Nida (Seslenme) Sanatı Nedir? Nida Örnekleri

Nida (Seslenme) Sanatı

Bir şairin, sevinç, üzüntü, korku, öfke gibi derin duygularını okuyuculara yoğun bir şekilde hissettirdiği sanat dalına nida (seslenme) denir. Bu sanat, ünlemler ya da ünlem değerindeki kelimeler aracılığıyla yapılır ve şairin içsel dünyasını etkileyici bir biçimde yansıtır.

Nida Sanatının Başlıca Özellikleri

  • Coşkun ve heyecanlı söyleyiş: Nida sanatında şairin duygularını ifade ederken coşkulu bir söyleyiş kullanması öne çıkar.
  • Duygu yoğunluğu: Bu sanatta şairin hisleri derin ve güçlü bir şekilde ön plandadır.
  • Ünlem kullanımı: Şair, “ah, ey, ay, ya, vah, hey” gibi ünlemlerle seslenme sanatını icra eder.
  • Dilin işlevi: Şiir dilinin coşku ve heyecanı yansıttığı yerlerde, nida sanatı kendini gösterir.

Nida Sanatına Örnekler

Örnek 1:

Bu son perdedir ey ömrüm, geç ne şekilde istersen!

(Yahya Kemal Beyatlı)

Açıklama: Şair burada “ey” ünlemiyle seslenerek nida sanatını ortaya koymuştur. Şairin hayatının son anlarıyla ilgili derin bir hissiyatı bu ünlem aracılığıyla okura geçirmiştir.

Örnek 2:

Ey gökyüzünün beyaz ve kırmızı ziyneti!

(Arif Nihat Asya)

Açıklama: Bayrak şiirinden alınan bu dizelerde şair, bayrağa seslenmiştir. “Ey” kelimesiyle nida sanatını kullanarak coşkulu bir sesleniş yaratmıştır.

Örnek 3:

Dur yolcu! Bilmeden bastığın bu yer, bir devrin sonunu simgeler.

(Necmettin Halil Onan)

Açıklama: Şair, tarihe dikkat çekmek için bir sesleniş yapmıştır. “Dur” kelimesiyle nida sanatını kullanarak okuyucunun dikkatini toplamak istemiştir.

Örnek 4:

Ey bu vatan için toprağa düşen kahraman asker!

(Mehmet Akif Ersoy)

Açıklama: Şair, askerlerin fedakarlıklarını yüceltmek amacıyla bir seslenme yapmıştır. “Ey” sözcüğü, nida sanatını ifade eden başlıca unsurdur.

Örnek 5:

Çatma! Sana kurban olayım, ey nazlı hilal!

(Mehmet Akif Ersoy)

Açıklama: Şair burada bayrağa seslenerek bir yakınma dile getirir. Coşkulu bir söyleyiş ile birlikte “ey” kelimesiyle nida sanatını kullanır.

Örnek 6:

Ey köyleri sınırlara bağlayan yaşlı yollar, dönmeyen yolculara ağlayan kederli yollar!

(Faruk Nafiz Çamlıbel)

Açıklama: Şair, yaşlı yolları kişileştirerek onlara seslenmiştir. “Ey” ünlemiyle duygularını coşkulu bir şekilde ifade etmiştir. Şiir, yoğun bir duygu yüklüdür ve nida sanatı belirgindir.

Örnek 7:

Ey şehidin oğlu, benden mezar isteme, sana Peygamber kollarını açmış bekliyor.

(Mehmet Akif Ersoy)

Açıklama: Şair, şehitlik mertebesine ve şehitlere sesleniş yaparak, onların yüceliğini vurgulamaktadır. “Ey” kelimesi, bu derin ve coşkulu seslenişin anahtar sözcüğüdür.

Örnek 8:

Ey sürüdüğün toprakta yatan babam, elveda! Ey alnımın teriyle bereketlenen toprak, elveda!

(Behçet Kemal Çağlar)

Açıklama: Şair, annesine ve babasına duygusal bir veda ederken, bu güçlü hisleri “ey” sözcüğü ile daha etkili hale getirmiştir. Nida sanatını başarılı bir şekilde kullanmıştır.

Örnek 9:

Eyvah! Bir avuç kâfirin aldatıcı vaatlerine kandık, cehennemde uyandık.

(Mehmet Akif Ersoy)

Açıklama: “Eyvah” ünlemiyle korku ve çaresizliği vurgulayan bu dizelerde şair, nida sanatını kullanarak duygularını etkili bir şekilde dile getirmiştir.

Örnek 10:

Ey şimdi köyünden çok uzakta, ey şimdi bir avuç kara toprak altında yatan yiğitler!

(Enis Behiç Koryürek)

Açıklama: Şair, köylerinden uzakta şehit olan askerlere seslenerek, onlara övgüler yağdırmıştır. “Ey” ünlemiyle de bu seslenme coşkulu bir söyleyişe dönüşmüştür.

Örnek 11:

Ey şehitler tepesi, andımız olsun, düşmeyeceğiz üstünden!

(Fazıl Hüsnü Dağlarca)

Açıklama: Şair, şehitlere bir sesleniş yaparak onlara bağlılığını dile getirmiştir. “Ey” kelimesiyle nida sanatı yapılmış ve bu sesleniş coşkulu bir söyleme dönüşmüştür.

Örnek 12:

Hey hey efeler, selam olsun Bolu Beyi’ne!

(İhsan Ozanoğlu)

Açıklama: Bu dizelerde “hey” ünlemiyle şair, efelere sesleniş yaparak coşkulu bir nida sanatı sergilemiştir.

Yorum yapın