Tariz (dokundurma, iğneleme) Nedir_
Haziran 14, 2024 - Okuma süresi: 5 dakika
Tariz (dokundurma, iğneleme), edebiyat ve günlük konuşmalarda kullanılan bir anlatım biçimidir. Bu sanat, bir durumu veya kişiyi dolaylı bir yolla eleştirmek, küçümsemek veya alay etmek için kullanılır. Tariz, genellikle ironik bir üslupla söylenen sözlerin tam tersinin kast edildiği durumları ifade eder. Bu şekilde, eleştirilen veya alay edilen konu, dolaylı bir anlatımla daha çarpıcı ve etkili bir şekilde vurgulanır.
Tariz’in Özellikleri
- Dolaylı Anlatım: Doğrudan eleştiri yerine, dolaylı yoldan ima edilir.
- İroni Kullanımı: Söylenen sözler genellikle zıt anlamda kullanılır.
- Alaycı Üslup: Küçümseme veya alay etme amacı taşır.
- Eleştiri: Eleştirilmek istenen durum veya kişi belirgin hale getirilir.
Tariz Örnekleri
Örnek 1: “Bayağı zekisin, ne dediğini kimse anlamıyor.”
- Gerçek anlam: Kişinin çok zeki olduğu.
- Mecaz anlam: Kişinin söylediği şeylerin anlaşılmaz ve karmaşık olduğunu vurgulamak için kullanılır. Aslında kişinin zekasını küçümser.
Örnek 2: “Tabii, işini çok iyi yapıyorsun, kimse senin kadar hızlı hata yapamaz.”
- Gerçek anlam: Kişinin işini çok iyi yaptığı.
- Mecaz anlam: Kişinin işinde çok fazla hata yaptığını ima eder.
Örnek 3: “Ne kadar cömertsin, su bile vermedin.”
- Gerçek anlam: Kişinin çok cömert olduğu.
- Mecaz anlam: Kişinin cimri olduğunu vurgulamak için kullanılır.
Örnek 4: “Harika bir şarkıcı, şarkıyı dinleyen herkes kaçtı.”
- Gerçek anlam: Kişinin harika bir şarkıcı olduğu.
- Mecaz anlam: Kişinin kötü bir şarkıcı olduğunu ima eder.
Örnek 5: “Tebrikler, yine mükemmel bir iş çıkardın!”
- Gerçek anlam: Kişinin mükemmel bir iş çıkardığı.
- Mecaz anlam: Kişinin yaptığı işin çok kötü olduğunu vurgulamak için kullanılır.
Örnek 6: “Senden daha düzenli birini görmedim, her şey darmadağın.”
- Gerçek anlam: Kişinin çok düzenli olduğu.
- Mecaz anlam: Kişinin çok dağınık olduğunu ima eder.
Örnek 7: “Ne kadar naziksin, kapıyı yüzüme kapattın.”
- Gerçek anlam: Kişinin çok nazik olduğu.
- Mecaz anlam: Kişinin kaba davrandığını vurgulamak için kullanılır.
Örnek 8: “Ne kadar çalışkansın, tüm gün uyudun.”
- Gerçek anlam: Kişinin çok çalışkan olduğu.
- Mecaz anlam: Kişinin tembel olduğunu ima eder.
Örnek 9: “Tabii ki de dürüstsün, herkesin arkasından konuşuyorsun.”
- Gerçek anlam: Kişinin dürüst olduğu.
- Mecaz anlam: Kişinin dedikodu yaptığı ve dürüst olmadığı vurgulanır.
Örnek 10: “Çok sabırlısın, en ufak şeye hemen sinirleniyorsun.”
- Gerçek anlam: Kişinin çok sabırlı olduğu.
- Mecaz anlam: Kişinin sabırsız ve çabuk sinirlenen biri olduğunu ima eder.
Tariz sanatı, doğrudan eleştirinin yerine geçen etkili bir anlatım biçimidir. İronik ve alaycı üslubuyla dikkat çeken tariz, eleştirilmek istenen konuya veya kişiye dolaylı yoldan dokunarak ifade edilir. Bu sanat, anlatıma derinlik kazandırır ve söylenenin tam tersini ima ederek okuyucu veya dinleyici üzerinde güçlü bir etki bırakır.
