Asonans Sanatı Şiirlerde aynı sesli harflerin ardı ardına tekrar edilmesi olayına asonans adı verilir. Bu ses tekrarı genellikle bir veya birkaç dize boyunca devam edebilir. Çoğunlukla aliterasyon sanatıyla birlikte kullanılsa da, asonans özellikle vurgu taşıyan ünlü harflerle yapılır. Şairler, sözcüklerdeki aynı sesli harflerin tekrarları sayesinde dizelerde bir ritim ve uyum yaratmak amacıyla bu sanata başvururlar. Asonans Sanatı ile İlgili Özgün Örnekler Örnek 1: “Sen neysen,
Leffüneşr Sanatı Sözlükte “bir araya getirme ve yayma” anlamına gelen leffüneşr, şiirlerde ya da düzyazılarda bir dizede ya da cümlede geçen birden fazla kavramın ikinci dizede veya cümlede bu kavramlara ilişkin aynı sayıda sözcük veya düşünceyle bağlantı kurulması sanatıdır. Bu sanatta önceki kavramlar, ikinci bölümde yer alan kavramlarla ilişkili olarak düzenli ya da düzensiz bir biçimde sıralanır. Leffüneşr Sanatının Başlıca Özellikleri Leffüneşr sanatının temel özelliklerinden
Tuğla Tuğla Yıktığımız Bir Şiir Türü: Tuyuğ Divan edebiyatının gizemli köşelerinden birine doğru yolculuğa çıkıyoruz bugün. Söz konusu olan, Türklerin şiire kazandırdığı özel bir tür: Tuyuğ. Ne Anlama Gelir? Tuyuğ, kelimenin tam anlamıyla bir bulmaca. Cinaslarla örülü, kapalı kapılar ardına gizlenmiş ince düşüncelerin yattığı bir şiir türü. Adeta bir hazine sandığı gibi, içindeki değerli taşları bulmak için biraz çaba sarf etmek gerekiyor. Nereden Çıktı? Kökleri
Tedric Sanatı (Derecelendirme Sanatı) Tedric ya da derecelendirme sanatı, bir kavramın adım adım ilerletilerek anlatıldığı, kavramların belirli bir sıraya göre düzenlenmesidir. Bu düzenleme ya küçükten büyüğe, azdan çoğa ya da tersine büyüğe küçüğe, yüksekten alçağa doğru olabilir. Bu sanat, ifade edilen düşüncenin etkisini artırmak amacıyla kullanılır ve iki farklı şekilde uygulanır: 1. Yükselen Tedric (Dereceleme) Kavramların küçükten büyüğe doğru sıralanması, yani azdan çoğa doğru ilerlemesi
Terbi Nazım Biçimi Nedir? Terbi, Divan Edebiyatı’nın nazım şekillerinden biridir ve sözlükte “dörtleme” veya “dörtlü hale getirme” anlamına gelmektedir. Bu biçim, bir gazelin beyitlerinin üzerine, başka bir şair tarafından aynı ölçü ve uyakta iki dize eklenmesiyle oluşur. Terbi Nazım Şeklinin Özellikleri Uyak Düzeni: Terbi nazım biçiminde uyak düzeni “aaaa / bbba / ccca / ddda…” şeklindedir. Burada koyu yazılmış kısımlar, sonradan eklenen dizeleri temsil etmektedir.
Şathiye Kavramının Kökeni ve Tanımı Şathiye terimi, kökenini Arapça şath kelimesinden alır. Bu sözcüğün anlamı ise “alaycı konuşma” şeklindedir. Şathiye, Dini-Tasavvufi Halk Edebiyatı içerisinde yer alan, aslında derin felsefi meseleleri ele alan şiir türlerine verilen isimdir. Bu şiirlerde, inançlarla ilgili konular eğlenceli ve alaycı bir üslupla dile getirilir. Tekke Edebiyatı şairlerinin bazı şathiyeleri, zaman zaman halk arasında tepkiyle karşılanmıştır; çünkü bu şiirler, yüzeyde dini hassasiyetlerle
Kıt’a Nazım Şeklinin Tanımı ve Özellikleri Kıt’a Nedir? Kıt’a, Divan Edebiyatı’na ait olan ve beyitlerle oluşturulan bir nazım biçimidir. Sözlük anlamı olarak “parça, bölüm, cüz” anlamına gelir. Bu nazım şekli içerisinde farklı temalar işlenebilir; örneğin nükte, eleştiri, toplumsal ve felsefi düşünceler, hikmet ve dünya görüşü gibi konular ele alınır. Kıt’a Nazım Şeklinin Özellikleri Kıt’a, genellikle iki beyitten meydana gelir. Beyitler arasında bir konu bütünlüğü bulunur.
Şarkı Nazım Biçimi Nedir? Şarkı, Türklerin Divan Edebiyatına kazandırdığı özgün bir nazım biçimidir ve Halk Edebiyatı’ndaki türkü ile benzerlik gösterir. Müzikte ise, türkülerin karşıtı olarak ele alınır. Şarkının Önemi Şarkı, pek çok ses sanatçısı tarafından icra edilerek Türk toplumunun müzik kültüründe önemli bir yer edinmiştir. Bu nazım biçiminin ilk örnekleri, Divan Edebiyatı’nda 11. yüzyıla kadar uzanır. Şarkı türü, özellikle 18. yüzyılda, Lâle Devri‘nde gelişim göstermiştir.
