BLOG Tanımı ve Özellikleri: Blog, bireylerin veya toplulukların web tabanlı bir platformda yazı, görsel, video gibi içerikleri paylaşabildiği kişisel veya kurumsal bir web sayfasıdır. “Web” ve “log” kelimelerinin birleşimi olan “weblog” kelimesinin kısaltması olan blog, internet teknolojisinin gelişmesiyle ortaya çıkmış ve günümüzde oldukça popüler hale gelmiştir. Kişisel İfade Platformu: Bloglar, bireylerin düşüncelerini, deneyimlerini, bilgilerini ve yaratıcılıklarını özgürce ifade edebildiği bir platform sunar. Çeşitli Konular: Bloglar, eğitim,
GÜNLÜK YAZMA SANATI: Günlük yazmak, basit bir olay özeti veya sıradan bir günün kaydı değildir. Aksine, günlük yazmak, yaşanmışlıkların derinliklerine inme, duygusal ve düşünsel dünyayı keşfetme ve kişisel izlenimleri özgün bir şekilde ifade etme sanatıdır. Günlük Yazmanın Temel İlkeleri: Gözlem ve İzlenim: Günlük yazmanın temel taşlarından biri, gözlem yeteneğidir. Yazar, çevresinde olup bitenleri dikkatle gözlemlemeli, detayları yakalamalı ve bunları kişisel süzgecinden geçirerek izlenimlere dönüştürmelidir. İçtenlik
Tanım ve Özellikleri: Günlük, bir kişinin günlük olaylar, düşünceler, duygular ve izlenimlerini tarih belirterek düzenli olarak kaydettiği kişisel ve öznel bir yazı türüdür. Günlükler, yazarın iç dünyasına ayna tutarak onun kişiliği, düşünce yapısı ve yaşam tarzı hakkında önemli ipuçları sunar. Düzenli Kayıt: Günlükler genellikle her günün sonunda veya belirli aralıklarla tutulur. Tarih Belirtilmesi: Her günlüğün başına yazıldığı tarih not edilir. Sıcak ve Samimi Anlatım: Olaylar
Haber: Toplumda veya doğada meydana gelen, güncel ve ilgi çekici olay, durum veya değişikliklerle ilgili nesnel ve gerçeğe dayalı bilgi ve duyurulara “haber” denir. Haberler, muhabirler tarafından toplanır, araştırılır ve çeşitli basın yayın organlarında (gazete, dergi, televizyon, radyo, internet) halka sunulur. Haberin Özellikleri: İlgi Çekicilik: Haber, hedef kitlenin dikkatini çekecek ve merak uyandıracak nitelikte olmalıdır. Özgünlük: Haber değeri taşıyan olay, daha önce duyulmamış veya
Tanım ve Amacı: Mülakat, bir gazetecinin toplumda önemli veya alanında uzman kişilerle belirli bir konu hakkında görüşme yapması ve bu görüşmeyi soru-cevap formatında yazıya dökerek gazete veya dergilerde yayınlamasıdır. Mülakatın amacı, bilgi edinmek, farklı bakış açılarını ortaya çıkarmak ve kamuoyunu bilgilendirmektir. Mülakatın Özellikleri: Soru-Cevap Formatı: Mülakatlar, gazetecinin hazırladığı sorular ve görüşülen kişinin verdiği cevaplar etrafında şekillenir. Bilgi Edinme ve Paylaşım: Mülakatlar, belirli bir konuda derinlemesine bilgi
Tanım ve Özellikleri: Sohbet, yazarın güncel bir konuyu, okuyucuyla konuşuyormuş gibi samimi ve anlaşılır bir dille, özentiden uzak bir şekilde anlattığı yazı türüdür. Yazar, konuyu derinlemesine incelemek yerine, okuyucuyla diyalog kurarak düşüncelerini paylaşmayı ve onu düşünmeye teşvik etmeyi amaçlar. Samimi ve İçten Dil: Sohbet yazılarında yazar, günlük konuşma diline yakın bir dil kullanarak okuyucuyla doğrudan iletişim kurar. Öznel Anlatım: Yazarın kişisel görüşleri ve düşünceleri ön
Eleştiri Anlayışındaki Dönüşüm: Cumhuriyetin ilk yıllarında edebiyat eleştirisi ağırlıklı olarak öznel bir bakış açısıyla yapılıyordu. Ancak zamanla nesnel eleştiri yöntemleri akademik çevreler tarafından geliştirilerek uygulanmaya başlandı. Bu dönüşüm, 1940’lı yıllardan itibaren eleştiri türünde hem nitelik hem de nicelik açısından önemli gelişmelere yol açtı. Eleştirinin Gelişimi ve Çeşitliliği: Cumhuriyet Dönemi’nde eleştiriye olan ilgi arttı ve yeni eleştirmenler yetişti. Bu durum, eleştiri kuramlarındaki çeşitliliği beraberinde getirerek eleştirinin
