Açıklayıcı Anlatım: Bilgi Verme ve Öğretme Tekniği
Herhangi bir konuda okuyucuyu bilgilendirmek ve okuyucuya bir şey öğretmek amacıyla kullanılan anlatım tekniğine açıklayıcı anlatım denir. Bu anlatım türü, belirli bir konuyu doğrudan ve anlaşılır bir biçimde açıklamayı hedefler.
Açıklayıcı Anlatımın Özellikleri
Açıklayıcı Anlatım Türüne Örnekler
Örnek 1
NABİ
17. yüzyılda yaşamış önemli bir Divan şairidir. Urfa’da doğmuş ve sonrasında İstanbul’a gelmiştir. “Şeyhü’ş Şuara” olarak bilinir, yani şairlerin şeyhi olarak anılır. Divan şiirinin en toplumcu şairi olarak kabul edilir. Dindar, olgun, temiz fıtratlı, naif ve bilgin bir kişidir. Nabi, Hikemi şiir akımının kurucusu olarak kabul edilir. Açık, etkileyici, akıcı ve pürüzsüz bir söyleyişe sahiptir. Didaktik şiirler yazmayı amaçladığı için, yani toplumcu fikirlere yer verdiği için anlaşılması güç sözleri tercih etmez. Edebi sanatlar, mazmunlar ve cinas kullanımı ise sınırlıdır. Şiirlerinde atasözleri ve deyimlerden faydalanır.
Açıklama: Bu metin, okuyucuyu bilgilendirmek ve öğretmek amacıyla yazılmıştır. Duygu ve yorum içermeyen, açık ve sade bir dil kullanılmıştır. Sözcüklerin gerçek anlamlarıyla kullanılması, cümlelerin nesnel olması ve metnin bilgi verme amacı taşımaktadır. Bu nedenle metinde açıklayıcı anlatım tekniği kullanılmıştır.
Örnek 2
YAZI DİLİ VE KONUŞMA DİLİ
Yazıda kullanılan ortak dile yazı dili denir. Bu dil, edebiyat, kültür ve kitap dili olarak da bilinir. Bir uygarlık dili olduğundan, ulus bilincine ulaşmamış topluluklarda yazı dili bulunmaz. Devletlerin yazışma dili olan yazı dili, belirli kurallara sahiptir. Yazı dilinde, tüm coğrafyaya geçerli olan kurallar bulunur. Bir ülkede tüm coğrafyada yazı dilinin esas alınması gerekir. Dil bilgisi kuralları ve noktalama işaretleri, yazı dilinde önemli özelliklerdir. Bizim yazı dilimiz, Milli Edebiyat Dönemi‘nde benimsenen İstanbul Türkçesi‘dir.
Açıklama: Bu metinde yazı dili ve konuşma dili hakkında doğrudan bilgi verilmiştir. Sözcükler gerçek anlamında kullanılmıştır ve anlatımda sade bir dil tercih edilmiştir. Sanatlı, dolambaçlı ifadelere başvurulmadan göndergesel işlevde dil kullanılmıştır. Ayrıca detaylandırma da metinde mevcuttur, bu da açıklayıcı anlatım tekniğini destekler.
Örnek 3
FİİLİMSİLER
Fiil kök ve gövdesinden türeyen, cümlede isim, sıfat veya zarf görevi üstlenen ve yan cümlecikler kuran eylem anlamlı sözcüklere fiilimsi denir. Fiilimsiler, eylem anlamlı olmakla birlikte fiil sayılmazlar. Ek almadan yüklem olamazlar. Cümledeki görevleri ad, sıfat veya zarf olarak belirlenir. Fiillerden farklı olarak, fiilimsiler olumsuzluk ve çatı ekleri alabilir. Fiilimsiler, fiilden isim yapım eklerini aldıkları için türemiş sözcükler olarak kabul edilirler.
Açıklama: Metinde dil göndergesel işlevde kullanılmıştır, yani bilgi verme amacı ön plandadır. Sözcükler, yan veya mecaz anlamda değil, gerçek anlamlarıyla kullanılmıştır. Cümlelerin nesnel olması, konunun ders kitaplarından seçilmiş olması ve açık bir anlatım tercih edilmesi, bu metnin açıklayıcı anlatım tekniğiyle yazıldığını gösterir.
