Nesnel Cümlelere Örnekler

Eylül 16, 2024 - Okuma süresi: 5 dakika

Tiyatro, bir performans sanatıdır.

İstanbul, 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından alınmıştır.

Modernizm, aydınlanma çağının prensiplerini benimsemiştir.

Demokrasi, halkın kendi kendini yönetme biçimidir.

Güneş Sistemi‘ndeki en büyük gezegen Jüpiter‘dir.

Ziya Osman Saba, 30 Mart 1910’da İstanbul‘da doğmuştur.

“Karabibik” adlı eseri, Nabizade Nazım tarafından yazılmıştır.

Bir kişinin ziyaret ettiği yerleri ve bu yerlerle ilgili edindiği bilgileri aktardığı yazı türüne gezi yazısı denir.

Dadaloğlu, Türkmen aşiretlerinin yerleşik hayata geçmesine karşı çıkan şiirler yazmıştır.

Hücre, canlıların en temel yapı birimidir.

Opera ve bale, Batı tiyatrosunun türleri arasında yer alır.

Aziz Sancar, Türk doktor, akademisyen, biyokimyager ve moleküler biyolog olarak tanınır.

Bir hareket, oluş veya işi belirli bir kip ve kişiye bağlayarak ifade eden kelimelere fiil denir.

Yabancı bir eseri, yerli isimlerle uyarlayarak çevirmeye adaptasyon denir.

Meddah, 17. yüzyıldan itibaren gelişmiş tek kişilik bir performanstır.

Tiyatroda sahneyi eserin teması doğrultusunda düzenlemek için kullanılan malzemeye dekor denir.

Dize, bir şiirsel birimdir.

Arif Nihat Asya, Örçünlü Köy Okulu‘nda eğitim hayatına başlamıştır.

Kostüm, sinema ve tiyatroda karakter gereği giyilen kıyafetlerin genel adıdır.

Meddah, müzikli bir halk performansıdır.

Anatomi, canlıların yapısını ve düzenini inceleyen bir bilim dalıdır.

Opera, müzikle desteklenen şarkılı gösterilerdir.

Masal, olağanüstü olayların anlatıldığı bir yazınsal türdür.

Türkçede, ek ve kök kavramları üzerinde yeni bilgiler öğrendik.

Tuluat, yazılı bir metne dayanmadan, anlık olarak akla gelen sözlerle sahnede gerçekleştirilen performansa denir.

Necip Fazıl Kısakürek, 26 Mayıs 1904’te İstanbul’da Maraş kökenli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.

Ahmet Hamdi Tanpınar, lise eğitimini Antalya‘da tamamlamıştır.

Yahya Kemal Beyatlı, İstanbul ile ilgili görüşlerini “Aziz İstanbul” adlı eserinde yazmıştır.

Ahmet Hamdi Tanpınar, “Beş Şehir” isimli deneme kitabında Ankara, Erzurum, Bursa, Konya ve İstanbul‘u ele almıştır.

Gazete ile ortaya çıkan bir yazı türü olan makale, Tanzimat Dönemi‘nde Türk edebiyatına dahil olmuştur.

“Deneme” terimi ilk kez 16. yüzyılda Montaigne tarafından kullanılmıştır.

Gliserol, lipitlerin yapısında bulunan üç karbonlu bir alkoldür.

İki nokta arasında sadece bir doğru geçebilir.

Sarı Naciye adlı oyun, üç bölümden oluşur.


Yorumlar

Pınar16-10-2025 10:04

Nesnel yargı, bir ifadenin kişisel duygu, yorum veya görüş içermeden, doğruluğu ya da yanlışlığı kanıtlanabilir bir biçimde sunulmasıdır. Bu tür cümlelerin temel özelliği, herkes tarafından kabul edilen, ölçülebilir, gözlemlenebilir veya araştırılabilir bir gerçeği dile getirmesidir. Nesnel cümleler, "bana göre" veya "bence" gibi göreceli bir bakış açısı barındırmaz; bunun yerine evrensel geçerliliği olan veya belirli bir referans sistemine göre doğrulanabilen bilgiler içerir. Bu nedenle, nesnel anlatım özellikle bilimsel metinlerde, haber yazılarında, ansiklopedik bilgilerde ve ders kitaplarında tercih edilir.

