Aziz Nesin, asıl adıyla Mehmet Nusret Nesin, 20 Aralık 1915’te İstanbul‘da dünyaya gelmiştir. Edebiyat dünyasında önemli bir yer edinen Nesin, iki yıl boyunca Darüşşafaka Lisesi‘nde eğitim aldıktan sonra, sırasıyla Kuleli Askeri Lisesi, Kara Harp Okulu ve Askeri Fen Lisesi‘nden mezun oldu. Bu dönemlerde aynı zamanda Güzel Sanatlar Akademisi‘nin Süsleme Bölümü’ne de devam etmiştir.
Nesin, askeri kariyerine üsteğmen olarak başlamış; ancak görev ve yetkisini kötüye kullanma suçlamasıyla ordudan uzaklaştırılmıştır. Bu olayın ardından bir süre serbest çalıştıktan sonra gazeteciliğe yöneldi. Yedigün, Karagöz ve Tan gazetelerinde çalıştıktan sonra, Cumhuriyet isminde bir mizah dergisi çıkardı. Sabahattin Eyüboğlu ile birlikte Marko Paşa dergisini yayımladı. Ayrıca Malum Paşa, Merhum Paşa ve Akbaba gibi mizah dergilerini de çıkarmıştır.
Nesin, 1954’ten itibaren Akbaba dergisinde takma isimlerle mizahi öyküler kaleme alarak edebiyat dünyasında kendine sağlam bir yer edindi. Kemal Tahir ile birlikte Düşün Yayınevi‘ni kurmuş, burada “Yeni Gazete”, “Akşam”, “Tanin”, “Günaydın” gibi önemli gazetelerde yazılar yayımlamıştır. Ancak, edebiyatındaki cesur eleştirileri ve toplumsal meseleler karşısındaki duruşu nedeniyle sürekli siyasi baskılara maruz kalmıştır.
Aziz Nesin, toplumsal gerçekçilik akımına bağlı eserler veren bir yazar olarak tanınmaktadır. Askerlikten ayrıldıktan sonra, özellikle mizah ve ironiyi kullandığı eserleriyle dikkat çekmiştir. İlkin Vedia Nesin adıyla şiirler yayımlasa da, mizahi öykü ve roman yazmaya yönelmiştir. Eserlerinde toplumsal çelişkileri, emekçi sınıfların sorunlarını ve yaşamsal meseleleri komik bir dille ele almıştır. Aziz Nesin, sıradan olayları dahi birer öykü haline getirebilecek kadar zeki ve gözlemci bir yazar olarak bilinir.
Edebi hayatı boyunca 100’den fazla takma ad kullanarak eserler yazmış, halk edebiyatının öğelerinden yararlanarak eserlerinde masal motiflerine de yer vermiştir. En çok bilinen eserleri arasında “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz”, “Zübük” ve “Gol Kralı” yer almaktadır. “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” adlı eserinde, bürokrasinin absürtlüklerini eleştirmiştir.
Eser Kategorisi | Eser Adı |
---|---|
Öykü | Fil Hamdi, Yedek Parça, Koltuk, Damda Deli Var, Deliler Boşandı |
Roman | Erkek Sabahat, Zübük, Gol Kralı Sait Hopsait, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz |
Oyun | Toros Canavarı, Hadi Öldürsene Canikom |
Fıkra | Az Gittik Uz Gittik |
Masal | Aziz Dededen Masallar, Hoptirinam |
Gezi | Dünya Kazan Ben Kepçe |
Anı | Böyle Gelmiş Böyle Gitmez |
Aziz Nesin, edebiyatımızda önemli bir yere sahip olmasının yanı sıra birçok ödül de kazanmıştır. 1956‘da Uluslararası Gülmece Yarışması’nda “Kazan Töreni” adlı öyküsüyle Altın Palmiye ödülünü kazanmıştır. 1970 yılında Türk Dil Kurumu’nun oyun ödülünü “Çiçu” adlı eseriyle almıştır. Ayrıca, 1989’da Tolstoy Altın Madalyası‘nı kazanarak uluslararası alanda da tanınmıştır.
Aziz Nesin, hayatı boyunca fikirleri yüzünden birçok kez hapis cezasına çarptırılmış, siyasi baskılarla mücadele etmiştir. 2 Temmuz 1993‘te Sivas’taki Madımak Oteli olayında hayatta kalan az sayıda kişiden biri olarak büyük bir travma yaşamıştır. Kaleme aldığı eserler, Türk edebiyatında baskı rekoru kırarak, düşünce özgürlüğü adına büyük bir miras bırakmıştır. Nesrin Vakfı‘nı kurarak kimsesiz çocukların eğitimine destek olmayı amaçlayan Aziz Nesin, eserlerinin tüm gelirini bu vakfa bağışlamıştır.
Nesin, 6 Temmuz 1995’te İzmir’de geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiş ve vasiyeti gereği Çatalca‘da, kurduğu vakfın bahçesine defnedilmiştir.
