Çatısı Yönüyle Eylemler (Fiil-Eylem Çatısı)
Eylül 17, 2024 - Okuma süresi: 8 dakika
Çatısı Yönüyle Eylemler (Fiil-Eylem Çatısı)
Eylemlerin Çatısı: Eylemlerin cümle içinde nesne alıp almamalarına veya aldıkları özneye göre gösterdikleri özellik, çatı olarak adlandırılır. Çatı açısından eylemler temelde iki ana gruba ayrılır:
- Geçişli Eylemler: Bu tür eylemler, “neyi” ve “kimi” sorularına cevap verebilir ve “onu” sözcüğünü alabilirler. Geçişli eylemler, nesne alabilme özelliğine sahiptir. “Görevliler kâğıt topladı.” ve “Şiiri güzel okudu.” cümlelerinde olduğu gibi, eylemler nesne alarak geçişli özellik taşır. Önemli bir not olarak, bir fiilin geçişli olabilmesi için, her durumda cümlede nesnenin var olması gerekmez.
- Geçişsiz Eylemler: Bu eylemler, nesne alamaz ve “neyi” ve “kimi” sorularına cevap veremezler. “Gitti, bitti, battı, korktu, güldü, uçuyor…” cümlelerinde yer alan eylemler geçişsiz eylemler olarak sınıflandırılır. Bazı fiillerin nesne alıp alamadıkları, yalnızca cümle bağlamında belli olabilir. Örneğin, “Masraflardan sağlık giderini düşmüş.” cümlesi geçişli, “Adam merdivenlerden düşmüş.” cümlesi ise geçişsiz bir eylemi ifade eder.
Ettirgen Eylemler: Geçişli eylemlere “-r, -t, -dir” ekleri getirilerek, geçişli eylemlerin geçişlilik derecesi artırılır. Bu tür eylemler öznenin işi doğrudan yapmadığı, başkasına yaptırdığı eylemleri ifade eder. “Büyük ülkeler, küçük ülkeleri yıllarca savaştırdı.” cümlesindeki “savaştırdı” sözcüğü nesneye göre oldurgan, özneye göre ettirgen bir eylemdir. Ettirgen eylemler genellikle köklerinde birtakım değişikliklere uğrar:
- “gel-dir-mek” → getirmek
- “kalk-tır-mak” → kaldırmak
- “gör-dür-mek” → göstermek
- “git-tir-mek” → götürmek
Oldurgan Eylemler: Geçişsiz eylemler “-r, -t, -dir” ekleriyle geçişli hale getirilir. Nesne açısından bakıldığında, ettirgenlik ve oldurganlık tamamen ayrı birer çatı özelliği olarak kabul edilmez. Geçişsiz bir eylem önce oldurgan, ardından ettirgen yapılabilir. Örnekler:
- “Böcek öldü.” → Geçişsiz
- “Böceği öldürdü.” → Oldurgan-Geçişli
- “Böceği öldürttü.” → Ettirgen-Geçişli
Öznesine Göre Eylemler (Özne-Yüklem İlişkisi):
- Etken Eylemler: Etken eylemde özne, yüklemde belirtilen eylemi doğrudan yapar ve gerçek özne işten etkilenir. Örnekler:
- “Babam evden erken çıkar.”
- “İzlediği filmi çok beğendi.”
- “Çiçekleri suladık.”
- Edilgen Eylemler: Öznesi gerçek özne olmayıp, sözde özne pasif bir durumdadır ve eylemi özne gerçekleştirmez. Bu tür eylemler genellikle -l, -n gibi eklerle türetilir ve bir başkası tarafından yapılma anlamı taşır. Örnekler:
- “Satıldı, söndürülmüş, yapılır, bulunacak…”
Edilgen eylemlerde bazen eylemin kim tarafından yapıldığı belirtilir, ancak bu sözler eylemin durumunu tamamlayan zarf tümleci olarak kabul edilir. Olumsuzluk eki, kip ve çekim ekleri edilgenlik eklerinden sonra gelir. Örnek: “yaz-ıl-ma-mış”
Geçişsiz edilgen eylemlerin yüklem olduğu cümlelerde, sözde özne bulunmaz. Örnekler:
- “Burada birkaç gün oturuldu.”
