Leffüneşr Sanatı
Sözlükte “bir araya getirme ve yayma” anlamına gelen leffüneşr, şiirlerde ya da düzyazılarda bir dizede ya da cümlede geçen birden fazla kavramın ikinci dizede veya cümlede bu kavramlara ilişkin aynı sayıda sözcük veya düşünceyle bağlantı kurulması sanatıdır. Bu sanatta önceki kavramlar, ikinci bölümde yer alan kavramlarla ilişkili olarak düzenli ya da düzensiz bir biçimde sıralanır.
Leffüneşr sanatının temel özelliklerinden biri, bir dizede en az iki kavramın yer alması ve bu kavramlarla ilgili niteliklerin alt dizede karşılık bulmasıdır. Bu bağlantıların anlamlı bir şekilde dizeler arasında kurulması, şiirlerde bir düzen yaratır. Sanatın en çarpıcı yanı, bu kavramların ilişkilerinin okuyucu veya dinleyici tarafından keşfedilmesine imkan tanımasıdır. Nadiren düzyazıda da karşılaşılabilecek bu sanatta kavramlar çok çeşitli şekillerde bir araya getirilebilir.
Leffüneşr sanatı, düzenli ve düzensiz olmak üzere iki ana başlıkta incelenir:
Düzenli leffüneşr, bir dizede belirtilen sözcük ya da kavramların ikinci dizede aynı sırayla karşılık bulmasıdır. Bu türde, ilk sırada yer alan kavramla ilişkili sözcük veya ifadeler, alt dizede aynı sıralamayla devam eder.
“Yusuf ol dehrde sen hem Eyüp ol
Hem güzele timsal, sabır da misal”
— Laedri
Açıklama: Bu dizelerde “Yusuf” ve “Eyüp” peygamberler, sırasıyla “güzellik” ve “sabır” kavramları ile ilişkilendirilmiştir. Yusuf peygamber güzelliğiyle bilinirken, Eyüp peygamber sabrı ile ünlüdür. Burada kavramlar düzenli bir sıra izleyerek leffüneşr-i mürettep sanatı oluşturulmuştur.
Düzensiz leffüneşr, ilk dizede geçen kavramlarla ilgili sözcüklerin ikinci dizede bir sıra gözetilmeksizin verildiği sanattır. Burada kavramlar düzensiz bir biçimde sıralanır.
“Deli eder insanı bu deniz, bu gökyüzü
Göz kırpar yıldızlar, türküler söyler balıklar”
— Cahit Öztürk
Açıklama: İlk dizedeki “deniz” ve “gökyüzü” sözcükleri, ikinci dizedeki “yıldızlar” ve “balıklar” sözcükleriyle ilişkilendirilmiştir. “Deniz” ile “balık” ve “gökyüzü” ile “yıldız” arasında bir anlam bağı kurulduğu için, düzensiz leffüneşr sanatı örneği oluşturulmuştur.
Örnek 1:
“Güle konan diken ırak olur
Bazen bülbül, bazen de karga olur.”
— Laedri
Açıklama: Bu dizelerde “gül” ve “diken” sözcükleri, ikinci dizedeki “bülbül” ve “karga” sözcükleriyle ilişkilendirilmiştir. “Gül” ile “bülbül” ve “diken” ile “karga” arasında anlamlı bir bağ kurulmuş ve leffüneşr-i mürettep sanatı kullanılmıştır.
Örnek 2:
“Yârin ağzı zülfü onu kör etmiş
Biri mim ve biri katran eylemiş”
— Laedri
Açıklama: İlk dizede “ağız” ve “zülüf” sözcükleriyle ilişkilendirilen kavramlar, ikinci dizede “mim” ve “katran” olarak sıralanmıştır. Sevgilinin ağzı “mim” harfiyle, zülüfleri ise “katran” gibi siyah olarak betimlenmiştir. Bu dizelerde düzenli bir leffüneşr sanatı vardır.
Örnek 3:
“Ben bir sedefim, sen nisan bulutu,
Ver damlaları, al yuvarlak inciyi.”
Açıklama: İlk dizede “sedef” ve “nisan bulutu” sözcükleri, ikinci dizede “damla” ve “yuvarlak inci” sözcükleriyle ilişkilendirilmiştir. “Sedef” ile “yuvarlak inci” ve “nisan bulutu” ile “damla” arasında düzensiz bir bağ kurulmuş, bu da leffüneşr-i gayri mürettep sanatı oluşturmuştur.
