fiiller, belirli kurallar çerçevesinde oluşan fiillerdir. Bu tür fiillerde genellikle bir yardımcı fiil bulunur ve fiile anlam katar. Kurallı birleşik fiiller dört ana grupta incelenir: yeterlik fiili, tezlik fiili, sürerlik fiili ve yaklaşma fiili.

  • Yeterlik Fiili:
    Fiillere -e/-a yardımcı sesleri ile birlikte “bilmek” fiili eklenerek yapılır. Yeterlik fiilleri, başarma, güç yetirme ya da olasılık anlamı taşır.

    Örnekler:

    • Bu soruyu çözebilirim. → Başarma anlamı
    • Bu çantayı taşıyabilir. → Gücü yetme anlamı
    • Akşam size gelebiliriz. → Olasılık anlamı

    Yeterlik fiilinin olumsuz biçiminde “bilmek” yardımcı fiili yerine olumsuzluk eki “-me/-ma” getirilir.

    • Soruyu çözemem. → Olumsuzluk anlamı
  • Tezlik Fiili:
    Fiillere -ı/-i/-u/-ü yardımcı sesleri ile birlikte “vermek” fiili eklenerek yapılır. Tezlik fiilleri eylemin hızla gerçekleştiğini ifade eder.

    Örnekler:

    • Bahçeye koşuverdi.
    • Bir ekmek alıver.

    Tezlik fiilinin olumsuz biçiminde fiilin köküne “-me/-ma” olumsuzluk eki eklenir ve bu kullanımda önem vermeme anlamı vardır.

    • Bunu da almayıver. → Önemsememe anlamı
  • Sürerlik Fiili:
    Fiillere -e/-a yardımcı sesleri ile birlikte “durmak, kalmak, gelmek” fiilleri eklenerek yapılır. Sürerlik fiili, eylemin sürekliliğini belirtir. Olumsuz kullanımı yoktur.

    Örnekler:

    • Siz gidedurun, ben yetişirim.
    • Arkasından bakakaldık.
    • Süregelen olaylar bizi tedirgin etti.
  • Yaklaşma Fiili:
    Fiile -e/-a yardımcı sesleri ile birlikte “yazmak” fiili eklenerek yapılır. Bu yapı, eylemin neredeyse gerçekleştiğini belirtir. Günlük dilde kullanımı azalmış bir yapıdır.

    Örnek:

    • Heyecandan kalbim durayazdı.

3.2. Yardımcı Fiille Kurulan Birleşik Fiiller:

“Etmek, eylemek, olmak, kılmak” gibi yardımcı fiillerin isim soylu sözcüklerle bir araya gelmesiyle oluşan birleşik fiillerdir. Bu tür fiiller genellikle ayrı yazılır. Ancak ses artması ya da eksilmesi olduğunda birleşik yazılırlar.

Örnekler:

  • mecbur olmak
  • yardım etmek
  • namaz kılmak
  • perişan eylemek

Eğer ses türemesi ya da eksilmesi olursa birleşik yazılırlar:

  • seyir etmekseyretmek (ses eksilmesi)
  • af etmekaffetmek (ses artması)

3.3. Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller:

İki ya da daha fazla sözcüğün bir araya gelerek yeni bir anlam oluşturmasıyla meydana gelir. Bu birleşik fiiller, deyim haline gelmiştir ve sözcüklerin tek tek anlamından farklı bir anlam taşır.

Örnekler:

  • ayak diremek
  • dudak bükmek
  • boğaz boğaza gelmek
  • aklına yatmak

Bu tür birleşik fiiller, deyimleşmiş sözcükler oldukları için anlamları farklılaşmış ve kaynaşmış bir yapı sergiler.

Basit, türemiş ve birleşik fiiller, Türkçenin zengin yapısal unsurlarını gösterir. Her bir fiil türü, dilin anlatım gücünü artıran farklı bir özellik taşır. Bu fiil türlerini doğru anlamak ve kullanmak, dilin etkin ve doğru kullanılmasına olanak tanır.


