Cümle Türleri
A-Yüklemin Türüne Göre
İsim Cümlesi
Fiil Cümlesi
B-Anlamına Göre
Olumlu Cümle
Olumsuz Cümle
Soru Cümlesi
Emir Cümlesi
Ünlem Cümlesi
C-Yüklemin Yerine Göre
Kurallı Cümle
Devrik Cümle
D-Yapısına Göre
Basit Cümle
Birleşik Cümle
Sıralı Cümle
Bağlı Cümle
A-Yüklemin Türüne Göre
Fiil Cümlesi
Yüklemi haber veya tasarlama kipleriyle ve şahıs ekleriyle çekimlenmiş cümlelerdir.
Nasıl Bulunur? Yüklem tespit edilip köküne “-mek, -mak” mastar eklerinden uygun olanı getirilir. Eğer yüklem bir fiil ise bu ekleri alabilir. Ayrıca, cümlede kip ve şahıs eki olup olmadığı kontrol edilerek fiil cümlesi olup olmadığı anlaşılır.
Örnekler:
- Tezgahtaki çatlak kavunları daha ucuza almak istedik.
- Kendine harika bir yol arkadaşı bulmuşsun!
- Yarını düşlerken bugünden olabileceğimi tahmin etmemiştim.
- Yolun karşısındaki kaldırıma uzanıverdim.
- Kimse burada olan biteni açıklayamamıştı.
- Spor yaparak belinizi bir beden inceltebilirsiniz.
- Hayalini gerçekleştirmek için gecesini gündüzüne katıyor.
Uyarı: Fiilimsilerin yüklem olduğu cümleler isim cümlesi olarak kabul edilir. Çünkü eylemsiler, fiile benzeyen ama isim yapma ekleri alarak isim soylu olan sözcüklerdir ve ek fiil (idi, imiş, ise, dir) alarak yüklem olabilirler.
Örnekler:
- En büyük hayali biriktirdiği para ile dünyayı dolaşmaktı. (İsim fiil)
- En çok yanılan, az kitap okuyup çok söz söyleyendir. (Sıfat fiil)
- Bana olan sevgisi ölürcesineymiş. (Zarf fiil)
B-Anlamına Göre Cümleler
Olumlu Cümle
Olumlu cümleler, yüklemde belirtilen yargının gerçekleştiğini, olumlu sonuçlandığını veya gerçekleşeceğini ifade eder. Yüklemde olumsuzluk eki veya “yok, değil” gibi olumsuzluk belirten sözcükler genellikle bulunmaz.
Örnekler:
- Bankadaki birikimi ile babasına son model bir araba aldı.
- Herkesin yüzünde bayram neşesi vardı.
- Takip edildiğini anlayınca hızlı hızlı yürümeye başladı.
Not: Yükleminde veya herhangi bir öğesinde olumsuzluk bildiren ek veya sözcük olsa bile anlamca yargının gerçekleştiğini ifade eden cümleler “biçimce olumsuz, anlamca olumlu” cümlelerdir.
Örnekler:
- Boğazın manzarası hoşuma gitmedi değil. (hoşuma gitti)
- Onun arkamdan konuştuğundan haberim yok değil. (haberim var)
- Senin bu tavırlarına kızmıyor değilim. (kızıyorum)
- Hayattaki beklentilerime ulaşamayacağı mı sanıyorsun? (ulaşacağım)
Not: Yargı, olumsuz bir durum veya davranışı ifade eden sözcüklerden oluşsa bile, cümledeki yargı meydana gelmişse bu cümle olumludur.
Örnekler:
- Göz göre göre ona yalan söylüyorsun. (Yalan söylemek olumsuz, ancak eylem gerçekleştiği için cümle olumludur.)
- Bir araya geldiklerinde arkamdan konuşuyorlarmış. (Arkadan konuşmak)
- Bu adam geçen sene de hırsızlık yapmıştı. (Hırsızlık)
- Her geçen gün daha da kötü oluyorum. (Kötü)
Olumsuz Cümle
Olumsuz cümleler, yüklemde belirtilen yargının gerçekleşmediğini veya olumsuz sonuçlandığını ifade eder. Yüklemde genellikle “-ma, -me, -maz, -mez” eki veya “yok, değil” gibi olumsuzluk belirten sözcükler yer alır.
