Yüklem Nedir? Nasıl Bulunur? Örnekli Açıklama

Eylül 15, 2024 Okuma süresi: 7 dakika

Yüklem: Cümlede anlamı tamamlayan, cümleyi bir yargıya bağlayan ögedir. Cümlenin en temel ögesi olarak kabul edilir ve tek başına bir cümle oluşturabilir. Yüklemi bulmak için herhangi bir soru sorulmaz, çünkü yüklem zaten cümlenin temel yargısını oluşturur.

Yüklem, cümlede çeşitli sözcük türlerinden oluşabilir. İsimler, fiiller, isim soylu sözcükler, fiilimsiler, isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, birleşik fiiller yüklem görevinde kullanılabilir. Bu sözcükler, cümlenin anlamını tamamlar ve belirli bir yargı ifade eder.

Örnekler:

  1. Ali, ders çalıştığında mutlu hisseder. (Yüklem, birleşik fiilden oluşmuştur.)
  2. Sınıfımızın en başarılı öğrencisidir. (Yüklem, belirtili isim tamlamasından oluşmuştur.)
  3. Ayşe, çok saygılı bir öğrenci olmuştu. (Yüklem, sıfat tamlamasından meydana gelmiştir.)
  4. Geç gelen öğrenci Hasan’dı. (Yüklem, bir isimden meydana gelmiştir.)
  5. En güzel an dinlenmektir. (Yüklem, fiilimsiden oluşmuştur.)
  6. Bu başarıyı getiren sendin. (Yüklem, zamirden oluşmuştur.)
  7. Onu sizden sonra aradım. (Yüklem, fiilden oluşmuştur.)
  8. Hayat, umut ve mücadeledir. (Yüklem, bağlaç öbeğinden oluşmuştur.)
  9. Tüm çabamız sizin içindir. (Yüklem, edat grubundan oluşmuştur.)
  10. Üzerindeki elbiseler artık eski püsküydü. (Yüklem, ikilemeden oluşmuştur.)

Kurallı cümlelerde, genellikle yüklem cümlenin sonunda yer alır. Ancak yüklemin vurgu kazanması amacıyla bazen farklı pozisyonlarda da kullanılabilir.

Örnekler:

  • Onlar, doğruyu yaşayarak öğrendiler. (Yüklem sondadır.)

Soru cümlelerinde de yüklem olabilir ve soru sözcüğü yükleme eklenerek anlam oluşturulabilir. Özellikle ek fiil alarak yüklem görevini üstlenen soru sözcükleriyle karşılaşmak mümkündür.

Örnek:

  • Bu konuyu anlatan kimdi? (Yüklem ek fiil ile oluşturulmuştur.)

Sıralı cümlelerde birden fazla yüklem yer alabilir ve bu yüklemler ortak bir özne tarafından gerçekleştirilir. Bu tür cümlelerde yüklem, cümlede birden fazla anlamı pekiştirir.

Örnek:

  • Onun arkadaşları, ailesi ve öğretmenleri gelmişti. (Yüklem ortaktır ve tek bir yargı ifade eder.)

Bazı cümlelerde yüklem, tamlama halinde olup cümlenin bütününü oluşturabilir. Bu tür cümlelerde genellikle gizli özne bulunur, çünkü cümlenin anlamı tamlamanın kendisiyle tamamlanır.

Örnekler:

  1. Yaşamın en zor anlarıydı. (Yüklem, tamlamadır ve gizli özne vardır.)
  2. Okulumuzun en sevilen öğrencisidir. (Yüklem, tamlamadır ve gizli özne bulunur.)

Eğer bir ifadede yargı yoksa, ne kadar uzun olursa olsun o ifade cümle değildir, çünkü yüklem olmadan bir yargı oluşmaz.

Örnek:

  • Sınıfımızın en çalışkan, en dürüst, en yardımsever öğrencisi… (Bu ifade cümle değildir çünkü yüklem yoktur.)

