Ekler vee Yapı Bakımından Sözcükler

Eylül 17, 2024 - Okuma süresi: 21 dakika

EKLER VE YAPI BAKIMINDAN SÖZCÜKLER

Türkçede ekler, yapım ekleri ve çekim ekleri olarak iki ana gruba ayrılır. Çekim ekleri kendi içinde isim çekim ekleri ve fiil çekim ekleri olarak ikiye ayrılırken, yapım ekleri ise isimden isim yapma ekleri, fiilden isim yapma ekleri, isimden fiil yapma ekleri ve fiilden fiil yapma ekleri olarak sınıflandırılır. İsim çekim ekleri şunlardır: durum eki (veya hâl eki), tamlayan eki, iyelik (tamlanan) eki, çoğul eki, eşitlik eki, vasıta eki ve ilgi eki. Fiil çekim ekleri ise kip ve kişi (şahıs) ekleri olarak ayrılır.

Ekler, eklendiği sözcüğün esas anlamını değiştirmeksizin onu biçimlendirir ve cümlede görev kazandırır. Genellikle yapım eklerinden sonra gelirler. Ancak bazı durumlarda yapım eklerinden önce de gelebilirler. Örneğin, “anne-m-siz” örneğinde olduğu gibi.

Sözlerin Durumları ve Ekleri:

  1. Yalın Durum: İsmin durum eki almamış hâlidir. Örneğin: Ev, bahçe, adam.
  2. Belirtme (-i) Durumu: Eklendiği sözcüğü genellikle belirtili nesne yapar. (-ı, -i, -u, -ü) ekleri ile yapılır. Örnekler: Evi, gözlüğü, adamı, insanı.
  3. Yaklaşma-Yönelme (-e) Durumu: Cümle içinde yönelme, aitlik, amaç ve zaman gibi çeşitli anlam ilgileri meydana getirebilir. Örnekler: Eve, gözlüğe.
  4. Bulunma (-de) Durumu: (-de, -da, -te, -ta) ekleri ile yapılır. Örnekler: Evde, insanda.
  5. Ayrılma (-den) Durumu: (-den, -dan, -ten, -tan) ekleri ile yapılır. Örnekler: Evden, insandan.

    Not: Ayrılma durumu, sebep, zaman, yer, karşılaştırma, ikileme gibi anlam ilgileri ve görevlerde bulunabilir.

  6. Tamlayan Ekleri: Bir ismi başka bir isme bağlayarak isim tamlaması kurar. (-ın, -in, -un, -ün) ekleridir. Örnekler: köy-ün yolları, sen-in gibi çalışkan çocuk.
  7. İyelik (Tamlanan) Ekleri: Aitlik bildirir ve genellikle ad tamlaması kurar. (-ım, -in, -si, -imiz, -iniz, -leri) ekleridir. Örnekler: Amcası ve kardeşi bugün geldiler., Sözüm yanlış anlaşılmış.

    Not: Bir sözcükte “-i” eki varsa, bunun durum eki mi yoksa iyelik eki mi olduğunu anlamak için o sözcüğün başına “onun” zamiri getirilir. Eğer anlam bozulmuyorsa, oradaki ek tamlanan (iyelik) ekidir. Şayet anlam bozuluyorsa ve “-i” ekini almış olan sözcük nesne görevindeyse, o ek durum ekidir. Örneğin: Evi güzelce boyamış. cümlesindeki “-i” eki durum (hâl) eki olup eklendiği sözcüğü cümlede nesne görevine sokmuştur.