Fiillerde Anlam (Zaman) Kayması, Bol Örnekli Anlatım

Eylül 7, 2024 Okuma süresi: 12 dakika

Fiillerde Anlam (Zaman) Kayması: Bol Örnekli Anlatım

Fiillerde anlam kayması, dilimizde sıkça kullanılan bir durumdur. Bu, bir cümlenin ya da fiilin farklı bir zaman kipinde çekimlenmiş olmasına rağmen, anlam açısından başka bir zamanı ifade etmesiyle ortaya çıkar. Yani fiil bir zamanın kipini kullanır, ancak cümlenin anlamı bu zaman kipinden farklı olabilir. Türkçe öğretmeni olarak bu konuyu ele alırken bolca örnekle konuyu netleştirmeye çalışalım.

Anlam (Zaman) Kaymasının Ortaya Çıkma Nedenleri

Fiillerde zaman kayması, genellikle konuşmanın akışını hızlandırma, daha etkili ve doğal bir anlatım oluşturma amacıyla ortaya çıkar. Dilimizde özellikle geniş zaman, şimdiki zaman ve gelecek zaman fiillerinde bu kaymaya sıkça rastlanır.

1. Geniş Zaman – Gelecek Zaman Kayması

Geniş zaman kipindeki bir fiil, anlam açısından gelecekte yapılacak bir eylemi ifade edebilir. Bu kullanıma sık sık rastlarız. Cümlenin geniş zaman çekimi olmasına rağmen, aslında yapılacak eylem gelecekte gerçekleşecektir.

Örnek:

  • Yarın okula giderim.
    • Fiil geniş zaman kipiyle çekimlenmiştir (giderim), ancak anlam olarak gelecekte yapılacak bir eylemi ifade eder.
  • Hafta sonu sinemaya gideriz.
    • Geniş zaman kipi olan gideriz kullanılmış, ancak cümlede gelecek bir zaman kast edilmiştir.

2. Şimdiki Zaman – Gelecek Zaman Kayması

Şimdiki zaman ekiyle çekimlenmiş bir fiil, gelecekte yapılacak bir eylemi ifade edebilir. Bu kayma, Türkçede sıkça kullanılan bir durumdur ve özellikle günlük konuşmalarda çok doğal gelir.

Örnek:

  • Yarın seni arıyorum.
    • Şimdiki zaman kipi (arıyorum) kullanılmasına rağmen, bu cümlede eylemin yarın yapılacağı vurgulanmaktadır.
  • Birazdan dışarı çıkıyorum.
    • Çıkıyorum fiili şimdiki zaman kipiyle çekilmiş, ancak gelecekte yapılacak bir eylemi ifade etmektedir.

3. Gelecek Zaman – Şimdiki Zaman Kayması

Bu tür kayma da günlük hayatta karşımıza çıkar. Gelecek zaman kipiyle çekilen bir fiil, şimdiki zamanda yapılmakta olan bir eylemi ifade edebilir.

Örnek:

  • Ders çalışacağım ama önce biraz dinleneyim.
    • Çalışacağım fiili gelecek zaman kipiyle çekilmiş, fakat cümlenin anlamı şu anda yapılacak bir eylemi ifade etmektedir.
  • Şimdi gidiyorum, ama sonra geleceğim.
    • Burada gideceğim fiili gelecekte yapılacak bir eylemi ifade etse de, şu an yapılan bir eyleme vurgu yapılmaktadır.

4. Gelecek Zaman – Geniş Zaman Kayması

Gelecek zamanın geniş zaman anlamında kullanılması da oldukça yaygındır. Bazen gelecek zamanın anlamını kuvvetlendirmek için geniş zaman kipine başvurulur.

Örnek:

  • Pazartesi görüşürüz.
    • Bu cümlede geniş zaman çekimindeki görüşürüz fiili kullanılmıştır, ancak anlam olarak gelecekte yapılacak bir eylemi ifade etmektedir.
  • Akşam oturur, bir kahve içeriz.
    • İçeriz geniş zaman kipiyle çekilmiş olsa da, aslında akşam yapılacak bir eylemi belirtir.