Köklü Bir Geçmiş: Eleştiri, Türk edebiyatında Divan şiiri geleneğindeki hicivler ve halk edebiyatındaki taşlamalar gibi örneklerle köklü bir geçmişe sahiptir. Divan edebiyatındaki tezkireler, şairlerin hayatları ve eserleri hakkında değerlendirmeler içererek eleştiriye yaklaşsa da, bu türler Batılı anlamda eleştiri türüne tam olarak uymazlar. Tanzimat Dönemi ve Batı Etkisi: Türk edebiyatında Batılı anlamda eleştiri, Tanzimat Dönemi ile birlikte gazetelerin ortaya çıkmasıyla başlamıştır. Tanzimat sanatçıları, ilk eleştirmenler olarak
ELEŞTİRİ (TENKİT): Tanım ve Amacı: Eleştiri, bir sanat veya düşünce eserinin (şiir, tiyatro, hikâye, roman, resim, heykel, film vb.) zayıf ve güçlü yönlerini nesnel bir bakış açısıyla değerlendirerek gerçek değerini belirlemek amacıyla yazılan yazılardır. Eleştirinin temel amacı, sanat eserinin değerini ortaya çıkarmak, sanatı geliştirmek ve kalıcı kılmaktır. Aynı zamanda sanatçıya, okura ve izleyiciye yol gösterici bir rol üstlenir. Eleştiri Türleri: İzlenimsel (Öznel) Eleştiri: Eserin
Fıkra, yazarın herhangi bir konudaki kişisel görüşlerini, düşüncelerini kanıtlama gereği duymadan, akıcı ve hoş bir üslupla kaleme aldığı kısa yazılardır. Gazete ve dergilerin belirli köşelerinde yayımlanan bu yazılar, gündelik olaylara özgün bir bakış açısı getirir. Fıkranın Özellikleri: Günübirlik Yazılar: Fıkralar güncel olaylardan beslenir ve genellikle günlük olarak yazılır. Toplumsal ve Siyasal Konular: Fıkralar çoğunlukla toplumsal ve siyasal sorunlara odaklanır. Serbest Düşünce İfadesi: Yazar düşüncelerini hiçbir
Tanım ve Özellikleri: Deneme, yazarın herhangi bir olay, olgu, durum veya kavram hakkındaki kişisel izlenimlerini, öznel görüşlerini herhangi bir plana bağlı kalmadan, kanıtlama veya kesin hükümler verme kaygısı taşımadan serbestçe ifade ettiği kısa yazılardır. Serbest düşüncenin ifadesi: Deneme, yazarın düşüncelerini özgürce ifade edebildiği bir alandır. Özgünlük: Denemelerde yazarın kendine özgü “ben”i ortaya çıkar. Sıçramalı düşünce akışı: Düşünceler birbiri ardına sıçrayabilir, kesin bir plana bağlı kalınmaz.
Deneme, serbest düşüncenin ifadesi ve nesrin bir türü olarak tanımlanır. Yazar, herhangi bir olay, olgu, durum veya kavramla ilgili izlenimlerini, belirli bir plana bağlı kalmadan, kanıtlama gereği duymadan ve kesin hükümler vermeden, tamamen kişisel görüşleriyle serbestçe yazıya döker. Genellikle birkaç sayfayı geçmeyen kısa metinlerdir. Bir insanın herhangi bir konuda içini dökmek veya düşüncelerini paylaşmak amacıyla, kesin hükümlere varmadan, samimi bir üslupla yazdığı yazılara deneme denir.
Tanım ve Özellikleri: Röportaj, bir yazarın okuyucularına bir konuyu aktarmak veya inandırmak için kişi, eşya, eser veya bir yer hakkında yaptığı incelemeleri, gözlemleri ve görüşlerini içeren, genellikle fotoğraflarla desteklenen bir gazete veya dergi yazısıdır. Röportajın kökeni, Latincede “toplamak”, “getirmek” anlamına gelen “reportare” kelimesine dayanır. Bilgi ve İzlenim: Röportaj, hem bilgi hem de yazarın kişisel izlenimlerini içerir. Gözlem Yeteneği: Röportaj yapacak kişinin üstün bir gözlem yeteneği
Benzetme (teşbih), edebiyatta iki farklı varlık veya kavram arasında benzerlik ilgisi kurarak yapılan bir anlatım sanatıdır. Benzetme, bir varlığı veya kavramı daha belirgin ve etkili kılmak için başka bir varlık veya kavramla karşılaştırmak suretiyle yapılır. Benzetmede, benzetilen ve benzetme unsurları açıkça belirtilir. Benzetmenin Unsurları Benzetme dört temel unsurdan oluşur: Benzeyen: Özellikleri daha az belirgin olan, benzetilen varlık veya kavramdır. Kendisine Benzetilen: Özellikleri belirgin ve güçlü
İstiare (metafor), edebi sanatlar arasında yer alan ve bir sözcüğün, başka bir sözcüğün yerine benzerlik ilgisiyle kullanılmasıdır. İstiare, bir kavramın ya da nesnenin, bir başka kavram ya da nesne ile ilişkilendirilerek anlatılmasıdır. İki tür istiare vardır: açık istiare ve kapalı istiare. İstiare Türleri Açık İstiare: Tanımı: Benzetmenin yalnızca kendisine benzetilen (benzeyen) ögesiyle yapılan istiaredir. Benzetmenin benzetilen unsuru kullanılarak, benzeyen unsur ima edilir. Örnek: “Aslan gibi