Örnek 4:
“Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib
Sunma derman kim helakim zehr-i dermanındadır”
— Fuzuli
Açıklama: İlk dizede “dert” ve “ilaç” sözcükleri, ikinci dizede “derman” ve “zehr” sözcükleri ile ilişkilendirilmiştir. “Dert” ile “derman” ve “ilaç” ile “zehr” arasında kurulan ilişki, düzenli bir leffüneşr örneğidir.
Örnek 5:
“Bâran değil, şafak değil, ebr-i seher değil
Gözyaşıdır, ciğer kanıdır, dûd-ı ah’tır”
Açıklama: İlk dizede “bâran” (yağmur) ve “ebr-i seher” (sabah bulutu) sözcükleri ile ikinci dizede “gözyaşı” ve “dûd-ı ah” (ahın dumanı) arasında bir bağ kurulmuştur. “Bâran” ile “gözyaşı”, “ebr-i seher” ile “dûd-ı ah” arasında kurulan anlam ilişkisi düzenli bir leffüneşr örneğidir.
Örnek 6:
“İçimde kor donar, buzlar çözülür
Yağan ateş midir, kar mıdır bilmem.”
— Hicranî
Açıklama: İlk dizede geçen “kor” ve “buz” sözcükleri, ikinci dizede “ateş” ve “kar” ile ilişkilendirilmiştir. “Kor” ile “ateş”, “buz” ile “kar” arasında anlamlı bir ilişki kurulmuş ve düzenli leffüneşr sanatı oluşturulmuştur.
Örnek 7:
“Ârızun yâdıyla nemnâk olsa müjgânım n’ola
Zayi’ olmaz gül temennâsiyle vermek hâre su”
— Fuzuli
Açıklama: İlk dizede “ârız” (yanak) ve “müjgân” (kirpik) sözcükleri ile ikinci dizede “gül” ve “hâr” (diken) arasında bir ilişki kurulmuştur. “Ârız” ile “gül”, “müjgân” ile “hâr” arasında bir anlam bağı kurularak düzenli bir leffüneşr sanatı ortaya çıkmıştır.
Örnek 8:
“Sakın bir söz söyleme… Yüzüme bakma sakın
Sesini duyan olur, sana göz koyan olur”
— Faruk Nafiz Çamlıbel
Açıklama: İlk dizedeki “söz söyleme” ve “bakma” ifadeleri ile ikinci dizede “ses” ve “göz” kavramları arasında bir bağ kurulmuştur. Bu ilişki sayesinde düzenli leffüneşr sanatı ortaya çıkmıştır.
Örnek 9:
“Bir kuş olsam sen de bülbül olaydın
Ben uçarken sen de güle konaydın”
— Laedri
Açıklama: Kuş ile uçmak ve bülbül ile gül arasında kurulan anlam bağı sayesinde düzenli bir leffüneşr örneği ortaya çıkmıştır. “Kuş” ile “uçmak”, “bülbül” ile “gül” arasında düzenli bir ilişki söz konusudur.
Yorumlar
Leffüneşr, kelime kökeni olarak Arapçadan gelen ve "toplayıp dağıtma" veya "dürme ve yayma" anlamlarını taşıyan, özellikle Divan Edebiyatı'nda sıklıkla başvurulan en estetik söz sanatlarından biridir. Bu sanatın temel amacı, bir dize veya beyit içerisinde önce birkaç unsuru bir arada zikretmek (leff - toplama), ardından gelen dizede veya cümlenin devamında bu unsurlarla ilgili, onları açıklayan ya-da onlarla uyumlu başka kavramları sıralamaktır (neşr - yayma). Bu sayede metinde hem bir simetri ve ahenk unsuru yaratılır hem de anlam katmanlı ve zekice bir yapıya büründürülür. Leffüneşr, okuyucuyu metnin şifrelerini çözmeye davet eden entelektüel bir oyun niteliği taşır.
Bu sanatın uygulanış biçimine göre iki temel türü bulunmaktadır:
### 1. Mürettep (Düzenli) Leffüneşr
Mürettep leffüneşr, sanatın en yaygın ve anlaşılır biçimidir. Burada, ilk dizede (leff kısmı) sıralanan unsurlar ile ikinci dizede (neşr kısmı) sıralanan ilgili kavramlar arasında bire bir ve sıralı bir eşleşme söz konusudur. Yani, birinci unsur birinci karşılıkla, ikinci unsur ikinci karşılıkla, üçüncü unsur üçüncü karşılıkla ilişkilidir. Bu düzen, okuyucunun bağlantıyı kolayca kurmasını sağlar.