Örnekler:
- Depremin vurduğu bu şehirde artık uzun binalar yok.
- Herkesle aynı şeyleri düşünecek değilim.
- Bakma onun böyle sitemli konuştuğuna.
- Bir daha kapıyı çalmadan içeri girmeyin.
- Aldığın kazak sıcak suda yıkanmaz.
- Bazı şeylerin önüne geçemezsiniz.
Not: Olumsuzluk belirten ek veya sözcük almadığı halde, anlam bakımından yargının gerçekleşmediğini ifade eden cümleler “biçimce olumlu, anlamca olumsuz” cümlelerdir.
Örnekler:
- Bu söylediğin de laf mı şimdi. (Laf değil)
- Ne sen Leyla’sın ne de ben Mecnun. (Sen Leyla değilsin, ben de Mecnun değilim)
- Kim sever bu kadar tatsız çorbayı! (Kimse sevmez)
- Verilen işleri zamanında bitireceğini mi sanıyorsunuz? (Bitiremez)
- Duyduklarım karşısında artık sana nasıl güvenebilirim? (Güvenemem)
- Bu soğukta kabansız dışarı çıkılır mı hiç! (Çıkılmaz)
- Sorunlara çözüm bulabilecek kadar donanımlı biri ne gezer! (Donanımlı biri yok)
Soru Cümlesi
Soru cümleleri, merak edilen bir durumu veya bilgiyi öğrenmeyi amaçlar. Soru anlamı “mi” soru edatı, “soru sıfatı”, “soru zamiri” ve “soru zarfı” ile sağlanır.
Örnekler:
- Bu insanlar nereden geliyor? (Cevap: Ankara’dan)
- İzne ayrıldıktan sonra seni aradı mı? (Cevap: Aramadı)
- Hangi yoldan gideceksiniz? (Cevap: Bu yoldan)
Sözde Soru Cümlesi: Cevap beklemeyen, cevabı içinde gizli olan soru cümleleridir.
Örnekler:
- Ocağı söndürdüm mü acaba? (Kuşku)
- Bir kahve daha alabilir miyim? (Rica)
- Senin gibi bir insanı kim reddeder? (Şaşkınlık, övgü)
- Bu kadar kolay soruyu nasıl çözememişim? (Üzüntü)
- Doğum gününü hiç unutur muyum? (Kesinlik)
- Olayların böyle gelişebileceğini niçin düşünemedim? (Pişmanlık)
- Benim onca zorluğu nasıl aştığımı nereden bileceksiniz? (…)
- Hırsızlık mı? Ben mi yapmışım? (Bilmezden gelme, karşı çıkma)
- O kadar uzaklara açılmaya ne gerek var? (Gereksiz)
Emir Cümlesi
Emir cümleleri, bir eylemin yapılmasını veya yapılmamasını buyurur. Yüklemi emir kipiyle çekimlenmiş fiilden oluşur.
Örnekler:
- Oku.
- Ben gelene kadar yemeği hazırlasın.
- Kovaya su doldur ve hemen arabayı yıka.
- Saat 12’den önce evden çıkmayın.
- Ben gelmeden bilgisayarı açma.
- Bundan sonra ablanın kalbini kırmayacaksın.
Ünlem Cümlesi
Ünlem cümleleri, yoğun duyguları ifade eder ve sonunda ünlem işareti bulunur. Duyguları etkili şekilde ifade eder.
Örnekler:
- Neydi o ses öyle!
- Harika bir fikir geldi aklıma!
- Off yine başıma ağrı girdi!
- Hey inşaat alanına dikkat et!
- Eyvah babam da gelecekmiş!
- Ne kadar da güzel bir bebek bu!
- Oraya gitmene izin vermiyorum!
- İmdat! Düşüyorum
C-Yüklemin Yerine Göre Cümleler
Cümlede, yüklemin normalde bulunması gereken yer, cümlenin sonudur. Ancak bazen şiirlerde, günlük konuşmalarda veya üslup özelliği olarak yüklemin yeri değişebilir.
- Kurallı (Düz) Cümle Türkçenin cümle yapısında özne başta, tümleçler ortada, yüklem ise sondadır. Bu nedenle yüklemi sonda olan cümlelere “kurallı cümle” ya da “düz cümle” denir.
- Masasının üzerindeki bütün kitapları rafa kaldırdı.
