Fiilimsi: Fiilden türeyip, fiilimsi eki alarak cümlede isim, sıfat ve zarf görevinde kullanılan sözcük türlerine “fiilimsi” denir. Örneğin, Havaların iyi gidişine aldanıp çiçek açan ağaçlar var cümlesinde altı çizili sözcükler fiilimsi olup isim (gidiş), zarf (aldanıp) ve sıfat (açan) görevlerinde kullanılmıştır.
Fiilimsiler, fiilimsi eki aldıkları için çekimli fiillerden farklıdır. Çekimli fiiller kip ve kişi eki alırken, fiilimsiler bunları almaz.
Örnek: Bunu anlayan öğrenci dersi de anlar. Bu cümlede “anlamak” fiili iki farklı şekilde kullanılmıştır. İlkinde “an” kökü, fiilimsi eki alarak fiilimsi olmuş (anla+y+an=anlayan), ikincisinde ise geniş zaman kipi ve kişi eki alarak çekimli fiil olmuştur (anla+r=anlar).
Fiilimsi Türleri
İsim-Fiil (Mastar): Fiilden türeyip isim-fiil eki alarak fiilin adı olan fiilimsi türüne “isim-fiil” denir.
İsim-Fiil Ekleri:
Örnek: Spor yapmak sağlığa yararlıdır. Bu cümlede “yap” fiil köküdür ve “mak” eki isim-fiil ekidir. Altı çizili “yapmak” sözcüğü fiilden türemiş bir sözcük olarak isim-fiil görevindedir.
İsim-Fiilin İsimlerden Farkı: İsimler varlıkların adıdır, isim-fiiller ise fiillerin adıdır.
Örnek: Ekmek getirmeyi unutma! Bu cümlede “ekmek” sözcüğü besin maddesi olarak isimdir.
Örnek: Tohumu baharda ekmek gerekir. Bu cümlede “ekmek” sözcüğü bir fiilin adı olarak fiilimsi görevindedir.
Not: İsim-fiil eki alan bazı sözcükler kalıplaşarak isim olabilir. Örnekler: dondurma, danışma, kazma, çakmak…
Örnek: Dondurmayı çok severim. Bu cümlede “dondurma” isimdir.
Örnek: Sakın sebzeleri dondurma. Bu cümlede “dondurma” çekimli fiildir.
Örnek: Etleri dondurmanı önermem. Bu cümlede “dondurma” isim-fiildir.
Not: Olumsuzluk eki olan -me/-ma ile isim-fiil eki olan -me/-ma karıştırılmamalıdır.
Örnek: Yüksek sesle konuşma. Bu cümlede “-ma” olumsuzluk ekidir.
Örnek: Dün toplantıda bir konuşma yaptı. Bu cümlede “-ma” isim-fiil ekidir.
Sıfat-Fiil (Ortaç): Fiilden türeyip sıfat-fiil ekleri alarak sıfat görevinde kullanılan fiilimsi türüne “sıfat-fiil” denir.
Sıfat-Fiil Ekleri:
Örnek: Köyde tanıdık insan kalmamış. Bu cümlede “tanı” fiil köküdür ve “dık” eki sıfat-fiil ekidir. “Tanıdık” sözcüğü “insan” ismini nitelediği için sıfat görevinde kullanılmıştır.
Sıfat-Fiil, Çekimli Fiil ve Sıfat Arasındaki Farklar:
Not: Sıfat-fiiller her zaman sıfat görevinde olmayabilir.
Örnek: Ne zaman gideceği belli değil. Bu cümlede “gideceği” fiilden türeyip sıfat-fiil eki almıştır ama sıfat görevinde değildir.
Not: Sıfat-fiiller dönüşerek isim de olabilir. Örnekler: yazar, kapan, bakan, döner, silecek…
Adlaşmış Sıfat: Bazı sıfat-fiillerde sıfatın yanındaki isim yazılmadığında “adlaşmış sıfat” oluşur.
Örnek: Bekleyen kişileri içeri alın. Bu cümlede “bekleyen” sıfat-fiildir ve “kişi” isimdir. “Kişi” sözcüğü çıkarılıp çoğul eki (-ler) ve belirtme durumu eki (-i) eklenince, cümle “Bekleyenleri içeri alın.” olur ve “bekleyenleri” adlaşmış sıfat olur.
Örnekler:
Zarf-Fiil (Ulaç): Fiilden türeyip zarf-fiil ekleri alarak zarf görevinde kullanılan fiilimsi türüne “zarf-fiil” denir.