- “Çarşıya çıkıldı.”
- Dönüşlü Eylemler: Öznesi yaptığı işten etkilenir ve öznenin etkisi kendine döner. Öznenin eylemi kendi kendine yapıyor anlamı vardır. Bu eylemler genellikle canlı özneler için kullanılır ve “-l, -n” ekleriyle dönüşlü hale gelir. Dönüşlü eylemler “kendi kendine” ifadesini alabilir. Örnekler:
- “Kadın dövündü, söylendi.”
Dönüşlü eylemler genellikle insanlar için kullanılır ve insanlara özgüdür. Ancak, kendi kendine gerçekleşen doğa olayları dönüşlü veya edilgen sayılmaz, etken çatılı olarak değerlendirilir. Örnekler:
- “Yaşlı adamın saçları dökülmüş.” → Etken çatılı
- “Buğdaylar ambara dökülmüş.” → Edilgen
- “Mahalleri sokaklara dökülmüş.” → Dönüşlü
- İşteş Eylemler: Gerçekleşmesi için birden fazla özne gerektiren eylemlerdir ve eylemler “-ş, -leş, -laş” ekleriyle işteş hale gelir. Eylemi iki veya daha çok özne birlikte yapar. Örnekler:
- “Yolcular koşuştular.”
- “Dostlar kucaklaştılar.”
- “Adamlar telefonlaştılar.”
Bir eylem hem dönüşlü hem işteş olamaz. İşteş eylemler genelde geçişsiz olup, bazı işteş eylemler nesne alabilir. Örnekler:
- “yarışmak, güreşmek, barışmak, savaşmak” gibi eylemler kökçe işteştir.
- “bölüşmek, paylaşmak” gibi bazı işteş eylemler nesne alabilir.
Nitelikte eşitlik bildiren işteş eylemler (örneğin “kötüleşmek, esmerleşmek, iyileşmek”) değişim ifade eder ve tek bir özne tarafından gerçekleştirilebilir, bu yüzden diğer işteş eylemlerden farklıdır.
Yorumlar
Türkçe dilbilgisinin en temel ve işlevsel konularından biri olan fiil çatısı, bir cümlede eylemin (fiilin) özne ve nesne ile olan ilişkisini belirleyen yapısal özelliklerin bütünüdür. Fiilin kim tarafından yapıldığını, eylemden kimin veya neyin etkilendiğini ve eylemin nasıl bir nitelik taşıdığını çatı ekleri sayesinde anlarız. Bu konu, sadece bir gramer kuralı olmanın ötesinde, cümlenin anlamını derinleştiren, vurguyu değiştiren ve anlatıma zenginlik katan bir araçtır. Fiil çatısı, temel olarak iki ana başlık altında incelenir: Öznesine Göre Fiiller ve Nesnesine Göre Fiiller.
### 1. Öznesine Göre Fiiller (Özne-Yüklem İlişkisi)
Bu kategori, eylemi gerçekleştiren öznenin cümlede ne durumda olduğunu inceler. Eylemi yapan belli midir, yoksa eylemden etkilenen mi özne konumundadır? Bu soruların cevabını bu başlık altında buluruz.
#### a) Etken Fiil
Etken fiil, eylemi gerçekleştiren öznenin belli olduğu ve bu öznenin cümlede gerçek özne olarak yer aldığı fiil türüdür. Fiil, herhangi bir çatı eki (-l, -n, -ş) almaz. Cümlenin en yalın ve doğrudan halidir.
* Örnek: Ahmet, camı kırdı. (Kırma eylemini yapan Ahmet'tir ve bellidir.)
* Örnek: Çocuklar bahçede koşuyor. (Koşma eylemini yapan çocuklar'dır.)
Etken çatıda, işi yapan ve cümlede belirtilen özne aynı varlıktır.