Divan şiirinin ustalarından Bâkî'nin meşhur bir beyti, bu türe en güzel örneklerden biridir:
> *Gönlümde ateşin, gözümde yaşın, tenimde yaran eksik olmaz*
> *Bu lale bahçesinde ne gül biter ne lale ne de süsen*
Bu beyitteki ilişkiyi çözümleyelim:
* Leff (Toplanan Unsurlar): ateşin, yaşın, yaran
* Neşr (Yayılıp Karşılık Gelenler): gül, lale, süsen
Şimdi bu unsurları sırasıyla eşleştirelim:
1. Ateşin (gönüldeki aşk ateşi) ↔ Gül (rengi ve ateş gibi yakıcılığıyla)
2. Yaşın (gözyaşı) ↔ Lale (ortasındaki siyahlığın yanık bir kalbi ve etrafındaki kırmızılığın kanlı gözyaşını andırmasıyla)
3. Yaran (vücuttaki yara) ↔ Süsen (rengi ve şekliyle morarmış bir yarayı çağrıştırmasıyla)
Görüldüğü gibi, unsurlar ve karşılıkları arasında tam bir sıra düzeni vardır. Bu düzenli yapı, beyite hem görsel hem de anlamsal bir bütünlük kazandırır.
### 2. Müşevveş (Düzensiz/Karışık) Leffüneşr
Müşevveş leffüneşr, daha karmaşık ve sanatçının ustalığını daha çok ortaya koyan bir türdür. Bu türde, leff kısmında sıralanan unsurlarla neşr kısmındaki karşılıkları arasında sıralı bir uyum yoktur. Eşleşme tamamen karışıktır. Okuyucunun bu bağlantıları kurabilmesi için beyit üzerinde daha fazla düşünmesi, unsurlar arasındaki gizli ilişkileri keşfetmesi gerekir. Bu durum, metne bir bulmaca havası katar.
Nef'î'nin bir beyti, bu karışık yapıya örnek olarak verilebilir:
> *Deli eder insanı bu mihnet, bu firak, bu gam*
> *Biri cana, biri milke, biri imana düşmandır*
Beyitteki unsurları ve karşılıklarını inceleyelim:
* Leff (Toplanan Unsurlar): mihnet (sıkıntı), firak (ayrılık), gam (keder)
* Neşr (Yayılıp Karşılık Gelenler): cana düşman, milke (ülkeye) düşman, imana düşman
Şimdi bu karışık eşleşmeyi bulalım:
* Mihnet (sıkıntı) ↔ İmana düşmandır. (Aşırı sıkıntı ve isyan, insanın inancını zayıflatabilir.)
* Firak (ayrılık) ↔ Cana düşmandır. (Sevgiliden ayrı kalmak, cana kasteden bir acıdır.)
* Gam (keder) ↔ Milke düşmandır. (Bu beyitteki gam, muhtemelen toplumsal bir kederi ifade eder ve ülkenin düzenini bozan bir düşman olarak görülür.)
Görüldüğü üzere, birinci unsur üçüncü karşılıkla, ikinci unsur birinci karşılıkla, üçüncü unsur ise ikinci karşılıkla eşleşmiştir. Bu çapraz ve karışık ilişki, beytin anlam derinliğini artırır ve okuyucuyu aktif bir yorum sürecine dahil eder.
Sonuç olarak, Leffüneşr sanatı, sadece kelimeleri sıralamaktan ibaret bir teknik değildir. Aksine, şairin zekâsını, hayal gücünü ve kelimeler arasındaki ince bağlantıları kurma yeteneğini sergileyen bir anlam ve yapı sanatıdır. İster düzenli isterse karışık olsun, bu sanat metne estetik bir denge, ritmik bir akıcılık ve okuyucuyu düşünmeye sevk eden entelektüel bir zenginlik katar. Bu nedenle, edebi metinleri analiz ederken leffüneşr'i tespit etmek, metnin gizli katmanlarını ve şairin zihin dünyasını anlamak için önemli bir anahtardır.
Yorum Bırak