  8. Çoğul Eki: Temel görevi sayıca çokluk bildirmektir. Ayrıca farklı görevler de yüklenebilir ve cümleye değişik anlamlar katabilir. (-ce, -ca, -çe, -ça) eşitlik ekleridir. Örnekler: Gönlünce eğlenmiş. (Cümleye “göre” anlamı katmıştır.), O yetenekçe senden üstündür. (Cümleye “bakımından” anlamı katmıştır.), Yavaşça doğruldu ve yerinden kalktı. (Cümleye “biçimde” anlamı katmıştır.), Bugün sınıfça pikniğe gideceğiz. (Cümleye “birlikte” anlamı katmıştır.), Çocukça davranmış. (Cümleye “gibi” anlamı katmıştır.), Milyonlarca lira ele geçirilmiş. (Cümleye “abartma” anlamı katmıştır.).
  9. Kip Ekleri: Fiillere dilek ya da zaman anlamı katan eklerdir. Daha önceki yazılarda bu ekler incelenmiştir.
  10. Kişi (Şahıs) Ekleri: Eylemi kimin yaptığını belirtir. Daha önceki yazılarda kişi ekleri incelenmiştir.

Not: Önceki yazılarda işlenen ekler eylemler de çekim ekleri içerisinde değerlendirilebilir.

  1. Bağlaç ve Edat Olarak Kullanılan “ile” Sözcüğü: Bağlaç ve edat olarak kullanılan “ile” sözcüğünün bir sözcüğe eklenmesidir. Eklendiğinde “-le, -la” biçimini alır. Cümleye farklı anlamlar katar. Örnekler: Annesiyle alışverişe gitmiş., Yağmurun başlamasıyla sokakları sel götürdü.

Türkçede Kök Çeşitleri:

  1. Eylem Kökü: Eylem soyundan olan sözcüklerin kökleridir. Örnekler: koş, git, yap, otur.
  2. Ad Kökü: İsim soyundan olan (ad, sıfat, adıl, belirteç) sözcüklerin kökleridir. Örnekler: ses, iyi, çok, mavi, şu, daha.
  3. Yansıma Kök: Doğadaki seslerin taklidi yoluyla oluşturulan köklerdir. Yansıma kök ve yansımalara isim denir. Örnekler: fıs, pat, hor, miyav.
  4. Ortak (İkiz) Kök: Hem eylem soylu hem ad soylu sözcüklere kök olan sözcüklerdir. Hangi kökte kullanıldığı cümleye göre belli olur.

Yapım Ekleri:

  1. İsimden İsim Yapma Ekleri: -lık, -lı, -siz, -ce, -cık, -er, -leyin, -mtırak, -deş, -daş, -ey, -dem, -nci, -msi gibi eklerdir. Örnekler: evli, yurtsuz, gelincik, Düzce, birinci, akşamleyin, güney.
  2. Fiilden İsim Yapma Ekleri: -gi, -ge, -geç, -im, -i, -k, -men, -msar, -ınç, , -v, -ici, -ce, -tı, -eğen, -enek gibi eklerdir. Örnekler: bilgi, bilge, silgeç, geçim, sevi, danışman, dizin, ılık.

    Not: Eylemsi eklerini de bu grupta değerlendirmek gerekir. Eylemsi ekleri, eylemlerin türünü değiştirerek onları sıfat, zarf ve ad hâline dönüştürür.

  3. İsimden Fiil Yapma Ekleri: -le, -el, -l, -e, -r, -se, -de, -kir, -len, -leş gibi eklerdir. Örnekler: sırala, azal, yaşa, özümse, tıkırda, haykır, evlen, acık.
  4. Fiilden Fiil Yapma Ekleri: -r, -tır, -n, -il, , -er, -ımsa gibi eklerdir. Örnekler: uçur, uzat, kırdır, övün, sıkıl, çatış, gider, anımsa.

Sözcük Türleri:

  1. Basit Sözcük: Sözcüğün hiçbir yapım eki almamış biçimidir. Basit sözcükler çekim eki alabilir ve bu durum basitliği etkilemez. Kök hâlindeki sözcükler de basit sözcüktür. Örnekler: kitap, göz, ev.
  2. Türemiş Sözcük: Sözcüğün en az bir yapım eki almış hâlidir. Örnekler: öğrenci, öğretmen, gözlük, kışlık.
  3. Bileşik Sözcük: Birden fazla sözcüğün anlamca kaynaşıp kalıplaşarak oluşturduğu yeni varlık ve kavramları karşılayan sözcüklerdir. Bileşik sözcükler oluşurken sözcüğün yapısında ses olayı veya değişimi görülebilir.
    • Ses Olayı: Sözcüğün yapısında ses düşmesi veya türemesi olabilir. Örnekler: Cuma + ertesi = Cumartesi, Kayıt + olmak = Kaydolmak, Kahve + altı = Kahvaltı, Sütlü + = Sütlaç, Güllü + = Güllaç.
    • Tür Değişimi: Birleşen sözcükler farklı türlerde sözcükler meydana getirebilir. Örnekler: Sivri (Sıfat) + sinek (Ad) = Sivrisinek (Ad), Gece (Zarf) + kondu (Fiil) = Gecekondu (Ad), Eski (Sıfat) + şehir (Ad) = Eskişehir (Ad).
    • Anlam Değişimi: Yeni oluşan birleşik sözcük, kendisini oluşturan sözcüklerin ön anlamlarını taşımayabilir. Örnekler: Hanımeli, aslanağzı, devetabanı, vezirparmağı.

Bileşik İsimler:

Bileşik isimler çeşitli yollarla oluşturulabilir:

  • Belirtisiz isim tamlamasının kaynaşması yoluyla: Örnekler: Adapazarı, hanımeli.
  • Sıfat tamlamasının kaynaşması yoluyla: Örnekler: Eskişehir, başbakan.
  • İsimle eylemsinin kaynaşması yoluyla: Örnekler: Yerebatan, cankurtaran.
  • İki fiilin kaynaşması yoluyla: Örnekler: Çekyat, uyurgezer, oldubitti, gelgit, biçerdöver.
  • Takısız ad tamlamasının kaynaşması yoluyla: Örnekler: Çanakkale, Altınordu.

Bileşik Sıfatlar:

Bileşik sıfatlar, yapıca bileşik bir sözcük sıfat görevinde kullanıldığında ortaya çıkar. Örnekler: açıkgöz insan, mirasyedi genç.

Not: Bir sıfat tamlamasında isimle sıfat yer değiştirilip isme bir iyelik eki getirilerek bileşik sıfat grubu oluşturulabilir. Örnek: uzun boylu adamboyu uzun adam.

Not: Sıfat tamlamasının sonuna “-lı, -li” ekleri getirilerek bileşik sıfat grubu yapılabilir. Örnek: sarı saçlı kadın.

Not: Belirtisiz ad tamlaması sıfat görevinde kullanılırsa bileşik sıfat olur. Örnekler: vişne çürüğü gömlek, el işi örtü.

Not: Eylemsiler yardımıyla bileşik sıfat grubu yapılabilir. Örnek: Ülkesini seven, vergisini öder.

Bileşik Zarflar:

Bileşik zarf, bileşik yapıda bir sözcük zarf görevinde kullanıldığında ortaya çıkar. Örnekler: Biraz çalışın., O hep vurdumduymaz davranır.

Yardımcı eylemlerle yapılan bileşik eylemler, herhangi bir ismin, “etmek, olmak, kılmak, buyurmak, eylemek” yardımcı eylemlerinden biriyle birleşmesiyle oluşur. Bu eylemlerin yapısı “isim + yardımcı eylem” şeklindedir. Örnekler: yardım etmek, mesut olmak, kaydolmak, affetmek, af buyurmak, görünür kılmak.

Not: Yardımcı eylemler, kimi zaman bileşik fiil oluşturmadan tek başlarına bağımsız birer eylem olarak kullanılabilir.

Not: Yardımcı eylemlerle kurulan bileşik eylemlerde ses olayı olursa, sözcükler bitişik yazılır. Örnekler: hapsolmak, hissetmek.

