Düz uyak (düz kafiye), şiirlerde birinci ve ikinci dizelerin, üçüncü ve dördüncü dizelerin birbiriyle uyaklı olması ya da dört dizenin tamamının aynı uyak düzeniyle yazılması durumuna verilen isimdir. Düz kafiye özellikle beyitlerde her iki dizenin, dörtlüklerde ise genellikle tüm dizelerin birbiriyle uyumlu olduğu bir yapıya sahiptir. Ayrıca düz uyak farklı düzenlerde de karşımıza çıkar ve belirli bir ses uyumuna dayanır.
Bu uyak türü, özellikle mesnevi, kaside ve gazel türlerinde sıkça karşımıza çıkar. Beyitlerde ve dörtlüklerde “aabb”, “aaab”, “aaxa”, “aaaa”, “bbba” gibi düzenlerde kullanılır. Düz uyak, her iki dize ya da dört dizenin sonunda aynı seslerin bulunmasıyla oluşur ve şiirde ses uyumunu güçlendirir.
Örnek 1
El ariftir, bilir senin derdini
-a
Çözer düğümünü, kırar fendini
-a
Alçaklarda otur, sakın kendini
-a
Yükseklerden uçup göğe karışma
-b
(Karacaoğlan)
Açıklama: Burada “derdini”, “fendini” ve “kendini” sözcüklerinin “-endini” eklerinin aynı olması nedeniyle dörtlük düz uyak örgüsüyle yazılmıştır.
Örnek 2
Bir şâhda açmış iki gonca gül
-a
Birbiriyle dertleşir bülbül
-a
(Şeyh Galip)
Açıklama: İki dizelik beyitte “gül” ve “bülbül” sözcükleri aynı ekle bittiği için aralarında düz uyak örgüsü vardır. Beyitlerde her iki dize aynı sesle biterse bu düz uyak olarak kabul edilir.
Örnek 3
Kandilli yüzerken gecenin uykusunda
-a
Ayı sürükledik denizin dalgasında
-a
Parıldayan bir yoldu, gümüşten bir iz,
-b
Yol aldık, hiç konuşmadık bir dönüşten biz.
-b
(Yahya Kemal Beyatlı)
Açıklama: Yukarıdaki dörtlükte birinci ve ikinci dizeler arasında, üçüncü ve dördüncü dizeler arasında uyak söz konusudur. Bu yapı düz uyak örgüsü olarak bilinir.
Örnek 4
Boşa gönül bağlamış bülbül güle
-b
Kara yazı yazılmış aşkın külüne
-b
Sönmez bir ateş bu bahtımın diline
-b
Mihriban, acımı taşta ezemezsin
-a
(Abdurrahim Karakoç)
Açıklama: Burada ilk üç dize aynı sesle bittiği için düz uyak örgüsüyle yazılmıştır. Düz uyakta farklı düzenlerde ses uyumu sağlanabilir ve bu örnekte “bbb-a” düzeni görülmektedir.
Örnek 5
Ak kuğular havalandı yurdundan
-a
Yiğitler yatamaz bu derdin acısından
-a
Sabah namazında göğe yükseldiler
-a
Saydım, altı güzel indi pınara
-b
Açıklama: İlk üç dize aynı sesle bittiği için düz uyak örgüsü kullanılmıştır. Bu uyak düzeni şiire güçlü bir ahenk katar.
Örnek 6
Yanarım ağalar, yüreğimde diken
-a
Babamın intikamı belimi büken
-a
Düğün olmadan sabahı beklerken
-a
Seller aktı, gözyaşlarım sular gibi
-b
(Köroğlu)
Açıklama: “Diken”, “büken” ve “beklerken” kelimeleri aynı sesle bittiği için düz uyak örneğidir. Buradaki düzen, “aaa-b” şeklinde düz kafiye yapısına uygun.
Örnek 7
Kumrular kuğul kuğul öter
-a
Bulanık sular akar çağlar
-a
Koyunlar, kuzular meleşir yaylada
-a
Bahar açtı Ada’da çiçekler
-b
(Âşık Veysel)
Açıklama: İlk üç dize aynı sesle bitip, son dize farklı bir uyakla sonlandığı için bu dörtlük de düz uyak (aaab) düzenine sahiptir.
Örnek 8
Ak gelin oturmuş taşın üstüne
-a
Taramış saçlarını kaşın üstüne
-a
Bir selam aldı başın üstüne
-a
Alırım seni, gitmem başka illere
-a
(Dadaloğlu)
Açıklama: “aaaa” uyak düzeni de düz uyak çeşididir. Yukarıdaki dörtlükte tüm dizeler aynı uyakla bitmiştir.
Örnek 9
Ya Rab, aşkın belası ile aşina et beni
-a
Bir an dahi bu acıdan cüda kılma beni
-a
(Fuzuli)
Açıklama: Gazellerin ilk beyitlerinde her iki dize düz uyak ile yazılır. Yukarıdaki beyitte de “aa” şeklinde uyak örgüsü vardır ve bu düz uyak düzenidir.
Örnek 10
Ayaklar, çeşit çeşit ayakkabılar içinde
-a
Ayaklar, çıplak, paçavralar içinde
-a
Ayaklar, avuçlarımda bir çift yavru güvercin
-b
Tutup avucuma almak, okşamak için
-b
(Ziya Osman Saba)
Açıklama: Bu dörtlükte ilk iki dize “aa” ve son iki dize “bb” şeklinde uyaklıdır. Yani bu uyak örgüsü düz uyak olarak kabul edilir ve şiirde düzenli bir ses akışı sağlar.