Örnek 4
MADDE VE ÖZELLİKLERİ
Kütlesi, hacmi ve eylemsizliği olan her şey madde olarak tanımlanır. Bu nedenle kütle ve hacim, maddenin ortak özelliklerindendir. Çevremizde görülen hava, su, toprak gibi her şey maddedir. Maddeler doğada katı, sıvı ve gaz hallerinde bulunur. Katı halde, atomlar veya moleküller arasında çekim kuvveti oldukça güçlüdür ve her maddenin bir şekli vardır. Maddenin en kararlı hali, katı hal olarak kabul edilir.
Açıklama: Fen ve teknoloji dersiyle ilgili bir konu işlenmiştir. Metinde açıklayıcı anlatımın varlığını gösteren birçok ölçüt bulunmaktadır. Açık, anlaşılır ve pürüzsüz bir anlatım kullanılmıştır. Dil, göndergesel işlevde kullanılmıştır ve cümleler nesneldir. Sözcükler gerçek anlamlarıyla kullanılmıştır, bu da metnin açıklayıcı anlatım tekniği ile yazıldığını göstermektedir.
MASAL
Sözlü edebiyat döneminin ürünlerinden biridir. Masallarda, olağanüstü olaylarla bezeli, olağanüstü kişilerin başından geçen olaylar anlatılır. Masallarda yer ve zaman belirsizdir. Kahramanlar, insanlar ile birlikte devler, cinler, şeytanlar, cadılar ve olağanüstü yaratıklar olabilir. Masallarda eğiticilik ön plandadır; masalın sonunda iyiler ödüllendirilir ve kötüler cezalandırılır. Evrensel konular işlenen masallarda yer ve zaman belirsizdir. Yer, bazen “Kaf Dağı” olarak geçerken, zaman “evvel zaman” şeklinde tarif edilir ve zamanın tarifi yoktur. Masallar, Hindistan‘da doğmuş ve oradan tüm dünyaya yayılmıştır.
Açıklama: Bu metin, masallar hakkında okuyucuyu bilgilendirme amacı taşır. Cümleler, süslü, dolambaçlı ifadeler içermeyen ve net olan ifadelerle yazılmıştır. Sözcükler, gerçek anlamlarıyla kullanılmıştır. Kişisel görüş ve yorum içermemektedir. İmalı sözler ve soyut ifadelerden kaçınılmış, bu da metnin açıklayıcı anlatım tekniğini yansıttığını gösterir.
Uyarı: Açıklayıcı anlatım ile öğretici anlatım bazen karıştırılabilir. Öğretici anlatımda amaç, konuyu öğretmek iken, açıklayıcı anlatımda bilgi, somut bir şekilde anlaşılır hale getirilir.
Yorumlar
Açıklayıcı anlatım, temel amacı bilgi vermek, bir konuyu aydınlatmak veya bir olgunun nedenlerini ve sonuçlarını ortaya koymak olan bir anlatım biçimidir. Bu anlatım türünün merkezinde, okuyucunun zihnindeki soru işaretlerini gidermek ve konuyu tüm yönleriyle anlaşılır kılmak yatar. Yazarın kişisel görüşlerinden, duygusal yönlendirmelerinden ve öznel yorumlarından arındırılmış, tamamen nesnel bir dil kullanılır. Bu nedenle didaktik (öğretici) metinlerin vazgeçilmez bir parçasıdır.
Açıklayıcı anlatımın en belirgin özelliklerinin başında açıklık, sadelik ve duruluk gelir. Metinde kullanılan dil, herkesin kolayca anlayabileceği bir yapıda olmalıdır. Karmaşık ve süslü ifadelerden, sanatsal kaygılardan ve mecazlı söyleyişlerden bilinçli olarak kaçınılır. Amaç, estetik bir zevk uyandırmak değil, bilgiyi en verimli ve en doğru şekilde okuyucuya aktarmaktır. Cümleler genellikle kısa, net ve dilbilgisi kurallarına tam olarak uygundur. Terimler veya teknik ifadeler kullanıldığında ise bunların ne anlama geldiği mutlaka açıklanır.