Fiillerde anlam kayması, dilimizin dinamik yapısının bir göstergesidir. Zaman ekleri, fiilin anlamını belirleyen en önemli unsurlardan biridir, ancak bu eklerin anlamlarının bağlama göre değişkenlik göstermesi, anlatımda zenginlik sağlar. Yukarıdaki örnekler üzerinden de görüldüğü gibi, dilimizde fiiller zaman eklerine sahip olsalar da bağlama göre farklı bir zamanı işaret edebilirler.

Fiillerde anlam kayması, dilin daha esnek, akıcı ve doğal bir biçimde kullanılmasını sağlar. Bu tür kaymalar, anlatımın daha etkili olmasına katkı sağlar ve konuşma dilinde çok yaygındır. Özellikle günlük konuşmalarda sıkça karşılaştığımız bu durum, dilin anlam katmanlarını daha iyi anlamamıza yardımcı olur.

 

Fiillerde anlam (zaman) kayması, bir fiilin aldığı zaman veya kip ekinin, cümlenin anlamıyla örtüşmemesi durumudur. Bu, dilde sıkça kullanılan ve anlamın daha etkili vurgulanmasını sağlayan bir özelliktir. Zaman kayması genellikle konuşma dilinde karşımıza çıkar, ama yazılı dilde de yer bulur. Aşağıda fiillerde anlam kaymasıyla ilgili ayrıntılı açıklamalar ve bol örnekler bulabilirsiniz.

Zaman Kayması Nedir?

Bir cümlede fiilin aldığı zaman veya kip ekinin, cümlenin anlamındaki zaman ya da kip ile uyuşmamasına zaman kayması denir. Fiil, belirli bir kipte çekimlenmesine rağmen, cümlenin anlamında başka bir zaman ya da kip ifade edilebilir. Bu durum, genellikle anlatımın daha doğal ve akıcı olmasını sağlar.

Zaman Kaymasının Örneklerle İncelenmesi:

1. Şimdiki Zamanın Gelecek Zaman Anlamında Kullanılması

  • Cümle: Haftaya İstanbul’a gidiyorum.
  • Açıklama: Fiil, şimdiki zaman eki olan -yor almıştır. Ancak “haftaya” sözcüğü, eylemin gelecek zamanda yapılacağını gösteriyor. Bu nedenle, cümlenin gerçek anlamı gelecek zaman olmasına rağmen, fiil şimdiki zaman kipinde kullanılmıştır. Bu durumda bir zaman kayması vardır.

2. Geniş Zamanın Geçmiş Zaman Anlamında Kullanılması

  • Cümle: Atatürk 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkar. (çıkmış)
  • Açıklama: Fiil geniş zaman eki -r almıştır. Ancak eylem geçmişte gerçekleşmiştir. Burada fiil geniş zamanla çekimlenmesine rağmen, geçmiş zamanda yapılmış bir olayı anlatmaktadır.

3. Şimdiki Zamanın Geniş Zaman Anlamında Kullanılması

  • Cümle: Her sabah bir saat koşuyorum. (koşarım)
  • Açıklama: Cümlede fiil şimdiki zaman eki -yor almıştır. Ancak cümlede her gün tekrar eden bir eylem söz konusudur, bu da geniş zaman anlamı taşır. Bu yüzden cümlede zaman kayması vardır.

4. Gelecek Zamanın Gereklilik Anlamında Kullanılması

  • Cümle: Masama not bırakan Ahmet olacak. (olmalı)
  • Açıklama: Fiil gelecek zaman eki -acak almıştır, fakat cümlede bir olasılık veya gereklilik anlamı vardır. Bu cümlede kişi Ahmet’in notu bırakma ihtimali üzerinde durmaktadır, bu da gereklilik veya tahmin .

5. Gelecek Zamanın Emir Anlamında Kullanılması

  • Cümle: Tabağındaki yemeği bitireceksin. (bitir)
  • Açıklama: Fiil, gelecek zaman eki olan -ecek almış olsa da, bu cümlede aslında bir emir söz konusudur. Cümlenin anlamı geleceğe değil, doğrudan emir vermeye yönelik olduğu için zaman kayması yaşanmıştır.

