Çapraz uyak (çapraz kafiye), şiirlerde birinci ve üçüncü dizelerin birbiriyle, ikinci ve dördüncü dizelerin ise kendi aralarında uyaklı olması durumuna verilen isimdir. Başka bir ifadeyle, tek sayılı dizelerin birbiriyle, çift sayılı dizelerin de kendi aralarında kafiyeli olmasıyla oluşan bu uyak türü, genellikle dörtlüklerde görülür. Çapraz uyak yapısı “abab” şeklinde bir kafiye düzenine sahiptir ve dörtlükler içinde sıkça kullanılır. Şiirin akışına uyum sağlayarak, seslerin karşılıklı bir ahenk içinde buluştuğu bu uyak düzeni, şiirlere dinamik bir yapı kazandırır.
Örnek 1
Uçun kuşlar, uçun, özlediğim yurtlara
-a
Dağlar mor sümbüllerle donanmıştır şimdi
-b
Serin bir dere akıyor ormanların içinde
-a
Sarı güller açıyor, dikenler ardında saklı.
-b
(Rıza Tevfik Bölükbaşı)
Açıklama: Birinci ve üçüncü dizelerde yer alan “yurtlara” ve “içinde” kelimeleriyle, ikinci ve dördüncü dizelerde geçen “şimdi” ve “saklı” kelimeleri arasında çapraz uyak vardır. Bu uyak yapısı, şiire çapraz uyak düzenini kazandırır.
Örnek 2
Dün bir tepeden seyreyledim güzel İstanbul’u
-a
Gezmediğim, bilmediğim köşesi kalmamış
-b
Kurulmuş gönlümde saltanatı sonsuza dek
-a
O kentin bir semti bile ömre değer.
-b
(Yahya Kemal Beyatlı)
Açıklama: “İstanbul’u” ve “dek” sözcükleri birinci ve üçüncü dizelerde uyaklıyken, “kalmamış” ve “değer” kelimeleri ikinci ve dördüncü dizelerde uyak oluşturur. Bu da şiirde çapraz uyak düzenini sağlar.
Örnek 3
Başka sanat bilmeyiz, Anadolu’muzdur rehberimiz
-a
Söylenmemiş bir destan gibi hep önümüzde durur
-b
Arkadaşlar, biz bu yolları yürürken beraber
-a
Sana uğurlar olsun, ayrılıyor yolumuz.
-b
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
Açıklama: “Rehberimiz” ve “beraber” sözcükleriyle birinci ve üçüncü dizelerde uyak oluşturulurken, “durur” ve “yolumuz” ikinci ve dördüncü dizelerde uyaklıdır. Bu yapı çapraz uyak düzenini net bir şekilde gösterir.
Örnek 4
Kalbim bir çiçek gibi solgun bu günlerde
-a
Gelin, gecelerin sırrında açtırın onu
-b
Beni anımsar gibi süzülürken gün
-a
Her gece kulağımda yankılanır sesiniz.
-b
(Necip Fazıl Kısakürek)
Açıklama: “Günlerde” ve “gün” kelimeleri birinci ve üçüncü dizelerde uyaklıyken, “onu” ve “sesiniz” sözcükleri ikinci ve dördüncü dizelerde uyum içindedir. Bu uyak düzeni, çapraz kafiye olarak adlandırılır.
Örnek 5
Dur yolcu, bilmeden bastığın bu toprak
-a
Bir devrin battığı, tarihin yazıldığı yer
-b
Eğil de bir dinle, sessizce anlatır sana
-a
Bir milletin yüreğinde atan kutsal yer.
-b
(Necmettin Halil Onan)
Açıklama: Birinci ve üçüncü dizelerde “toprak” ve “sana”, ikinci ve dördüncü dizelerde “yer” ve “yer” kelimeleri uyaklıdır. Bu, çapraz uyak düzenini sağlar ve dizeler arasında ritmik bir denge oluşturur.
Örnek 6
Kara gözlüm, üzülme, gül artık,
-a
İbibikler öter ötmez geleceğim
-b
Mektubunda diyorsun “Gel gayrı!”
-a
Sütler kaymak tutar tutmaz oradayım
-b
(Bekir Sıtkı Erdoğan)
Açıklama: “Artık” ve “gayrı” kelimeleri birinci ve üçüncü dizelerde uyaklıdır, “geleceğim” ve “oradayım” kelimeleri ise ikinci ve dördüncü dizelerde çapraz uyak oluşturur.
Örnek 7
Bir cihan gizli aynada gördüler,
-a
Servilerin gölgesinde sonsuz bir huzur
-b
Zamanın içinden bir an fırlayıp
-a
Uzun saçlı, peri gibi bir güzellik doğar.
-b
(Yahya Kemal Beyatlı)
Açıklama: Bu dörtlükte “gördüler” ve “fırlayıp” birinci ve üçüncü dizelerde uyaklıyken, “huzur” ve “doğar” ikinci ve dördüncü dizelerde uyum içindedir. Böylece, çapraz uyak düzeniyle bir bütünlük sağlanır.
Örnek 8
Sokaklarda yürüyorum, bomboş bir akşam
-a
Ardıma bakmadan, karanlığa doğru
-b
Yolun sonunda bir sis perdesi
-a
Orada bekleyen hayal mi gerçek mi?