- Bir gün hayallerine ulaşacağına inanıyorum.
- Onun yalnızlığına yürek dayanmaz.
- Saçlarımı her gün farklı şekilde taramaktan keyif alıyorum.
- Leyla, gecenin en zarif isimlerindendi.
- Devrik Cümle Yüklemi sonda değil, başta veya ortada olan cümlelerdir. Başka bir ifadeyle, yüklemi özne veya tümleçlerden önce gelen cümleler “devrik” cümlelerdir. Devrik cümlelerin öğelerini bulmak için cümleyi kurallı cümleye çevirmek işinizi kolaylaştırır.
- Heyecandan daha sınava girmeden unuttum bütün bildiklerimi.
- Günü geldiğinde anlayacaksın ne demek istediğimi.
- Geçmez günlerimin sessiz avuntusudur avuçlarımdaki busen.
- Bir dost gerek beni bu diyardan alıp götürecek.
D-Yapısına Göre Cümleler
- Basit Cümle Tek bir durumu, duyguyu veya düşünceyi anlatan ve bunu tek bir yüklem ile ifade eden cümlelere “basit cümle” denir. Basit cümlelerde yüklem dışında ikinci bir yüklem, fiilimsi, “ki” bağlacı veya “-se, -sa” şart kipi ile çekimlenmiş sözcük bulunmaz.
- Yarın hava daha güzel olacakmış.
- Meydandaki kuru kalabalık bizi iyiden iyiye bunalttı.
- Güzelim saçları genç yaşta döküldü.
- Bu hafta sonu için günü birlik bir gezi planladık.
Önemli Uyarı: Basit cümle demek “kısa cümle” demek değildir. Yukarıdaki kriterlere uygun uzun cümleler de basit cümle olarak nitelendirilir.
- Caddenin bitimindeki marangozda, semtin en yaşlı esnafı Hasan Amca büyük bir azimle işini yapıyordu. (Basit cümle)
- Fabrika atıkları, kanalizasyon suları ve kimyasal atıklar, akarsuların ve göllerin kirliliği ile birlikte çok sayıda sağlık sorununu da beraberinde getirmektedir. (Basit cümle)
- Birleşik Cümle İçinde birden fazla yüklemi olan, dolayısıyla birden fazla yargı taşıyan cümlelere birleşik cümle denir. Bu cümleler girişik birleşik, “ki”li birleşik, iç içe birleşik yapıda olabilir. Şartlı cümleler de birleşik cümle olarak kabul edilir.
- Girişik Birleşik Cümle İçinde fiilimsi türünden bir sözcük bulunan cümleler “girişik birleşik cümle” olarak adlandırılır. Fiilimsinin bulunduğu bölüm yan cümlecik, asıl yüklemin bulunduğu bölüm ise temel cümledir.
- Üç yaşına gelince / okumayı öğrenmişti.
- Bu olaya kayıtsız kalan insan / merhamet duygusunu yitirmiştir.
- Onca yıldan sonra bizleri terk edişine / anlam veremiyordum.
- Ki’li Birleşik Cümle Kendisinden önce gelen temel cümle ile kendisinden sonra gelen yan cümleyi “ki” bağlacı ile birbirine bağlayan cümlelerdir. Bu cümlelerde “ki” bağlacı Türkçeye Farsçadan geçmiştir ve Türkçenin yapısına tam olarak uygun değildir.
- Biliyorum ki pişman olacaksın.
- Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini.
- İtiraf etmeliyim ki ona hiçbir zaman doğruları söyleyemedim.
- İç İçe Birleşik Cümle İki cümlenin iç içe geçmesiyle oluşan cümlelerdir. Bir cümlenin başka bir cümle içinde yer aldığı bu tür cümlelerde temel cümlenin yüklemi genellikle “demek, sanmak, zannetmek, farz etmek, bilmek, görmek, görünmek, düşünmek” fiillerinin çekimli şeklidir.
- Birazdan geliyorum, dedi.
- Adalet her zaman eşitlik demek değildir, diye belirtti.
- Ben bu iş birazdan biter diye düşünüyordum.
- Atatürk, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini benimsemiştir.
- Şartlı Birleşik Cümle -se, -sa şart eki almış cümlenin temel cümleyi çeşitli açılardan tamamladığı cümlelerdir. Bu tür cümlelerde yan cümle zarf görevindedir.