Aziz Nesin ile ilgili yapılabilecek aramalar: Aziz Nesin hayatı, Aziz Nesin kimdir, Aziz Nesin eserleri
Yorumlar
Aziz Nesin, Türk edebiyatının ve düşünce dünyasının sadece bir mizah yazarı değil, aynı zamanda keskin bir toplum eleştirmeni, yılmaz bir aydın ve cesur bir entelektüelidir. Onu yalnızca güldüren öyküleriyle anmak, eserlerinin derinliğindeki toplumsal hiciv ve felsefi sorgulamayı göz ardı etmek anlamına gelir. Nesin'in sanatı, güldürürken düşündürme, hatta çoğu zaman acı bir tebessümle sarsma üzerine kuruludur. Onun kimliğini ve eserlerini anlamak, Türkiye'nin modernleşme serüvenindeki sancıları, çelişkileri ve insan manzaralarını anlamakla eşdeğerdir.
Asıl adı Mehmet Nusret Nesin olan yazar, hayatının ilk dönemlerinde aldığı askeri eğitimin disiplini ile daha sonra benimsediği sol-sosyalist dünya görüşünün eleştirel ruhunu bir araya getirmiştir. Özellikle Sabahattin Ali ile birlikte çıkardığı Marko Paşa gibi siyasi mizah dergileri, onun sanat anlayışının temelini oluşturur. Bu dönemde maruz kaldığı siyasi baskılar, sansür ve hapis cezaları, kalemini daha da bilemiş ve onu halkın sorunlarına karşı daha duyarlı hale getirmiştir. Nesin için mizah, baskıcı yönetimlere, yozlaşmış bürokrasiye ve toplumsal cehalete karşı bir direniş aracı, bir tür sivil itaatsizlik eylemiydi.
Aziz Nesin sanatının merkezinde, sıradan insanın devlet ve bürokrasi karşısındaki çaresizliği yer alır. Eserlerindeki karakterler, genellikle sistemin çarkları arasında ezilen, hakkını ararken daha da karmaşık durumların içine düşen, saf ya da kurnaz olmaya çalışırken kaybeden insanlardır. "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz" romanı, bu temanın zirve noktasıdır. Var olduğunu resmi makamlara bir türlü ispat edemeyen Yaşar'ın trajikomik hikayesi, aslında bireyin kimliğinin devlet aygıtı tarafından nasıl yok sayılabileceğinin evrensel bir eleştirisidir. Nesin, bu eserleriyle trajedinin komedisini yazar; okur kahkahalarla gülerken, anlatılan durumun vahameti ve acılığı yüzüne bir tokat gibi çarpar.
Onun yarattığı en unutulmaz karakterlerden biri de şüphesiz "Zübük"tür. Bu karakter, politik çıkarcılığın, popülizmin ve ahlaki çöküşün vücut bulmuş halidir. Zübük, toplumun zaaflarını kullanarak yükselen, yalanı ve manipülasyonu bir sanat haline getiren bir siyasetçi arketipidir. Aziz Nesin, Zübük karakteri üzerinden sadece siyaset kurumunu değil, aynı zamanda böyle karakterlerin ortaya çıkmasına zemin hazırlayan cahil ve kolay aldatılabilir toplum yapısını da hedef alır. Bu yönüyle Zübük, zamana ve coğrafyaya sığdırılamayacak kadar evrensel bir eleştiri sunar.
Eserlerinde kullandığı dil, onun başarısının temel taşlarından biridir. Sade, akıcı ve halkın konuştuğu dili ustalıkla kullanan Nesin, en karmaşık toplumsal sorunları bile herkesin anlayabileceği bir basitlikte sunar. Öyküleri ("Fil Hamdi", "Gol Kralı", "Damda Deli Var"), romanları, oyunları ve şiirleriyle geniş bir yelpazede üretim yapmıştır. Ancak tüm bu eserlerin ortak paydası, insanın onurunu, aklı ve adaleti savunmaktır. Meşhur ifadesiyle, Türk halkının zekasına güvendiğini ama o zekayı kullanma oranına dair endişelerini dile getirmesi, onun toplumuna duyduğu sevgi ile eleştirel bakışını birleştiren tavrının özetidir.
Aziz Nesin'in mirası, yalnızca edebi eserlerinden ibaret değildir. Hayatının son yıllarında kurduğu Nesin Vakfı, onun topluma karşı duyduğu sorumluluğun en somut göstergesidir. Tüm telif gelirlerini bağışladığı bu vakıf aracılığıyla, kimsesiz ve yoksul çocukların eğitimini ve geleceğini güvence altına almayı hedeflemiştir. Bu, onun sadece kelimelerle değil, eylemleriyle de bir aydın sorumluluğu taşıdığının kanıtıdır. Sonuç olarak Aziz Nesin, Türkiye'nin vicdanı olmuş, eserleriyle topluma ayna tutmuş ve sorunların üzerini örtmek yerine onları cesurca deşifre etmiş ölümsüz bir sanatçıdır. Eserleri, güldürücülüğünü asla yitirmezken, eleştirdiği sorunlar var oldukça güncelliğini ve yakıcılığını korumaya devam edecektir.
Yorum Bırak