#### b) Edilgen Fiil
Edilgen fiil, eylemi gerçekleştiren gerçek öznenin belli olmadığı veya geri plana atıldığı durumlarda kullanılır. Bu çatıda, eylemden etkilenen unsur, cümlenin öznesi gibi görünür. Bu özneye sözde özne denir. Fiil kök veya gövdelerine -l veya -n ekleri getirilerek yapılır.
* Örnek: Cam kırıldı. (Kimin kırdığı belli değildir. Kırılma eyleminden etkilenen "cam" sözde öznedir.)
* Örnek: Bütün sokaklar bayram için süslendi. (Kim tarafından süslendiği belirtilmemiştir. "Bütün sokaklar" sözde öznedir.)
Edilgen cümlelerde, eğer eylemi yapan belirtilmek isteniyorsa, "tarafından" sözcüğü veya "-ce, -ca" eki ile örtülü özne oluşturulur.
* Örnek: Yasa, meclisçe kabul edildi.
#### c) Dönüşlü Fiil
Dönüşlü fiil, öznenin yaptığı eylemin sonucundan yine kendisinin etkilendiği fiillerdir. Özne hem işi yapan hem de işten etkilenendir. Tıpkı edilgen fiil gibi -l veya -n eklerini alır. Edilgen fiilden en temel farkı, dönüşlü fiilin öznesinin gerçek özne olmasıdır.
* Örnek: Ayşe, ayna karşısında saatlerce süslendi. (Süsleme eylemini yapan Ayşe'dir ve bu eylemden etkilenen de yine Ayşe'nin kendisidir. Özne gerçektir.)
* Örnek: Sporcu, yarıştan sonra yıkandı. (Yıkanma eylemini yapan sporcudur ve temizlenen de kendisidir.)
Edilgen ve Dönüşlü Fiil Farkı: Bu iki çatı sıkça karıştırılır. Ayırt etmenin en kolay yolu özneye bakmaktır. "Araba yıkandı" cümlesinde araba kendi kendini yıkayamaz, bu yüzden edilgendir ve "araba" sözde öznedir. "Çocuk yıkandı" cümlesinde ise çocuk kendi kendine yıkanabilir, bu yüzden dönüşlüdür ve "çocuk" gerçek öznedir.
#### ç) İşteş Fiil
İşteş fiil, eylemin birden fazla özne tarafından karşılıklı veya birlikte yapıldığını bildiren fiillerdir. Fiil kök veya gövdesine -ş eki getirilerek oluşturulur.
* Karşılıklı Yapma: Eylem, öznelerin birbirine karşı yaptığı bir eylemdir.
* Örnek: İki eski dost yıllar sonra mektuplaştı. (Mektuplaşma eylemi karşılıklı yapılır.)
* Örnek: Toplantıda saatlerce tartıştılar. (Tartışma eylemi karşılıklıdır.)
* Birlikte Yapma: Eylem, öznelerin hep beraber, aynı anda yaptığı bir eylemdir.
* Örnek: Kuşlar gökyüzünde uçuşuyordu. (Uçuşma eylemi birlikte yapılır.)
* Örnek: Çocukların şakalarına hep bir ağızdan gülüştük. (Gülüşme eylemi birliktelik içerir.)
### 2. Nesnesine Göre Fiiller (Nesne-Yüklem İlişkisi)
Bu kategori, fiilin nesne alıp alamama durumuna göre sınıflandırılır. Bir fiilin anlamını tamamlamak için bir nesneye ihtiyaç duyup duymadığı bu başlık altında incelenir.
#### a) Geçişli Fiil
Geçişli fiil, nesne alabilen, yani "neyi?", "kimi?", "nereyi?" sorularına cevap verebilen fiillerdir. Bu fiillerin anlamı, bir nesne ile tamamlanır. Cümlede nesne açıkça belirtilmese bile, fiil nesne alabiliyorsa geçişli kabul edilir.
* Örnek: Annem lezzetli bir kek yaptı. (Ne yaptı? -> lezzetli bir kek. Nesne alabiliyor.)
* Örnek: Kardeşim kitabını okuyor. (Neyi okuyor? -> kitabını. Nesne alabiliyor.)