Kaside Nazım Biçiminin Temel Özellikleri Kaside Nedir? Kaside, Arap edebiyatında tarih boyunca kullanılan köklü bir nazım biçimidir. Sözlük anlamı, “kastetmek” ve “yönelmek” gibi terimleri içerir. Arap edebiyatından doğan bu form, İran edebiyatı aracılığıyla Türk edebiyatına da geçmiştir. Öne Çıkan Şairler Divan edebiyatında kaside türünün en belirgin temsilcisi Nef’i olarak bilinir. Şair, özellikle övgülerdeki abartılı anlatımıyla dikkat çeker. Ayrıca, kaside türünde önemli bir diğer isim olan
Rubai Nazım Şeklinin Tanımı ve Geçişi Rubai Nedir? Rubai, dört dizeden oluşan tek bentli bir nazım biçimidir ve Türk edebiyatına İran edebiyatından geçmiştir. Bu tür, şairlerin felsefi görüşlerini, dünya görüşlerini, tasavvufi düşüncelerini ve hem maddi hem de manevi aşka dair duygularını en özlü biçimde ifade etmeleri için kullanılır. Rubai için “dü-beyt, çâr-mısra, çehar mısra” gibi terimler de kullanılmaktadır. Rubai Türünün Usta Şairleri Rubai türünün en
Müstezat Nazım Şeklinin Kendine Özgü Nitelikleri Müstezat Nedir? Müstezat, Divan edebiyatında gazel formundan türetilmiş bir nazım şeklidir. Ancak, nadir de olsa rübai, kıta ve kaside gibi başka nazım şekillerinden de ortaya çıkan örnekleri mevcuttur. Kısa Dizelere “Ziyade” Denir Müstezat nazım şeklinde, uzun mısralara eklenen kısa dizelere ziyade adı verilir. Bu kısa dizeler, şiire farklı bir ahenk katarak anlamı derinleştirir. Ziyadelerin amacı, mısralara estetik bir güzellik
Murabba Nedir? Murabba, “dört köşeli” ya da “dörtlü” anlamına gelen bir terimdir. Dört dizeden oluşan bentler şeklindeki şiir türüdür. Murabba, İran edebiyatından Türk edebiyatına geçmiş olan bir nazım biçimidir. Murabba’nın Tarihsel Gelişimi Divan Edebiyatı‘nda 15. yüzyılda Ahmet Paşa tarafından ilk örnekleri verilen murabba, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren şarkı şeklinde bestelenmeye başlamıştır. Namık Kemal ve Taşlıcalı Yahya, murabba türünde dikkat çeken önemli eserler sunmuşlardır. Murabba’nın
Mesnevi Nazım Biçimi “Mesnevi” kelimesi, Arapçada “ikişerli” ya da “çift” anlamına gelir. Divan edebiyatında kullanılan, beyitlerinin mısraları arasında uyak bulunan ve genellikle kısa aruz kalıplarıyla yazılan bir şiir türüdür. Günümüzde hikâye ve romanın Divan edebiyatındaki karşılığı olarak kabul edilebilir. Mesnevinin Divan Edebiyatındaki Yeri Mesnevi, uzun konuları işlemek için yazarlara büyük bir kolaylık sağladığından dolayı, Divan edebiyatında sıklıkla başvurulan bir nazım biçimidir. Aynı zamanda Mevlânâ Celaleddin
Sebkihindi Akımı Nedir? Sebkihindi Akımı, 17. yüzyılda Hindistan’a seyahat eden İranlı şairlerin başlattığı bir edebi harekettir. Bu akım, Hindistan’daki Babürlü hükümdarlarının saraylarında Farsça şiir yazan ozanlar tarafından geliştirilmiştir. yüzyıldan itibaren etkisini göstermeye başlayan bu akım, bazı Osmanlı şairlerinde tüm özellikleriyle görülmüş, bazılarında ise kısmi bir etki bırakmıştır. Edebiyatımıza özellikle konu, dil ve anlatım zenginliği katmıştır. Sebkihindi şairlerinin ana hedefi, daha önce hiç dile getirilmemiş yeni
Divan Edebiyatı’nda Habname Türü Divan edebiyatında, bir olay veya kişi hakkında düşüncelerin, rüya anlatımı şeklinde ifade edildiği düzyazı türüne habname adı verilir. Bu tür yazılarda, olaylar ve görüşler bir rüyadaymış gibi anlatılır. Habnameler, bazen manzum biçimde, yani şiir şeklinde de kaleme alınabilir. Habnamelerin Özellikleri Habnamelerde genellikle eleştiri ve hiciv yer alır. Türk edebiyatında bu türe ait örnekler az sayıda olmasına rağmen etkileyici eserler bırakılmıştır. Veysi,