Bu anlatım biçiminde, bilginin sunuluşunda mantıksal bir sıra izlenir. Konu genellikle genelden özele, basitten karmaşığa veya neden-sonuç ilişkisine dayalı bir düzen içinde ele alınır. Bu yapı, okuyucunun bilgiyi zihninde daha kolay yapılandırmasına ve konunun bütününü kavramasına yardımcı olur. Örneğin, küresel ısınmayı anlatan bir metin, önce küresel ısınmanın tanımını yapar, ardından nedenlerine (sera gazları, ormansızlaşma vb.) geçer, daha sonra sonuçlarını (iklim değişikliği, buzulların erimesi) ele alır ve son olarak alınabilecek önlemlerden bahsedebilir. Bu sistematik yaklaşım, açıklayıcı anlatımın temel iskeletini oluşturur.
Açıklayıcı metinlerin gücünü artıran en önemli unsurlar, düşünceyi geliştirme yolları olarak bilinen tekniklerdir. Bu teknikler, sunulan bilginin somutlaşmasını ve pekiştirilmesini sağlar. En sık başvurulan yöntemler şunlardır:
* Tanımlama: Bir kavramın veya nesnenin ne olduğunun net bir şekilde ortaya konulmasıdır. "Fotosentez, bitkilerin güneş ışığını kullanarak kendi besinlerini üretme sürecidir" cümlesi, bir tanımlama örneğidir.
* Örneklendirme: Soyut veya genel bir düşünceyi daha anlaşılır kılmak için somut örnekler verilmesidir. Sıfatların anlatıldığı bir konuda, "mavi araba" veya "yüksek bina" gibi örnekler kullanmak, konunun daha iyi kavranmasını sağlar.
* Karşılaştırma: İki veya daha fazla kavram, olgu veya nesne arasındaki benzerlik ve farklılıkların ortaya konulmasıdır. Bu, okuyucunun konuyu diğer bildikleriyle ilişkilendirerek öğrenmesine yardımcı olur.
* Sayısal Verilerden Yararlanma: Anlatılan konuyu istatistiksel veriler, anket sonuçları veya bilimsel ölçümlerle desteklemektir. Bu yöntem, metne güvenilirlik ve nesnellik katar.
* Tanık Gösterme (Alıntı Yapma): Konunun uzmanı olan bir kişinin sözlerine yer vererek anlatımı güçlendirmektir.
Açıklayıcı anlatımın kullanım alanı oldukça geniştir. Ders kitapları, ansiklopediler, bilimsel makaleler, kullanım kılavuzları, yemek tarifleri, nesnel haber metinleri ve bilgilendirici blog yazıları gibi birçok metin türünde bu anlatım biçimi egemendir.
Diğer anlatım biçimleriyle arasındaki farklar da oldukça nettir. Örneğin, tartışmacı anlatımda amaç, okuyucuyu bir teze inandırmak ve karşı tezi çürütmektir; bu nedenle öznel bir yönlendirme vardır. Açıklayıcı anlatımda ise böyle bir ikna etme kaygısı bulunmaz. Öyküleyici anlatım bir olayı veya yaşantıyı anlatırken, betimleyici anlatım ise bir varlığı veya mekanı okuyucunun zihninde canlandırmayı hedefler. Açıklayıcı anlatım ise bir olay örgüsüne veya görsel bir tasvire değil, doğrudan bilginin kendisine odaklanır.
Sonuç olarak, açıklayıcı anlatım, bilginin en saf ve en doğrudan şekilde aktarılmasını sağlayan temel bir iletişim aracıdır. Başarısı, yazarın konuya ne kadar hakim olduğuna ve bu bilgiyi nesnellik, mantık ve anlaşılırlık ilkeleri çerçevesinde okuyucuya ne kadar etkili bir şekilde sunabildiğine bağlıdır.
Yorum Bırak