* Örnek: Her sabah okurum. (Cümlede nesne yok ama "neyi okurum?" sorusuna "kitap, gazete" gibi cevaplar verilebilir. Bu nedenle "okumak" fiili geçişlidir.)
#### b) Geçişsiz Fiil
Geçişsiz fiil, nesne alamayan, yani "neyi?", "kimi?" sorularına cevap veremeyen fiillerdir. Bu fiillerin anlamı bir nesne gerektirmez; oluş ve durum bildirirler.
* Örnek: Bebek beşiğinde uyuyor. ("Neyi uyuyor?" sorusu anlamsızdır.)
* Örnek: Yaşlı adam parkta oturuyordu. ("Neyi oturuyordu?" diye sorulamaz.)
* Örnek: İşçiler erkenden gitti.
#### c) Oldurgan Fiil
Oldurgan fiil, normalde geçişsiz olan bir fiilin -r, -t, -dır eklerinden birini alarak geçişli hale getirilmesidir. Yani, nesne almayan bir fiil, bu ekler sayesinde nesne alabilir duruma gelir. Eylemi bir başkasına "yaptırma" anlamı katar.
* Uyumak (Geçişsiz) -> Bebeği uyutmak (Geçişli: Kimi uyutmak? -> bebeği)
* Gülmek (Geçişsiz) -> Anlattığı fıkrayla herkesi güldürmek (Geçişli: Kimi güldürmek? -> herkesi)
* Pişmek (Geçişsiz) -> Yemeği pişirmek (Geçişli: Neyi pişirmek? -> yemeği)
#### ç) Ettirgen Fiil
Ettirgen fiil, zaten geçişli olan bir fiilin, yine -r, -t, -dır ekleriyle geçişlilik derecesinin artırılmasıdır. Bu çatıda, özne eylemi kendisi yapmaz, bir başkasına yaptırır. Anlam "yaptırtma" veya "sebep olma" şeklindedir.
* Okumak (Geçişli: Neyi okumak?) -> Kitabı okutmak (Geçişli: Kime neyi okutmak?)
* Yazmak (Geçişli: Neyi yazmak?) -> Mektubu yazdırmak (Geçişli: Kime neyi yazdırmak?)
* Kırmak (Geçişli: Neyi kırmak?) -> Vazoyu başkasına kırdırmak (Geçişli: Kime neyi kırdırmak?)
Oldurgan ve Ettirgen Fiil Farkı: Ayırt etmenin yolu fiilin köküne bakmaktır. Eğer fiilin eksiz hali geçişsiz ise ek aldıktan sonra oldurgan olur. Eğer fiilin eksiz hali zaten geçişli ise ek aldıktan sonra ettirgen olur.
Sonuç olarak, fiil çatısı bir cümlenin anlam katmanlarını ve yapısal dinamiklerini anlamak için kritik bir konudur. Özne ve nesnenin eylemle kurduğu bu karmaşık ama sistematik ilişki, Türkçenin ifade gücünü ve esnekliğini ortaya koyan en güzel örneklerden biridir.
---
İlgili Arama Terimleri:
* Fiil çatısı konu anlatımı
* Etken edilgen dönüşlü işteş fiil farkları
* Geçişli geçişsiz fiil nasıl ayırt edilir
* Oldurgan ve ettirgen fiil örnekleri
Türkçede eylemlerin, cümlenin diğer ögeleri olan özne ve nesne ile kurduğu anlamsal ve yapısal ilişkiye fiil çatısı veya eylem çatısı adı verilir. Bu konu, cümlenin derin yapısını anlamak, eylemin kim tarafından yapıldığını, eylemden kimin veya neyin etkilendiğini ve eylemin bir nesneye yönelip yönelmediğini çözümlemek için temel bir dilbilgisi taşıdır. Fiil çatısı, eylemin bir nevi "kimliğini" ortaya koyar ve cümlenin anlamını doğrudan şekillendirir. Bu özellikler, fiile eklenen ve çatı ekleri olarak bilinen özel yapım ekleriyle sağlanır.