Yüklem tek kelimeden oluşabileceği gibi, bir tamlama ya da kelime grubu şeklinde de olabilir. Ancak her durumda cümlenin anlamını tamamlamak zorundadır.

Örnekler:

  1. Yazdım. (Yüklem, tek kelimeden oluşmuştur.)
  2. Sınav sonuçları açıklandı. (Yüklem, fiilden oluşmuş ve anlamı tamamlamıştır.)

Eksiltili cümlelerde yüklem bazen açıkça yazılmaz ya da söylenmez, ancak bu cümlenin yüklemsiz olduğu anlamına gelmez. Cümlenin eksik kısmı, anlamdan çıkarılır ve okuyucu tarafından tamamlanır.

Örnek:

  • Dün eve kim geldi?
  • Ali. (“Ali geldi” anlamı yüklemi tamamlar.)

Her cümlede (yan cümlecikler hariç) bir yüklem bulunur. Cümleler arasında yan cümlecik olmadığı sürece, her cümlede bir tane yüklem olmalıdır.

Örnek:

  • Kimse bizi anlamaz, dinlemez, umursamaz. (Bu cümlede üç yüklem vardır: “Anlamaz”, “dinlemez”, “umursamaz”.)

Sıfat-fiil ekleri de bazen yüklem olabilir. Sıfat-fiil ekleriyle oluşturulan cümlelerde, yüklem olup olmadığını anlamak için cümlenin genel anlamına bakılmalıdır.

Örnekler:

  1. Gelecek yıllar bize yeni umutlar getirecek. (Yüklem sıfat-fiil ile oluşturulmuştur.)
  2. Hayaller hiç bitmez. (Yüklem sıfat-fiil ile yapılmıştır.)
  3. Tanıdık yüzlerle karşılaşınca hemen ayrıldı. (Yüklem sıfat-fiil eki ile oluşturulmuştur.)
  4. Yazılmış kader bir gün değişir. (Yüklem sıfat-fiilden oluşmuştur.)

Deyimler, cümlede anlamı pekiştiren ifadelerdir ve deyimlerle oluşturulan yüklemleri ayırmak sıklıkla yanlış anlaşılır. Ancak deyimlerin de yüklem olarak kullanılabileceğini unutmamak gerekir.

Örnekler:

  1. Çocukluk arkadaşını görünce bağrına bastı. (Yüklem deyimden oluşmuştur.)
  2. Bize aldırış etmeden bildiğini yaptı. (Yüklem deyimden meydana gelmiştir.)

Önemli bir nokta da “değil” sözcüğüdür. Tek başına “değil” yüklem oluşturmaz, ancak diğer sözcüklerle birleşerek anlam ifade eder ve cümlenin yargısını tamamlar.

Örnek:

  • Bu mesele o kadar da zor değil. (Burada “zor değil” yüklemdir; “değil” tek başına yüklem olamaz.)

Cümlenin Öğeleri Nedir Örnekli Konu Anlatımı

Eylül 11, 2024 Okuma süresi: 18 dakika

Cümlenin Öğeleri Nedir? Cümlenin Öğelerinin Özellikleri

CÜMLENİN ÖĞELERİ

Tanım: Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir isteği, bir hareketi, durumu, tam ve eksiksiz olarak anlatan kelime ya da kelime gruplarına cümlede öge denir. Yargı bildirmek, bir eylemin ya da bir durumun kip ve şahıs eki bildirecek şekilde ortaya konmasıdır.

  • Öge: Cümleyi oluşturan bölümlerin her birine öge denir. Anlamlı ve doğru cümleler kurmaya yarayan bölümlerdir.
  • Bir cümlede öge bulunurken önce yüklem, daha sonra özne bulunur.

1. Yüklem

Cümlede iş, oluş, hareket bildirmeyi yüklenen ya da cümleyi bir yargıya bağlayan kelime ya da kelime grubudur. Yüklem, bir kelimeden oluşabileceği gibi birden fazla kelimeden de oluşabilir.

a) Çekimli fiiller:

Örnek: Bugün çok ders çalıştım.
Yüklem: çalıştım

b) İsim tamlamaları:

Örnek: Beni arayan Türkçe öğretmeni idi.
Yüklem: öğretmenimdi

c) Sıfat tamlamaları:

Örnek: Ahmet, tanıdığım en dağınık adam dı.
Yüklem: adamdı

ç) Edat grubu: Edatlar tek başına yüklem olamaz.