6. Emir Kipinin İstek Anlamında Kullanılması

  • Cümle: Hepinize kolay gelsin. (gele)
  • Açıklama: Fiil emir kipiyle çekimlenmiştir, ancak cümlenin anlamında istek ifade edilmektedir. Bu durum, emir kipiyle ifade edilen cümlelerin istek anlamına büründüğü yaygın bir kullanım biçimidir.

7. Geçmiş Zamanın Şimdiki Zaman Anlamında Kullanılması

  • Cümle: Buyurun, kime baktınız? (bakıyorsunuz)
  • Açıklama: Cümlede fiil görülen geçmiş zaman eki -dı ile çekimlenmiştir. Ancak soru şu anda sorulmakta ve kişi şu anda birini aramaktadır. Dolayısıyla, anlam şimdiki zamanla ilgilidir.

8. Gelecek Zamanın Gereklilik Anlamında Kullanılması

  • Cümle: Sınavda başarılı olmak için dersi dikkatli dinleyeceksin. (dinlemelisin)
  • Açıklama: Fiil, gelecek zaman eki olan -ecek almıştır, ancak cümlenin anlamında bir gereklilik söz konusudur. Burada gelecek zamanda bir olayı bildirmek yerine, yapılması gereken bir eylemi belirtmektedir.

9. Geniş Zamanın Gelecek Zaman Anlamında Kullanılması

  • Cümle: Yarın sabah yola çıkarım. (çıkacağım)
  • Açıklama: Fiil geniş zaman eki olan -r almış olsa da, cümlenin anlamı gelecekle ilgilidir. Fiil geniş zamanla çekimlenmiş ama gelecek zamanı kastetmiştir.

Zaman kayması, Türkçede yaygın bir dil özelliğidir ve günlük konuşmalarda sıkça kullanılır. Anlatımın daha doğal ve akıcı olmasını sağlar. Zaman kayması, dil bilgisi kurallarına ters düşüyor gibi görünse de, anlam bakımından dildeki esneklikleri ve kullanışlılığı gösterir.


Ek Fiil Cümleye Hangi Anlamlari Katar?

Eylül 7, 2024 Okuma süresi: 8 dakika

Ek fiil, cümleye çeşitli anlam katmanları ekleyerek farklı durumların, niyetlerin ve duyguların ifade edilmesini sağlar. Bu anlamlar arasında gerçekleşmemiş niyet, terk edilmiş alışkanlık, şart, küçümseme, gereklilik, kesinlik, başkasından duyma ve olasılık yer alır. Ek fiilin bu kullanımları, cümlenin bağlamını ve anlamını derinleştirir.

Ek Fiilin Cümleye Kattığı Anlamlar

Gerçekleşmemiş Niyet:

Ek fiil, cümlede bir niyetin ya da planın gerçekleşmediğini ifade eder. Gelecek zaman kipine eklenen ek fiil, niyetin var olduğunu ancak sonradan gerçekleşmediğini gösterir.

  • Akşam sinemaya gidecektik. → Burada, gidecektik fiili, planlanan bir niyetin gerçekleşmediğini, yani o akşam sinemaya gitme niyetinin olduğunu ancak bunun gerçekleşmediğini ifade eder.
  • Dün maç yapacaktık. → Bu cümlede yapacaktık fiili, maç yapma niyetinin olduğunu, fakat bu niyetin gerçekleşmediğini gösterir.

Her iki örnekte de ek fiil, cümleye gerçekleşmemiş bir niyeti katmaktadır. Planlar vardır, ancak çeşitli sebeplerle bu planlar uygulanmamıştır.

Terk Edilmiş Bir Alışkanlık:

Ek fiil, bir zamanlar düzenli olarak yapılan ancak artık yapılmayan alışkanlıkları da ifade edebilir. Bu tür kullanımlarda geçmiş zamanla ilgili bir durum veya alışkanlık anlatılır, fakat bu alışkanlığın artık sürdürülmediği vurgulanır.