Bu örneklerle, düz uyakın şiirde nasıl kullanıldığı ve şiire nasıl bir düzen kazandırdığı açıkça görülmektedir.
Yorumlar
Türk şiir geleneğinde ahengi sağlayan en temel unsurlardan biri olan uyak (kafiye), dizelerin sonunda ses benzerliğine dayanan bir ritim aracıdır. Bu uyak türleri arasında en yaygın, en basit ve anlaşılır olanı ise düz uyak olarak bilinir. Adından da anlaşılacağı gibi, karmaşık bir yapıya sahip olmayan, dizelerin sıralı bir şekilde birbiriyle ses uyumu içinde olduğu bir kafiye şemasıdır. Özellikle Halk Edebiyatı, Tekke Edebiyatı ve çocuk şiirlerinde sıkça karşımıza çıkar. Bunun temel nedeni, akılda kalıcılığı artırması ve söylenmesi kolay bir müzikalite yaratmasıdır.
Düz uyak denildiğinde tek bir şema akla gelmemelidir. Bu başlık altında incelenen birkaç farklı yapı mevcuttur:
1. Tüm Dizelerin Birbiriyle Uyaklı Olması (AAAA):
Bu, düz uyak şemasının en saf ve belirgin halidir. Dörtlüğün tüm dizeleri aynı sesle biter. Bu yapı, şiire güçlü bir bütünlük ve akıcılık katar. Anlamın ve ritmin kesintisiz bir şekilde devam etmesini sağlar. Özellikle ilahilerde, deyişlerde ve destanlarda bu yapıya sıkça rastlanır.
*Örnek:*
Bahar geldi, yine gönlüm şen oldu
Her yanda çiçekler açıp gül oldu
Bülbülün feryadı bağrıma doldu
Sevdiğimden haber gelince can oldu
Bu dörtlükte tüm dizelerin sonu "-oldu" sesiyle bittiği için uyak şeması AAAA olarak belirlenir ve bu, tipik bir düz uyak örneğidir.
2. İlk İki ve Son İki Dizenin Kendi Arasında Uyaklı Olması (AABB):
Düz uyak denildiğinde en sık karşılaşılan şemalardan biri de budur. Bu yapıda, ilk iki dize kendi arasında, son iki dize de kendi arasında kafiyelidir. Bu şema, şiire ikili bir ritim kazandırır ve her iki dizede bir anlam bütünlüğünün tamamlanmasına olanak tanır. Modern şiirde ve özellikle didaktik (öğretici) metinlerde kullanımı yaygındır.
*Örnek:*
Ufukta günün ilk ışıkları belirdi
Serçeler dallarda neşeyle ötüşürdü
Toprak mis gibi kokusunu salmıştı
Yeni bir gün umutlarla başlamıştı
Burada "belirdi" ve "ötüşürdü" kelimeleri kendi aralarında (A), "salmıştı" ve "başlamıştı" kelimeleri de kendi aralarında (B) uyaklıdır. Dolayısıyla şema AABB şeklindedir ve bu da düz uyak kategorisine girer.
3. Mâni Tipi Uyak (AAXA):
Bu yapı, özellikle Türk Halk Edebiyatı nazım biçimi olan mânilerde görülen karakteristik bir düz uyak çeşididir. Dörtlüğün birinci, ikinci ve dördüncü dizeleri kendi aralarında uyaklıyken, üçüncü dize serbesttir. Serbest olan bu üçüncü dize, genellikle mâninin asıl anlatmak istediği ana fikri veya duyguyu taşıyan dizedir. Bu yapı, şairin bir dizede kafiye baskısından kurtularak düşüncesini daha özgürce ifade etmesine imkân tanır.
*Örnek:*
Şu dağlar olmasaydı gülüm
Çiçeği solmasaydı gülüm
Ölüm Allah'ın emri
Ayrılık olmasaydı gülüm
Bu mânide birinci, ikinci ve dördüncü dizeler "-gülüm" redifi ve "-olma-" sesleriyle (A) kafiyelidir. Üçüncü dize ise ("Ölüm Allah'ın emri") bu uyak düzeninin dışında kalarak (X) serbest bırakılmıştır. Bu nedenle şema AAXA'dır ve mâni tipi uyak olarak da adlandırılır.
### Düz Uyağı Diğer Uyak Şemalarından Ayıran Nedir?
Düz uyağın basit ve sıralı yapısı, onu diğer uyak şemalarından net bir şekilde ayırır. Örneğin, çapraz uyak (ABAB) şemasında dizeler bir atlayarak birbiriyle kafiyelenir, bu da şiire daha dinamik ve çapraz bir ritim kazandırır. Sarmal uyak (ABBA) ise ilk dizeyle son dizenin, ortadaki iki dizenin ise kendi arasında uyaklı olmasıyla adeta bir kucaklama hissi yaratır. Düz uyak ise bu karmaşık yapılardan uzak, doğrudan ve akıcı bir ahenk sunar. Bu nedenle, özellikle ezberlenmesi hedeflenen veya müzik eşliğinde söylenecek metinler için oldukça işlevseldir.
Sonuç olarak, düz uyak, Türk şiirinin temel taşlarından biridir. AAAA, AABB ve AAXA gibi farklı şemalarla karşımıza çıkan bu uyak türü, basitliği, akılda kalıcılığı ve yarattığı akıcı ritim sayesinde hem halk şiirinde hem de modern şiirde kendine sağlam bir yer bulmuştur. Bir şiirin uyak şemasını incelerken dizelerin son seslerini harflendirerek bu temel yapıları kolayca tespit etmek mümkündür.
Yorum Bırak