Yapısal Anlatım Bozuklukları
Eylül 14, 2024 - Okuma süresi: 6 dakika
Cümlelerde Anlatım Bozuklukları ve Düzeltme Yöntemleri
Cümlelerde anlatım bozuklukları genellikle öge eksikliklerinden, ek ve yardımcı fiil yanlışlıklarından, özne-yüklem uyumsuzluğundan, tamlama yanlışlıklarından, noktalama eksikliklerinden ve çatı uyumsuzluğundan kaynaklanır. Bu bozuklukları anlamak ve düzeltmek için her bir türü detaylı olarak inceleyelim:
1. Öge Eksiklikleri
Öge eksiklikleri, cümlenin ögelerinden birinin eksik olmasından kaynaklanan bozukluklardır.
- Örnek: “Sabahları önce o, sonra ben kalkarım.” Bu cümlede yüklem eksikliği vardır. Doğru hali:
- “Sabahları önce o kalkar, sonra ben kalkarım.”
- Örnek: “Sıranın tozu silindi, tertemiz oldu.” Bu cümlede özne eksikliği bulunur. Doğru hali:
- “Sıranın tozu silindi, sıra tertemiz oldu.”
2. Ek Fiil, Yardımcı Fiil ve Ek Yanlışlıkları
Bu bozukluklar, ek fiillerin, yardımcı fiillerin ve eklerin gereksiz ya da yanlış kullanılmasından kaynaklanır.
- Örnek: “Gözleri mavi, saçları kumraldı.” Burada “idi” ek fiilinin eksikliği var. Doğru hali:
- “Gözleri maviydi, saçları kumraldı.”
- Örnek: “Nükleer çalışmalar çok eleştiri alan bir konu.” Burada “almak” yardımcı fiili gereksiz kullanılmış. Doğru hali:
- “Nükleer çalışmalar çok eleştirilen bir konu.”
3. Özne-Yüklem Uyumsuzluğu
Özne ve yüklem arasındaki uyumsuzluklar, tekillik ve çoğulluktan kaynaklanabilir.
- Tekillik-Çoğulluktan Kaynaklı Uyumsuzluk:
- Örnek: “Ahmet Bey geldi.” Tekil öznede yüklem tekil olmalıdır.
- Örnek: “Ahmet Bey geldiler.” Tekil öznede yüklem çoğul olamaz.
- Örnek: “Çocuklar geldi.” / “Çocuklar geldiler.” Çoğul öznede yüklem hem tekil hem de çoğul olabilir.
- Örnek: “Kuşlar uçtu.” Çoğul öznede yüklem tekil olmalıdır.
- Kişilerden Kaynaklı Uyumsuzluk:
- Örnek: “Kurada sen ve ben çıktık.” Birden fazla kişiden oluşan öznede “ben” varsa yüklem 1. çoğul kişi olmalıdır.
- Örnek: “Bu işi sen ve o yapacaksınız.” Birden fazla kişiden oluşan öznede “sen” varsa yüklem 2. çoğul kişi olmalıdır.
- Örnek: “O ve arkadaşları görmüşler.” Birden fazla kişiden oluşan öznede “ben” ve “sen” yoksa yüklem 3. çoğul kişi olmalıdır.
4. Tamlama Yanlışlıkları
- Tamlayan Eksikliği:
- Örnek: “Misafiriyle ilgileniyor, hâlini hatrını soruyordu.” Burada tamlayan eksikliği var. Doğru hali:
- “Misafiriyle ilgileniyor, onun hâlini hatrını soruyordu.”
- Ortak Tamlanandan Kaynaklı Bozukluklar:
- Örnek: “Şehrimizde kültürel ve sanat etkinlikleri sıkça düzenlenir.” Sıfat ve isim tamlamasının bir arada kullanımı anlatım bozukluğuna yol açar. Doğru hali:
- “Şehrimizde kültür ve sanat etkinlikleri sıkça düzenlenir.” ya da
- “Şehrimizde kültürel ve sanatsal etkinlikler sıkça düzenlenir.”
- Tamlanan Ekinin Yanlış Kullanımı:
- Örnek: “Ben uçurtma yapmasını biliyorum.” Doğru hali:
- “Ben uçurtma yapmayı biliyorum.”