  • Yıllar önce spor yapardı.Yapardı fiili, kişinin geçmişte düzenli olarak spor yaptığını ancak artık bu alışkanlığı bıraktığını anlatır.
  • Gençliğinde şiir yazardı.Yazardı fiili, kişinin gençlik döneminde şiir yazma alışkanlığına sahip olduğunu, ancak artık bu alışkanlığını terk ettiğini ifade eder.

Bu örneklerde ek fiil, terk edilmiş alışkanlıkları cümleye ekleyerek geçmişte var olan bir durumu ve bu durumun sona erdiğini vurgular.

Şart:

Ek fiil, cümleye bir koşul ya da şart anlamı katarak olayların gerçekleşebilmesi için belli bir durumun yerine getirilmesi gerektiğini ifade eder. Şart kipi genellikle “-se/-sa” ekleriyle oluşturulur.

  • Çalışırsan başarırsın. → Burada, çalışırsan fiili, başarıyı elde etmek için çalışmanın bir şart olduğunu ifade eder.
  • Erken kalkarsan yetişirsin.Kalkarsan fiili, başarıyla bir yere yetişebilmek için erken kalkmanın bir şart olduğunu belirtir.

Şart kipi, olaylar arasındaki koşullu ilişkileri cümleye ekleyerek bir eylemin gerçekleşmesi için belirli bir şartın yerine getirilmesi gerektiğini gösterir.

Küçümseme:

Ek fiil, küçümseme anlamı katmak için de kullanılabilir. Özellikle -miş ek fiiliyle, bir durumun ya da kişinin yaptığı bir eylemin önemsenmediği veya küçümsendiği vurgulanır.

  • Sınava çok çalışmışmış.Çalışmışmış fiili, cümlede, çalışmanın küçümsendiğini ve sanki bu çalışmanın yeterli veya etkili olmadığı düşüncesini ifade eder.
  • Çok yorulmuşmuş.Yorulmuşmuş ifadesi, kişinin yorulma durumunu küçümseyerek, sanki abartıldığını ya da fazla önemli olmadığını ima eder.

Küçümseme anlamı, ek fiil yardımıyla cümleye katılarak bir duruma ya da kişiye yönelik olumsuz bir bakış açısını belirtir.

Gereklilik:

Ek fiil, cümleye bir zorunluluk veya gereklilik anlamı katar. Bu kullanımda, yapılması gereken bir eylemin ya da yerine getirilmesi gereken bir sorumluluğun vurgusu yapılır. -malı/-meli eki ile gereklilik anlamı kazandırılır.

  • Eve erken gelmeliydin.Gelmeliydin fiili, eve erken gelmenin bir gereklilik olduğunu ve bu zorunluluğun yerine getirilmemiş olabileceğini ifade eder.
  • Ödevlerini yapmalıydın.Yapmalıydın fiili, ödevlerin yapılmasının bir zorunluluk olduğunu vurgular.

Ek fiil, bu tür cümlelerde yapılması gerekenleri ve yerine getirilmemiş sorumlulukları belirtmek için kullanılır.

Kesinlik:

Ek fiilin cümleye kattığı anlamlardan biri de kesinliktir. Bir olayın ya da durumun artık değişmeyeceği, kesin olarak sonuçlandığı ifade edilir. Genellikle -miştir/-miştir eki ile bu anlam verilir.

  • Konu burada kapanmıştır.Kapanmıştır fiili, konunun artık sona erdiğini ve geri dönüşü olmadığını vurgular.
  • Bu iş burada bitmiştir.Bitmiştir fiili, işin tamamlandığını ve artık sonlandığını ifade eder.

Bu tür kullanımlarda ek fiil, cümleye olayların artık tamamlandığı ve değişmeyeceği anlamını katar.

Başkasından Duyma:

Ek fiil, başkasından duyulan bir olayın ya da bilginin aktarılmasını sağlar. Bu kullanımda, kişi bir durumu kendisi deneyimlememiş, sadece başkasından duymuştur. -miş eki bu anlamı verir.

