Yardımcı Eylem ve Fiilimsi Eksikliğinden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları Örnekleri

Eylül 24, 2024 - Okuma süresi: 6 dakika

Yardımcı Eylem ve Fiilimsi Eksikliğinden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları örnekleriyle bu konuyu daha iyi anlayacaksınız

Örnekler:

Cümle:
Söylediklerinin saçma ve gerçeği yansıtmadığı görülüyor.

Bozukluk Açıklaması:
Bu cümlede, “ve” bağlacından önce ve sonrasındaki ifadelerde bir uyumsuzluk göze çarpmaktadır. “Söylediklerinin saçma yansıtmadığı ve gerçeği yansıtmadığı görülüyor.” gibi yanlış bir yapıyla karşılaşıyoruz. Bu, dil açısından doğru bir yapı değildir.

Düzeltilmiş Hali:
Söylediklerinin saçma olduğu ve gerçeği yansıtmadığı görülüyor.


Cümle:
Sınavlara az hatta hiç çalışmadığı aldığı notlardan anladık.

Bozukluk Açıklaması:
Burada, “az” kelimesinden sonra uygun bir fiilimsi eksikliği vardır. Cümle, “Sınavlara az çalışmadığı hatta hiç çalışmadığı aldığı notlardan anladık.” gibi olumsuz bir yapıyla karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle cümlenin anlamına uygun bir fiilimsi getirilmelidir.

Düzeltilmiş Hali:
Sınavlara az çalıştığı hatta hiç çalışmadığı aldığı notlardan anladık.


Cümle:
Görevlilerin beyaz kravat ve koyu renk ceket giymesi gerekir.

Bozukluk Açıklaması:
Kravat giymek doğru bir ifade değildir çünkü kravat takılır. Burada kravat ve ceket aynı fiil ile bağlanmış, bu da anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Bu durumu düzeltmek için “kravat” sözcüğünden sonra doğru fiilimsi eklenmelidir.

Düzeltilmiş Hali:
Görevlilerin beyaz kravat takması ve koyu renk ceket giymesi gerekir.


Cümle:
Hangisinin başarılı, hangisinin başarılı olmadığını öğreneceğiz.

Bozukluk Açıklaması:
Bu cümlede fiilimsinin eksik olduğu bir durum söz konusudur. “Hangisinin” sözcüğünden önce bir fiilimsi getirilmelidir.

Düzeltilmiş Hali:
Hangisinin başarılı olduğunu, hangisinin başarılı olmadığını öğreneceğiz.


Cümle:
Çok az veya hiç çalışmadan sınavlara girdiler.

Bozukluk Açıklaması:
Cümlede “çalışmadan” zarf-fiilinin iki kez ortak kullanılması bir anlatım bozukluğuna yol açmaktadır. “Çok az çalışmadan” ifadesi anlam bakımından hatalıdır.

Düzeltilmiş Hali:
Çok az çalışarak veya hiç çalışmadan sınavlara girdiler.


Cümle:
Bu yemekleri sağlıklı ve yaşlı olmayan kişiler yiyebilir.

Bozukluk Açıklaması:
Cümlede “olmayan” sıfat-fiili iki kez ortak kullanılmıştır. Bu da dil açısından bir hata oluşturur. Cümleye uygun bir olumlu fiilimsi eklenmelidir.

Düzeltilmiş Hali:
Bu yemekleri sağlıklı olan ve yaşlı olmayan kişiler yiyebilir.


Cümle:
Çocuklar bundan en az zarar ya da hiç zarar görmeden kurtulabilirler.

Bozukluk Açıklaması:
“Zarar görmeden” zarf-fiilinin tekrar kullanımı anlatım bozukluğu yaratmaktadır. Cümlede doğru bir ifade kullanılarak bozukluk giderilmelidir.

Düzeltilmiş Hali:
Çocuklar bundan en az zararla ya da hiç zarar görmeden kurtulabilirler.


Cümle:
Ona, buraya gelmeden önce mi sonra mı telefon ettin?

Bozukluk Açıklaması:
Ortak kullanılan fiil, cümlenin anlamını bozuyor. “Sonra mı” kelimesinden önce zıt bir fiil kullanılmalıdır.

Düzeltilmiş Hali:
Ona, buraya gelmeden önce mi buradan gittikten sonra mı telefon ettin?


Cümle:
Bu, sizlere verebileceğimiz en önemli ödül ve en önemli hedeftir.

Bozukluk Açıklaması:
Burada, “ödül” kelimesi için “vermek” fiilini kullanmak uygun olsa da, “hedef” kelimesi için bu fiil doğru değildir. “Hedef” için uygun fiil “göstermek” olabilir.

Düzeltilmiş Hali:
Bu, sizlere verebileceğimiz en önemli ödül ve gösterebileceğimiz en önemli hedeftir.