5. Noktalama Eksikliği
Noktalama eksiklikleri anlam karışıklığına yol açabilir. Özellikle adlaşmış sıfatların ve zamirlerin özne olarak kullanıldığı cümlelerde, özneden sonra virgül kullanılmalıdır.
- Örnek: “Küçük çam ağacının arkasına saklandı.” Anlam karışıklığını önlemek için virgül kullanılmalıdır:
- “Küçük, çam ağacının arkasına saklandı.”
- Örnek: “Şoför Ahmet amcamı soruyor.” Virgül kullanımı anlamı netleştirir:
- “Şoför, Ahmet amcamı soruyor.”
6. Çatı Uyumsuzluğu
Birleşik cümlelerde, temel cümlenin yüklemi ile yan cümlecik yüklemi arasında uyum sağlanmalıdır.
- Örnek: “Dikkatli bakınca kalite farkı anlaşılır.” Burada anlatım bozukluğu vardır. Yan cümlecik yüklemi edilgen olmalıdır:
- “Dikkatli bakılınca kalite farkı anlaşılır.”
- Örnek: “Her yere başvurdu ancak sonuç alınamadı.” Burada yan cümlecik yüklemi etken olmalı:
- “Her yere başvurdu ancak sonuç alamadı.”
Bu açıklamalar, cümlelerdeki anlatım bozukluklarını anlamak ve düzeltmek için rehber niteliğindedir.
Yorumlar
Yapısal anlatım bozuklukları, bir cümlenin anlamından ziyade doğrudan dil bilgisel yapısıyla, yani gramer kurallarıyla ilgili olan hatalardır. Bu tür bozukluklar, cümlenin iskeletini oluşturan ögelerin yanlış veya eksik kullanılmasından, eklerin hatalı seçilmesinden veya ögeler arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanır. Anlamsal bozukluklar kelimelerin yanlış anlamda kullanılması gibi sorunlara odaklanırken, yapısal bozukluklar cümlenin matematiksel düzeniyle ilgilidir. İletişimin açık, net ve doğru olabilmesi için bu yapısal hatalardan kaçınmak kritik öneme sahiptir.
Yapısal anlatım bozuklukları çeşitli başlıklar altında incelenebilir:
### 1. Özne-Yüklem Uyuşmazlığı
Bir cümlenin temel direkleri olan özne ve yüklem arasında kişi, tekillik-çoğulluk ve olumluluk-olumsuzluk bakımından uyum olmalıdır.
* Kişi Uyuşmazlığı: Öznenin belirttiği kişi ile yüklemin aldığı kişi ekinin farklı olmasıdır.
* *Yanlış:* Ben ve arkadaşlarım dün sinemaya gitti. (Özne "biz", yüklem "o" kişisine göre çekimlenmiş.)
* *Doğru:* Ben ve arkadaşlarım dün sinemaya gittik.
* Tekillik-Çoğulluk Uyuşmazlığı: İnsan dışı varlıklar (hayvanlar, bitkiler, cansız nesneler) çoğul özne olduğunda yüklem genellikle tekil olur. Özne insan ise ve çoğulsa, yüklem de çoğul olabilir.
* *Yanlış:* Kuşlar neşeyle ötüşüyorlardı.
* *Doğru:* Kuşlar neşeyle ötüşüyordu.
* *Yanlış:* Bu düşünceler bir türlü aklımdan çıkmıyorlardı.
* *Doğru:* Bu düşünceler bir türlü aklımdan çıkmıyordu.
### 2. Öge Eksikliği
Özellikle sıralı ve bağlı cümlelerde, ortak kullanıldığı zannedilen bir cümlenin ögesinin (nesne, dolaylı tümleç, zarf tümleci) ikinci cümleyle uyumsuz olması durumudur. Bu, en sık karşılaşılan yapısal bozukluklardan biridir.
* Nesne Eksikliği:
* *Yanlış:* Sana her zaman güvendim ve hiç yalnız bırakmadım. (Kimi yalnız bırakmadım? "Seni" nesnesi eksik.)
* *Doğru:* Sana her zaman güvendim ve seni hiç yalnız bırakmadım.