Kurallı (Özel) Bileşik Eylemler:

Kurallı bileşik fiiller, iki eylemin anlamca kaynaşıp kalıplaşmasıyla oluşur. Bunlar şunları içerir:

  1. Yeterlilik kurallı bileşik fiili: Örnek: gelebilirimgelemem (Cümleye “gücü yetme” veya “ihtimal, olasılık” anlamı katar.)
  2. Tezlik kurallı bileşik fiili: Örnek: gelivermek (Cümleye “çabukluk” anlamı katar. Rica ve sitem de bulunabilir.)
  3. Sürerlik kurallı bileşik fiili: (Eylem + ekal, edur, egel) şeklinde yapılır.
  4. Yaklaşma kurallı bileşik fiili: Olumsuzu yoktur. Cümleye “az kalsın” veya “neredeyse” anlamı katar. Örnek: düşeyazmak.

Anlamca Kaynaşmış Bileşik Fiiller:

Bu tür bileşik fiiller, isim + eylem biçimindedir ve herhangi bir ismin bir eylemle kaynaşmasıyla meydana gelir. Bu eylemler, yardımcı eylemlerle oluşturulan bileşik eylemlere benzer. Ancak, anlamca kaynaşmış bileşik fiiller her türlü eylemle yapılabilir. Yüklem durumundaki deyimler bu gruba girer. Bu tür bileşik fiillerin yazımında, bileşik fiili oluşturan her iki sözcük de anlamını yitirmişse (örneğin: elvermek, vazgeçmek, başvurmak, varsaymak, öngörmek), eylem bitişik yazılır. Eğer sözcüklerden biri ya da ikisi anlamını koruyorsa (örneğin: lâzım gelmek, yer almak, hasta düşmek, meydana gelmek, hoş görmek), bileşik fiil ayrı yazılır. Deyimler de ayrı yazılır.


Yorumlar

İrem16-10-2025 17:49

Türkçenin dil yapısını anlamanın temelinde, kelimelerin nasıl inşa edildiğini bilmek yatar. Bu inşa sürecinin iki ana unsuru vardır: kökler ve ekler. Bir sözcüğün anlamını ve cümle içindeki görevini belirleyen bu yapı taşları, kelimeleri yapı bakımından üç ana kategoriye ayırır. Bu konuyu derinlemesine anlamak, dilin matematiksel ve mantıksal düzenini kavramayı sağlar.

### Sözcüğün Yapı Taşları: Kök ve Ekler

Her şeyden önce, bir sözcüğün parçalanamayan ve anlamlı en küçük birimine kök denir. Kökler, isim kökü (örneğin; *ev, su, baş*) veya fiil kökü (örneğin; *gel-, gör-, yaz-*) olabilir. Sözcüğün temel anlamını bu kökler taşır. Bu köklere eklenen ve yeni anlamlar türeten veya cümle içinde görev kazandıran ses veya hecelere ise ek adı verilir. Türkçedeki ekler temel olarak ikiye ayrılır ve bu ayrım, sözcüklerin yapısal sınıflandırılmasının temelini oluşturur.

1. Yapım Ekleri (Türetme Ekleri):
Bu eklerin temel işlevi, eklendiği kök veya gövdeden yeni anlamda bir sözcük türetmektir. Yapım eki alan bir sözcük, artık bambaşka bir varlığı, kavramı veya eylemi karşılar. Sözcüğün hem anlamı hem de bazen türü (isimken fiil olmak gibi) değişir.

* İsimden İsim Yapan Ekler: *tuz-luk, ev-cil, vatandaş, odun-cu*
* İsimden Fiil Yapan Ekler: *su-la-, baş-la-, az-al-, kan-a-*
* Fiilden İsim Yapan Ekler: *sev-gi, seç-im, bil-gi, gör-gü*
* Fiilden Fiil Yapan Ekler: *gör-üş-, yaz-dır-, anla-t-, gül-ümse-*

Bir kelime birden fazla yapım eki alabilir. Örneğin; *göz* (isim kökü) → *göz-lük* (yeni isim) → *gözlük-çü* (yeni bir isim daha). Yapım eki almış olan köke artık gövde denir.

2. Çekim Ekleri:
Çekim eklerinin görevi, yeni bir kelime türetmek değildir. Bunun yerine, sözcüğün anlamını değiştirmeden onun cümle içindeki diğer kelimelerle anlamsal ve dilbilgisel bir ilişki kurmasını sağlarlar. Sözcüğün görevini, durumunu, zamanını veya sahibini belirtirler.

