Kayıkçı Kul Mustafa (?-1658), Halk Edebiyatı‘nın Bektaşi geleneğine ait bir ozandır. Yeniçeri Ocağı‘nda eğitim almış ve bu grubun en tanınmış şairlerinden biri olmuştur. Doğum ve ölüm tarihleri hakkında kesin bilgi bulunmamaktadır.
Kayıkçı Kul Mustafa, Divan şiirinin etkisinden uzak, halkın zevkine uygun, doğal bir anlatım tarzına sahiptir. Şiirlerini büyük bir içtenlikle kaleme alması, ona geniş bir ün kazandırmıştır. Lirik eserleri ve özellikle koçaklama tarzındaki şiirleri ile dikkat çekmektedir.
Şiirlerinde genellikle 11’li hece ölçüsünü kullanmıştır. En bilinen eseri olan Genç Osman Destanı, ona büyük bir ün kazandırmıştır. Bu destan, Bağdat Seferi sonrası epik bir tarzda kaleme alınmıştır.
Şiirlerinde zengin uyak ve cinas unsurlarına yer veren şair, sade ve akıcı bir dil tercih etmiştir. Kullandığı kelimelerin neredeyse tamamı Türkçe kökenli ya da Türkçeleşmiş ifadelerdir.
Yeniçeri Ocağı’na bağlı bir âşık olarak, Kayıkçı Kul Mustafa’nın şiirleri uzun süre yeniçeriler arasında, ülkenin uzak köylerinde bile okunmuştur.
Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü, 1930 yılında Kayıkçı Kul Mustafa ve eserleri üzerine bir derleme çalışması yapmıştır.
Genç Osman Destanı, Sultan IV. Murat‘ın Bağdat Seferi sırasında orduda bulunan Genç Osman adlı askerin kahramanlıklarını ve şehit olma hikayesini anlatmaktadır. Epik şiirin en güzel örneklerinden biri olan bu eser, içten ve samimi bir üslupla yazılmıştır; açık bir dil ve anlatım kullanılmıştır. Yazıldığı dönemde toplumda büyük bir takdirle karşılanmış, zamanla türkü olarak da söylenmeye başlanmıştır.
Kayıkçı Kul Mustafa, Türk halk edebiyatının önemli isimlerinden biridir. Özellikle 17. yüzyılda yaşamış ve eserleriyle döneminin siyasi ve sosyal olaylarını yansıtmış bir halk ozanıdır.
Kayıkçı Kul Mustafa hakkında kesin doğum ve ölüm tarihleri bulunmamakla birlikte, 17. yüzyılda yaşadığı genel kabul görür. “Kayıkçı” lakabı, muhtemelen bir dönem denizcilikle uğraşmış olmasından veya hayatının bir kısmını denizlerde geçirmiş olmasından kaynaklanmaktadır. “Kul” ise, Bektaşilik kültürüyle bağdaştırılarak, bir tür manevi bağlılığı ifade eder.
Kayıkçı Kul Mustafa, şiirlerinde genellikle aşk, ayrılık, doğa ve tarih gibi temalara yer vermiştir. Ancak en önemli özelliği, dönemin siyasi olaylarına duyduğu ilgi ve bu olayları şiirlerine yansıtmasıdır. Özellikle Osmanlı Devleti’nin deniz zaferleri, savaşları ve önemli şahsiyetleri hakkında yazdığı şiirler, onun eserlerinin en önemli kısmını oluşturur.
Eserlerinin bazı özellikleri şunlardır:
Kayıkçı Kul Mustafa, Türk halk edebiyatında önemli bir yere sahiptir çünkü:
Sonuç olarak, Kayıkçı Kul Mustafa, sadece bir halk ozanı değil, aynı zamanda bir tarihçi ve milliyetçi şairdir. Eserleri, Türk kültürünün zenginliğini ve derinliğini ortaya koyan önemli bir miras olarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Kayıkçı Kul Mustafa’nın Şiirlerinden
Örnekler
Örnek 1
NEM KALDI
Seni terk eylesem kaşları keman
Vefası olmayan yarda ne kaldı
Cefalım yok mudur göğsünde iman
Divane eyledin arda nem kaldı
Ayrılasın bencileyin eşinden
Bir dem sevda gitmez olsun başından
Bu ayrılık kıldı beni işimden
Arayıp gezerim karda nem kaldı
Akar gözyaşlarım birr dem silinmez
Kapında kul oldum adım bilinmez
Ko serim sağ olsun yar mı bulunmaz
Kadrimi bilmeyen varda nem kaldı
Kul Mustafa der ki severim candan
Gözlerim doludur kan ile nemden
Sevdiceğim farık olduysa benden
Çıkayım gideyim şurda nem kaldı
Kayıkçı Kul Mustafa
Örnek 2
GİTSİN
Yücesi dumanlı boralı dağlar
İncitmen sunamı bel verin gitsin
Eyyamı şitada bahar erişsin
Eline birr deste gül verin gitsin
Uğratman sunamı kışa borana
Kader kısmet durulmadı çare ne
Eşinden ayrılıp giden ceylana
Düzelin a dağlar yol verin gitsin
Mustafa’m der cemaline doyulmaz
Seni görmeyince takatim gelmez
Dostum gurbet elde yolun bulunmaz
Bir takım kılavuz kul verin gitsin
Kayıkçı Kul Mustafa