* Dolaylı Tümleç Eksikliği:
* *Yanlış:* Düşmanlar şehri kuşattı ama giremedi. (Nereye giremedi? "Şehre" dolaylı tümleci eksik.)
* *Doğru:* Düşmanlar şehri kuşattı ama şehre giremedi.
* Zarf Tümleci Eksikliği:
* *Yanlış:* Her sabah spor yapar, hiç aksatmazdı. (Neyi aksatmazdı? Nesne eksik. Ama aynı zamanda "ne zaman spor yapar?" sorusunun cevabı ikinci cümlede de geçerli olmalı.)
* *Doğru:* Her zaman dürüst olmalı, asla yalan söylememeliyiz. (Burada "asla" kelimesi ikinci cümlenin zarf tümleci ihtiyacını karşılıyor. Ancak şöyle bir cümlede sorun olur: "Onunla sık sık görüşür, çok severim." -> "Onu her zaman çok severim" gibi bir zarf gereklidir.)
### 3. Tamlama Yanlışlıkları
İsim ve sıfat tamlamalarının yanlış kurulması veya ortak bir tamlananın farklı türde tamlayanlara bağlanmasıyla ortaya çıkar.
* Yanlış Tamlayan Kullanımı:
* *Yanlış:* Toplantıda siyasi ve ekonomi sorunları tartışıldı. ("Siyasi sorunları" ifadesi dil bilgisel olarak hatalıdır.)
* *Doğru:* Toplantıda siyasi sorunlar ve ekonomi sorunları tartışıldı. (Daha akıcı hali: Siyasi ve ekonomik sorunlar...)
* Tamlayan Ekinin Eksikliği:
* *Yanlış:* Bu olay bize insanlık ne kadar ilerlediğini gösterdi.
* *Doğru:* Bu olay bize insanlığın ne kadar ilerlediğini gösterdi.
### 4. Eklerle İlgili Yanlışlıklar
Gereksiz ek kullanılması, bir ekin yanlış kullanılması veya eksik bırakılması durumudur.
* Gereksiz Ek Kullanımı:
* *Yanlış:* Bizim en büyük sorunumuz, birbirimizi dinlememesini bilmememizdir.
* *Doğru:* Bizim en büyük sorunumuz, birbirimizi dinlemeyi bilmememizdir.
* Yanlış Ek Kullanımı:
* *Yanlış:* Başarılı olmak, çalışmaktan geçer.
* *Doğru:* Başarıya giden yol, çalışmaktan geçer. VEYA Başarılı olmak, çalışmayı gerektirir.
### 5. Çatı Uyuşmazlığı
Birleşik veya sıralı cümlelerde, fiillerin veya fiilimsilerin etken (active) ve edilgen (passive) çatılarının birbiriyle uyumsuz olmasıdır.
* *Yanlış:* Bütün ödevler bitirilip hemen okula gitti. (İlk fiilimsi "bitirilip" edilgen, ikinci yüklem "gitti" etkendir.)
* *Doğru:* Bütün ödevleri bitirip hemen okula gitti. (İkisi de etken.) VEYA Bütün ödevler bitirilip hemen okula gidildi. (İkisi de edilgen.)
### 6. Bağlaç Yanlışlıkları
Cümlenin anlam akışına uygun olmayan bağlaçların kullanılmasıdır.
* *Yanlış:* Yarın gelemem ama evde yapacak çok işim var. ("Ama" bağlacı bir zıtlık belirtir, burada neden-sonuç ilişkisi vardır.)
* *Doğru:* Yarın gelemem çünkü evde yapacak çok işim var.
Sonuç olarak, yapısal anlatım bozuklukları, dilin kurallarına hakimiyetin bir göstergesidir. Bu hatalar, cümlenin akıcılığını bozar, anlamını belirsizleştirir ve okuyucunun veya dinleyicinin metni anlamasını zorlaştırır. Yazılı ve sözlü iletişimde açıklık, duruluk ve doğruluk ilkelerine bağlı kalmak için cümlenin sadece ne söylediğine değil, aynı zamanda nasıl kurulduğuna da özen göstermek gerekir.
Yorum Bırak