Birleşik Sıfatlar Nedir? Örnekleri

Eylül 23, 2024 - Okuma süresi: 6 dakika

Birleşik Sıfatlar Nedir? Örnekler

Birleşik sıfatlar, en az iki sözcüğün bir araya gelerek yeni bir anlam oluşturduğu sıfatlardır. Bu sıfatlar iki ana gruba ayrılır:

A. Kaynaşmış Birleşik Sıfatlar

Kaynaşmış birleşik sıfatlar, aralarına başka bir ek giremeyecek şekilde kaynaşarak bir bütün haline gelen sıfatlardır. Bu tür sıfatlar bitişik yazılır.

Örnekler:

  • Hiçbir insan
  • Birçok arkadaş
  • Birkaç kalender
  • Ağırbaşlı kişiler

B. Kurallı Birleşik Sıfatlar

Kurallı birleşik sıfatlar ise belirli kurallara göre oluşturulan sıfatlardır. Başlıca türleri aşağıda verilmiştir:

  1. Sıfat tamlamalarına “-lı, -lık” yapım eklerinin eklenmesiyle oluşturulur.

    Örnekler:

    • Uzun saç: Uzun saçlı adam
    • Kırık cam: Kırık camlı gözlük
    • Üç gün: Üç günlük dünya
    • Beş para: Beş paralık adam
  2. Sıfat tamlamalarında isim ve sıfat yer değiştirip isme III. tekil kişi iyelik eki eklenir.

    Örnekler:

    • Kısa boy: Boyu kısa adam
    • Dar bahçe: Bahçesi dar ev
    • Beyaz diş: Dişi beyaz gençler
  3. Belirtisiz isim tamlamalarında tamlanan eki yerine “-lı” ekinin eklenmesiyle yapılır.

    Örnekler:

    • Gül bahçesi: Gül bahçeli yer
    • Çam ağacı: Çam ağaçlı bahçe
  4. Hâl eki almış bir isim ile bir sıfatın birleşmesiyle oluşur.

    Örnekler:

    • Diline hakim adam
    • Kulaktan dolma bilgiler
    • Tepeden inme emirler
  5. Bir isme uzaklaşma hâl eki eklenip ardından başka bir ismin eklenmesiyle oluşturulur.

    Örnek:

    • Tepeden inme emirler
  6. “-lı” veya “-sız” yapım ekleriyle oluşturulmuş ikilemeler de birleşik sıfatlar arasında yer alır.

    Örnekler:

    • Boylu poslu kişi
    • Evsiz barksız insanlar
    • İrili ufaklı taşlar
    • Sazlı sazsız çalgılar
  7. Ad tamlamaları bazen bir ismi niteleyerek sıfat öbeği görevi üstlenebilir.

    Örnek:

    • Çobanların bildiği yol

Dikkat Edilmesi Gerekenler

Ayrıca, “-an, -ası, -mez, -ar, -dik, -ecek, -miş” gibi sıfat-fiil ekleri de sıfatların tüm özelliklerini taşıyabilir.

Örnekler:

  • Gelen adam giden adamı aratır.
  • Yıkılası duvarların yanında durmamalıyız.
  • Kaza dönülmez kavşakta olmuştu.
  • Koşar adımlarla bize doğru geldi.
  • Tanıdık kişileri her zaman çok severdi.
  • Gelecek yıl birlikte kırlara çıkacağız.
  • Tükenmiş umutlarla yola devam edilmez.

Bu örnekler, birleşik sıfatların dildeki yerini ve kullanımını net bir şekilde göstermektedir. Birleşik sıfatları doğru kullanmak, dilin zenginliğini artırırken, duygularımızı daha etkili bir şekilde ifade etmemize yardımcı olur. Başarı dolu bir iletişim için bu bilgilerin farkında olmak önemlidir.


Yorumlar

Merve16-10-2025 16:02

Türkçede sıfatlar, varlıkları veya kavramları niteleyen ya da belirten sözcüklerdir. Ancak bazen tek bir kelime, anlatmak istediğimiz özelliği tam olarak karşılamakta yetersiz kalır. İşte bu noktada dilimizin zenginliğini ve esnekliğini gösteren birleşik sıfatlar devreye girer. Birleşik sıfatlar, en az iki sözcüğün belirli kurallar çerçevesinde bir araya gelerek tek bir kavramı karşılayan yeni bir sıfat oluşturmasıyla ortaya çıkar. Bu yapılar, anlatıma derinlik, görsellik ve özgünlük katarak metinleri daha canlı ve etkileyici hale getirir.