Örnek: Bu yapılanlar senin iyiliğin içindi.
Yüklem: iyiliğin içindi

d) Zamirler:

Örnek: Sana yardım eden hep bendim.
Yüklem: bendim

e) Fiilimsiler:

Örnek: Her gün yaptığı tek iş uyumaktı.
Yüklem: uyumaktı

f) Deyimler:

Örnek: Memleket, burnumda tütüyor.
Yüklem: tütüyor

g) Birleşik fiiller:

Örnek: Maçtan sonra hemen banyo yaparım.
Yüklem: yaparım

2. Özne

Yüklemde bildirilen iş, oluş, hareket ve eylemi gerçekleştiren ögeye özne denir. Cümlenin öznesini bulmak için yükleme “kim” ve “ne” soruları sorarız.

Örnek: Ali dün akşam geldi. (kim geldi → Ali)

Babam bize para verdi. (kim verdi → babam)

Çantamda kalem var. (ne var → kalem)

Kitabım kayboldu. (ne kayboldu → kitabım)

  • İnsanlar için “kim,” diğer varlıklar için “ne” sorusu sorarız.
  • Her cümlenin öznesi olacak diye bir şart yoktur. Öznesiz cümleler de olabilir.

Örnek: Geniş kapıdan içeri girildi.
Yer tamlayıcısı, zarf tümleci, yüklem

  • Özne olan kelime(ler) cümlede hiçbir hâl eki almadan kullanılırlar. Herhangi bir hâl eki alırlarsa özne değil; nesne, dolaylı tümleç veya zarf tümleci olurlar.

Örnek: Ahmet bugün geldi. (özne)

Ahmet’ten bugün aldım. (yer tamlayıcısı)

Ahmet’i pazarda gördüm. (belirtili nesne)

  • Özne, çokluk ekini ve iyelik eklerini alabilir.

Örnek: Kitaplar masanın üzerinde duruyor. (özne)

Dedemin gözlüğü kayboldu. (özne)

  • Gizli Özne: Her cümlenin öznesi olması gerekmez. Bazen özne belli olur ama cümlede yazılmaz. Böyle öznelere gizli özne denir. Gizli özne seçeneklerde gösterilmez.

Örnek: Dün gece beni aramış. (O → gizli özne)

Okula yarın gideceğim. (Ben → gizli özne)

Yarın idmanlara başlıyoruz. (Biz → gizli özne)

Ne zaman geleceksin? (Sen → gizli özne)

  • Sözde Özne: Bazen özne işi yapan değil de işten etkilenen öge olabilir. Buna sözde özne denir.

Örnek: Banka soyuldu. Camlar silindi.
Sözde özne, yüklem, sözde özne, yüklem

  • Tabiat olaylarında sözde öznelik durumu yoktur.

Örnek: Hava birdenbire açıldı. (cümlesinde “hava” sözcüğü sözde özne değil, gerçek öznedir.)

Sürekli yağmur yağardı. (yağmur → gerçek özne)

Güneş yarın açacak? (güneş → gerçek özne)

3. Yer Tamlayıcısı (Dolaylı Tümleç)

Yüklemin yöneldiği, bulunduğu, çıktığı yeri bildirir. “-e, -de, -den” eklerini alır. Fiile sorulan “neye, kime, nereye; neyde, kimde, nerede; neyden, kimden, nereden” sorularıyla buluruz.

Örnek: İstanbul’dan Azerbaycan’a taşındık.
Yer tamlayıcısı, yer tamlayıcısı, yüklem

Seni bugün sinemada gördüm.
Nesne, zarf tümleci, yer tamlayıcısı, yüklem

  • -e / -de / -den eki alan her sözcük yer tamlayıcısı değildir. Burada asıl önemli olan fiile sorulan sorulardır.

