Hüseyin Cahit Yalçın, 7 Aralık 1875 tarihinde Balıkesir‘de doğdu. Babasının devlet görevleri nedeniyle Balıkesir’de dünyaya gelen Yalçın, İstanbullu orta halli bir ailenin çocuğuydu. İlk öğrenimini İstanbul‘da tamamladıktan sonra, ortaöğrenimini Serez‘de bulunan Askeri Rüştiye’de sürdürdü. Öğrenim yıllarında edebiyata olan ilgisi gelişti ve bu ilgi, onun ilk romanı olan “Hayal İçinde”‘nin yayımlanmasına yol açtı.
Lise öğrenimini tamamlayan Hüseyin Cahit, yüksek öğrenim için Mekteb-i Mülkiye‘ye (İstanbul) devam etti. Burada eğitimini tamamladıktan sonra, arkadaşlarıyla birlikte “Mektep” dergisini çıkararak gazetecilik dünyasına adım attı. Bu dönemde, Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katıldı ve gazetecilik kariyerine devam etti. 1899 yılında ilk hikâyesi olan “Hayat-ı Muhayyel” adlı kitabını yayımladı.
1900 yılında Servet-i Fünun dergisinin yöneticisi oldu. Ancak, Fransızcadan çevirdiği ve 1901’de yayımladığı “Edebiyat ve Hukuk” makalesi nedeniyle dergi II. Abdülhamit yönetimi tarafından kapatıldı. Bu durum, Servetifünun Edebiyatı’nın da sonu oldu.
1908 yılında edebiyatı bırakarak siyaset ve gazeteciliğe yöneldi. Arkadaşlarıyla birlikte “Tanin” gazetesini kurdu. İttihat ve Terakki’den milletvekili seçilerek bir dönem meclis başkanlığı yaptı. Ancak, 31 Mart Olayı sırasında Rus elçiliğinin yardımıyla Romanya‘ya kaçmak zorunda kaldı. Hükümeti eleştirdiği için 1912’de gazetesi kapandı ve Viyana’ya kaçtı. Bab-ı Ali Baskını ile İstanbul’a döndü ve “Tanin” gazetesini yeniden çıkararak eleştirilerini sürdürdü. Ancak, İttihat ve Terakki’den aldığı eleştiriler sonucu gazeteyi onlara sattı.
I. Dünya Savaşı’nın ardından İngilizler tarafından meclisin dağıtılmasıyla Malta Adası‘na sürgün edildi. Serbest bırakıldığında İstanbul’a döndü ve “Renin” adlı gazeteyi çıkararak Anadolu’daki milli mücadeleyi övücü yazılar yazdı. Daha sonra gazeteyi yeniden “Tanin” olarak yayınladı.
1923 ve 1925 yıllarında İstiklal Mahkemesi tarafından iki kez yargılandı. 1925’te hem gazetesi kapatıldı hem de hapse alındı. İzmir’de Mustafa Kemal Paşa‘ya yapılan suikast girişiminin ardından eski ittihatçılardan bazıları idam edildi. Bu süreçte Hüseyin Cahit Yalçın beraat etti. 1926’da Çorum sürgününden döndü ve 1930 yılında Sanayi ve Maadin Bankası‘nda çalışmaya başladı. Ancak, I. Türk Dili Kurultayı’nda dil konusundaki görüşlerinden dolayı bankadaki görevine son verildi. Sonraki yıllarda Çankırı, İstanbul ve Kars milletvekilliği yaptı. Gazeteciliğe yeniden döndü fakat çıkardığı gazetelerin ömürleri kısa oldu.
Hüseyin Cahit Yalçın, 18 Ekim 1957’de İstanbul‘da hayatını kaybetti ve naaşı Feriköy Mezarlığı‘na defnedildi.
Hüseyin Cahit Yalçın, Türk edebiyatında özellikle roman ve hikâye türlerinde tanınmış bir yazardır. Başlangıçta, Servetifünun Edebiyatı içinde yer alarak realist bir bakış açısıyla eserler vermiştir. Edebiyat dünyasında en çok bilinen yanı, eleştiri türündeki yazılarıdır. Servetifünun dergisinde Tevfik Fikret’ten sonra yazı işleri müdürlüğü görevini üstlenmiş, Batı kültürünü savunan makaleleriyle dikkat çekmiştir.
Meşrutiyet’in ilanından sonra, yazdığı siyasi makalelerle tanınmış ve Milli Mücadele sonrası gerçekleştirilen bazı devrimlere karşı çıkan yazılar yazdığı için yargılanmış ve sürgüne gönderilmiştir. Yalçın, edebi kariyerinde realizm akımının etkisiyle eserler vermiş, İstanbul’un sosyal yapısını ve azınlıkları konu almıştır.
Hüseyin Cahit Yalçın, “sanat için sanat” anlayışına bağlı bir yazardır. Edebiyatın amacını sanat olarak görmüş ve bu anlayışla yazılarını kaleme almıştır. Eserlerinde, İstanbul’da yaşayan zengin aileler ve Batıya özenen aydınlar öne çıkar. Dilinde ise yalın ve süsten uzak bir anlatımı tercih etmiş, halk ağzını ön planda tutmuştur.