  • Bütün gün çalışıyormuş.Çalışıyormuş ifadesi, bu bilginin bir başkasından duyulduğunu ve konuşmacının bu durumu dolaylı olarak aktardığını gösterir.
  • En zor soruları çözüyormuş.Çözüyormuş fiili, kişinin bu bilgiyi bir başkasından duyduğunu ve aktardığını ifade eder.

Bu tür cümleler, ek fiilin başkasından duyulan bilgiyi aktarma görevini yerine getirdiği durumlardır.

Olasılık:

Ek fiil, bir olayın veya durumun gerçekleşme ihtimalini ifade etmek için de kullanılır. -miştir eki, bir olayın olasılığını belirtir.

  • Olanları belki unutmuştur.Unutmuştur ifadesi, unutma ihtimalinin var olduğunu belirtir.
  • Belki seni özlemiştir.Özlemiştir fiili, özleme olasılığını ifade eder.

Bu tür cümlelerde ek fiil, olasılık anlamını cümleye katarak bir olayın gerçekleşme ihtimalinin var olduğunu ima eder.

Ek fiil, Türkçede oldukça önemli bir işlevi yerine getirerek cümlelere çok çeşitli anlam katmanları ekler. Gerçekleşmemiş niyetten, terk edilmiş alışkanlığa; şarttan, küçümsemeye kadar birçok anlamı ek fiil ile ifade etmek mümkündür. Ek fiilin kattığı bu anlamlar, cümlenin anlamını derinleştirir ve konuşmacının niyetini, duygularını ve görüşlerini daha belirgin hale getirir.


Ek Fiil ve Görevleri

Eylül 7, 2024 Okuma süresi: 10 dakika

Ek fiil, isim soylu sözcükleri yüklem yapma görevini üstlenen ve basit zamanlı fiilleri birleşik zamanlı hale getiren bir dilbilgisi yapısıdır. Bu işlevleri yerine getirirken ek fiil, çeşitli kip ekleri ile cümlede zaman, kişi ve kip gibi anlamları sağlar.

Ek Fiilin Görevleri

1. İsim Soylu Sözcükleri Yüklem Yapma Görevi:

İsim soylu sözcükler, ek fiil yardımıyla yüklem haline getirilebilir. Bu süreçte ek fiil dört farklı kip ekini kullanarak isim soylu sözcükleri cümlede yüklem yapar:

  • Görülen (Bilinen) Geçmiş Zaman: Bu kipte isimlere -idi eki eklenerek, isimlerin cümlede yüklem görevi üstlenmesi sağlanır. Ek fiil, isim soylu sözcüklere birleşik yazıldığında başındaki ünlü düşebilir. Örnek cümlede bu durumu görebiliriz:

    Alperen çalışkan idi.Alperen çalışkandı.

    Bu örnekte, “çalışkan” sözcüğüne -idi eki eklenerek yüklem oluşturulmuştur. Ayrıca, ek fiil “çalışkan” sözcüğüyle birleşik yazıldığında başındaki ünlü düşmüş ve çalışkandı şekline dönüşmüştür.

  • Öğrenilen (Duyulan) Geçmiş Zaman: İsimlere -imiş eki eklenerek, cümlede yüklem görevi üstlenmesi sağlanır. Öğrenilen geçmiş zaman kipinde, cümlede duyulan bir olayın aktarımı yapılır.

    Alperen çalışkan imiş.Alperen çalışkanmış.

    Bu cümlede -imiş eki kullanılarak öğrenilen geçmiş zaman vurgulanmıştır ve “çalışkan” sözcüğü cümlede yüklem olarak işlev kazanmıştır.

  • Şart Kipi: İsim soylu sözcüklere -ise eki eklenerek, cümleye koşul anlamı katılır. Ancak bu kip, cümlede yüklem oluşturmaz; yalnızca koşul belirten bir anlam taşır.