Yorumlar
Tariz, Türkçede dokundurma veya iğneleme olarak da bilinen, yaygın bir söz sanatıdır. Temel olarak, bir sözün görünürdeki anlamının tam tersini kastederek kullanılmasıdır. Bu sanatın amacı genellikle bir kişiyi, durumu veya düşünceyi alaycı, eleştirel veya yergici bir üslupla ifade etmektir. Söylenen söz ile kastedilen niyet arasındaki bu zıtlık, ifadenin gücünü ve etkisini artırır. Tarizin anlaşılabilmesi için ifadenin geçtiği bağlam ve konuşmacının ses tonu, jest ve mimikleri (sözlü iletişimde) büyük önem taşır.
Tarizin temel mekanizması, görünüşte olumlu veya nötr bir ifade kullanarak aslında olumsuz bir durumu vurgulamaktır. Örneğin, çok yaramazlık yapan bir çocuk için annesinin, "Bugün ne kadar da uslu durdun, maşallah!" demesi tipik bir tariz örneğidir. Burada "uslu" kelimesi, çocuğun aslında ne kadar yaramaz olduğunu vurgulamak için kullanılır. Annenin niyeti çocuğu övmek değil, tam aksine davranışını iğneleyici bir dille eleştirmektir.
Yazılı dilde tarizi belirtmek için bazen söylenen sözden sonra parantez içinde ünlem işareti (!) kullanılır. Bu işaret, okuyucuya cümlenin görünen anlamıyla okunmaması, tam tersinin kastedildiğini anlaması için bir ipucu verir. Örneğin: "Bu kadar 'titiz' (!) çalışması sayesinde bütün projeyi mahvetti." cümlesindeki ünlem işareti, "titiz" kelimesinin aslında "dikkatsiz" veya "özensiz" anlamında kullanıldığını açıkça gösterir.
Türk edebiyatında tariz sanatının en meşhur örneklerinden biri, ünlü Divan şairi Nef'î'ye aittir. Kendisine "kelp" (köpek) diyen dönemin şeyhülislamı Tahir Efendi'ye verdiği cevap, tariz sanatının zirvesi olarak kabul edilir:
> *Tahir Efendi bana kelp demiş*
> *İltifatı bu sözde zahirdir*
> *Maliki mezhebim benim zira*
> *İtikadımca kelp tahirdir.*
Bu dörtlükte Nef'î, ilk bakışta Tahir Efendi'ye iltifat ediyor gibi görünür. "Kelp" kelimesinin "tahir" (temiz) olduğunu söyler. Ancak burada zekice bir kelime oyunu vardır. Tahir kelimesi hem "temiz" anlamına gelir hem de Şeyhülislam'ın adıdır. Nef'î, Maliki mezhebinde köpeğin temiz sayıldığını belirterek, "Asıl 'tahir' (temiz) olan köpektir, sen değil" imasında bulunur. Böylece, görünüşte övgü dolu bir ifadeyle aslında çok ağır bir yergi yapmış olur.
### Tariz ve Kinaye Arasındaki Fark
Tariz, sıkça kinaye sanatı ile karıştırılır. Ancak aralarında önemli bir fark vardır:
* Kinaye: Bir sözün hem gerçek anlamını hem de mecaz anlamını düşündürecek şekilde kullanılmasıdır. Ancak asıl kastedilen mecaz anlamdır. Örneğin, "Ateş düştüğü yeri yakar" sözü, hem gerçek anlamda ateşin düştüğü yeri yaktığını belirtir hem de mecazi olarak bir acıyı en çok o acıyı yaşayanın hissedeceğini ifade eder. Burada gerçek anlam da geçerliliğini korur.
* Tariz: Bir sözün sadece ve sadece ters anlamını kastetmek için kullanılmasıdır. Gerçek anlam tamamen geçersizdir ve alaycı bir niyet taşır. Çok tembel birine "Ne kadar çalışkansın!" dendiğinde, "çalışkan" kelimesinin gerçek anlamı tamamen yok sayılır.
Sonuç olarak tariz, dilin sadece bilgi aktarmak için değil, aynı zamanda duyguları, eleştirileri ve ince alayları ifade etmek için ne kadar güçlü bir araç olduğunu gösteren etkili bir söz sanatıdır. İletişime derinlik, nükte ve zenginlik katar. Gündelik konuşmalardan en yüksek edebi metinlere kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir ve bir ifadenin gücünü, söylenen kelimelerden çok, o kelimelerin arkasındaki niyette saklı olduğunu kanıtlar. Bu nedenle, bir metni veya konuşmayı doğru anlamak için sadece sözcüklere değil, sözcüklerin ardındaki ince dokundurmalara da dikkat etmek gerekir.
Yorum Bırak