- Hava sıcak olursa camları açarız.
- Adalet olmazsa huzur olmaz.
- Elindekilerin kıymetini bilmezse çabucak kaybeder.
- Bu kadar hızlı gidersek kaza yapabiliriz.
- Acı ne kadar büyükse, sabır da o kadar büyüktür.
Sıralı Cümleler
Birden fazla tamamlanmış cümlenin anlamsal bir bütünlük içinde sıralanarak oluşturduğu cümlelerdir. Aralarındaki anlam ilişkisi, ortak cümle, ortak kip, şahıs ekleri vb. unsurlarla pekiştirilir. Sıralı cümleler, birbirinden virgül (,) veya noktalı virgülle (;) ayrılır.
Not: Sıralı cümlelerin bir bölümünde öğelerinden en az biri ortak olan cümleler yer alırken, bir bölümünde ise öğelerinden hiçbiri ortak değildir. Ortaklığı bulunan cümlelere “bağımlı sıralı cümle”, ortaklığı bulunmayan cümlelere ise “bağımsız sıralı cümle” denir.
- Doktor geldi efendimiz; yatağınıza bekliyorlar. (Bağımlı Sıralı Cümle)
- cümle: Doktor geldi efendimiz. (kim geldi = doktor)
- cümle: Yatağınıza bekliyorlar. (kim bekliyor = doktor) Ortak Öğe: Özne (Doktor)
- Ben çalışıyordum, o eğleniyordu. (Bağımsız Sıralı Cümle)
- cümle: Ben çalışıyordum.
- cümle: O eğleniyordu Ortak Öğe: –
- Annesi buraya kadar geldi, oğlunu sordu. (Bağımlı Sıralı Cümle – Ortak Öğe Özne)
- Bu albümü Türkiye’de çıkardı, sattı. (Bağımlı Sıralı Cümle – Ortak Öğe Nesne)
- Murat her pazartesi bize gelir, perşembe dönerdi. (Bağımlı Sıralı Cümle – Ortak Öğe Özne)
- Bu ihtiyar teyzeyi herkes sever ve sayardı. (Bağımlı Sıralı Cümle – Ortak Öğe Belirtili Nesne)
- Karadeniz’in havası güzel, suyu güzel, doğası yemyeşil. (Bağımlı Sıralı Cümle – Tamlayan)
- Koridorda dört kişi vardı; biri, bize doğru yaklaştı. (Bağımsız Sıralı Cümle)
- Gel demesi kolay; git demesi zordur. (Bağımsız Sıralı Cümle)
Bağlı Cümle
İki veya daha fazla cümlenin “ile, ve, ama, fakat, lakin, çünkü, meğer, veya, halbuki” gibi bağlaçlarla birbirine bağlandığı cümlelerdir. Bu tür cümleler birbirlerine anlamca bağlı olsalar da yüklemleri, özneleri ya da diğer öğeleri farklılık gösterebilir. Tıpkı sıralı cümlelerdeki gibi unsurlarının biri veya birden fazlası ortak olarak kullanılan bağlı cümleler bulunduğu gibi, hiçbir unsuru ortak olmayan bağlı cümleler de vardır.
Önemli Uyarı: Her sıralı cümle bağlı cümleye çevrilebilir ancak her bağlı cümle sıralı cümleye çevrilemez.
- Bağlaçlı Cümle (Bağlı Cümle)
- Çocuğu çok seviyordu ve onu hiç yalnız bırakmıyordu.
- Hızlı yürüyordu ama hiç yorulmuyordu.
- Babasına çok düşkündü fakat hastalığından haberi yoktu.
- Sessizce içeri girdi ve kimseye görünmeden dışarı çıktı.
- Annesine her şeyi anlatacaktı ama bir türlü cesaret edemedi.
- Öğretmen içeri girdi ve ders anlatmaya başladı.
Bu kategorilerin her birini detaylandırıp, farklı cümle yapılarından örnekler verdim. Bu, cümlelerin türlerini daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır.