Aşağıda Hüseyin Cahit Yalçın’ın önemli eserlerini ve yayınlandığı yılları bulabilirsiniz:
| Tür | Eser | Yıl |
|---|---|---|
| Roman | Hayal İçinde | 1900 |
| Roman | Nadide | 1913 |
| Öykü | Hayat-ı Muhayyel | 1899 |
| Öykü | Hayat-ı Hakikiye Sahneleri | 1900 |
| Öykü | Niçin Aldatırlarmış | 1903 |
| Anı | Malta Adası’nda | 1920 |
| Anı | Edebi Hatıralar | 1930 |
| Anı | Meşrutiyet Hatıraları | 1935 |
| Monografi | Talat Paşa | 1925 |
Yorumlar
Hüseyin Cahit Yalçın, Türk edebiyatı ve fikir hayatının en dinamik ve mücadeleci figürlerinden biridir. Onu sadece bir yazar olarak tanımlamak, portresini eksik bırakır; o, aynı zamanda keskin bir gazeteci, ateşli bir polemikçi, etkili bir siyasetçi ve Batılılaşma düşüncesinin yılmaz bir savunucusudur. Özellikle Servet-i Fünûn (Edebiyat-ı Cedide) dönemindeki rolüyle anılan Yalçın, bu hareketin hem en genç üyelerinden biri hem de en gür sesli savunucusu olmuştur.
Hüseyin Cahit'in edebi kimliği, onun kavgacı ve entelektüel karakteriyle iç içe geçmiştir. Edebiyat dünyasına adımını attığında, Servet-i Fünûn topluluğunun genel estetik anlayışına uygun olarak sanatlı, ağır ve süslü bir dil kullanmıştır. Ancak zamanla, özellikle gazetecilik faaliyetlerinin etkisiyle üslubu daha sade, anlaşılır ve işlevsel bir hâl almıştır. Edebi türler arasında romana, hikâyeye, eleştiriye ve anıya yönelmiş olsa da, onun asıl gücü eleştiri ve polemik yazılarında ortaya çıkar. Servet-i Fünûn hareketine yöneltilen gelenekçi eleştirilere karşı, topluluğun adeta "kalemşoru" gibi hareket etmiş, Tevfik Fikret ve Halit Ziya gibi isimleri cesurca savunmuştur. Bu mücadeleci ruhunu en iyi yansıtan eseri, hiç şüphesiz deneme ve eleştirilerini topladığı Kavgalarım'dır. Bu eserin adı bile, onun entelektüel duruşunu özetler niteliktedir.
Yalçın'ın edebiyat tarihindeki en önemli anlarından biri, yazdığı bir çeviri makale yüzünden Servet-i Fünûn dergisinin kapatılmasına neden olmasıdır. Fransızcadan çevirdiği "Edebiyat ve Hukuk" başlıklı makale, Fransız İhtilali'ne göndermeler içerdiği için II. Abdülhamid yönetiminin sansür mekanizmasını harekete geçirmiş ve bu olay, Edebiyat-ı Cedide topluluğunun fiilen dağılmasına yol açmıştır. Bu hadise, Hüseyin Cahit'in sadece bir edebiyatçı değil, aynı zamanda siyasi ve toplumsal meselelere duyarlı bir aydın olduğunu da göstermektedir.
Servet-i Fünûn döneminin ardından Hüseyin Cahit Yalçın, enerjisinin büyük bir kısmını gazeteciliğe ve siyasete adamıştır. Tevfik Fikret ve Hüseyin Kazım Kadri ile birlikte kurduğu Tanin gazetesi, II. Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin yayın organı haline gelmiştir. Bu gazetede yazdığı başyazılarla dönemin siyasi atmosferini şekillendiren en önemli isimlerden biri olmuştur. Kalemini bir kılıç gibi kullanarak siyasi rakiplerine karşı sert eleştiriler yöneltmiş, bu yüzden sık sık sürgün ve hapis cezalarıyla karşı karşıya kalmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde Mebusan Meclisi'nde milletvekilliği yapmış, I. Dünya Savaşı'nın ardından ise İngilizler tarafından diğer İttihatçılarla birlikte Malta sürgünü'ne gönderilmiştir.
Cumhuriyet döneminde de aktif bir aydın olarak varlığını sürdüren Yalçın, zaman zaman dönemin hükümetleriyle ters düşmüş, muhalif duruşunu korumuştur. Bu yönüyle o, her devrin adamı olmaktan ziyade, inandığı doğruları her koşulda savunan ilkelere sahip bir düşünce insanıdır.
Başlıca Eserleri:
* Roman:
* Nadide: Gençlik döneminde kaleme aldığı, teknik açıdan zayıf bulunan ancak romantik etkiler taşıyan ilk romanıdır.
* Hayal İçinde: Servet-i Fünûn neslinin hayal kırıklıklarını, idealist bir gencin yaşadığı hayal-gerçek çatışmasını konu alan, edebi açıdan daha olgun bir romandır.
* Eleştiri ve Deneme:
* Kavgalarım: Edebi ve fikrî tartışmalarını, polemiklerini içeren en meşhur eseridir. Onun mücadeleci kimliğinin bir anıtı niteliğindedir.
* Anı:
* Edebî Hatıralar: Servet-i Fünûn dönemine dair paha biçilmez gözlemler ve bilgiler içerir. Dönemin edebi ortamını anlamak için temel bir kaynaktır.
* Siyasi Hatıralar: Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerindeki siyasi yaşamına ve tanıklık ettiği olaylara ışık tutar.
Sonuç olarak Hüseyin Cahit Yalçın, Türk edebiyatının ve düşünce tarihinin sadece bir parçası değil, aynı zamanda bir dinamosudur. Edebiyatı toplumsal ve siyasal mücadelenin bir aracı olarak görmüş, hayatı boyunca kalemini bu uğurda cesurca kullanmıştır. Onun mirası, edebi eserlerinden çok, savunduğu fikirler ve sergilediği entelektüel mücadele ruhudur.
Yorum Bırak