* İsim Çekim Ekleri:
* Hal Ekleri (Durum Ekleri): İsmin -i, -e, -de, -den hallerini belirtir. (*evi, eve, evde, evden*)
* İyelik Ekleri (Sahiplik Ekleri): Bir varlığın kime ait olduğunu bildirir. (*ev-im, ev-in, ev-i*)
* Çoğul Eki: *-lar, -ler* eki. (*evler, arabalar*)
* Fiil Çekim Ekleri:
* Kip Ekleri: Eylemin zamanını veya niyetini belirtir. (*gel-di, gel-ecek, gel-meli*)
* Şahıs Ekleri (Kişi Ekleri): Eylemi kimin yaptığını belirtir. (*gel-di-m, gel-di-n*)

### Yapılarına Göre Sözcükler

Yukarıda açıklanan eklerin varlığına veya yokluğuna göre sözcükler üçe ayrılır:

1. Basit Sözcükler:
Herhangi bir yapım eki almamış kök halindeki sözcüklerdir. Bu sözcükler, çekim eki alabilirler. Çekim eki almak, sözcüğün basit yapısını değiştirmez. Çünkü çekim ekleri yeni bir kelime oluşturmaz.
* Örnek: *ağaç, yol, bak, su, koş*
* Çekim Eki Almış Basit Sözcükler: *ağaç-lar, yol-a, bak-tı-m, su-dan*
Burada *baktım* kelimesi, *bak-* fiil köküne görülen geçmiş zaman kipi (*-tı*) ve birinci tekil şahıs eki (*-m*) almıştır. Her ikisi de çekim eki olduğu için kelime yapıca basittir.

2. Türemiş Sözcükler:
Kök veya gövde halindeki bir sözcüğe en az bir yapım eki getirilerek oluşturulan sözcüklerdir. Türemiş sözcükler, kök anlamıyla ilişkili ancak ondan farklı yeni bir anlam kazanır.
* Örnek: *yol-cu* (*yol* kelimesinden türemiş), *sor-u* (*sor-* fiilinden türemiş), *susamak* (*su* isminden türemiş), *bil-gin* (*bil-* fiilinden türemiş).
* Birden Fazla Yapım Eki Alanlar: *baş-la-t-mak, can-lan-dır-ıcı*
Bir kelime hem yapım hem de çekim eki alabilir. Yapım eki aldığı an, o kelime türemiş sayılır. Örneğin, *gözlükçüler* kelimesi: *göz-lük-çü-ler*. *-lük* ve *-çü* yapım eki olduğu için kelime türemiştir. *-ler* çekim eki, kelimenin türemiş yapısını değiştirmez.

3. Birleşik Sözcükler:
İki veya daha fazla sözcüğün bir araya gelerek tek bir kavramı veya varlığı karşılayacak şekilde kalıplaşmasıyla oluşan sözcüklerdir. Birleşik sözcükler genellikle bitişik yazılır ve oluşum sırasında ses veya anlam kaymaları yaşanabilir.
* İsim Tamlaması Yoluyla: *buzdolabı* (buz dolabı), *hanımeli* (hanım eli)
* Sıfat Tamlaması Yoluyla: *sivrisinek* (sivri sinek), *ilkokul* (ilk okul)
* İki Fiilin Birleşmesiyle: *çekyat, dedikodu, biçerdöver*
* Bir İsim ve Bir Fiilin Birleşmesiyle: *ateşkes, gecekondu*

Sonuç olarak, Türkçenin sondan eklemeli yapısı, köklere eklenen yapım ve çekim ekleri sayesinde sonsuz sayıda yeni kelime ve anlam üretme potansiyeli sunar. Bir kelimenin basit mi, türemiş mi yoksa birleşik mi olduğunu anlamak, o kelimenin kökenini, anlamını ve cümledeki işlevini doğru bir şekilde analiz etmenin anahtarıdır.

Yorum Bırak