    Hastaysa biraz dinlensin. (hasta ise)

    Burada -ise eki “hasta” sözcüğüne eklenmiş ve cümleye koşul anlamı katılmıştır. Yani “hastaysa” ifadesi, yüklem değil, bir koşulu belirtmektedir.

  • Geniş Zaman: Ek fiilin geniş zaman kipinde kullanımı, diğer kiplerden daha az belirgindir. Ek fiil, geniş zaman kipinde kişi ekleri ile birlikte kullanılır. Üçüncü tekil ve çoğul kişilerde geniş zaman kip ekinin varlığı daha belirgin bir hal alır.
      1. tekil kişi: Çalışkanım → burada -ım kişi eki kullanılarak yüklem oluşturulmuştur.
      1. tekil kişi: Çalışkansın-sın kişi eki ile yüklem yapılmıştır.
      1. tekil kişi: Çalışkandır → burada ek fiilin geniş zaman kullanımı daha belirgindir.
      1. çoğul kişi: Çalışkanız-ız kişi eki ile yüklem yapılmıştır.
      1. çoğul kişi: Çalışkansınız-sınız kişi eki ile yüklem yapılmıştır.
      1. çoğul kişi: Çalışkanlardır → bu cümlede -lar çoğul eki kullanılmış ve ardından ek fiilin geniş zaman kipi eklenmiştir.

2. Basit Zamanlı Fiilleri Birleşik Zamanlı Yapma Görevi:

Ek fiilin bir diğer görevi, basit zamanlı fiilleri birleşik zamanlı hale getirmektir. Bu konuyu daha iyi anlamak için önce basit zamanlı fiil kavramını açıklayalım. Basit zamanlı fiil, yalnızca tek bir zaman veya kip eki alarak çekimlenen fiillere denir. Örneğin:

_gider, gidiyor, gidecek, gitmiş_

Bu örneklerde görüldüğü gibi fiil, tek bir zaman veya kip eki alarak çekimlenmiştir. Birleşik zamanlı fiil ise, fiile birden fazla kip veya zaman eki eklenerek oluşturulur. Basit zamanlı fiiller, ek fiil yardımıyla birleşik zamanlı fiile dönüştürülür. Örneğin:

_Her sabah erken kalk-ar-idi.__Her sabah erken kalkardı._

Bu cümlede "kalmak" fiiline **-ar** geniş zaman eki eklenmiştir ve yalnızca bir zaman eki aldığı için basit zamanlı bir fiil oluşmuştur. Ardından ek fiilin **-idi** hali eklenmiş ve birleşik zamanlı hale getirilmiştir.

Birleşik Zaman Kipleri

Ek fiilin birleşik zaman kipi üç ana başlık altında toplanabilir:

  • Hikaye Birleşik Zaman: Basit zamanlı fiillere ek fiilin -idi hali eklenerek oluşturulur.

    Gel-miş-idi-mgelmiştim

    Burada gelmiş duyulan geçmiş zaman ekiyle çekimlenmiş ve ardından ek fiilin -idi hali eklenerek birleşik zamanlı hale gelmiştir.

    • Fiil kökü: gel
    • Duyulan geçmiş zaman eki: -miş
    • Ek fiil: -idi
    • Kişi eki: -m
  • Rivayet Birleşik Zaman: Basit zamanlı fiillere ek fiilin -imiş hali eklenerek oluşturulur. Rivayet birleşik zaman kipi, başkasından duyulan bir olayın aktarıldığı durumlarda kullanılır.

    Gel-ecek-imiş-imgelecekmişim

    Burada gelecek zaman eki almış bir fiile ek fiilin -imiş hali eklenmiş ve ardından kişi eki getirilerek cümle oluşturulmuştur.

    • Fiil kökü: gel
    • Gelecek zaman eki: -ecek
    • Ek fiil: -imiş
    • Kişi eki: -im
  • Koşul (Şart) Birleşik Zaman: Basit zamanlı fiillere ek fiilin -ise hali eklenerek oluşturulur. Bu kip, bir koşul belirten cümlelerde kullanılır.