Örnek: Beni ayakta karşıladılar. (nasıl)
Nesne, zarf tümleci, yüklem

Birden ağlamaya başladı. (ne zaman)
Zarf tümleci, yer tamlayıcısı, yüklem

Akşama sizde olurum. (ne zaman)
Zarf tümleci, yer tamlayıcısı, yüklem

  • “Nereye” sorusuna verilen cevap yer-yön zarfıysa öge de zarf tümleci olur.

Örnek: Adam dışarı çıktı.
Özne, zarf tümleci, yüklem

Adam dışarıya çıktı.
Özne, yer tamlayıcısı, yüklem

  • Soruların ve cevapların aynı ekleri alması zorunluluğu, yer tamlayıcısının diğer ögelerle karışmasına engel olur.
  • Yer soran soru kelimeleri de dolaylı tümleçtir.

Örnek: Bu elbiseyi nereden aldınız?

Benim kalemim kimde kalmış?

  • -e/-den hâl eki “için” edatı görevinde kullanılıyorsa ya da sebep bildiriyorsa zarf tümleci kurar.

Örnek: Korkudan kızın dili tutulmuştu.

Babasıyla kavga ettiğinden eve uğramıyor.

  • Yer tamlayıcısını bulmak için sorulan “Neyden?” sorusu ile zarf tümlecinin sorusu olan “Neden?” sorusu birbirine karıştırılmamalıdır.

Örnek: Bu düşünceleri okuduğu kitaplardan edinmiş.
(Neyden? → yer tamlayıcısı)

Sıkıntıdan ne yapacağını şaşırmış.
(Neden? → zarf tümleci)

4. Nesne

Yüklemde bildirilen ve öznenin yaptığı işten doğrudan etkilenen ögedir. İkiye ayrılır:

a) Belirtisiz nesne: Yükleme sorulan “ne” sorusunun cevabıdır.

Örnek: Annem iki kilo portakal aldı. (ne aldı?)
Özne, belirtisiz nesne, yüklem

  • Özneyle nesnenin karıştırılmaması için yüklemden sonra ilk bulunan öge özne; ikincisi ise nesne olduğu unutulmamalıdır.

Örnek: Kumar pek çok aile yıkmıştır.
Özne, belirtisiz nesne, yüklem

  • Belirtisiz nesne daima yüklemden hemen önce gelir. Yüklemle belirtisiz nesne arasına “de, dahi, bile” edatlarından başka bir kelime giremez.

Örnek: Her hafta kitap okurum.

Bu günlerde herkes böyle şeyler anlatıyordu.

b) Belirtili nesne: Yükleme sorulan “kimi, neyi” sorularının cevabıdır. “-i” hâl eki alır.

Örnek: Fatma babasını özlemiş. (kimi özlemiş?)
Özne, belirtili nesne, yüklem

Mehmet, kitabını kaybetti. (neyi kaybetti?)
Özne, belirtili nesne, yüklem

  • -ı/ -i ekini alan her sözcük nesne değildir.

Örnek: Defteri kayboldu.
Özne, yüklem

5. Zarf Tümleci

Yüklemin zamanını, durumunu, miktarını, yönünü belirten ögedir. Yükleme sorulan “nasıl, niye, neden, niçin, ne kadar, ne zaman, ne zamandan beri” sorularıyla buluruz.

Örnek: Babam dün akşam gelmedi.
Özne, zarf tümleci, yüklem

Hepsi geri dönmüş.
Özne, zarf tümleci, yüklem

  • “Dün gece geldi.” cümlenin türüne göre zarf tümleci, kelime türü olarak “dün” sözcüğü ise sıfattır.
  • Bazı zarflar ek aldıklarında zarf olmaktan çıkar, zarf tümleci oluşturmazlar.