Yorumlar
Dilin en temel yapı taşı olan cümle, bir duyguyu, düşünceyi, olayı veya isteği tam olarak ifade eden kelime veya kelime dizisidir. Türkçenin zengin ve esnek yapısı, cümlelerin farklı açılardan sınıflandırılmasına olanak tanır. Bu sınıflandırma, dilin inceliklerini anlamak, metinleri doğru tahlil etmek ve kendimizi daha etkili bir şekilde ifade etmek için kritik öneme sahiptir. Cümle türleri, temelde dört ana başlık altında incelenir: Anlamlarına, yüklemin türüne, yüklemin yerine (ögelerin dizilişine) ve yapılarına göre cümleler.
### 1. Anlamlarına Göre Cümleler
Bu sınıflandırma, cümlenin taşıdığı temel duygu, niyet ve yargıyı esas alır.
* Olumlu Cümle: Bir eylemin yapıldığını, yapılacağını veya bir durumun var olduğunu bildiren cümlelerdir. Yargı olumlu bir şekilde gerçekleşir. Örneğin, "Öğrenciler dersi dikkatle dinliyor." cümlesinde dinleme eylemi gerçekleşmektedir. "Hava bugün çok güzel." cümlesinde ise bir durumun varlığı ifade edilir. Biçimce olumsuz görünüp anlamca olumlu olabilen cümleler de vardır: "Seni sevmiyor değilim." (Anlamı: Seviyorum).
* Olumsuz Cümle: Eylemin yapılmadığını, yapılmayacağını veya bir durumun mevcut olmadığını ifade eder. Türkçede olumsuzluk -ma/-me eki, yok ve değil kelimeleriyle veya ne... ne... bağlacıyla sağlanır. Örneğin: "Bu konuyu anlamadım." (-ma eki), "Evde hiç ekmek yok." (yok kelimesi), "Aradığım kitap bu değil." (değil kelimesi). "Ne aradı ne sordu." cümlesi biçimce olumlu olsa da anlamca olumsuzdur (Aramadı ve sormadı).
* Soru Cümlesi: Bir bilgi edinmek, bir şüpheyi gidermek veya bir düşünceyi onaylatmak amacıyla kurulan cümlelerdir. Soru anlamı mı/mi soru ekiyle veya soru zarfları, zamirleri, sıfatları (nasıl, ne zaman, kim, hangi vb.) ile sağlanır. "Dışarı çıkacak mıyız?" veya "Toplantı saat kaçta başlayacak?" gibi cümleler gerçek soru cümleleridir ve cevap bekler. Bazen cevap bekleme amacı gütmeyen, duyguyu pekiştiren sözde soru cümleleri de kullanılır: "Bu iyiliğini hiç unutur muyum?" (Anlamı: Unutmam).
* Ünlem Cümlesi: Sevinç, korku, şaşkınlık, heyecan, acı gibi ani ve yoğun duyguları ifade etmek için kullanılır. Cümlenin sonuna ünlem işareti (!) konulur. "Yaşasın, sınavı geçmişim!", "Aman, yavaş ol!", "Ne kadar da güzel bir manzara!" gibi ifadeler ünlem cümleleridir.
### 2. Yüklemin Türüne Göre Cümleler
Bu başlık, cümlenin temel direği olan yüklemin isim soylu mu yoksa fiil soylu mu olduğuna odaklanır.
* Fiil Cümlesi (Eylem Cümlesi): Yüklemi çekimli bir fiilden oluşan cümlelerdir. Türkçedeki cümlelerin büyük bir çoğunluğu bu yapıdadır. "Çocuklar parkta neşeyle koşuyorlardı.", "Yarın sabah erkenden yola çıkacağız." cümlelerinde yüklemler çekimli birer fiildir.
* İsim Cümlesi (Ad Cümlesi): Yüklemi, ek-fiil (idi, imiş, ise, -dır) alarak yüklem olmuş bir isim veya isim soylu sözcükten (zamir, sıfat, edat vb.) oluşan cümlelerdir. "En sevdiğim mevsim yazdır." cümlesinde "yaz" ismi ek-fiil alarak yüklem olmuştur. "Dünkü maç çok heyecanlıydı." cümlesinde "heyecanlı" sıfatı, "Bütün sorun buydu." cümlesinde ise "bu" zamiri yüklem görevindedir. İsim cümlelerinin olumsuzu genellikle değil kelimesiyle yapılır.
### 3. Yüklemin Yerine (Ögelerin Dizilişine) Göre Cümleler
Türkçenin sondan eklemeli bir dil olması ve cümle ögelerinin dizilişindeki esnekliği, bu sınıflandırmayı ortaya çıkarır.