Zarf-Fiil Ekleri:
Örnekler:
Bu cümlelerdeki koyu renkli sözcükler fiilden türeyip zarf-fiil eki almışlardır ve cümleye zaman ve durum anlamı katarak zarf-fiil türünde fiilimsilerdir.
Anlamadığınız yerleri aşağıya yorum olarak sorabilirsiniz.
Yorumlar
Türkçe dilbilgisinin en temel ve işlevsel konularından biri olan fiilimsiler (eylemsiler), cümle kurma becerisini zenginleştiren ve anlatımı daha akıcı hale getiren yapılardır. Fiilimsiler, özünde fiil kök veya gövdelerinden türeyen ancak cümle içerisinde bir fiil gibi çekimlenmeyen; bunun yerine isim, sıfat veya zarf görevinde kullanılan sözcüklerdir. Bu özellikleriyle fiillerin hareket ve oluş anlamını korurken, isim soylu sözcüklerin cümledeki görevlerini üstlenirler. Fiilimsileri tam olarak anlamanın anahtarı, onların çekimli fiillerden farkını kavramaktır. Bir fiilimsi, bir fiil gibi kip ve kişi ekleri almaz. Örneğin, "geliyor" kelimesi şimdiki zaman kipi ve 3. tekil kişi eki aldığı için çekimli bir fiildir. Ancak "gelen", "geliş" veya "gelince" kelimeleri bir eylemi bildirmelerine rağmen kip ve kişi eki almadıkları için fiilimsidir.
Fiilimsiler, aldıkları özel fiilimsi ekleri sayesinde üç ana gruba ayrılır. Bu türlerin her biri, cümlede farklı bir rol oynar.
### 1. İsim-Fiil (Ad-Eylem)
İsim-fiiller, fiillerin adını koyan, yani eylemi bir kavram veya nesne gibi ifade eden fiilimsilerdir. Fiil kök veya gövdelerine -ma, -ış, -mak eklerinin getirilmesiyle oluşturulurlar. Bu ekler, akılda kalması için genellikle "Mayışmak" şeklinde kodlanır.
* -ma / -me: Bu ek, eylemin adını en yaygın şekilde bildiren ektir.
* *Örnek:* "Akşamları kitap okumayı alışkanlık haline getirdim." Bu cümlede "okuma" eylemi, "getirdim" fiilinin nesnesi görevindedir.
* *Örnek:* "Bana bu şekilde bakma." cümlesindeki "-ma" olumsuzluk eki iken, "Onun bakması beni rahatsız etti." cümlesindeki "-ma" isim-fiil ekidir. Bu ayrım çok önemlidir.
* -ış / -iş / -uş / -üş: Bu ek, eylemin yapılış biçimini, tarzını vurgulayan bir adlandırma yapar.
* *Örnek:* "Güneşin doğuşunu izlemek için tepeye çıktık." Burada "doğuş" kelimesi, izleme eyleminin nesnesidir.
* *Örnek:* "Herkes onun kararlı yürüyüşüne hayran kalmıştı."
* -mak / -mek: Mastar eki olarak da bilinen bu ek, eylemin adını en genel ve yalın haliyle ifade eder.
* *Örnek:* "Yaşamak, direnmektir." Bu cümlede "yaşamak" kelimesi cümlenin öznesidir.
* *Örnek:* "Tek isteğim sınavı kazanmak."
Önemli Not: Kalıcı İsimler
Bazı isim-fiil ekleri almış kelimeler, zamanla bir eylemin adı olmaktan çıkıp kalıcı olarak bir varlığın veya kavramın adı haline gelmiştir. Bunlar artık fiilimsi sayılmazlar. Örneğin, dondurma, çakmak, giriş, danışma, görüş gibi kelimeler kalıcı isimlerdir. Cümledeki anlamlarına bakarak ayırt edilebilirler:
* "Odunları kırma işini bitirdim." (İsim-fiil)
* "Pazardan iki kilo kırma zeytin aldım." (Kalıcı isim - zeytin türü)
### 2. Sıfat-Fiil (Ortaç)
Sıfat-fiiller, fiillerden türeyerek cümle içinde bir ismi niteleyen, yani sıfat görevi üstlenen fiilimsilerdir. Tıpkı sıfatlar gibi, "nasıl?", "hangi?" sorularına cevap verirler ve genellikle bir sıfat tamlaması kurarlar. Sıfat-fiil ekleri -an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş şeklindedir. Bu ekler, "Anası mezar dikecekmiş" şeklinde kodlanarak kolayca ezberlenebilir.
