Anlam daralması, bir sözcüğün genel anlamlılıktan özel anlamlılığa geçiş yapması sürecidir. Bu durum, bir sözcüğün başlangıçta geniş bir kavramı ifade ederken, zamanla bu kavramın sadece belirli bir parçasını veya daha özel bir anlamı ifade eder hale gelmesi .
Bu süreç, dilin dinamik yapısının bir parçası olarak, toplumsal değişimler ve kullanım biçimlerinin etkisiyle şekillenir. Başlangıçta geniş bir anlam yelpazesi olan bir sözcük, zamanla daha dar bir anlamda kullanılmaya başlanabilir.
“Ey Türk Milleti, üstte gök çökmez altta yer delinmezse, ilini, töreni kim bozabilir.”
(Bu eski cümlede, “il” kelimesi “ülke” anlamında kullanılmıştır.)
“Her ilimiz farklı bir güzellik timsalidir.”
Bu cümlede “il” kelimesi, “ülke” anlamında değil, “vilayet” anlamında kullanılmıştır. Dolayısıyla, “il” kelimesinde anlam daralması yaşanmıştır.
“Sevüg hakim ıdtı bagırsak idi.”
(Bu eski cümlede, “hakim” kelimesi “peygamber” anlamında kullanılmıştır.)
“Hakim, mahkemede kayda değer isnatlarda bulundu.”
Bu cümlede “hakim” kelimesi, anlam daralmasına uğrayarak “adli davaları yürüten kişi” anlamında kullanılmıştır.
Anlam daralması, dilin evrimi ve sözcüklerin kullanımı üzerindeki değişikliklerin bir yansıması olarak karşımıza çıkar. Bu süreç, sözcüklerin anlamlarının zamanla nasıl daraldığını ve belirli bir bağlamda nasıl özel anlamlar kazandığını gösterir.