Örnek: Yarın benimle gelir misin? (zarf)

Yarını bekleyemem. (isim)

  • “Ali gel.” cümlesinde “Ali” seslenme ünlemi olduğu için cümle dışı unsurdur. Bu cümlede “sen” kelimesi gizli özne, “gel” kelimesi ise yüklemdir.

6. Vurgu

Cümlenin en önemli ögesine vurgu denir. Vurgu cümlede özellikle belirtilen ögedir. Vurgu cümlede değişik yerlerde olabilir:

a) Yüklemden önce gelen öge vurgudur.

Örnek: Bugün beni annem aradı.

Annem bugün aradı beni.

Annem aradı beni bugün.

b) “de” bağlacından önce gelen öge vurgudur.

Örnek: Sen de yarın bizimle gel. (vurgu: özne)

Annen bize de gelsin. (vurgu: yer tamlayıcısı)

  • Soru cümlesinin içinde “de” bağlacı bulunuyorsa vurgu soru ekinden önceki ögedir.

Örnek: Sen de bugün mü işe gitmedin?

c) Soru cümlelerinde vurgu, soru sözcüklerinin kendisi olur.

Örnek: Ne zaman annen seni aradı? (zarf tümleci)

Kim bugün seni aradı? (özne)

Seni bugün arayan kimdi? (yüklem)

  • İçinde soru sözcüklerinin bulunduğu ama soru anlamı bulunmayan cümlelerde vurgu yüklemden önce gelen ögedir.

Örnek: Ne zaman geleceğini arkadaşlarıma söylemedi.
Dolaylı tümleç

ç) Soru anlamı “-mı/-mi” ekiyle sağlanırsa vurgu bu eklerden önce gelen öge olur.

Örnek: Seni mi bugün annen aradı? (nesne)

Seni bugün annen aradı mı? (yüklem)

Yarını mı kaldı. (özne)

  • Yüklem başa gelene kadar vurgu yüklemden önce gelen öge, yüklem başa geldiğindeyse vurgu yüklemin kendisi olur.

Örnek: Aradı beni bugün annem.


Cümlenin Öğeleriyle İlgili Özellikler

  1. Bir ögenin arasına başka öge girebilir.

Örnek: Adamın gecekondu bölgesinde evi vardı.
Dolaylı tümleç

  1. Deyimlerin fiilleşmesine dikkat edilmelidir.

Örnek: Çocuk öğretmenin gözüne en sonunda girdi.
Özne, yüklem, zarf tümleci, yüklem

  1. Bağlaçlar cümlenin ögesi değildir.

Örnek: Ahmet ile Ali geldi.
Cümle dışı unsur

  1. Bazı ögeler iç içe geçebilir.

Örnek: Sinemanın akşam ışıkları yanmıştı. (sinemanın ışıkları → özne; akşam → zarf tümleci)

  1. Bir öge, tek bir kelimeden oluşabileceği gibi, bir kelime öbeğinden de oluşabilir.

Örnek: Yaşlı adam duvar dibinde diz çöktü.
Özne, yer tamlayıcısı, yüklem

  1. Ögelere ayırmada tamlamalar, deyimler ve birleşik fiiller bölünmez.
  • Ara Söz: Bir ögenin açıklayıcısı olan söze denir. Ara sözün başında ve sonunda virgül (,) ya da kısa çizgi (-) kullanılır.

Örnek: Dün annem, benim her şeyim, beni aradı.

Bugünlerde Gölcük’ü, o felaket şehrini, gördüm.

Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz.

  • Hiçbir ögenin açıklayıcısı olmayan ara sözler de vardır.

Örnek: Bu adam, seni temin ederim, mükemmel biridir.

Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz.

  • Cümle Dışı Unsur: Yükleme sorulan soruların hiçbirine cevap vermeyen sözcüklere cümle dışı unsur denir.

Örnek: Beyler, hepiniz buraya gelin.
Cümle dışı unsur, özne, yer tamlayıcısı, yüklem

  • Ünlem, hitap sözcükleri cümle dışı unsurdur.

Eyvah, babam geldi!
Cümle dışı unsur, özne, yüklem