Fiilde çatı konusu temel olarak iki ana başlık altında incelenir: Öznesine Göre Fiiller (Özne-Yüklem İlişkisi) ve Nesnesine Göre Fiiller (Nesne-Yüklem İlişkisi).
### 1. Öznesine Göre Fiiller (Özne-Yüklem İlişkisi)
Bu kategori, eylemin bildirdiği işi, hareketi veya oluşu yapan öznenin cümledeki konumu ve eylemle olan ilişkisi üzerine odaklanır. Yani, "İşi yapan belli mi?", "Özne işi kendi mi yapıyor, yoksa işten etkilenen konumda mı?" gibi sorulara yanıt arar. Dört alt başlıkta incelenir:
#### a) Etken Fiil
Etken çatılı fiillerde, eylemi gerçekleştiren özne bellidir ve cümlede açıkça yer alır. Bu tür cümlelerdeki özneye gerçek özne denir. Eylem, öznenin iradesiyle doğrudan yapılır. Etken fiiller, herhangi bir çatı eki almazlar, yani fiil kök veya gövdesi yalın haldedir.
* Örnek: *Ahmet, dün akşam bütün ödevlerini bitirdi.* (Bitirme eylemini yapan `Ahmet`tir ve bu, cümlede bellidir.)
* Örnek: *Çocuklar parkta neşeyle koşuyor.* (Koşma eylemini yapan `çocuklar`dır.)
#### b) Edilgen Fiil
Edilgen çatılı fiillerde, eylemi yapan gerçek özne belli değildir veya geri plana itilmiştir. Cümlede özne olarak görünen öge, aslında eylemden etkilenen varlıktır. Bu tür öznelere sözde özne adı verilir. Edilgenlik anlamı, fiil kök veya gövdelerine -l veya -n ekleri getirilerek sağlanır. Eylemde "başkası tarafından yapılma" anlamı gizlidir.
* Örnek: *Bütün ödevler dün akşam bitirildi.* (Ödevleri kimin bitirdiği belli değildir. `Bütün ödevler` sözde öznedir ve bitirme eyleminden etkilenmiştir.)
* Örnek: *Bayram için bütün sokaklar süsle-n-di.* (Süsleyen belli değil, `bütün sokaklar` işten etkilenen sözde öznedir.)
#### c) Dönüşlü Fiil
Dönüşlü fiiller, öznenin yaptığı eylemin sonucunun yine öznenin kendisine döndüğü, yani öznenin hem işi yapan hem de işten etkilenen olduğu durumları ifade eder. Yapısal olarak edilgen fiiller gibi -l veya -n eklerini alırlar. Ancak en temel fark, dönüşlü fiillerin öznesinin gerçek özne olmasıdır. Eylemde "kendi kendine yapma" anlamı vardır.
* Örnek: *Ayşe, parti için saatlerce süsle-n-di.* (Süsleme eylemini yapan da, bu eylemden etkilenen de Ayşe'nin kendisidir. Ayşe gerçek öznedir.)
* Örnek: *Yaşananlara çok üzü-l-düm.* (Üzme eylemini yapan da, üzülen de benim. Gerçek özne.)
Edilgen ve Dönüşlü Fiil Farkı: Bu iki çatı genellikle karıştırılır. Ayırt etmenin en kolay yolu özneye bakmaktır. Cümlenin öznesi işi bizzat yapabiliyorsa dönüşlü, yapamıyor ve işten sadece etkileniyorsa edilgen çatılıdır. *"Araba yıkandı."* (edilgen, araba kendini yıkayamaz) vs. *“Çocuk yıkandı."* (dönüşlü, çocuk kendini yıkayabilir).
#### d) İşteş Fiil
İşteş çatılı fiiller, eylemin birden fazla özne tarafından karşılıklı veya birlikte yapıldığını bildirir. Bu çatı, fiillere -ş ekinin getirilmesiyle oluşturulur. İşteşlikten bahsedebilmek için öznenin çoğul olması (veya çoğul anlam taşıması) gerekir.