-b
(Necip Fazıl Kısakürek)
Açıklama: “Akşam” ve “perdesi” birinci ve üçüncü dizelerde uyaklıdır, “doğru” ve “gerçek mi” ise ikinci ve dördüncü dizelerde uyak oluşturur. Bu da çapraz uyak düzenini ortaya koyar.
Bu örneklerle çapraz uyakın şiirlerde nasıl kullanıldığı ve şiirin akışını nasıl düzenlediği net bir şekilde görülmektedir. Çapraz uyak, dörtlüklerde dizeler arasında bir ritim ve denge sağlayarak şiirin daha etkili bir şekilde okunmasını sağlar.
Yorumlar
Çapraz uyak, Türk şiir geleneğinde ve dünya edebiyatında sıkça başvurulan en temel ve estetik uyak düzenlerinden (kafiye şemalarından) biridir. Adını, kafiyelenen mısraların birbiriyle olan ilişkisinin görsel olarak bir "çarpı" (X) işareti oluşturmasından alır. Genellikle dört mısralık bentlerden, yani dörtlüklerden oluşan şiirlerde kullanılır ve ABAB şemasıyla formüle edilir. Bu şema, şiire hem yapısal bir denge hem de akılda kalıcı bir müzikalite kazandırmasıyla öne çıkar.
Çapraz uyağın işleyiş mantığı oldukça basittir: Bir dörtlüğün birinci mısrası ile üçüncü mısrası kendi arasında, ikinci mısrası ile dördüncü mısrası da kendi arasında kafiyelidir. Bu durumu bir örnekle somutlaştıralım:
(A) Gidiyorum gurbeti gönlümde duya duya,
(B) Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
(A) İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık,
(B) Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık.
Faruk Nafiz Çamlıbel'in bu dörtlüğünde, "duya duya" (A) kelimesi üçüncü mısradaki "Anadolu'ya" (A) kelimesiyle ses benzerliği taşır. Aynı şekilde, ikinci mısradaki "ayrılık" (B) kelimesi de dördüncü mısradaki "ılık" (B) kelimesiyle kafiyelidir. Mısralar arasındaki bu çaprazlama ilişki, şiire dinamik bir ritim ve okuyucunun zihninde bir beklenti-tamamlanma döngüsü yaratır. Okuyucu birinci mısradan sonra ikinci mısraya geçtiğinde farklı bir kafiye duyar, ancak üçüncü mısraya geldiğinde birinci mısradaki sesin yankısını bularak tatmin olur. Bu düzen, şiirin ahenk unsurlarını güçlendirerek ezberlenmesini kolaylaştırır ve kulağa hoş gelen bir melodi oluşturur.
Çapraz uyağın şiire kattığı en önemli özelliklerden biri, anlamsal bütünlüğü ve yapısal dengeyi sağlamasıdır. Her bir mısra tek başına bir anlam ifade etse de, çapraz kafiye şeması sayesinde bu mısralar birbirine sıkıca bağlanır. Birinci ve üçüncü mısralar arasında kurulan ses köprüsü, genellikle bu iki mısra arasında gizli bir anlam bağı da oluşturur. Benzer şekilde, ikinci ve dördüncü mısralar da hem ses hem de anlam açısından birbirini tamamlar. Bu durum, dörtlüğün bir bütün olarak daha güçlü ve etkili olmasını sağlar.
Türk edebiyatında çapraz uyak, özellikle Halk Edebiyatı'nda ve hece ölçüsüyle yazan şairler arasında oldukça popüler olmuştur. Koşma, semai gibi nazım biçimlerinde sıkça karşımıza çıkar. Cumhuriyet dönemi şairleri de bu geleneksel ve etkili kafiye düzeninden sıkça yararlanmıştır. Örneğin, Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Otuz Beş Yaş" şiiri, çapraz uyağın en bilinen ve başarılı örneklerinden biridir:
(A) Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
(B) Dante gibi ortasındayız ömrün.
(A) Delikanlı çağımızdaki cevher,
(B) Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Bu dörtlükte "eder" ve "cevher" kelimeleri (A), "ömrün" ve "bugün" kelimeleri (B) ile çapraz bir şekilde kafiyelenmiştir. Tarancı, bu basit ama etkili yapıyla şiirine hem akıcı bir ritim kazandırmış hem de yaşlanma temasını daha vurucu bir şekilde işlemiştir.
Çapraz uyak, diğer uyak şemalarıyla karşılaştırıldığında kendine özgü bir yere sahiptir. Örneğin, düz uyak (AAAA veya AABB) daha basit, hızlı ve akıcı bir yapı sunarken, sarmal uyak (ABBA) mısraları bir zarf gibi sararak daha kapalı ve bütüncül bir his yaratır. Çapraz uyak ise bu ikisinin arasında, hem akıcılığı koruyan hem de yapısal bir derinlik sunan dengeli bir alternatiftir. Bu nedenle şairler, anlatmak istedikleri duyguya ve şiirin genel atmosferine göre bu uyak düzenleri arasında seçim yaparlar.
Sonuç olarak, çapraz uyak (ABAB), sadece mısra sonlarındaki seslerin mekanik bir tekrarı değil, aynı zamanda şiirin ritmini, anlamını ve estetik değerini derinden etkileyen güçlü bir edebi tekniktir. Şiire kattığı düzen, ahenk ve akılda kalıcılık sayesinde, yüzyıllardır şairlerin vazgeçilmez araçlarından biri olmaya devam etmektedir.
Yorum Bırak