Giriş Sistemler yaklaşımı, 2. Dünya Savaşı yıllarından itibaren yönetim alanında egemen olan yeni bir bakış açısını ifade eder. Bu yaklaşım, olayları yalnızca tek bir açıdan incelemek yerine, olayları bir çerçeve içinde, diğer olaylarla ilişkili olarak analiz etmeyi savunur. Bu yöntem, olayları daha iyi anlama, tahmin etme ve kontrol etme konusunda etkinlik sağlar.
Sistemler Yaklaşımının Tanımı Sistemler yaklaşımı, tek başına bir bilimsel disiplin değil, belirli olayları ve gelişmeleri incelemede kullanılan bir düşünce tarzı ve metottur. Amacı, yönetim olayları ve birimlerinin birbirleriyle olan ilişkilerini ve bu ilişkilerin niteliğini incelemektir. Sistem, belirli parçalardan oluşan ve bu parçalar arasında belirli ilişkiler bulunan, dış çevre ile etkileşim içinde olan bir bütündür.
Sistem Kavramı ve Sosyal Bilimlerde Uygulaması Sistem kavramı genellikle doğa bilimlerinde kullanılır, ancak sosyal bilimciler bu kavramı sosyal olaylara uygulamaya çalışmışlardır. Sosyal olayların karmaşıklığı, sistem kavramının sosyal olgulara uygulanmasını zorlaştırmıştır.
Sistemler Yaklaşımının Özellikleri Sistemler yaklaşımını diğer yaklaşımlardan ayıran özellik, bütünü oluşturan parçaları ve bunların ilişkilerini bir bütün olarak incelemesidir. Örneğin, insan vücudu bir sistem olarak ele alındığında, sinir sistemi, dolaşım sistemi gibi alt sistemler ve bu alt sistemlerin birbirleriyle olan ilişkileri önemlidir. Bir alt sistemdeki değişiklikler diğerlerini de etkiler.
Kapalı ve Açık Sistemler
Sistemler Yaklaşımının Yararları
Sistemler Yaklaşımı ile İlgili Temel Kavramlar
Bir Sistem Olarak Organizasyon Organizasyonlar, sistem yaklaşımı çerçevesinde, iç ve dış faktörlerle etkileşim içinde olan dinamik yapılar olarak ele alınır. Bilgi akışı, değişkenler ve parametreler bu sistemlerin işleyişinde önemli rol oynar. Organizasyonlar, çevreleriyle denge sağlamaya çalışarak başarılı olurlar.
Bu özet, sistemler yaklaşımının genel tanımını, özelliklerini ve yönetim uygulamalarındaki önemini kapsamlı bir şekilde özetler.