Yorumlar

Canan16-10-2025 17:23

Türkçede cümlenin anlamca ve yapıca doğru kurulması, anlatım bütünlüğü ve açıklığı için temel bir şarttır. Bu bütünlüğü bozan en yaygın hatalardan bazıları, dilin yapı taşları olan yardımcı eylemlerin ve fiilimsilerin eksik veya yanlış kullanımından kaynaklanır. Bu tür hatalar, genellikle cümlenin farklı ögelerini tek bir fiile veya fiilimsiye bağlamaya çalışırken ortaya çıkar ve bağlaşıklık ilkesine aykırılık teşkil eder.

### Yardımcı Eylem Eksikliğinden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları

Türkçede "etmek, olmak, kılmak, eylemek" gibi yardımcı eylemler, isim soylu sözcüklerle birleşerek birleşik fiiller oluşturur. Sıralı veya bağlı cümlelerde, birden fazla yargıyı tek bir yardımcı eyleme bağlama eğilimi, bu eylemin her bir yargıya uygun olmaması durumunda anlatım bozukluğuna yol açar.

En sık karşılaşılan hata, olumlu ve olumsuz durumların aynı cümlede ifade edilmesidir. Özellikle isim cümlelerinde, olumsuzluk eki "-değil" kullanılırken, olumlu kısmın gerektirdiği ek-fiilin (idi, imiş, ise, -dir) yazılmaması bir kusur yaratır.

Örnek 1:
* Yanlış: O, çok yetenekli ama disiplinli değildi.
* Açıklama: Bu cümlenin yapısı, ortak yüklem olan "değildi" kelimesini her iki yargı için de geçerli kılar. Bu durumda ortaya çıkan anlam şudur: "[O, çok yetenekli değildi] ama [disiplinli değildi]." Hâlbuki cümlenin asıl amacı, kişinin yetenekli olduğunu fakat disiplinli olmadığını belirtmektir. Olumlu yargının yüklemi eksiktir.
* Doğru: O, çok yetenekliydi ama disiplinli değildi.

Örnek 2:
* Yanlış: Amacım onlara destek olmak ve zarar vermek değildi.
* Açıklama: Yine ortak yüklem olan "değildi" kelimesi, cümlenin ilk bölümü olan "destek olmak" ifadesini de olumsuz yapar. Cümleden "Amacım onlara destek olmak değildi" gibi çelişkili bir anlam çıkar.
* Doğru: Amacım onlara destek olmaktı, zarar vermek değil.

Bir diğer yaygın hata ise, farklı isimlerin veya kavramların farklı yardımcı eylemler gerektirmesine rağmen tek bir yardımcı eyleme bağlanmasıdır.

Örnek 3:
* Yanlış: Projenin zamanında bitirilmesini ve herkese faydalı olmasını temenni ediyorum.
* Açıklama: Burada "temenni ediyorum" fiili, "faydalı olmasını" ifadesi için uygundur. Ancak "projenin bitirilmesini temenni ediyorum" ifadesi kulağa doğal gelmez ve yapısal olarak zayıftır. Projenin bitirilmesi daha çok "istenir" veya "beklenir".
* Doğru: Projenin zamanında bitirilmesini istiyor, herkese faydalı olmasını temenni ediyorum.

### Fiilimsi Eksikliğinden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları

Fiilimsiler (isim-fiil, sıfat-fiil, zarf-fiil), cümle içinde fiil anlamını koruyarak isim, sıfat veya zarf görevi üstlenen sözcüklerdir. Birden fazla eylemin veya durumun sıralandığı cümlelerde, tüm bu eylemleri tek bir fiilimsiye bağlamak, eğer fiilimsi hepsiyle uyumlu değilse anlatım bozukluğuna neden olur.

Bu durum genellikle farklı ekler gerektiren veya farklı yapıdaki fiillerin ortak bir fiilimsiye bağlanmasıyla oluşur.

Örnek 1:
* Yanlış: Bu yiyecekleri çok ya da hiç yememek sağlığa zararlıdır.
* Açıklama: Cümlede "-memek" isim-fiili ortak kullanılmıştır. Bu durumda "hiç yememek" anlamlı bir yapı oluştururken, "çok yememek" ifadesi cümlenin kastettiği anlamla çelişir. Anlatılmak istenen, çok yemenin de hiç yememenin de zararlı olduğudur.
* Doğru: Bu yiyecekleri çok yemek ya da hiç yememek sağlığa zararlıdır.

Örnek 2:
* Yanlış: Öğrencilere kötü davranılmamasını ve üzülmemesini istiyoruz.
* Açıklama: Bu cümlede iki istek sıralanmıştır: "kötü davranılmaması" ve "üzülmemesi". İlk fiilimsi olan "davranılmaması" edilgen (passive) bir yapıdadır. İkinci fiilimsi olan "üzülmemesi" ise etken (active) bir yapıdadır ve gizli bir "onun" zamirine gönderme yapar. Ancak cümlenin öznesi olan "öğrenciler" çoğul olduğu için, fiilimsinin de çoğul yapıyla uyumlu olması gerekir.
* Doğru: Öğrencilere kötü davranılmamasını ve üzülmemelerini istiyoruz.
* Alternatif Doğru: Öğrencilere kötü davranılmamasını ve onların üzülmemesini istiyoruz.

