Sunullah Arısoy Biyografisi

Haziran 15, 2024 - Okuma süresi: 2 dakika

M. Sunullah Arısoy, 25 Mart 1925’te Şile’de doğan ve 1989’da vefat eden, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir. Babasının görevi nedeniyle çocukluğu farklı şehirlerde geçen Arısoy, Süleyman Nazif İlkokulu ve Üsküdar 1. Ortaokulu’nda eğitim gördü. Anadolu insanının yaşamını gözlemleyerek edindiği deneyimler, eserlerine derinlik katmıştır.

Haydarpaşa Lisesi’ni tamamlayamadan geçim derdine düşen Arısoy, daha sonra lise eğitimini tamamlamıştır. Bir dönem İçbatı Anadolu’da öğretmenlik yapan yazar, Sümerbank Genel Müdürlüğü’nde de görev almıştır. 1961’de Meydan Sahnesi’nde oyunculuk deneyimi yaşayan Arısoy, Bilgi Yayınevi ve Türk Tarih Kurumu Basımevi’nde yöneticilik yapmıştır.

Türk Dil Kurumu uzmanı olarak radyo ve televizyon programları hazırlayan Arısoy, Türkçenin doğru ve arı kullanımı için çaba göstermiştir. Ankara Televizyonu’nda hazırladığı “Bir Güneş Battı” ve “Çağdaş Türk Edebiyatından Örnekler” gibi programlar, dönemin aydınları tarafından ilgiyle takip edilmiştir.

İlk şiiri 1941’de Yücel Dergisi’nde yayımlanan Arısoy’un eserleri, Türk Dili, Aktüalite, Ulus, Dost ve Akis gibi dergilerde de yer bulmuştur. “Karapürçek” adlı romanı, “Tedirginin Biri” adlı uzun öyküsü ve “Garipler Treni”, “Muhteşem Kavga”, “Mustafa Kemal Türküsü”, “Yaban Mavisi”, “Dışa Vuran Karanlık”, “Yanlış Yaşadık”, “Sabrın Gülü” ve “Atatürk” gibi şiir kitaplarıyla edebiyat dünyasına önemli katkılar sağlamıştır.

Arısoy, sadece bir şair değil, aynı zamanda bir öykücü, romancı, antoloji hazırlayıcısı ve dilbilimci olarak da tanınmıştır. Türk dilinin sadeleşmesi ve özleşmesi için yaptığı çalışmalar, onun edebiyat dünyasındaki önemli miraslarından biridir.

M. Sunullah Arısoy, Türk edebiyatına bıraktığı eserlerle ve Türk diline olan katkılarıyla gelecek nesillere ilham vermeye devam edecektir.


Yorumlar

Sultan16-10-2025 18:42

Türk edebiyatının 20. yüzyıldaki çok yönlü kalemlerinden biri olan Sunullah Arısoy (1925-1989), şair, romancı, denemeci, eleştirmen, çevirmen ve özellikle çocuk edebiyatı yazarı kimlikleriyle tanınan, Cumhuriyet dönemi aydınlanmasının önemli bir temsilcisidir. Edebiyatın pek çok farklı türünde eser vermiş olması, onu yalnızca bir "yazar" olarak değil, aynı zamanda kapsamlı bir kültür adamı olarak konumlandırır. Onun edebi serüveni, Türkiye'nin sosyal ve kültürel dönüşüm süreçleriyle paralel bir seyir izler.

1925 yılında Siirt'te dünyaya gelen Arısoy, babasının memuriyeti nedeniyle Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde ilk ve orta öğrenimini tamamladı. Bu durum, onun Anadolu coğrafyasını ve insanını yakından tanımasına olanak sağladı. Yükseköğrenimini Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (DTCF) Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde tamamladı. Bu köklü eğitim kurumu, onun filoloji ve edebiyat alanındaki temelini sağlamlaştırdı. Mezuniyetinin ardından bir süre edebiyat öğretmenliği yaptı ve çeşitli devlet kurumlarında görev aldı. Ancak onun asıl tutkusu her zaman yazmak ve düşünce üretmek oldu.