Birleşik sıfatların oluşum yolları oldukça çeşitlidir ve bu yollar, ifadenin gücünü belirleyen temel unsurlardır. En yaygın oluşum yöntemlerinden biri, bir sıfat tamlamasının sonuna "-lı, -li, -lu, -lü" yapım ekinin getirilmesidir. Bu yöntemle oluşturulan sıfatlar, bir nesnenin veya kişinin sahip olduğu belirgin bir özelliği vurgular.

* Örnek: "uzun boy" bir sıfat tamlamasıdır. Bu tamlamanın sonuna "-lu" eki getirildiğinde "uzun boylu çocuk" ifadesindeki gibi yeni bir birleşik sıfat elde edilir. Benzer şekilde, "kırmızı şapka" tamlamasından "kırmızı şapkalı kız", "geniş omuz" tamlamasından "geniş omuzlu adam" gibi sıfatlar türetilir. Bu kullanım, bir varlığı, ona ait olan başka bir varlık veya özellik üzerinden tanımlamamızı sağlar.

Bir diğer yaygın yöntem ise bir takısız isim tamlamasının sonuna aynı "-lı, -li" ekinin eklenmesidir. Bu yapıda iki isim bir araya gelerek bir bütünün parçasını veya malzemesini belirtir.

* Örnek: "demir kapı" bir takısız isim tamlamasıdır. Bu tamlamadan "demir kapılı şato" şeklinde bir birleşik sıfat oluşturulabilir. Aynı mantıkla, "taş duvar" tamlamasından "taş duvarlı ev", "yün çorap" tamlamasından "yün çoraplı çocuk" gibi örnekler verilebilir.

Sayı sıfatları kullanılarak da güçlü birleşik sıfatlar oluşturulabilir. Genellikle bir sayı sıfatı, bir isim ve ardından "-lık, -lik" veya "-lı, -li" ekinin gelmesiyle kurulur.

* Örnek: "üç gün" ifadesinden "üç günlük dünya", "beş para" ifadesinden "beş parasız adam", "yüz yıl" ifadesinden "yüz yıllık çınar" gibi yapılar türetilir. Bu sıfatlar, bir şeyin süresini, değerini veya miktarını nitelemek için kullanılır.

Bazı birleşik sıfatlar ise iki kelimenin kalıplaşarak kaynaşmasıyla oluşur ve genellikle bitişik yazılır. Bu sıfatlar, genellikle mecazi anlamlar taşır ve dilin deyimsel zenginliğini yansıtır.

* Örnek: "canciğer dost" (çok samimi), "boşboğaz insan" (geveze), "mirasyedi genç" (mirası boşa harcayan), "vatansever yurttaş" (vatanını seven) gibi ifadeler bu gruba girer. Bu kelimeler artık ayrı düşünülemez, tek bir anlam bütünlüğü oluşturmuşlardır. Özellikle "-sever" (hayırsever, sanatsever), "-perver" (misafirperver) ve "-bilmez" (kadıymetbilmez, değerbilmez) gibi eklerle kurulanlar bu yapının tipik örnekleridir.

Bir başka önemli yapı ise ismin "-den" ayrılma hal ekini alıp bir fiilimsi ile birleşmesiyle oluşan sıfatlardır: "kulaktan dolma bilgi", "sudan ucuz eşya" gibi.

Yazım kuralları açısından bakıldığında, birleşik sıfatların bir kısmı ayrı, bir kısmı ise bitişik yazılır. "-lı, -li" ekiyle kurulan ve sıfat tamlamasından türeyen yapılar (uzun boylu, mavi gözlü) genellikle ayrı yazılırken, anlamca tamamen kaynaşmış, kalıplaşmış ve yeni bir anlam kazanmış olanlar (açıkgöz, eli açık, gözü pek, canciğer) bitişik veya deyimsel yapıda ayrı yazılabilir. Bu konuda Türk Dil Kurumu'nun (TDK) yazım kılavuzu en doğru rehberdir.

Sonuç olarak, birleşik sıfatlar, Türkçenin sadece kelimeleri yan yana getirmekten ibaret olmadığını, kelimeler arasında anlamlı ve sanatsal bağlar kurarak yeni ve güçlü ifadeler yaratabildiğini gösteren en güzel örneklerdendir. Bir yazar veya konuşmacı için bu yapıları doğru ve yerinde kullanmak, anlatımı sıradanlıktan kurtarıp betimleme gücünü artırmanın ve dinleyici veya okuyucu üzerinde daha kalıcı bir etki bırakmanın anahtarıdır.

Yorum Bırak