    Bil-ecek-isebilecekse

    Burada gelecek zaman eki almış bir fiile ek fiilin -ise hali eklenmiş ve birleşik zaman kipi oluşturulmuştur.

    Al-malı-ise-nalmalıysan

    • Fiil kökü: al
    • Gereklilik kipi: -malı
    • Ek fiil: -ise
    • Kişi eki: -n

Bu şekilde ek fiil, cümlede hem zaman, hem kip hem de kişi anlamlarını taşıyan bir yapı kazanır ve yüklem oluşturma görevini yerine getirir.


Ek Fiil Nedir? Görevleri Nelerdir?

Eylül 7, 2024 Okuma süresi: 6 dakika

Ek Fiil

Ek fiil, isim ya da isim soylu kelimeleri yüklem yapmak ve basit zamanlı fiilleri birleşik zamanlı hale getirmek için kullanılan bir fiildir. Bu fiil, cümledeki isim soylu kelimelerin yüklem olmasını sağlar ya da fiillere eklenerek onların zaman kiplerini değiştirir.

Ek Fiilin Görevleri

1. İsim Soylu Kelimeleri Yüklem Yapmak:

Ek fiil, isim soylu kelimeleri yüklem yaparken dört farklı kip ekini kullanır:

  • Görülen (Bilinen) Geçmiş Zaman: İsimlere -idi eklenerek, onları yüklem yapar. Ek fiil birleşik yazıldığında ünlü düşmesi meydana gelebilir.

    Alperen çalışkan idi.Alperen çalışkandı.

  • Öğrenilen (Duyulan) Geçmiş Zaman: Bu kipte isimlere -imiş eki eklenir.

    Alperen çalışkan imiş.Alperen çalışkanmış.

  • Şart Kipi: İsimlere -ise eklenerek, cümleye koşul anlamı kazandırılır. Ancak ek fiil, bu haliyle cümlede yüklem görevini üstlenmez.

    Hastaysa biraz dinlensin. (hasta ise)

  • Geniş Zaman: Geniş zaman kipinde ek fiil, kişi ekleriyle kullanılır. Üçüncü tekil ve çoğul kişilerde ise fiilin geniş zaman biçimi belirginleşir.

    Çalışkanım, çalışkansın, çalışkanız, çalışkansınız.

    Çalışkandır ve çalışkanlardır örneklerinde, geniş zaman anlamı ek fiille sağlanır.

2. Basit Zamanlı Fiilleri Birleşik Zamanlı Yapmak:

Ek fiilin diğer önemli görevi, basit zamanlı fiilleri birleşik zamanlı hale getirmektir. Basit zamanlı fiil, yalnızca bir kip eki alarak çekimlenir, örneğin:

_gider, gidiyor, gitmiş._

Birleşik zamanlı fiil ise, basit zamanlı fiillere ek fiil eklenerek oluşturulur. Örnek olarak:

*Her sabah erken kalkar **idi**.*_Her sabah erken kalkardı._

Burada “kalkmak” fiiline geniş zaman kipi olan -ar eklenmiş ve daha sonra ek fiil -idi eklenerek birleşik zamanlı hale getirilmiştir.

Birleşik Zaman Kipleri

  • Hikaye Birleşik Zaman: Fiilin basit çekiminden sonra ek fiilin -idi hali getirilir.

    Gelmiş-idi-mgelmiştim

  • Rivayet Birleşik Zaman: Fiilin basit çekiminden sonra ek fiilin -imiş hali getirilir.

    Gel-ecek-imiş-imgelecekmişim

  • Koşul Birleşik Zaman: Fiilin basit çekiminden sonra ek fiilin -ise hali eklenir.

    Bil-ecek-isebilecekse

Ek Fiilin Olumsuzu

Ek fiilin olumsuzu, değil sözcüğüyle yapılır.

markdown
*Babam evde **değil**.*

Ek Fiilin Soru Hali

Ek fiilin soru biçimi, mi eki ile yapılır.

*Başarılı **mı**yım?*

*Öğrenci **mi**sin?*