Şeyyat Hamza, 13. veya 14. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen, Anadolu sahasında yetişmiş ve bu bölgenin kültürel gelişimine katkı sağlamış olan ilk Türk divan şairlerindendir. Ne yazık ki, şairin hayatına dair çok az bilgiye sahibiz. Şeyyat Hamza, dönemin kaynaklarında pek bahsedilmeyen bir isimdir ve ismi ilk kez Fuad Köprülü tarafından ortaya çıkarılmıştır.
Doğum yeri ve hayatının geçtiği şehirler hakkında da kesin bilgiler mevcut değildir. Bazı kaynaklarda, Akşehir ve Sivrihisar gibi yerlerde yaşadığı iddia edilse de bu bilgiler teyit edilememiştir.
Şeyyat Hamza’nın Hayatına Dair Bilgiler |
---|
Yaşadığı Dönem: 13. veya 14. yüzyıl |
Edebî Kişilik: Dinî-tasavvufî şair, mutasavvıf |
Doğum Yeri: Bilinmiyor |
Yaşadığı Şehirler: Akşehir, Sivrihisar (kesin değil) |
İlk Bahseden Kişi: Fuad Köprülü |
Ana Edebi Tür: Mesnevi, gazel, kaside |
Temel Konuları: Dinî ve tasavvufî konular, ölüm teması |
Şeyyat Hamza, dinî ve tasavvufî kimliğiyle tanınan, dönemin mutasavvıf şairlerinden biridir. Şiirlerinde İslam kültürünü ve tasavvufi öğretileri yoğun bir şekilde işlemiştir. Şeyyat Hamza, eserlerinin büyük bir bölümünde dünya hayatının gelip geçici olduğunu vurgular ve insanların dindar bir yaşam tarzını benimsemeleri gerektiğini anlatır. Onun bu dünya görüşünü benimsemesinde, bir veba salgını sırasında çocuklarını kaybetmiş olmasının büyük bir etkisi vardır. Bu trajik olay, Şeyyat Hamza’nın şiirlerinde ölüm temasını sıkça işlemesine yol açmıştır.
Şeyyat Hamza’dan günümüze on üç gazel, bir kaside ve bir mesnevi ulaşmıştır. Şair, hece ve aruz ölçüsünde ustalıkla eserler vermiştir. Şiirlerinde doğal ve akıcı bir Türkçe kullanmış, dilin karmaşıklığına kaçmadan anlamı ön planda tutmuştur.
Yusuf u Züleyha, Anadolu sahasında Türk edebiyatının bilinen ilk Yusuf u Züleyha mesnevisi olarak kabul edilir. Eser, Kur’an-ı Kerim’de geçen Yusuf kıssası üzerine kurgulanmıştır. 1529 beyitten oluşan bu mesnevi, tasavvufi bir anlayışla kaleme alınmış ve dinî temalarla bezenmiştir.
Şeyyat Hamza, bu eserinde çeşitli Kur’an tefsirleri ve İslamî kaynaklardan yararlanmış, konuyu kendi duygu ve düşünce dünyasında yeniden şekillendirerek özgün bir üslupla anlatmıştır. Eserde, Hz. Yusuf’un başından geçen olaylar, tasavvufi bir bakış açısıyla yorumlanarak, dünyevi aşkın ilahi aşka dönüşmesi teması işlenmiştir.
Dünyâ kimdür? Yârin hayâli gibidür
Nâ-ümîd yâra bakmak misâli gibidür
Dünya nedir? Bir sevgilinin hayali gibidir. Umutsuzca sevgiliye bakmak gibi bir şeydir.
Cân âşık olur Hak cemâline hemân
Mevcûd olur vücûdun bir zaman
Can, Allah’ın cemaline âşık olur ve bir an beden var olur, ama sonra kaybolur.
Şeyyat Hamza, Yusuf u Züleyha, Türk edebiyatı Yusuf kıssası, dinî-tasavvufî şairler, 13. yüzyıl mutasavvıf şairleri, Eski Anadolu Türkçesi şairleri, ilk Yusuf u Züleyha mesnevisi, aruz ölçüsü, hece ölçüsüyle yazan şair, Türk edebiyatı mesnevileri, İslamî hikayeler, Yusuf kıssası şairi, tasavvuf edebiyatı şairleri, dinî şiirler.