Örnek 3:
* Yanlış: Kimin haklı, kimin haksız olduğunu öğreneceğiz.
* Açıklama: Bu cümlede sıfat-fiil olan "-dığını" eki, "kimin haksız olduğunu" kısmıyla uyumludur. Ancak "kimin haklı" kısmıyla uyumlu değildir. Cümlenin bu şekilde okunması, "kimin haklı olduğunu" yerine "kimin haklı" şeklinde eksik bir yapı bırakır.
* Doğru: Kimin haklı olduğunu, kimin haksız olduğunu öğreneceğiz.

Sonuç olarak, hem yardımcı eylem hem de fiilimsi eksikliği, cümlenin dilbilgisel tutarlılığını ve anlamsal berraklığını zedeleyen önemli anlatım bozukluklarıdır. Bu tür hatalardan kaçınmak için, özellikle sıralı ve bağlı cümlelerde, her bir yargının bağlandığı ortak fiile, yardımcı eyleme veya fiilimsiye yapısal ve anlamsal olarak tam uyum sağladığından emin olmak gerekir. Cümleleri kurduktan sonra dikkatle yeniden okumak, bu tür yapısal uyumsuzlukları tespit etmenin en etkili yoludur.

Ebru16-10-2025 09:28

Elbette, işte blog yazısı için istenen kriterlere uygun, doğal ve samimi bir yorum:

---

Anlatım bozuklukları içinde belki de en çok gözden kaçan ama en sık yapılan hatalardan biri bu yardımcı eylem ve fiilimsi eksikliği meselesi. Özellikle gündelik konuşma dilindeki alışkanlıklarımız yazıya geçtiğinde, cümlenin akışını nasıl bozduğunu çoğu zaman fark etmiyoruz bile. Yazıdaki “öğrencilerin derslerine ve sınavlarına yeterince motive olmadığı görüldü” gibi klasik ama tam da tuzağa düşüren örnekler üzerinden gitmek, konunun mantığını kavramak için çok faydalı olmuş. Cümlenin bir tarafı olumlu, diğer tarafı olumsuz olduğunda ya da farklı ekler alması gerektiğinde yüklemin veya fiilimsinin ortak kullanılamayacağı kuralını hep unutuyoruz nedense.

Bu konunun sadece TYT veya KPSS gibi sınavlara hazırlananlar için değil, profesyonel olarak metin yazan, basit bir e-posta atan herkes için ne kadar kritik olduğunu bir kez daha anladım. Yazdığımız şeyin kulağa doğru gelmesi, dilbilgisi açısından da doğru olduğu anlamına gelmiyor. Bu yazı, o ince çizgiyi fark etmek için harika bir rehber olmuş.

Eminim bu konuyu araştıranlar Google'da sık sık **"yardımcı fiil eksikliği anlatım bozukluğu"**, **"fiilimsi yanlışları ve örnekleri"** veya **"olumlu olumsuz cümlelerde yüklem eksikliği"** gibi aramalar yapıyordur. Yazı, bu aramaların hepsine cevap veren, nokta atışı bir kaynak niteliğinde. Özellikle çözümlü sorularla konuyu pekiştirme imkanı sunması çok değerli.

Elif16-10-2025 09:24

Harika bir fikir! İşte o blog yazısı için istenen kriterlere uygun, samimi ve bilgilendirici bir yorum taslağı:

---

Anlatım bozuklukları konusu genellikle çok genel başlıklar altında işlenir, bu yüzden konuyu bu şekilde "yardımcı eylem eksikliği" ve "fiilimsi eksikliği" olarak ikiye ayırıp derinlemesine incelemeniz inanılmaz faydalı olmuş. Özellikle günlük dilde o kadar sık kullanıyoruz ki, "siyasi ve ekonomi alanında ilerleme kaydedildi" gibi bir cümlenin aslında "siyasi alanda ve ekonomi alanında" olması gerektiğini çoğu zaman fark etmiyoruz bile. Bu yazıyla birlikte, bu tür hataların mantığı tam olarak yerine oturdu.

En önemlisi, bu eksikliklerin sadece bir dilbilgisi kuralı olmadığını, cümlenin anlamını nasıl belirsizleştirdiğini veya tamamen değiştirdiğini somut örneklerle görmek çok aydınlatıcıydı. "Az ya da hiç uyumayan insanlar" örneğindeki gibi, bir kelimenin eksikliği anlamı ne kadar farklı bir yere çekebiliyor. Çözümlü sorular da konuyu pekiştirmek için tam isabet olmuş. Artık bu tür cümleleri okurken zihnimde hemen bir alarm çalacak gibi hissediyorum.

Bu konuyu internette araştıran başka arkadaşlara da faydası olabilir diye düşünüyorum, genelde şöyle aramalar yapılıyor:

* fiilimsi eksikliği örnek cümleler
* aynı yükleme bağlanamama sorunu
* yardımcı fiil eksikliği çıkmış sorular
* YKS anlatım bozuklukları konu anlatımı

Bu kadar net, anlaşılır ve bol pratik içeren bir kaynak oluşturduğunuz için gerçekten çok teşekkürler. Bu konuyla ilgili büyük bir boşluğu doldurmuşsunuz.

Yorum Bırak