* Karşılıklı Yapma: *İki eski dost yıllar sonra mektuplaştı.* (Mektuplaşma eylemi karşılıklı yapılır.) *Onunla durakta selamlaştık.*
* Birlikte Yapma: *Kuşlar gökyüzünde neşeyle uçuştu.* (Uçuşma eylemi toplu halde, birlikte yapılır.) *Çocuklar kahkahalarla gülüştü.*
### 2. Nesnesine Göre Fiiller (Nesne-Yüklem İlişkisi)
Bu kategori, fiilin bir nesne alıp alamamasına göre sınıflandırılır. Yani, "Fiil, 'neyi?', 'kimi?', 'nereyi?' sorularına cevap verebiliyor mu?" sorusuna odaklanılır.
#### a) Geçişli Fiil
Nesne alabilen, yani eylemin etkisinin bir varlık üzerine geçtiği fiillerdir. Cümlede nesne olmasa bile, fiil nesne alabilecek potansiyele sahipse geçişli kabul edilir. Pratik olarak, fiilin başına "onu" kelimesini getirdiğimizde anlamlı bir yapı oluşuyorsa o fiil geçişlidir.
* Örnek: *Annem en sevdiğim yemeği pişirdi.* (Neyi pişirdi? -> en sevdiğim yemeği. Nesne almıştır.)
* Örnek: *Her gün mutlaka okurum.* (Cümlede nesne yok, ama "onu okurum" diyebildiğimiz için okumak fiili geçişlidir.)
#### b) Geçişsiz Fiil
Nesne alamayan fiillerdir. Bu fiiller öznenin yaptığı ve etkisinin başka bir varlığa geçmediği eylemleri bildirir. Başına "onu" kelimesi getirildiğinde anlamsız olur.
* Örnek: *Bebek beşiğinde mışıl mışıl uyuyor.* ("Onu uyuyor" anlamsızdır.)
* Örnek: *İş çıkışı biraz yürüdüm.* ("Onu yürüdüm" anlamsızdır.)
#### c) Oldurgan Fiil
Geçişsiz bir fiilin, -r, -t, -dır eklerinden birini alarak geçişli hale getirilmesidir. Yani, normalde nesne alamayan bir eylem, bu ekler sayesinde nesne alabilir duruma gelir. Eylemi "bir başkasına yaptırma" anlamı katılır.
* Örnek: *gülmek* (geçişsiz) -> *güldürmek* (geçişli) -> *Beni çok güldürdü.* (Kimi güldürdü? -> beni)
* Örnek: *uyumak* (geçişsiz) -> *uyutmak* (geçişli) -> *Annesi bebeği uyuttu.* (Kimi uyuttu? -> bebeği)
#### d) Ettirgen Fiil
Zaten geçişli olan bir fiilin, yine -r, -t, -dır ekleriyle geçişlilik derecesinin artırılmasıdır. Bu çatıda, özne işi bizzat yapmaz; işi bir başkasına yaptırır. Anlam olarak, "yaptırma, kılma" ifadesi ön plana çıkar.
* Örnek: *okumak* (geçişli) -> *okutmak* (ettirgen) -> *Öğretmen öğrencilere kitabı okuttu.* (Öğretmen kendisi okumadı, okuma işini öğrencilere yaptırdı.)
* Örnek: *yazmak* (geçişli) -> *yazdırmak* (ettirgen) -> *Müdür, dilekçeyi sekreterine yazdırdı.* (Yazma işini müdür değil, sekreter yaptı.)
Sonuç olarak, fiil çatısı, bir cümlenin anlam katmanlarını ve ögeler arası ilişkileri derinlemesine anlamamızı sağlayan, Türkçenin zengin ve işlevsel bir özelliğidir. Bir eylemin çatı özelliğini doğru saptamak, cümlenin kimin tarafından, kime yönelik ve ne şekilde gerçekleştiğine dair net bir tablo sunar.
---
*Fiil çatısı konu anlatımı*
*Etken edilgen fiil farkı*
*Geçişli ve geçişsiz fiiller*
*Oldurgan ettirgen fiil örnekleri*
Yorum Bırak