* Kurallı Cümle (Düz Cümle): Yüklemin cümlenin sonunda bulunduğu cümlelerdir. Türkçenin standart ve en yaygın cümle yapısıdır. "Dedem her akşam bize masal anlatırdı."
* Devrik Cümle: Yüklemin cümlenin sonunda değil, başında veya ortasında yer aldığı cümlelerdir. Genellikle şiir dilinde, atasözlerinde veya günlük konuşmada vurguyu artırmak, anlatıma ahenk katmak amacıyla kullanılır. "Bir bahar akşamı rastladım size." (Yüklem ortada), "Gidiyorum gurbeti gönlümde duya duya." (Yüklem başta).
* Eksiltili Cümle: Yüklemi söylenmemiş, okuyucunun veya dinleyicinin zihninde tamamlanması beklenen cümlelerdir. Anlatıma merak ve duygu yoğunluğu katarlar. Genellikle sonuna üç nokta (...) konulur. "Karşımızda masmavi bir deniz...", "Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan..."
### 4. Yapılarına Göre Cümleler
Bu, cümle türlerinin en kapsamlı ve detaylı başlığıdır. Cümlenin içerdiği yargı sayısına, yan cümleciklere ve cümlelerin birbirine bağlanma şekline göre yapılır.
* Basit Cümle: Tek bir yargı, tek bir duygu veya düşünce bildiren, yani içinde tek bir yüklemi bulunan ve yan cümlecik içermeyen cümlelerdir. "Güneş, bulutların arasından gülümsedi."
* Birleşik Cümle: İçinde bir temel cümlenin yanı sıra, o temel cümleyi tamamlayan en az bir yan cümlecik bulunan cümlelerdir. Yan cümlecikler genellikle fiilimsilerle (isim-fiil, sıfat-fiil, zarf-fiil), şart ekiyle veya "ki" bağlacıyla kurulur.
* Girişik Birleşik Cümle: Yan cümleciği fiilimsi ile kurulan en yaygın birleşik cümle türüdür. "Kitap okumayı çok seviyorum." (Yan cümlecik: Kitap okumayı - İsim-fiil). "Gelen misafirleri kapıda karşıladı." (Yan cümlecik: Gelen - Sıfat-fiil).
* Şartlı Birleşik Cümle: Yan cümleciği -sa/-se şart eki ile kurulur. "Hava güzelleşirse dışarı çıkarız."
* "Ki"li Birleşik Cümle: İki cümlenin birbirine "ki" bağlacıyla bağlandığı yapılardır. "Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini."
* İç İçe Birleşik Cümle: Bir cümlenin içinde, başka bir cümlenin (genellikle bir alıntının) nesne veya cümlenin bir ögesi olarak yer almasıdır. "Annem, 'Akşam yemeğine geç kalma,' dedi."
* Sıralı Cümle: Anlamca birbiriyle ilgili, birden fazla basit cümlenin virgül (,) veya noktalı virgül (;) ile art arda sıralanmasıyla oluşur. Her cümlenin kendi yüklemi vardır. "At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır." Öge ortaklığı olup olmamasına göre bağımlı ve bağımsız sıralı olarak ikiye ayrılır. "Çocuk içeri girdi, koltuğa oturdu." (Özne ortak - Bağımlı Sıralı).
* Bağlı Cümle: Yine birden fazla cümlenin bu kez ama, fakat, lakin, ve, veya, çünkü, oysa gibi bağlaçlarla birbirine bağlandığı cümlelerdir. "Çok çalıştı ama istediği sonucu alamadı."
Sonuç olarak, bir cümleyi analiz ederken bu dört başlığın hepsi göz önünde bulundurulabilir. Örneğin, "Güneş batınca eve döndük" cümlesi; anlamca olumlu, yüklemin türüne göre fiil cümlesi, öge dizilişine göre kurallı ve yapısına göre (içinde "batınca" zarf-fiili olduğu için) birleşik bir cümledir. Bu sınıflandırmayı bilmek, dilin matematiksel ve estetik yapısını kavramamızı sağlar.
---
* cümle türleri nelerdir tablo
* yapısına göre cümleler örnekleri
* birleşik cümle ve sıralı cümle farkı
* fiilimsi ile kurulan birleşik cümle
Yorum Bırak