* *Örnek:* "Çalışan insan her zaman kazanır." (Hangi insan? - Çalışan insan)
* *Örnek:* "Kırılası ellerinle mi vurdun o masuma?" (Nasıl el? - Kırılası el)
* *Örnek:* "Bu, dönülmez bir yoldur." (Nasıl yol? - Dönülmez yol)
* *Örnek:* "Onun bilir bir hali vardı." (Nasıl hal? - Bilir hal)
* *Örnek:* "Tanıdık bir yüz görmek beni mutlu etti." (Nasıl yüz? - Tanıdık yüz)
* *Örnek:* "Gelecek yıl daha çok çalışacağım." (Hangi yıl? - Gelecek yıl)
* *Örnek:* "Geçmiş günleri yâd ettik." (Hangi günler? - Geçmiş günler)
Önemli Not: Adlaşmış Sıfat-Fiil
Bazen sıfat-fiiller, niteledikleri isim düştüğünde o ismin yerine geçerek adlaşırlar. Bu duruma adlaşmış sıfat-fiil denir. Bu yapılar, fiilimsi olma özelliğini kaybetmezler.
* "Yaralanan yolcular hastaneye kaldırıldı." (Sıfat-fiil)
* "Yaralananlar hastaneye kaldırıldı." (Adlaşmış sıfat-fiil - "yaralanan insanlar" demektir)
* "Okuduğun kitabı bana da verir misin?" (Sıfat-fiil)
* "Okuduklarını benimle paylaşmalısın." (Adlaşmış sıfat-fiil - "okuduğun şeyleri" demektir)
### 3. Zarf-Fiil (Bağ-Fiil / Ulaç)
Zarf-fiiller, fiillerden türeyerek cümlenin ana fiilini veya başka bir fiilimsiyi durum ya da zaman yönünden niteleyen fiilimsilerdir. Cümleye "nasıl?" ve "ne zaman?" soruları sorulduğunda cevap verirler. Zarf-fiillerin ekleri oldukça çeşitlidir: -ken, -alı, -madan, -ince, -ip, -arak, -dıkça, -e ... -e, -r ... -mez, -asıya, -maksızın gibi.
a) Durum Bildiren Zarf-Fiiller (Nasıl? sorusuna cevap verirler):
* *Örnek:* "Çocuk, ağlaya ağlaya annesinin yanına gitti." (Nasıl gitti? - ağlaya ağlaya)
* *Örnek:* "Derslerine hiç durmaksızın çalışıyordu." (Nasıl çalışıyordu? - hiç durmaksızın)
* *Örnek:* "Konuyu gülerek anlattı." (Nasıl anlattı? - gülerek)
b) Zaman Bildiren Zarf-Fiiller (Ne zaman? sorusuna cevap verirler):
* *Örnek:* "Sen gelince hepimiz yemeğe başlarız." (Ne zaman başlarız? - sen gelince)
* *Örnek:* "O buradan gideli tam on yıl oldu." (Ne zamandan beri? - o gideli)
* *Örnek:* "Eve gelir gelmez uyudu." (Ne zaman uyudu? - gelir gelmez)
* *Örnek:* "Ben ders çalışırken müzik dinlemeyi sevmem." (Ne zaman sevmem? - ders çalışırken)
Zarf-fiiller, iki cümleyi veya iki yargıyı birbirine bağlama görevi de gördükleri için bağ-fiil olarak da adlandırılırlar. Cümleye kattıkları anlam zenginliği ve akıcılık, onları Türkçenin en önemli yapı taşlarından biri yapar.
Sonuç olarak fiilimsiler, fiillerin eylem anlamını cümlenin farklı noktalarına taşıyan çok yönlü sözcüklerdir. Bir eylemi adlandırmak istediğimizde isim-fiil, bir varlığı o eylemle nitelemek istediğimizde sıfat-fiil, bir eylemin yapılış şeklini veya zamanını belirtmek istediğimizde ise zarf-fiil kullanırız. Bu yapıları doğru anlamak ve kullanmak, Türkçeyi daha yetkin bir şekilde kullanmanın temelidir.
* * *
Fiilimsi ekleri kodlamaları
Sıfat fiil ve adlaşmış sıfat fiil farkı
Zarf fiil durum ve zaman anlamı
Fiilimsilerle çekimli fiillerin ayrımı
Kalıcı isim olmuş fiilimsiler
Yorum Bırak