Edebiyat dünyasına ilk adımını şiirle atan Arısoy, ilk şiirlerini ve yazılarını *Varlık*, *Yeditepe*, *Türk Dili* gibi dönemin prestijli dergilerinde yayımladı. Şiirlerinde Garip Hareketi'nin yalın ve konuşma diline yakın üslubundan etkilense de zamanla kendi özgün sesini buldu. Özellikle toplumcu bir duyarlılıkla kaleme aldığı şiirlerinde Anadolu insanının sıkıntılarını, umutlarını, doğayla mücadelesini ve toplumsal adaletsizlikleri lirik bir dille işledi. Şiirlerinde bireysel duygularla toplumsal sorunları birleştirmeyi başardı.

Sunullah Arısoy'un edebi kimliğinin en belirgin yanlarından biri de romancılığıdır. Özellikle tarihsel ve biyografik roman türünde önemli eserler verdi. Bu alandaki en bilinen çalışmaları, Mustafa Kemal ve Muhteşem Süleyman başlıklı biyografik romanlarıdır. Bu eserlerde, tarihi kişilikleri kuru bir anlatımla değil, edebi bir kurgu içinde, insani yönleriyle ve dönemlerinin sosyal dokusuyla birlikte ele aldı. Amacı, tarihi sevdirmek ve önemli figürleri daha anlaşılır kılmaktı. Bunun yanı sıra, *Yaban Mavisi* gibi romanlarında toplumcu gerçekçi bir bakış açısıyla kırsal kesimdeki yaşamı, toprak sorunlarını ve köyden kente göçün yarattığı çelişkileri anlattı.

Arısoy'un Türk edebiyatına yaptığı en kalıcı katkılardan biri de çocuk ve gençlik edebiyatı alanındadır. Türkiye'de bu alanın henüz yeterince gelişmediği bir dönemde, çocukların dil ve hayal dünyasına uygun, nitelikli eserler üretme sorumluluğunu üstlendi. Allı Turna gibi pek çok eseri, hem eğitici hem de eğlendirici bir içerikle çocuklara okuma sevgisi aşılamayı hedefledi. Eserlerinde genellikle halk masallarından, efsanelerden ve Anadolu kültüründen beslendi. Bu yönüyle, gelecek nesillerin kendi kültürel kökleriyle bağ kurmasına aracılık etti.

Yazarlığının yanı sıra, Arısoy bir eleştirmen ve dilci olarak da önemli çalışmalar yapmıştır. Uzun yıllar Türk Dil Kurumu (TDK) bünyesinde görev almış, dilin sadeleşmesi ve zenginleşmesi için çaba göstermiştir. Edebiyat eleştirilerinde nesnel ve yapıcı bir tutum sergileyerek genç yazarlara yol göstermiştir. Aynı zamanda başarılı bir çevirmen olarak dünya edebiyatından önemli eserleri Türkçeye kazandırmıştır. Yaptığı çalışmalarla TRT Sanat Ödülleri ve TDK Roman Ödülü gibi pek çok ödüle layık görülmüştür.

Sonuç olarak, Sunullah Arısoy; şiirdeki lirik ve toplumcu sesi, romanlarındaki tarihsel derinliği, çocuk edebiyatındaki öncü rolü ve bir aydın olarak dil ve kültüre olan hizmetleriyle Türk edebiyatında silinmez bir iz bırakmıştır. Eserleri, yalnızca estetik bir değer taşımakla kalmaz, aynı zamanda Türkiye'nin toplumsal belleğini ve kültürel birikimini yansıtan değerli birer belge niteliğindedir. Onun çok yönlü mirası, bugün de okurlar ve araştırmacılar için zengin bir kaynak olmaya devam etmektedir.

Yorum Bırak