Nesnel bir cümlenin en belirleyici niteliği, onun doğrulanabilirlik veya yanlışlanabilirlik özelliğidir. Yani, bir cümlenin nesnel olup olmadığını anlamak için kendimize şu soruyu sormalıyız: "Bu ifadenin doğru mu yanlış mı olduğunu herhangi bir kaynakla (belge, deney, istatistik vb.) ispatlayabilir miyim?" Eğer cevap "evet" ise, o cümle nesneldir. Örneğin, "Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrilidir" cümlesi nesnel bir yargıdır. Çünkü bu bilginin doğruluğunu bir haritaya bakarak veya coğrafi kaynakları inceleyerek teyit edebiliriz. Bu ifadenin doğru olması, onu nesnel yapan tek unsur değildir; önemli olan, doğruluğunun kişiden kişiye değişmeyen bir yöntemle kontrol edilebilmesidir.

Nesnel cümleleri daha iyi anlamak için farklı alanlardan örnekleri inceleyelim:

* Bilimsel Gerçekler: "Su, deniz seviyesinde 100 santigrat derecede kaynar." Bu ifade, fiziksel bir gerçeği dile getirir ve bilimsel deneylerle kanıtlanabilir. Kişisel bir yorum veya beğeni içermez.
* Tarihi Olaylar: "Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkmıştır." Bu cümle, tarihi belgelerle ispatlanabilen somut bir olayı aktarır. Bir kişinin bu olayı beğenip beğenmemesi, olayın gerçekleştiği gerçeğini değiştirmez.
* Sayısal Veriler: "Bu kitap, 250 sayfadan oluşmaktadır." Bir kitabın sayfa sayısı, sayılarak doğrulanabilecek nesnel bir bilgidir. Ancak, "Bu kitap, çok sürükleyici bir şekilde yazılmış" cümlesi öznel bir yargıdır, çünkü "sürükleyici" kavramı okuyucunun kişisel zevkine bağlıdır.
* Tanımlar: "Sıfatlar, isimlerin önüne gelerek onların rengini, durumunu, biçimini belirten sözcüklerdir." Bu, Türkçedeki dilbilgisi kurallarına dayanan, kişisel yoruma kapalı bir tanımdır.

Nesnel yargıların karşıtı olan öznel yargılar, kişisel duyguları, beğenileri, eleştirileri, tahminleri ve yorumları içerir. Öznel cümleler, "güzel", "çirkin", "başarılı", "sıkıcı", "harika" gibi göreceli ve ölçülemeyen ifadeler barındırır. Örneğin:

* Nesnel: "Film, eleştirmenlerden ortalama 7.2 puan aldı." (Bu, veriye dayalı ve kanıtlanabilir bir bilgidir.)
* Öznel: "Film, son zamanlarda izlediğim en etkileyici yapımdı." (Buradaki "etkileyici" ifadesi tamamen kişisel bir değerlendirmedir.)

* Nesnel: "Sanatçının son albümünde on şarkı bulunuyor." (Şarkı sayısı sayılarak doğrulanabilir.)
* Öznel: "Sanatçının son albümündeki şarkılar insana huzur veriyor." ("Huzur vermek" hissi kişiden kişiye değişir.)

Türkçe dilbilgisi konuları arasında, özellikle paragrafta anlam ve cümlede anlam sorularında nesnel ve öznel yargıları ayırt etme becerisi büyük önem taşır. Özellikle LGS ve TYT gibi sınavlarda, bir metindeki anlatımın nesnel mi yoksa öznel mi olduğunu belirlemeye yönelik sorular sıkça sorulur. Bu ayrımı doğru yapabilmek, metni doğru yorumlamanın ve yazarın amacını anlamanın temelini oluşturur.

Sonuç olarak, bir cümlenin nesnel olup olmadığını belirlerken anahtar kriter, ifadenin kişisel görüşlerden arındırılmış ve kanıtlanabilir bir temele dayanıp dayanmadığıdır. Bir ifadenin yanlış olması bile onu nesnel yapabilir. Örneğin, "Türkiye'nin başkenti İstanbul'dur" cümlesi yanlış bir bilgidir ancak nesneldir, çünkü doğruluğu veya yanlışlığı genel geçer kaynaklarla (resmi belgeler, haritalar vb.) tartışmasız bir şekilde ispatlanabilir. Bu nedenle, nesnellik bir ifadenin doğruluğuyla değil, onun kanıtlanabilirlik potansiyeliyle ilgilidir. Bu ayrımı kavramak, hem dil becerilerini geliştirmek hem de eleştirel düşünme yeteneğini güçlendirmek için kritik bir adımdır.

Yorum Bırak